|
|
|
İran, pazarlık moduna girdi |
İRAN Meclis Başkanı Ali Laricani, nükleer program müzakerelerinde “kazankazan politikasıyla” sonuca ulaşılabileceğini söyledi.
Laricani, nükleer konuda müzakerelere her zaman hazır olduklarını belirterek, “ABD ve Batının bu konuda iki yüzlü davrandığını” bildirdi. Nükleer müzakerelerde Batının kendilerine verdiği sözleri yerine getirmediğini ifade eden Laricani, “Onlar kazankazan politikasına göre hareket ederlerse bunun semeresini görürüz. Ama biz, Batılıların kazankaybettir siyaseti izlediklerini düşünüyoruz” dedi. Batının daha önce İran’dan uranyum zenginleştirmeyi geçici olarak askıya almasını istediğini anlatan Laricani, “Şimdi nükleer enerji faaliyetlerimizin tamamının durdurulmasını talep ediyorlar, hatta iyisi mi İran nükleer teknolojiye sahip olmasın diyorlar” diye konuştu.
Laricani şunları söyledi: “İran’dan nükleer programını durdurmasını isteyen ülkeler, tarihi kara lekelerle dolu Şah rejimine nükleer teknolojiyi sağlamaya çalışan ülkelerdir. Bir gün ihtiyaç duyarsak, Batının nükleer müzakerlerde İran’a verdiği sözleri ve vaatleri açıklayacağız ki, onların söz ve davranışlarının birbirini tutmadığı anlaşılsın.” ABD’nin İran’a karşı izlediği “çatışmacı siyasetin” ise sorunlarıhalletmeyeceğini belirten Laricani, “ABD, İran’ı aldatacağını sanıyorsa yanılıyor, bu çölde serap görmeye benzer. Mevcut siyasetlerini devam ettirmeleri hem kendilerine hem de bölgeye zarar verir” dedi. Laricani, olası ABD saldırısında cevaplarının “kesin ve kaçınılmaz” olacağını söyledi. Bu arada, Dışişleri Bakanı Muttaki de ABD’nin dilerse Tahran’da temsilcilik açabileceğini söyledi. Velayeti de Nejad’ın üslûbunun İran’ı yalnızlaştırdığını ileri sürdü.
|
04.07.2008
|
|
|
ABD kendi ilkesini kendi çiğnedi |
IRAK'IN kuzeyindeki yerel Kürt yönetimin, Bağdat’ın onayı olmaksızın kendi başına yabancı şirketlerle petrol sözleşmeleri imzalamasına karşı olduğunu duyuran ABD Başkanı George W. Bush yönetiminin, bu politikasını kendisinin ihlal ettiği ortaya çıktı.
ABD basınının geniş yer verdiği olay söyle gelişti: Başkan Bush’un siyasi destekçisi olarak bilinen Teksaslı Ray Hunt adlı iş adamının sahibi ve yöneticisi olduğu Hunt Oil adlı şirket, geçen sonbaharda Irak’ın kuzeyindeki yerel Kürt yönetimiyle önemli bir petrol sözleşmesi imzaladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak’ta Kürtlerin hala karşı çıkmayı sürdürdüğü ulusal bir petrol anlaşması sağlanması için çalıştığını vurguluyor. Bu çerçevede Dışişleri Bakanlığı, o dönemde Hunt Oil’in Iraklı Kürtlerle imzaladığı sözleşmeye karşı çıktığını, ancak şirketin, bunu imzalarken kendisini dinlemediğini açıklamıştı. Ancak Washington Post gazetesine göre, Temsilciler Meclisi Hükümet Reformu Komitesi’nde devam eden soruşturma sonucu, bazı Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinin, bu sözleşmeyi imzalaması için Hunt Oil’i zamanında cesaretlendirdiği ortaya çıktı. New York Times gazetesine göre de iş adamı Ray Hunt’ın, sözleşmenin imzalanmasından önce, Başkan Bush’un danışmanlarını konuya ilişkin olarak bilgilendirdiği belirlendi. Hükümet Reformu Komitesi’nin Demokrat Başkanı Henry Waxman, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a gönderdiği mektupta, komitenin ortaya çıkardığı belgelere göre, bakanlığın resmi politikasıyla bazı yetkililerin tutumlarının birbiriyle çeliştiğini belirtti. Washington Post, Hunt Oil’in sahibi Ray Hunt’ın, Başkan Bush’un Dış İstihbarat Danışma Kurulu’nun üyelerinden olduğuna da işaret etti. Hunt Oil ile imzaladığı sözleşmeden cesaretlenen Iraklı Kürtlerin, daha sonra bazı başka yabancı şirketlerle de petrol anlaşmaları imzaladığına dikkat çekildi.
|
/ Washington
04.07.2008
|
|
|
Mullen: İran’ı vurmak çok tehlikeli |
ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Mike Mullen, ‘’İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerini vurması çok tehlikeli olacaktır’’ dedi.
Mike Mullen, basına açıklamasında, ‘’Dünyanın bu parçası, yani Ortadoğu zaten son derece istikrarsız. Şahsen İran’ın vurularak bu bölgenin daha da karmaşık duruma sokulmasına taraftar değiliz’’ diye konuştu. Mullen, ‘’İsrail devletinin ABD Genelkurmayı’na, İran’ın nükleer tesislerini vurma hususunda plan iletip iletmediğini’’ açıklamaktan kaçındı. İran, nükleer tesislerinin, ‘’elektrik üretimine yönelik, atom bombası üretimi araştırmalarından tamamıyla uzak barış içinde çalışmayı sürdürdüğünü’’ savunuyor.
|
/ Washington
04.07.2008
|
|
|
Sofya'da esrarengiz patlamalar |
BULGARİSTAN'IN başşehri Sofya yakınında sabah başlayan ve iki saattir süren patlamaların yaklaşık 20 ton patlayıcının bulunduğu dört cephanelikte meydana geldiği bildirildi.
Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Tzonev, sabah saatlerinde dört cephanelikte başlayan patlamaların nedeninin araştırıldığını belirterek, patlamaların sebep olduğu dumanın zehirli olmadığını kaydetti. Bütün şehirde duyulan patlamalarla ilgili ilk resmî açıklamaların geç yapılması, cephaneliklere yakın semtte yaşayan halkın paniklemesine sebep oldu. Patlamalarda yüzlerce evin cam ve kapılarının kırıldığı, olayı deprem zanneden halkın evlerinden dışarı çıkıp, bölgeden uzaklaşmaya çalıştığı, şehrin güneydoğu giriş ve çıkışlarında trafiğin felce uğradığı bildirildi. Sofya Belediye Başkanlığı, cephaneliklere yakın Çelopeçene bölgesine belediye otobüsleri yollayıp, semtin tahliyesine başladı. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, Savunma Bakanı Nikolay Tzonev, Doğal Afet ve Sanayi Kazaları Bakanı Emel Etem ile Genelkurmay Başkanı Zlatan Stoykov’un bölgeye gideceği açıklandı. Bölgeye gelen Cumhurbaşkanı Millî Güvenlik Danışmanı General Nikola Kolev “Eski patlayıcı kendiliğinden infilak edebilir” diyerek, depolardaki patlayıcıların konvansiyonel türden olduğundan, zehirleme tehlikesi bulunmadığını duyurdu. Sofya Havaalanı Genel Müdürü Plamen Stançev, duman altında kalan havaalanının seferlere kapatıldığını bildirdi. Depoların 7 kilometre çevresinde güvenlik çemberi oluşturan güvenlik yetkilileri, bölgeye girmeye çalışan herkesin gözaltına alınacağı duyurdu. Savunma Bakanı Tzonev, patlamalar durduktan sonra hükümetin olağanüstü toplantı yapacağını ve durumu değerlendireceğini kaydetti.
|
/ Sofya
04.07.2008
|
|
|
‘Sarkozy’nin Türkiye ile uğraşacak vakti olmayacak’ |
AVRUPA Parlamentosu üyesi Vural Öger, AB içinde çok sayıdaki kriz nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin “Türkiye’nin AB üyeliği konusunda itiraz etmeye vakit bulamayacağını” savundu.
Öger, Fransa’nın AB dönem başkanlığını üstlenmesiyle ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu dönemde TürkiyeAB arasında nasıl bir süreç olur” sorusuna karşılık şunları söyledi: “Sarkozy, düşünmeden konuşan, hiperaktif bir insan. Türkiye konusundaki itirazlarına bence fazla vakti kalmayacak. Zaten temmuz ve ağustos ayları tatil dönemi. İrlanda, Polonya, hatta Almanya’da Lizbon Anlaşması konusunda karışıklıklar ve kriz var. 27 ülkeyi yönetmek elbette zor. Fransa’nın Akdeniz Birliği fikri de yattı. Kısacası Sarkozy’nin Türkiye’ye karşı çaba harcaması böyle bir süreçte çok zor. Enerji, Avrupa’daki enflasyon, Lizbon Anlaşması krizi, Almanya’nın ardından Polonya’dan da Lizbon Anlaşmasına veto gelmesi gibi birçok etken varken, Fransa’nın Türkiye’ye karşı olacağını tahmin etmiyorum.”
|
/ Hamburg
04.07.2008
|
|
|
Obama’dan cami, kilise ve havraya yardım |
AMERİKA'DA, Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Barack Obama, kendisini partinin tabanındaki bazı kesimlerle karşı karşıya getirebilecek bir vaatte bulundu.
Obama, Başkan Bush’un bazı Demokratlarca eleştirilen, “dinî gruplara federal para yardımı” politikasını daha da genişleterek sürdüreceğini vaat etti. Bush döneminde, kiliselere, sosyal hizmetlerinde kullanılma şartıyla federal bütçeden yardım yapılması uygulaması başlamıştı. Ohio’da kampanya çalışmalarını sürdüren Barack Obama ise, fakirlikle mücadele kapsamında planın işlevsel olduğuna inandığını ifade ederek, programı genişleteceğini söyledi. “Bugün karşılaştığımız bazı problemler, hükümetlerin tek başına çözemeyeceği kadar büyük. Herkesin elini taşın altına koymasına ihtiyacımız var” diye konuşan Obama, sosyal yapıdaki bazı sorunların çözülmesi için, dinî organizasyonların katkısının önemine vurgu yaptı. Kampanya görevlileri Obama’nın bu çıkışının, adayın 4 Temmuz bağımsızlık bayramı haftası sebebiyle Amerikan değerlerine vurgu yapacağı bir dizi açıklamanın parçası olduğunu söylediler. Obama, açıklamalarına önceki gün Missouri eyaletinde vatanseverlik üzerine yaptığı konuşma ile başlamıştı. Obama, kilise, sinagog ve camilere yapacağını vaadettiği federal yardımların, dinî programlarda değil, sadece fakirlikle mücadele ya da diğer seküler sosyal hizmetlerde kullanılabileceğini ifade etti.
|
/ Newyork
04.07.2008
|
|
|
Taliban, 3 NATO helikopterini ganimet aldı |
PAKİSTAN'IN sorunlu kuzeybatı bölgesinde güvenlik güçleriyle çatışan Taliban eylemcilerinin ABD’ye ait 3 helikopteri çaldığı bildirildi.
Alman Die Welt gazetesinin haberine göre, Pakistan ordusu Chinook, Black Hawk ve Cobra türü helikopterleri arıyor. Helikopterlerin Pakistan’daki liman şehri Karaçi’den Afganistan’ın Celalabad şehrine transferleri sırasında, Kuzey Batı Sınırı eyaletinde ortadan kaybolduğu belirtildi. Militanların son derece etkin olduğu eyalette, NATO birlikleri araç ve malzeme tutmakta zorlanıyor. Pakistan’ın 60 bin askerinin olduğu bölgede, Taliban başta olmak üzere ayrılıkçı çok sayıda örgüt ABD önderliğindeki koalisyon güçlerine karşı savaşıyor. Pakistan ordusu olayı doğruladı ve sınırdaki Hayber geçidi civarında kontrolü tamamen kaybettiklerini bildirdi. Helikopterlerin birisinin taşıma, ikisinin ise saldırı amaçlı kullanıldığı öğrenildi.
|
/ İslamabad
04.07.2008
|
|
|
Gezi Eki Pdf
|
|
|
|
|