Cari açığı 5 yıldan beri, açıktan daha fazla sermaye girişi sağlayarak kapattıklarını vurgulayan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye’ye uluslararası sermaye akışının bu yıl gerileyeceğini belirterek, bu yıl 50 milyar dolar beklenen cari açığın kapatılması konusunda kaygılı olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ‘’Türkiye’ye uluslararası sermaye akışının bu yıl maalesef gerileyeceğini’’ belirterek, bunda global ekonomik dalgalanmaya ek olarak Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin de rolü olduğunu söyledi. Resmi ziyaret için gittiği Umman’dan dönüşü sırasında uçakta bir grup gazetecinin sorularını cevaplayan Babacan, geçen yıl 22 milyar dolarlık doğrudan sermaye girişinin sağlandığını bildirerek, “Bu sene bu kadar olmaz. Hele bu son iç siyasi gelişmelerden sonra tahminler hep aşağı doğru revize edildi. Global dağılma zaten yılbaşında tahminleri biraz aşağı doğru üzerimize yıkmıştı, bu son iç siyasi gelişmelerden sonra tahminler tekrar aşağı doğru revize edildi” dedi.
Babacan, “Doğrudan sermayenin, Türkiye’nin uzun vadeli geleceğine güven işi olduğuna dikkat çeken Babacan, “Şimdi biz burada masada otururken 3-6 ay sonra ne olacak kestiremezken insanlar gelip sermayeyi bağlayacak ve Türkiye’nin 5 sene, 10 sene sonrasına yatırım yapacak” diye konuştu. “Çok doğal şekilde bu sene maalesef bu gerileyecek. Yani niyeti olanlar bir miktar askıya aldılar...” diyen Babacan, “Hükümetin birinci yılında 1.8, ikincide 2.8, 2005’de 10, 2006’da 20, 2007’de 22 milyar dolar (sermaye girişi); ancak bu sene ilk defa grafikler aşağı dönmüş olacak maalesef. Global ekonomik dalgalanmanın kuşkusuz etkisi var, ama buna ek olarak iç sorunlar da mutlaka eklendi” şeklinde konuştu.
"KAYGILIYIM DOĞRUSU”
Türkiye’deki ekonomik yapıda çarkı döndürebilmek için doğrudan sermaye girişi ve uzun vadeli kredi girişinin şart olduğunu vurgulayan Babacan, “Bu sene ortalama 50 milyar dolar kadar cari açık bekleyişi var. Cari açık demek Türkiye’den çıkan dövizin giren dövizden daha az olması demek. Biz bunu 5 yılda açıktan daha fazla sermaye girişi sağlayarak toplam döviz dengesini artırdık” diye konuştu. Ali Babacan ayrıca, “Bu güvenle oldu, doğrudan sermaye de, uzun vadeli krediler de güvenle geldi. Güven faktörünü resmin içinden çektiğimizde bu rakam nasıl girecek aklım ermiyor. Girmediğinde ne olacak? Kaygılıyım doğrusu” dedi.
SNP’nin, global dalgalanma ve iç siyasi gelişmeleri gerekçe göstererek bu yıl Türkiye’ye kredi notunu düşürdüğüne değinen Babacan, halbuki borç stoku ve bütçe açığı düşmüş bir ülkenin kredi notunun yukarı doğru revize edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Babacan, Türkiye’ye doğrudan sermaye getirenlerin ve uzun vadeli kredi açanların sorduğu ilk sorunun Türkiye’nin AB süreci, demokratikleşme, temel hak ve hürriyetler ve hukukun üstünlüğü konusunda olduğunu da vurguladı.
|