Avustralya Nur Vakfı tarafından organize edilen “Çiçekler üşümesin” adlı programda “Çocuğun dünyevî ve uhrevî eğitiminde anne-babanın rolü” bir seminer verildi.
Avustralya Nur Vakfı tarafından organize edilen “Çiçekler üşümesin” adlı program Nur Vakfı Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Program Melbourne Yeni Asya okuyucularından yoğun ilgi gördü. Program sunuculuğunu Ruhan Kaya yaptı.
Program Zeynep Özer’in Kur’ân tilâvetiyle başladı. Ardından kürsüye gelen Zeynep Kaya “Çocuğun dünyevî ve uhrevî eğitiminde anne-babanın rolü” konulu bir seminer sundu.
Konuşmasına “Cenâb-ı Hak ‘Muhakkak ki biz insanı en güzel şekilde yarattık’ buyuruyor. İnsan diğer yaratılanlardan farklıdır. Onu farklı ve üstün kılan, yaratılışındaki istidatlar ve bunların açığa çıkarılması, geliştirilmesidir” diye başlayan Kaya istidatları açığa çıkaran ve insanın olgunlaşmasını sağlayan sebebin talim ve terbiye olduğunu söyledi.
Talim ve terbiyenin yani eğitimin bir insan için, bir toplum için, hatta bütün insanlık için en önemli mesele olduğunu ifade eden Kaya konuşmasına şöyle devam etti:
“Madem insan dünyaya bir öğrenci olarak, öğrenmekle vazifeli olarak gönderilmiş. İnsan, bu vazifesini en güzel şekilde nerede ve nasıl yerine getirecek? Bu soruya tabiî ki aile diye cevap veriyoruz. Çünkü insanın şuuraltı aile içinde geçirdiği yıllarda oluşur. Dolayısıyla aile içinde verilecek eğitim çok önemlidir. Aile kurumunun sarsıldığı, çocuğun sokağın, medyanın ve hayatın içine aktığı ve daha pek çok şeyin onu aileden koparmaya çalıştığı günümüzde bu daha da önemli olmaktadır.’
Günümüzde dışarıda çalışan bir baba ve evde çocuklarıyla, onların eğitimiyle, beslenmesiyle, giyinmesiyle sorumlu olan bir anne modelinin karşımıza çıktığını söyleyen Zeynep Kaya konuşmasına “Hayat şartlarının zorlaşmasıyla babalar dışarıya daha fazla mahkûm oluyor. Ve çocuğun eğitimi konusunda anne yalnız kalıyor. Çocuk anneyle doğal olarak bir bağ kuruyor. Fakat bir çocuk babanın sıcaklığını da hissetmeli. Çünkü Cenâb-ı Hak babayla çocuk arasına, hiçbir iki kişinin arasında olmayan manevî bir bağ koymuştur. Çocuk babasının sevgisini sözlerinde duymalı, gözlerinde hissetmelidir” şeklinde devam etti.
Bir çocuğun 0-6 yaş arası kişilik oluşumunun büyük bir bölümünü tamamladığını ve bu kişi-liğin oluşumunun aile içinde gördüklerinden ve duyduklarından meydana geldiğini söyleyen Zeynep Kaya konuşmasını şu şekilde noktaladı:
“Bülûğ çağından önce çocuğa din, ahlâk konularında ihtiyacı olan her türlü bilgiyi vermek anne ve babanın vazifesidir. İyi bir eğitim almak çocuğun hakkıdır. Ahirette kendilerine şefaatçi veya kendilerinden şikâyetçi bir çocuk yetiştirmek anne-babanın elindedir.”
İlgi ve beğeniyle dinlenen Zeynep Kaya’nın konuşmasının ardından Nur Vakfının çiçekleri sahneye gelerek koro halinde ilâhiler seslendirdi. Çocuklar tarafından söylenen “annem” ilâhisi salonda duygusal anlar yaşattı.
Ardından Büşra, Kevser, Zehra ve Saliha Koyu ile Sema Yavaş tarafından Zübeyir Gündüzalp’in kaleme aldığı bir mektup seslendirildi.
Nur Vakfının gençlerince seslendirilen “anne oratoryosu” beğeniyle dinlenirken, salonda hüzünlü anlar yaşandı.
Rumeysa Yargı tarafindan hazırlanan 2007-2008 Hizmet Yılı Avustralya Nur Vakfı Hanımlar Kolu faaliyetleri fotoğraf albümü slayt gösterisi çok beğenildi.
Yoğun ilgi gören programdan katılımcıların çok memnun ayrıldığı gözlendi.
|