Haberler

Urfa, iyiliğin başşehri olsun

Şanlıurfa Vali Yardımcısı Abdulmuttalip Akdemir, her ilin bir özelliğinin bulunduğunu ve şehirlerin o özellikleriyle bilindiğine dikkat çekerek, ‘’Biz de Şanlıurfa, iyiliğin başkenti olsun istiyoruz. Bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz Halil İbrahim Buluşmaları bu düşünceyle doğdu, bunu geliştirerek devam ettirmek istiyoruz’’ dedi.

Şanlıurfa Valiliği tarafından düzenlenen ve ‘’yardım kuruluşları ile iyilik hareketlerini bir araya getirmeyi’’ amaçlayan uluslar arası ‘’Halil İbrahim Buluşmaları’’ faaliyeti sebebiyle basın toplantısı düzenlendi.

Vali Yardımcısı Akdemir, burada yaptığı konuşmada, 30 Mayıs Cuma günü (bugün) akşam saatlerinde başlayıp 4 gün boyunca konferans, panel, sergi ve konser gibi çeşitli programlarla sürecek faaliyetle ilgili basın mensuplarına bilgi verdi. Akdemir, ‘’Halil İbrahim Buluşmaları’’ faaliyetiyle, Hz. İbrahim’in ‘’iyilik felsefesinin merkezi’’ konumundaki Şanlıurfa’nın, tarihî ve turistik açıdan tanıtımını hedeflediklerini söyledi.

Hz. İbrahim’in iyilik ve yardımseverlik felsefesinden hareketle, günümüzde Türkiye’de ve dünyada bu işi yapan kuruluşları Şanlıurfa’da buluşturmayı hedeflediklerini anlatan Akdemir, ‘’Bu Hz. İbrahim’in felsefesini yaşatmak demektir’’ dedi.

‘’Halil İbrahim Buluşmaları’’nın dinler arası diyalog projesi olmadığını vurgulayan Akdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Hz. İbrahim’in iyilik felsefesinin merkezi konumundaki Şanlıurfa’nın tarihî ve turistik açıdan tanıtımını hedefliyoruz. Dinlerin atası Hz. İbrahim’in, cömertlik ve iyilikseverliğini yani insanî boyutunu ön plana çıkarmak istiyoruz. Burada en önemli gayelerden biri, Şanlıurfa’yı turizm noktasında dünyaya anlatmaktır.’’

Bugün akşam düzenlenecek geleneksel ‘’sıra gecesi’’yle başlayacak faaliyette, 50’den fazla yerli ve yabancı yardım kuruluşu faaliyetlerini sergileyip, bilgi birikim ve tecrübelerini paylaşacak. Buluşmalar kapsamında düzenlenecek, konferans ve panel gibi bilimsel toplantılarda, ‘’dayanışma, yardımlaşma, sevgi ve hoşgörü’’ alanlarında değerlendirmeler yapılacak. ‘’Global Dayanışma’’ konulu uluslar arası konferans ve çeşitli konserlerin yanı sıra, ‘’Altın Sofra İyilik Ödülleri’nin dağıtılacağı faaliyette, Topkapı Sarayı Kutsal Emanetler bölümünde muhafaza edilen ‘’Hz. İbrahim’in Tenceresi’’ de özel bir izinle Şanlıurfa Müzesi’nde sergilenecek. 4 gün sürecek faaliyetin açılışına, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın da katılması bekleniyor.

/ Şanlıurfa

30.05.2008

Şiddetli rüzgâr çatıları uçurdu

Trabzon’da dün sabah saatlerinden itibaren yağmurla birlikte etkili olan hızı, saatte 100 ile 60 kilometre arasında değişen rüzgâr, bazı ağaçların devrilmesine, çatıların uçmasına sebep oldu.

İnşaat halindeki binanın yakınında yürüyen Ahmet (74) ve Şefika (76) Kılıçarslan’a düşen kereste parçalarıyla hafif yaralandı. Hafif yaralanan bu kişiler, kaldırıldıkları Fatih Devlet Hastanesinde ayakta tedavi gördükten sonra taburcu edildi.

/ Trabzon

30.05.2008

Köy okulunda bilim şenliği

Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbey Köyü İlköğretim Okulunda düzenlenen ‘’Bilim Şenliği’’ne, Hacettepe Üniversitesi Matematik Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr Aysun Umay ve öğretim görevlileri de katıldı.

Uzunbey Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Necdet Demiral ve okul öğretmenlerinin katkılarıyla düzenlenen bilim şenliğinde okul öğrencilerinin çeşitli konularda hazırladığı projeler sergilendi ve büyük beğeni topladı.

/ Polatlı

30.05.2008

Trenin vagonu raydan çıktı

Adana’nın Pozantı ilçesi yakınlarında yük treninin vagonlarından birinin raydan çıkması sonucu ulaşım aksadı.

Alınan bilgiye göre, Belemedik mevkisinde, Kayseri ile Mersin arasında taşımacılık yapan yük treninin vagonlarından birinin raydan çıkması sonucu maddî hasar meydana geldi. TCDD Adana 6. Bölge Müdürülüğü ekipleri, kapanan yolu trafiğe açmak için çalışma yaptı. Demir yolunun diğer kesiminde kalan Çukurova Ekspresi’nin yaklaşık 150 yolcusu, otobüsle Adana’ya taşındı. Yolunun öğle saatlerinde ulaşıma yeniden açıldı.

/ Adana

30.05.2008

555. YILINDA FETİH COŞKUSU

İstanbul’un fethinin 555. yıldönümü kutlamaları, Fatih Sultan Mehmet Hanın türbesinde düzenlenen törenle başladı. Belgradkapı’daki törende ise İstanbul temsilî olarak fethedildi. Yeniçerilerin “Allah Allah” nidasıyla yaptığı hücumun ardından surlara Osmanlı sancağı çekildi.

İstanbul’un fethinin 555. yıl dönümü düzenlenen törenlerle kutlanıyor. Fatih Camii avlusundaki Fatih Sultan Mehmet’in türbesindeki törene, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Emin Alpman katıldı. Törende, Kur’ân-ı Kerim okundu, dua edildi. Törenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Muammer Güler, İstanbul’un fethinin 555. yılının kutlandığını hatırlatarak, şehrin bugünlere gelmesinde fethin büyük etkisinin olduğunu söyledi. Güler, İstanbul’un bugün bir dünya şehri olmasında, fetihten itibaren yaşanılan dönemlerin etkili olduğunu belirterek, İstanbul’un, bir dünya medeniyetinin ve aynı zamanda Türklerin damgasını vurduğu bir büyük imparatorluğun izlerini taşıdığını ifade etti.

Kadir Topbaş da İstanbul’un fethinin sadece bir militarist hareket olmadığını, bunun ötesinde orta çağın kapanıp, yeni bir çağın başladığı önemli bir adım olduğunu dile getirerek, ‘’İstanbul, 555 yıldan beri farklılıkların zenginliğini yaşayan gerçek bir barış kentidir’’ dedi. Fatih Sultan Mehmet’in türbesindeki törenin ardından Saraçhane’deki Fatih Parkı’ndaki Fatih Anıtı’na geçildi. Burada düzenlenen törende de anıta İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Garnizon Komutanlığı ve diğer kurum ve kuruluşların çelenkleri konuldu. Daha sonra, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklâl Marşı okundu.

İSTANBUL YENİDEN FETHEDİLDİ

Belgrad Kapı’daki törende ise İstanbul, temsili olarak yeniden fethedildi. Askerî Müze Mehteran Takımı ve Yeniçeri ekibi, tören alanına yürüyerek geldi. Daha sonra dua edilmesinin ardından İstanbul Surlarına “Allah Allah” nidalarıyla temsili saldırı başlatıldı. Bu esnada sis bombaları atıldı. Yeniçeriler temsili olarak ele geçirdikleri surlara Osmanlı Sancağı’nı çekti. Yeniçerilerin bu gösterisi, törene katılanlar tarafından coşkuyla alkışlandı. Törene İstanbulluların katılımı yoğun oldu.

/ İstanbul

30.05.2008

Edepsizliğe espri kılıfı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın Elmadağ’da hac ve Peygamberimize yönelik sözlerinin “espiri” olduğunu savundu.

Ulus’taki Anafartalar Çarşısı’nı ziyaret eden Yılmaz Ateş, bir gazetecinin ‘’Dinleme iddiasının, Genel Sekreter Sav’ın Elmadağ’da bir vatandaşla yaptığı konuşmayla ilgili tepkileri geçiştirmek için gündeme getirildiğinin’’ iddia edildiğine dikkat çekmesi üzerine, ‘’Bu soru uygun bir soru değil. Sayın Sav, Elmadağ’da bir açıklama yapmamıştır. İki kişi arasında özel olarak yapılan bir konuşmanın kayda alınarak, günlerce televizyon ekranlarına, gazete sütunlarına taşımak basın ahlâk ilkelerine aykırı’’ ididisında bulundu. Aynı konudaki bir başka soru üzerine de Ateş, ‘’Habere konu olan vatandaş, ilçe müftülüğüne Hacca gitmek için başvurmuş ama ileri yaşta olduğu için gitmesinin doğru olmayacağı belirtilmiş. Önder Bey’e de bunu aktarmış ve aralarında esprili bir konuşma geçmiş. Ne Önder Bey’in ne benim ne de partimizin böyle bir görüşü var’’ diye konuştu.

/ Ankara

30.05.2008

Atalay: CHP mahcup olacak

İçİşleri Bakanı Beşir Atalay, dinleme olaylarının araştırılması için TBMM’de ortak komisyon kurulmasını önerdi ve kendisini istifaya davet eden CHP’lilere, ‘’Beni CHP Bakan yapmadı, istifa etmiyorum’’ diye seslendi.

Beşir Atalay, TBMM Genel Kurulunda, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay’ın CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın odasının dinlenmesiyle ilgili gündemdışı konuşmasına cevap verdi. Okay’ın iddialarını kabul etmediğini bildiren Atalay, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın bir vali ile yaptığı konuşmasının Pazartesi günü bir gazetede yayınlandığını hatırlatarak, ‘’Çarşamba gününe kadar telefon dinlenmesiyle ilgili herhangi bir şikâyet ve açıklama yapılmıyor. Çarşamba günü bir başka gazete bunu haber yapınca Sayın Deniz Baykal açıklama yapıyor’’ diye konuştu. Cumhuriyet savcılarını görev davet ettiğini ve idari soruşturma başlattığını bildiren Atalay, ‘’Karanlıklarla, komplolarla işimiz yok. Biz, açıklığı, özgürlüğü ve insan haklarını savunuyoruz’’ dedi. Yasa dışı dinlemelerin insan hakları ihlali olduğunu ifade eden Atalay, ‘’Biz bunlarla mücadele ederek geldik. Bundan emin olun’’ diye konuştu. TBMM’de dinleme olaylarının araştırılması için bütün partilerin katılımıyla ortak bir komisyon kurulması çağrısında bulunan Atalay, bazı CHP milletvekillerinin istifa etmesi konusunda lâf atması üzerine, ‘’(Bu olayların açıklığa kavuşturulması noktasında) Hükümet olarak her türlü katkıyı vermeye hazırız. CHP’den daha çok biz istiyoruz bunun aydınlatılmasını. Beni CHP Bakan yapmadı, istifa etmiyorum’’ dedi.

/ Ankara

30.05.2008

F-16’lar Irak’ın kuzeyini vurdu

Genelkurmay Başkanlığı, Irak’ın kuzeyinde Hakurk bölgesinde tespit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait 16 adet hedefin, Türk Hava Kuvvetleri savaş uçaklarınca dün saat 11.00’den itibaren icra edilen hava harekâtı ile etkili olarak vurulduğunu bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda şunlar kaydedildi: ‘’Irak’ın kuzeyinde Hakurk bölgesinde tesbit edilen PKK/ KONGRA-GEL terör örgütüne ait 16 adet hedef, Türk Hava Kuvvetleri savaş uçaklarınca 29 Mayıs 2008 günü saat 11.00’den itibaren icra edilen hava harekâtı ile etkili olarak vurulmuştur. Söz konusu hedefler, her zaman olduğu gibi titiz ve ayrıntılı bir analiz sonucu belirlenmiş; sivil halk ve yerel unsurların olumsuz etkilenmemeleri için gereken hassasiyet gösterilmiştir. Başarıyla tamamlanan harekât sonucu hedeflerde oluşan hasar ve zayiatın tesbiti çalışmaları devam etmektedir.’’

/ Ankara

30.05.2008

OPERASYONLAR SÜRÜYOR

Terör örgütü PKK’nın etkisiz hale getirilmesi amacıyla Cudi, Gabar ve Bestler Dereler bölgesindeki operasyon sürüyor.

Terör örgütü PKK’ya yönelik bir süredir Güneydoğunun kırsal kesimi ile sınır bölgesinde başlatılan operasyonlar devam ediyor. Operasyonlar ağırlıklı olarak Cudi ve Gabar dağlarının yanı sıra Bestler Dereler mevkisinde yapılıyor. Bu arada, birliklerin ihtiyaçlarını gidermeye yönelik askeri malzeme ve personel sevkıyatı da sürüyor. Dün sabah erken saatlerde sınır kesimine askerî araçlarla sevkıyat yapıldı. Operasyonlara helikopterlerle de havadan destek sağlanıyor. Güvenlik güçleri, operasyon bölgesinde arazi arama tarama faaliyetlerinin yanı sıra geçiş güzergahlarında mayın arama faaliyetlerini de yapıyor.

/ Şırnak

30.05.2008

Bahçeli: Meclis araştırması yapılmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın dinlenildiği iddialarının Meclis Araştırması yapılmasını istedi.

Bahçeli, Sav’ın Merkez Valisi Ali Serindağ ile parti genel merkezinde yaptığı görüşmenin dinlenildiği iddiaları konusunda yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli, iddiaların, bütün yönleriyle araştırılması ve aydınlatılması gereken çok ciddi nitelik taşıdığını kaydetti. Bahçeli, İçişleri Bakanlığının bu konuda idari soruşturma yaptığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da inceleme başlattığının açıklandığını hatıratarak, bu süreçlerin bir an önce sonuçlandırılması ve konunun idari ve hukuki bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulmasının büyük önem taşıdığını belirtti. Bu süreçler işlerken, TBMM’nin bu konuda sessiz kalmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yollarına bu amaçla sonuna kadar işlerlik kazandırması yerinde olacaktır. Bu çerçevede, gensorunun yanı sıra bu konuda Anayasa’nın 98. maddesi ve İç Tüzüğün 105. maddesi uyarınca Meclis Araştırması yapılması üzerinde gereğince düşünülmelidir” diye konuştu.

/ Ankara

30.05.2008

Üç ayda 472 suç duyurusu

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili “suç oluşturabilecek” yayınların izlenip, cumhuriyet başsavcılıklarına suç ihbarında bulunması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğüne talimat verildiğini belirterek, bu talimat çerçevesinde, bu yılın ilk 3 ayında 472 suç duyurusu işlemi yapıldığını bildirdi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, ‘’Ergenekon’’ soruşturmayla ilgili suç oluşturabilecek yayınların izlenip, cumhuriyet başsavcılıklarına suç ihbarında bulunması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğüne talimat verildiğini belirterek, bu talimat çerçevesinde, bu yılının ilk 3 ayında 472 suç duyurusu işlemi yapıldığını bildirdi.

Bakan Şahin, DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın ‘’Ergenekon’’ soruşturmasına ilişkin soru önergesine, yazılı cevap verdi. Kamu davası açılmasında, Adalet Bakanının, cumhuriyet savcısına emir verme yetkisinin bulunmadığını, bu konuda cumhuriyet başsavcılıklarının görevli ve yetkili kılındığını hatırlatan Şahin, bu bağlamda telkinde bulunulması veya talimat verilmesinin de söz konusu olmadığını ifade etti. Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’un, saat 04.30’da gözaltına alınmasına ilişkin soru üzerine Şahin, soruşturma çerçevesinde aylar öncesinden toplanan deliller ve yapılan teknik takipteki bilgilere göre, bazı şüphelilerin soruşturma kapsamına alındığını, başsavcılığın, gözaltı ve arama saatiyle ilgili özel bir talimatının bulunmadığını bildirdi. Şahin, olay günü, kolluk makamlarınca, bazı şüphelilerin saat 05.30’da uçakla yurt dışına gideceklerinin tesbit edildiğini, bu sebeple gözaltıların erken saatte yapıldığını kaydetti. Şahin, daha önce de kapsamlı soruşturmalarda, delillerin yok edilmemesi ve birbiriyle irtibatlı kişilerin haberleşmemesi için yüzlerce arama ve gözaltının, erken saatlerde yerine getirildiğini vurguladı.

‘’OLAYLARIN AKIŞI, UZAMAYA NEDEN

OLDU’’

Şahin, kanunlarda, belli şartlarda arama ve gözaltıların, günün her saatinde yapılabilecek bir soruşturma işlemi olduğunu, bu soruşturma sırasında da bu kapsamda kanuna aykırı bir durumun olmadığını bildirdi. Bu soruşturmanın, onlarca kişinin dinlenmesi, yüzlerce bilgisayar kaydı ve binlerce belgenin incelenmesiyle yürütüldüğünü, üç cumhuriyet savcısı, çok sayıda kolluk amirinin soruşturmada görev aldığını belirten Şahin, olayların akışı ve soruşturmanın bir bölümünde, başka bir olayın delillerinin ele geçirilmesinin, soruşturmanın uzamasına sebep olduğunu ifade etti. Şahin, ‘’Soruşturma ikmal edilmeden, bir bölümü için kamu dâvâsı açıldığı takdirde, soruşturmanın ileri bölümleriyle ilgili belgeler de mahkemeye sunularak aleniyet kazanacak ve böylece ileriye dönük gizli yürütülen soruşturma bilgileri ortaya çıkacak, bu sebeple soruşturmayı bölme imkânı olmadı’’ dedi.

“SORUŞTURMA MERCİLERİNİ ETKİLEYECEK

YAYINLAR’’

Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre, soruşturmanın gizli yürütüldüğüne, soruşturma kapsamındaki belge ve ifadelerin içeriğini yayınlamanın suç oluşturduğuna işaret eden Şahin, buna rağmen bir kısım basın yayın organlarında, soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek veya soruşturma mercilerini etkileyecek şekilde yayınların yapıldığını belirtti. Bunlarla ilgili, basın-yayın organlarının bulunduğu cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Bakan Şahin, şunları kaydetti:

‘’Ayrıca bu soruşturmayla ilgili suç teşkil edebilecek şekildeki yayınların izlenip, ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına suç ihbarında bulunması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğüne talimat verildi, bu talimat çerçevesinde sadece 2008 yılının ilk 3 ayında 472 suç duyurusu işlemi yapıldı. İçişleri Bakanlığınca hiçbir basın ve yayın organına soruşturmayla ilgili bilgi ve belge verilmediği gibi, herhangi bir açıklama da yapılmadı.’’

/ Ankara

30.05.2008

Keneye karşı çekirge

Prof. Dr. Miktad Doğanlar, Amanos Dağlarında bulunan ve bir yıl yaşayıp 100 civarında yumurta bırakan çekirge ailesinden endemik bir böceğin günde 20 civarında kene yediğini tesbit ettiklerini, bunun keneyle mücadelede değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.

MUSTAFA Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Doğanlar, Amanos Dağları’nda bulunan ve bir yıl yaşayıp 100 civarında yumurta bırakan çekirge ailesinden endemik bir böceğin günde 20 civarında kene yediğini tesbit ettiklerini, bunun keneyle mücadelede değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Doğanlar, yaptığı açıklamada, Amanoslar’da buldukları “parşömel kanatlılar’’ olarak adlandırılan endemik tür üzerinde 2005 yılından bu yana araştırma yaptıklarını, kene ile beslenen bu böceğe Amanos ile özdeşleşmesi için ‘’Eremiaphila Dagi’’ adını verdiklerini söyledi. Son yıllarda kenelerin sebep olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’ndaki artışa dikkati çeken Prof. Dr. Doğanlar, şöyle devam etti: “Amanoslar’ın yüksek kesimlerinde bulunan böceğin popülasyonu oldukça fazla. Bir yıl yaşayan bu böcekler, yaklaşık 100 yumurta bırakı-yor. Bu yumurtalar kafeslere alınarak ve zamanı geldiğinde de kenelerin yoğun olarak görüldüğü yerlere bırakılabilir. Nisan ve Ağustos ayları arasında yumurtadan çıkan ve kısa sürede ergin hale gelen böcekler, keneleri yiyerek yok ederler. Böylece Kırık Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile etkin bir şekilde biyolojik yolla mücadele gerçekleştirilir.’’

/ Hatay

30.05.2008

Mahkeme’den mektupla oya iptal

ANAYASA Mahkemesi, 5749 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, yurt dışında yaşayan seçmenlerin “mektup” ile oy kullanmasını düzenleyen hükümlerini iptal etti.

CHP, 5749 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’a 94. maddeden sonra gelmek üzere eklenen, 94/a maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...mektup...” sözcüğü ile 94/b maddesinin iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması talebiyle Yüksek Mahkemede dâvâ açmıştı. Dâvâyı dünkü gündem toplantısında esastan görüşen Yüksek Mahkeme, yurt dışında yaşayan vatandaşların mektupla oy kullanmasına imkân tanıyan kanun hükümlerinin iptaline karar verdi. Anayasa Mahkemesi, söz konusu düzenlemenin Anayasa’nın “seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları” başlıklı 67. maddesindeki ilkeleri karşılamadığına hükmetti. Yasanın 94/a maddesi, “yurt dışında yaşayan seçmenlerin mektup, sandık, elektronik oylama veya gümrük kapılarında oy kullanma yöntemlerinden ancak biriyle oy verebilmesini”, 94/b maddesi ise yurt dışından mektupla oy kullanımının usullerini düzenliyordu.

/ Ankara

30.05.2008

Akdağ: Türkçe bilmeyen doktor Türkiye’de çalışamaz

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de Türkçe bilmeyenlerin doktorluk yapamayacağını söyledi. Bakan Akdağ, New York’ta Türkevinde tıp, biyoloji, eczacılık ve mühendislik alanlarında çalışan Türk toplumu üyeleriyle buluştu, Türkiye’deki sağlık sistemini anlattı ve onların sorularını cevapladı.

New York’taki temasları çerçevesinde ABD’deki acil arama servisi olan 911 sistemini yardımcılarıyla birlikte incelediklerini belirten Akdağ, Türkiye’de 112 acil yardım sistemini, yardım talebine “itfaiye, sağlık ve polis ekiplerinin” aynı anda cevap verebilmelerine imkân sağlayacak şekilde tek merkezli yapmayı planladıklarını söyledi. Akdağ, Türkiye’de “doktor sayısının olması gerekenin yarısı kadar, hemşire sayısının da olması gerekenin beşte biri kadar” olduğunu vurgulayarak, hem ABD’de uzmanlık yapmış Türk doktorların denkliklerinin Türkiye’de kabul edilmesine hem de yabancı doktorların Türkiye’de doktorluk yapabilmelerine önem verdiklerini ve bunun yakında gerçekleşeceğini söyledi. Bakan Akdağ, bir soru üzerine, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından geri gönderilen yasa tasarısını yeniden gündeme getireceklerini, ancak yabancı doktorların Türkçe bilmelerine ve eğitim durumlarının son derece iyi olmasına özel önem vereceklerini söyledi. Akdağ, “Türkiye’de Türkçe bilmeyen doktorluk yapamaz” dedi ve bu kapsamda dünyada bütün ülkelerde yabancı doktorların görev yaptıklarını kaydetti.

/ New York

30.05.2008

Şimdi okullu oldular

DENİZ Feneri tarafından Gaziantep’te yapımı tamamlanan Şehit Er Hanefi Özcan İlköğretim Okulu düzenlenen törenle hizmete açıldı. Gaziantep Şehitkâmil İlçesi Kozluyazı Köyü’nde açılan eğitim yuvası ile 145 öğrenci yeni okuluna kavuştu.

Eğitim alanında yürüttüğü çalışmalarla binlerce kişinin takdirini kazan Deniz Feneri Derneği, yeni bir okulu daha eğitim ve öğretime kazandırdı. Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey ve Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz’ın katıldığı törenle hizmete açılan Şehit Er Hanefi Özcan İlköğretim Okulu ile çocuklar daha iyi bir ortamda eğitimlerine devam edebilecek.

Açılışı yapılan okul ile ilgili bilgiler veren Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, “Şehit bir askerimizin isminin verildiği okul sadece bir derslikten oluşuyordu. Eski ve bakımsız olan binada tek sınıfta 105 öğrenci eğitim almaya çalışıyordu. Ayrıca okul tuvaletleri hem okuldan uzakta hem de bakımsız ve kötü durumdaydı. Derneğimizce yapılan sosyal inceleme sonucu okulun yeniden inşaatına karar verdik. Yeni okulumuz 6 derslik, bir anasınıfı ve bir kütüphaneden oluşuyor. Üç ay gibi kısa bir sürede yapımı tamamlanan okul için 209.000 (ikiyüzdokuzbin) YTL harcama yapıldı. Şimdi 145 öğrencimiz pırıl pırıl bir ortamda öğrenim görecek” dedi. Engin Yılmaz, “Deniz Feneri Derneği 10. yaşını kutluyor. Bu nedenle 2008 yılının bizim için ayrı bir önemi var. Bu yılı eğitim yılı ilân ettik. Deniz Feneri’nin ana ilkesi olan yoksullukla mücadele sorununun çözümü için, kararlılıkla atılması gereken adımların en başında eğitim yer alıyor. İnsan eğitimle olgunlaşmalı ki üretebilsin, sorunlara çözüm bulabilsin” açıklamasını yaptı.

Deniz Feneri Derneği’nin eğitim alanında yeni okul binası dışında birçok faaliyeti olduğunu belirten Yılmaz şunları söyledi; “Her yeni eğitim ve öğretim yılı başında gerçekleştirdiğimiz “Mavi Kelebekler” projesi ile binlerce öğrenciye kırtasiye yardımı yapıyoruz. Maddi imkânsızlıklar nedeni ile okulundan uzak kalan öğrencilere burs imkânı veriyoruz. Okul önlüğü, okul ayakkabısı olmayan çocuklarımıza giyim desteği sağlıyoruz. Yoksul okullara kütüphane, kitap ve araç gereç yardımları yapıyoruz.

Ayrıca eğitim merkezlerinde verdiğimiz meslek edindirme kursları, ceza evlerinde başlatılan meslek edindirme eğitimleri, okullarda yaptırdığımız kumanya dağıtımı, göz taramaları eğitim alanında yaptığımız çalışmalardan bazılarıdır” dedi.

30.05.2008

Tatil köyü ayarında ‘yabancı barınmaevi’

Kırklareli’de yakalanan kaçak insanların kaldığı yabancılar barınmaevi, tatil köyü ayarında bir konfora sahip.

Yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra Avrupa ülkelerine geçmeye çalışan insanların umut yolculuğu zaman zaman çileye dönüşüyor. Çoğu geri kalmış ülkelerden yollara düşen bu insanlar kaçakçılar tarafından sınır boylarında kendi kaderleri ile baş başa bırakılıyor. Türkiye üzerinden Yunanistan ve Bulgaristan’a geçen insanların çoğu buralarda kötü muameleye tabî tutulduktan sonra ya yollarına devam ediyor ya da geldikleri yere gönderiliyor. Askerî yasak bölge içerisinde gerçekleşen kaçak geçişler jandarma tarafından düzenlenen operasyonla son buluyor. Burada yakalanan şahıslar Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne gönderiliyor. Türkiye’de temsilcilikleri bulunan ülkelerin vatandaşları pasaport işlemleri tamamlandıktan sonra sınır dışı edilirken temsilciliği olmayan insanları barınma evine gönderiliyor. Bu kapsamda Edirne ve Kırklareli merkezde yabancıların kaldığı barınma evleri bulunuyor. Edirne’de yakalananlar Tunca Barınma Evinde kalırken Kırklereli’de Gazi Osmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi’nde kalıyor. Barınma Merkezi’nde şu an 11 ülkeden 2’si bayan toplam 144 yabancı uyruklu vatandaş kalıyor. Kırklareli Valiliği tarafından burada kalan insanlara tam destek sağlanarak doğumlarından, sünnet düğünlerine, okuma kurslarından dikiş nakış kurslarına kadar bir çok eğitim alanında hizmet veriliyor. Verilen bu hizmetlerin yanı sıra şimdide kalan yabancı uyruklu vatandaşlara psikolog da görevlendirildi. Bir tatil köyü ayarında olan merkezde şu anda toplam 144 yabancı uyruklu kaçak kalıyor. Merkezde kalan yabancı uyruklu vatandaşların temizliğinden sağlıklarına kadar her türlü ihtiyaçları ile yakından ilgileniliyor.

/ Kırklareli

30.05.2008

Küçükçekmece’de kuduz aşısı kampanyası

KÜÇÜKÇEKMECE Belediyesi, ilçe sınırları dahilinde sahipli, sahipsiz kedi ve köpekleri kuduz hastalığına karşı korumak amacıyla yerinde aşı kampanyası başlattı.

1 - 30 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek kampanya ile gerek hayvanların gerekse toplum sağlığının korunması amaçlanıyor. Kuduz hastalığına karşı her sene tekrarlanan aşı kampanyası sırasıyla; Fenertepe, Şamlar, Kayabaşı, Bayramtepe, Güvercintepe, Şahintepe, Ziyagökalp, İkitelli, Başakşehir, Halkalı, Sefaköy, Gültepe, Yeşilova, Kartaltepe, Kemalpaşa, Cennet mahallelerinde belirlenen program dahilinde devam edecek.

Yeni Asya / İstanbul

30.05.2008

Engelliler hakların ekranlardan öğrenecek

TÜRKİYE Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfının (ÖZEV) Özürlü Hakları (ÖZHAK) projesi kapsamında, engellilik konusunda toplumun bilinçlendirilmesi ve engellilerin yasal haklarını öğrenebilmesi için spot programlar hazırlanacak.

ÖZEV Mütevelli Heyeti Başkanı Saime Toptan, yaptığı açıklamada, vakıf olarak engellilik konusunda eğitim çalışmaları yaptıklarını söyledi. Hem engelliler ve ailelerine hem de topluma yönelik çalışmaları olduğunu belirten Toptan, bu çalışmalarda öncelikli olarak engellilik konusunda eksik gördükleri noktalara önem verdiklerini vurguladı.

/ Ankara

30.05.2008

Ege’de Yunan adalarına günübirlik vizesiz tur

EGE Denizi’nde Türkiye kıyılarıyla Yunanistan adaları arasında düzenlenen gemi seferleri, vize sorununa rağmen hızla artıyor.

Geçmişte hiç sefer düzenlenmeyen ilçeler, turizm hareketliliği yakalamaya başladı. İki kıyıdaki turizmciler vize sorununu günü birlik geçişle aşmak için girişimde bulundu. Türkiye ve Yunanistan arasında son yıllarda artan ticari ilişki, turizm hareketliliğini de beraberinde getirdi. Türkiye’den Yunanistan’a geleneksel çıkış noktası konumunda bulunan ve 1960’lı yıllardan bu yana feribot seferi düzenleyen Çeşme, 45 dakika mesafedeki Sakız Adası ile bağlarını haftada 4 gemiye çıkardı.

/ İzmir

30.05.2008

Vietnamlı efeler zeybekte birinci

6. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Halk Oyunları finali Kayseri’de yapıldı. 10 ülkeden 100 öğrenci, Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait kıyafetleriyle Anadolu’dan halk oyunları sergiledi.

Yaklaşık 14 bin kişinin izlediği halk oyunları final yarışmasında Vietnamlı Efeler birinci oldu. Aydın yöresinden Efeler ve Zeybekler oyununu kusursuz sergileyen Vietnamlı öğrenciler, jüriden 94.60 puan aldı.

30.05.2008

Tuz Gölü küçülüyor, flamingolar azalıyor

Konya’da bulunan ve son 90 yılda yaklaşık yüzde 85 oranında küçülen Tuz Gölü’ne gelen kuş sayısı da son yıllarda ciddi oranlarda azaldı.

50 binden fazla kaçak kuyudan kontrolsüz suyun çekildiği Konya’da, bilinçsiz tarımsal sulama, suyun hoyratça kullanılması ve kuraklık gibi etkenler yüzünden Konya Kapalı Havzası’ndaki yer üstü ve altındaki sularda önemli kayıplar yaşandı.

Yer altı su seviyesinin düştüğü havzada, çok sayıda sulak alan kurudu ya da yok olma aşamasına geldi. Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Semih Ekercin’in yaptığı araştırmada Tuz Gölü’nün 90 yılda yüzde 85 oranında küçüldüğü ortaya çıktı. Bu küçülmenin önemli bölümü, son yıllarda oldu.

Göldeki küçülme, Gediz Deltası ile Tuz Gölü’nü üreme alanı olarak seçen flamingoları da olumsuz etkiledi. Birçok kuş türü gibi flamingolar da artık Tuz Gölü’ne eskiye oranla daha az gelmeye başladı.

Doğa Derneği’ne göre, Tuz Gölü ve çevresindeki Tersakan, Bolluk, Kulu Gölleri ile Eşmekaya Sazlığı’nın tümüyle kuruma noktasına gelmesi nedeniyle göllerde üreyen ve beslenen en az 30 kuş türü bölgeden silindi.

Doğa Derneği Bilim Koordinatörü Özge Balkız, 10 yıl öncesine kadar Tuz Gölü’ne 40 bine yakın flamingo geldiğini ve 12 bin civarında yavru bıraktığını belirterek, sürekli azalan flamingoların sayısının geçen yıl 6-7 bin arasında olduğunu bildirdi. Bunların yaklaşık 3 bin yavrusunun olduğunu belirten Balkız, geçen yaz çok sayıda yavru ölümlerinin yaşandığını söyledi.

KONYA KANALI

BESLENME ALANI OLDU

Doğa Derneği Bilim Koordinatörü Özge Balkız, Tuz Gölü’nün küçülmesi, havzadaki diğer besin kaynağı olan sulak alanların kuruması yüzünden flamingoların bölgeye daha az ilgi gösterdiğini kaydetti. Flamingoların suyun derinliğine göre geldiğini belirten Balkız, ‘’Geçen yıl besin bulamadıkları için çok sayıda yavru öldü. Dünyanın ilk toplu flamingo mezarlığı Tuz Gölü’nde oluştu. Bu yıl daha az sayıda flamingonun gelmesi bekleniyor. Tuz Gölü’nün durumu gerçekten çok kötü ve daha da kötüye gidiyor’’ dedi. Göldeki küçülme yüzünden Konya Kanalı’nın flamingolar için beslenme kaynağı haline geldiğini bildiren Balkız, bunun için yavruların kilometrelerce yol katetmek zorunda kaldığını bildirdi. Balkız, Tuz Gölü’nde sayıları azalan flamingoların Gediz Deltası’nda artış gösterdiğini, Konya Havzası’ndan kuşların kaçışının suyun tükenmesine paralel olarak artacağını söyledi. Kulu Belediyesi yetkilileri de flamingoların en önemli beslenme kaynaklarından olan Kulu Gölü’ne gelen kuşların da azaldığını belirterek, ‘’Bu yıl flamingolar bizi çok şaşırttı. Gölde parmakla sayılacak kadar flamingo bulunuyor. Geçen yıllarda toplu olarak görmeye alıştığımız flamingoların bu kadar azalması çok üzücü’’ diye konuştu.

/ Konya

30.05.2008