Star gazetesi başyazarı, iktisat profesörü Mehmet Altan, cumhuriyet devri-minin travmatik olduğu fikrine katıldığını belirterek, "Travma yoksa Atatürk'ü neden kanunla korusunlar?" dedi. Altan travmayı, içinde bulunulan durumdan, hazır olunmayan sert bir kopuş olarak tanımlayarak, "Burası askerî bir cumhuriyet. Müslüman halka güvenmeyerek tedbirler alınmış. Burada her şey orduya emanet edilmiş, halk iradesi önemli değil. Kömürlüğe kitleyip gerizekâlı çocuk muamelesi yaptıkları halk ortaya çıkınca sinirleniyorlar" dedi. CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek'in Amerika'da yaşayan akademisyen kızı Esra Özyürek, Kemalistlerin 1930'lar nostaljisiyle yaşadığına dikkat çekerek, bu kesimin Atatürk'ü ticarî meta haline getirdiğini söyledi
Star gazetesi başyazarı, iktisat profesörü Mehmet Altan, Cumhuriyet devriminin travmatik olduğu fikrine katıldığını belirterek, “Yoksa Atatürk’ü neden kanunla korusunlar” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Altan, Sabah gazetesinin Pazar ekindeki röportajında, askerî-bürokratik bir oligarşi olarak tanımlayıp değişmesini istediği Türk devletini maganda bir erkek gibi gördüğünü söyledi. Cumhuriyet devriminin travmatik, olduğuna katıldığını belirten Altan, “Atatürk’ü yoksa neden kanunla korusunlar, eğer devrim travma yaratmamış olsa...” diye konuştu.
Mehmet Altan, travmayı, içinde bulunulan durumdan, hazır olunmayan, sert bir kopuş olarak tanımlayarak şunları kaydetti: “Burası askerî bir cumhuriyet. Müslüman halka güvenmeyerek tedbirler alınmış. Burada her şey orduya emanet edilmiş, halk iradesi önemli değil. Kömürlüğe kitleyip gerizekâlı çocuk muamelesi yaptıkları halk ortaya çıkınca sinirleniyorlar. Kemalizm, halka rağmen modernleşme anlamına geliyordu. Bunun yerini demokratik modernleşme alıyor. Halk tarafından halkın dönüşümüyle yaşanacak bir modernleşme bu.”
Prof. Dr. Mehmet Altan, askerlerin, anti-militer olan herkese halk nezdinde sistematik bir propagandayla “Bunlar müthiş para sahibi, Soros’un paralarını alıyor” falan dediklerini, sonra Soros’u halk belki tanımaz diye de “Bunlar Fethullahçı” dediklerini aktardı. Altan, “Bizim askeriyenin üslûbu, psikolojik harp anlayışı hep budur. Elimde bir belge var, 1971 yılında da “Komünistler Allahsızdır” diye yayın yapıyorlardı. Şimdi Allahlılardan şikâyet ediyorlar. Bizde üslup, zarafet, demokratik anlayış yoktur. İttihat ve Terakki mantığıyla her türlü ahlâk dışı propaganda yapılır. Basında beyin fukarası tetikçiler var, onlar da bu işe alet oluyor” diye konuştu. Altan, Tayyip Erdoğan’ı da Fethullah Gülen’i de kendi etkili oldukları toplumsal zeminlerde modernleştirici, dönüştürücü bir işlev sahibi gördüğünü söyledi
Özyürek’in kızı: Kemalistler
1930’lar nostaljisiyle yaşıyor
CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek’in Amerika’da yaşayan akademisyen kızı Esra Özyürek’in laiklik ve Kemalizm hakkında yazdığı kitabı Türkçeye çevrildi. Zaman’ın haberine göre, California Üniversitesi’nde Antropoloji Bölümü öğretim üyesi olan Özyürek, kitabında Türkiye hakkında çarpıcı tesbitlerde bulunuyor. “Merve Kavakçı’ya destek veren bir yazı yazdığım için ailem beni cezalandırdı” diyen Özyürek, 28 Şubat sürecinde sıkça söylenen 10. Yıl Marşı’nın da ‘muhalif sesleri susturmak için kullanıldığını’ belirtiyor. Kendisini cumhuriyetçi olarak tanımlayan akademisyen, Kemalistlerin 1930’lar nostaljisiyle yaşadığına dikkat çekiyor. Bu kesimin Atatürk’ü ticarî meta haline getirdiğini vurgularken, ‘Atatürk’ün minyatürleştirilmesi’nden duyduğu rahatsızlığı şöyle anlatıyor:
“Atatürk’ün mütecessis bakışları altında büyümüş olmama karşın, birkaç yıllık ayrılığın ardından ülkeye döndüğümde Atatürk imgelerinin her yerde oluşu karşısında şaşkına dönmüştüm. Beni asıl şaşırtan bunların tuhaf yerlerde ve yeni pozlarda karşımıza çıkmasıydı.” Amerika’dan Türkiye’ye geldiğinde gördüğü manzarayı kitabında aktaran Esra Özyürek, ‘Kemalist’ kesimin Atatürk’e bakış açısını yakalama fırsatı bulmuş. ‘Liderin tam anlamıyla metalaştığının göstergesi’ olarak değerlendirdiği olayı şu sözlerle değerlendiriyor: “Kemalist müteşebbis ve tüketiciler Cumhuriyet’in kurucusunu kişisel yaşamlarına ve girişimlerine yaratıcı tarzlarda uyarlamışlardı. Restoran ve barlar için içki masasında Atatürk, kafeler için, çeşitle pozlarıyla kahve içen Atatürk, gece kulüpleri için dans eden Atatürk, veterinerler için kedi köpeklerle beraber Atatürk resmi vardı.”
|