Dünyada her yıl 7 milyon kişinin ölümüne yol açan hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalığının temel sebebinin, yiyeceklerde tuz kullanma alışkanlığı olduğu bildirildi.
Erciyes Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Tekol, dünyada 1 milyar hipertansiyon hastası olduğunu, her yıl 7 milyon insanın bu hastalık sebebiyle öldüğünü söyledi.
Tansiyon vak’alarının da yüzde 90’ını easansiyel hipertansiyonun oluşturduğunu bildiren Prof. Dr. Tekol, “Dünyada her yıl 7 milyon kişinin ölümüne yol açan hastalığın temel nedeni, yiyeceklerde tuz kullanma alışkanlığı” dedi.
Araştırmalara göre, dünyada tuz ile tanışmamış ve yiyeceklerinde hiç tuz kullanmayan 30’dan fazla topluluk tesbit edildiğini, bu topluluklarda hipertansiyon hastalığının hiç görülmediğini ifade eden Prof. Dr. Tekol, şu bilgileri verdi:
“Günlük 1.76 gramdan az tuz alan insanlarda hipertansiyon görülmüyor. Örneğin Amazonlarda yaşayan Kızılderili kabileleri hiç tuz kullanmıyor ve bu insanlarda hipertansiyon hiç görülmüyor. Bu durum, bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş olmasına rağmen, Hristiyan inancında tuz kutsal sayıldığı için Batılı bilim adamları tuzu açıkça kötülemekten kaçınıyor. İncil’de tuz kullanımı emrediliyor ve Hz. İsa tuzu övüyor. Bu nedenle tuz ile hipertansiyon arasındaki ilişki 100 yıl önce bilimsel olarak ortaya konmasına rağmen dünyada halen, tuzun hipertansiyon hastalığı ile ilişkisi tartışılıyor. Oysa hipertansiyon hastalığını önlemenin tek yolu, tuz kullanma alışkanlığından vazgeçilmesidir.”
İnsan vücudunda tuzun tutulmasını sağlayan bir sistem olduğunu, bu sebeple hiç tuz alınmasa bile insanların sorunsuz yaşayabileceğini belirten Prof. Dr. Tekol, insanların beslenirken su ve her türlü gıdadan tuz aldıklarını, fazladan kullanılan tuzun ise hipertansiyon gibi hastalıklara davetiye çıkardığını kaydetti.
Tuzu tamamen hayattan çıkarmanın insan sağlığına hiçbir olumsuz etki yapmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Tekol, şöyle konuştu:
“İnsanın günde 1.76 gramdan fazla tuz alması, hipertansiyona davetiye çıkarır. Zaten, dünyanın çoğu bölgelerinde insan su ve diğer gıdalardan günde 1 gram tuzu istemese bile alır. Yiyeceklerinde tuz kullanan insanlar ise tuzu az kullanmaya çalışsalar bile günde yaklaşık 10 gram, buna dikkat etmeyenler günde 20 gram tuz alır. Annenin kullandığı tuz, anne karnındaki bebeği ve süt emen bebeği olumsuz şekilde etkileyerek bebeğin ileri yaşlarda yüksek tansiyon hastası olmasına da yol açıyor. Tuz, kullanıldığında bağımlılık yapar. Bu nedenle tuz kullanan insanlar tuzsuz yiyecek yemekte zorlanırlar. Ancak insanlar tuz kullanma alışkanlığından vazgeçip, yiyecekleri doğal lezzetleriyle tüketme alışkanlığı kazandıklarında ise bu kez tuzdan nefret edeceklerdir.”
TUZ HAKKINDAKİ YANLIŞ BİLGİLER
Halk arasında terleme ile tuz kaybı oluşması durumunda kaybedilen tuzun telafi edilmesi gerektiği yönünde yanlış inanış olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Tekol, tuz alınması durumunda ter ile tuz atılacağını, tuz alınmazsa terlemenin de tuzsuz gerçekleşeceğini, bu durumda tuz kaybının telafi edilmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını kaydetti. Vücudun tuz dengesini koruyan sistemi sebebiyle hiç tuz alınmasa bile insan sağlığının olumsuz etkilenmeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Tekol, sadece uzun süreli ishal ve kusma ile ağır böbrek hastalıkları ve diğer bazı hastalık durumlarında tuz kaybının olabileceğini ve bu durumda tuzun ilaç olarak kullanılması gerekebileceğini söyledi.
|