Yeni Asya’ya konuşan yazar Murat Belge, “Türkiye Cumhuriyeti paranoya temeli üzerine oturur. Bu paranoyalar mahşerin dört atlısı gibi dört düşünce üzerine oturtulur. Bugüne kadar hep irtica, bölücülük, komünizm gibi üç tehlikeden bahsedilse de perdenin arkasındaki asıl tehlikenin demokrasi olduğunu görüyoruz. Yavaş yavaş ortaya çıkıyor ki rejimin korktuğu şey demokrasi” dedi.
Türkiye’de çıkartılan kanunlar sert ve baskıcıdır. Bir problem çıktığında, ilk iş, bu kanunları daha da sertleştirmektir. Normal ahvalde bir önceki sıkıyönetim düzeninde konulmuş kurallar, sonra normal düzenin kuralları haline gelirler. Bunun üstüne bir sıkıyönetim geldiğinde, bir önceki sıkıyönetim kanunlarını sertleştirme gereği duyar. Kendi yaptıkları yasakçı kanunların içine kendileri bile sığmazlar. Biraz daha yetki isterler. Bugünkü anayasayı kendileri yapmıştır ve onlar için ideal olan devlet başkanı Evren’e yetkiler vermişlerdir. Bugün Evren yerine Abdullah Gül geçtiğinde bütün yetkileri kısıtlamaktan bahsederler. Kendilerine giyecek elbise yapıyorlar. Başkası “Bu elbiseyi ben giyeceğim” deyince üstünden çekip almaya çalışıyorlar.
RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN
|