Dr. Hakan Yalman: “1900’lü yılar ve sonrası bilgi çağı oldu. Ben de Bediüzzaman’dan aldığım derslerle 2000 yılı ve ondan sonraki asır duygu çağı olacaktır diyorum.”
Her yıl olduğu gibi bu sene de Nisan ayı içerisinde Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin (asm) kutlu doğum yıldönümü bütün yurtta çeşitli faaliyetlerle yapılmaya başlandı. Bu faaliyetlerden biri de geçtiğimiz gün Mersin’in Tarsus ilçesinde yapıldı. Kutlu Doğum Programı Tarsus Kültür Merkezinde, Tarsus Yeni Asya temsilciliği Hanım Komisyonunun organizatörlüğünde gerçekleştirildi.
Programa gazetemizin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, Dr. Hakan Yalman ve ses san'atçısı Ali Oktay katıldı. İzleyicilerin bir çoğu programı, oturacak yer bulamadığından ayakta izledi. Sunuculuğunu Süleyman Uçar’ın yaptığı, Kutlu doğum programı, Hafızlık yarışması Türkiye üçüncüsü Muzaffer İnneci’nin Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başladı. Programa konuşmacı olarak katılan Mehmet Kutlular, Peygamberimizin (asm) şahsiyet-i maneviyesinden bahsederek yer yer Risâle-i Nur’dan da alıntı yaparak sürdürdüğü konuşmasında, ”Cenâb-ı Hak, san'atlı varlıklarla süslemiş olduğu şu dünyamızı, garip ve ince san'atlarla ziynetlenmiş bir saraya benzetsin de buraya rehber bir muallim tayin etmiş olmasın. Bu kâinatta bir muallim olmazsa bir teşrifatçı olmazsa yaratılmış varlıkların hikmetlerini ve niçin yaratıldıklarını anlamamız mümkün olmazdı. İşte bu görevi en mükemmel bir şekilde yapan, en son peygamber olarak tayin edilen Peygamberimizdir” ifadelerini kullandı.
Kısa bir slayt gösteriminin ardından sah-neye gelen Dr. Hakan Yalman ise yaptığı konuşmada, ”Deniyor ki, 1900’lü yılar ve sonrası bilgi çağı oldu. Ben de Bediüzzaman’dan aldığım derslerle 2000 yılı ve ondan sonraki asır, duygu çağı olacaktır diyorum” ifadelerini kulandı. Yalman konuşmasının devamında ”Yani artık maddenin katılığından, sebep-sonuç içerisinde boğulmaktan, maddenin arka planındaki mânâyı, kâinatın ruhunu hissetmeye başlayacağımız yönlere doğru insanlık olarak adım adım ilerliyoruz. Bu mü'minlerle beraber bütün insanlığı ilgilendiren bir hakikat olarak ortaya çıkıyor. Bizler, Hz. Muhammed (asm) ile Asr-ı Saadetteki duygular boyutunda görüşecek ve O’nu hisseder hale geleceğiz” dedi.
Program Ali Oktay’ın seslendirdiği tasavvuf müziği eserleriyle sona erdi.
|