Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Artık iyi görmek lâzım

Türkiye’nin daha özgür ve daha müreffeh bir ülke olmasını istiyorsak en kısa sürede bu toprakları kabul edilebilir bir ‘öngörülebilirlik’ çizgisine çekmemiz şart.

2008 Haziranı’ndan yakın geleceğe baktığınızda önünüz tam bir toz duman görüntüsü veriyor.

2007 Temmuz’da yani daha çok yakın bir geçmişte yüzde 47 gibi çok yüksek bir oy oranıyla iktidara gelen partinin ve Başbakan’ın altı ay sonra konumu belirsiz ise başka bir şey söylemeye pek gerek yok.

Aklı başında kimse 2009 senesinde ülkemizde enflasyon oranının nasıl bir aralıkta gerçekleşeceğini, büyüme oranının ne olacağını, kamu maliyesi dengelerinin nasıl şekilleneceğini öngöremiyor.

Hatta bir adım daha ileri gidersek, 2009 senesinde ülkemizin demokratik düzeninin nasıl olacağı konusunda bile net bir tahmin yapmak kolay değil.

Belirsizlik en temel alanlara dahi sıçramış ise bu durum ülkenin ekonomik ve siyasal etkinliğinin ciddi bir biçimde zarar gördüğü ve göreceği anlamına gelmektedir, herkesin bu durumu iyi değerlendirmesi şart.

Cumhuriyet döneminin en önemli projesi olduğuna hiç kuşku olmayan AB tam üyelik projesinin bile yarın nasıl bir seyir izleyeceği pek belli değil.

Ve belki de işin en vahim tarafı, AB konusunda içinde bulunduğumuz belirsizlik ortamının temel nedeninin Fransa’dan, Almanya’dan, Sarkozy’den, Merkel’den değil de içimizden kaynaklanıyor oluşu.

CHP genel başkan yardımcısı emekli büyükelçi Sayın Onur Öymen’in ülkemizin geleceği için AB dışında, içe kapanmacı bir model önermesi Sayın Öymen’in bireysel bir tercihi, hezeyanı hatta saçmalaması olarak değerlendirilebilir ama durum tam da öyle değil ve ülkemizde bu tuhaf görüşe yakın azımsanmaması gereken bir azınlık var.

AB gibi temel bir projede bile, üstelik bu projenin ülkemizin geleceği için ne kadar yaşamsal olduğu son yaşanan siyasal krizlerle bir kez daha anlaşılması gerekir iken, CHP gibi bir partinin ve destekleyicilerinin desteği yok ise Brüksel ile işlerin çok netleşmemesinin nedenlerini dışarıda aramamak gerekiyor.

(...)

Dün itibariyle iki başlık daha müzakereye açıldı ama bu konular da toplumun gündemine pek gelmiyor.

AB meselesi belirli bir raya oturmadıkça bizim ülkemizin kalıcı bir istikrar ve öngörülebilirlik kazanmasının olanaksız olduğunu görmek, bilmek için kahin olmaya gerek yok; yaşananlar da zaten, şayet olan-biteni görmek istiyorsanız, son derece net.

Çok uzun senelerdir ülkemizin demokrasi ve kişi başına gelir konularında yaptığı en büyük hamlenin, 2003-2007 arasına rastlamasının siyasal istikrarla birlikte AB konusuna endeksli olduğunu artık iyi görmek lazım.

Bizim için AB demek istikrar ve öngörülebilirlik demek, yani daha fazla özgürlük, daha fazla zenginlik, daha fazla güvenlik demek.

AB ilişkisinin zayıflaması ise belirsizlik, öngörülemezlik yani toplumsal çöküntü demek.

Star, 18.6.2008

Eser Karakaş

19.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün haberler

Başlıklar

  Bir Cumhuriyet Belgeseli... Babalar ve oğulları

  Düşük yoğunluklu askerî müdahale

  Artık iyi görmek lâzım

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır