|
ASO Başkanı Nurettin Özdebir, “Yavaşlayan bir ekonomide hızla artan cari işlemler açığının oluşturduğu risk giderek ciddiyet kazanmaktadır. Ekonomik büyümeye rağmen resmî işsizlik rakamlarının yüzde 10’un üzerinde olması bunu açık bir biçimde göstermektedir” dedi.
ASO’nun aylık oda meclisi toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de katılımı ile Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ekonomideki gelişmelere değindi. Dünya ekonomisindeki belirsizliklerin devam ettiğine dikkat çeken Özdebir, açıklanan banka zararları ile yaşanan finansal krizin boyutlarının da belli olmaya başladığını kaydetti.
Sosyal güvenlik primindeki işveren payından 5 puanlık indirime ilişkin takvimin hemen açıklanmasını isteyen Özdebir, Türk ekonomisindeki yavaşlama sinyallerinin güçlendiğine dikkat çekti. Kasım 2007 döneminde yaşanan işsizliğin yüzde 10,1’e yükseldiğine vurgu yapan Özdebir, cari işlemler açığındaki artışın devam ettiğini kaydetti. 2007 yılında cari işlemler açığının GSYİH’ya oranının yüzde 7’nin üzerine çıktığını ifade eden Özdebir, ekonominin yavaşlamaya, ihracatın artmaya ve cari işlemler açığının da yükselmeye devam ettiğin anlattı.
Merkez Bankası’nın faiz indirimleri konusunda izlediği politikayı da eleştiren Özdebir, Amerikan Merkez Bankasının (FED) faizleri 0,75 puan indirirken, Merkez Bankasının 0,25 puanlık indirimini yeterli görmelerinin mümkün olmadığını bildirdi.
Merkez Bankasının daha aktif olması ve faiz indirimlerinde daha kararlı bir görünüm sergilemesi gerektiğini söyleyen Özdebir, şunları kaydetti:
‘’Çünkü yavaşlayan bir ekonomide hızla artan cari işlemler açığının oluşturduğu risk giderek ciddiyet kazanmaktadır. Nitekim carî işlemler açığının oluşturduğu risk kendisini borsada hissettirmektedir. Yıl başından bu yana dünyada dolar bazında en fazla değer kaybeden borsa yüzde 19,5 ile İMKB olmuştur.
Ekonomimiz istihdam yaratamamaktadır. Ekonomik büyümeye rağmen resmi işsizlik rakamlarının yüzde 10’un üzerinde olması bunu açık bir biçimde göstermektedir. İstihdam artışını beslemek için mutlaka radikal kararlar almak gerekmektedir. Öncelikle istihdam üzerindeki yüksek vergi ve sosyal güvenlik prim yüklerinin azaltılması gerekir. Zorunlu istihdam uygulamasına hiç zaman kaybetmeden son verilmelidir. Mevcut haliyle kıdem tazminatı uygulaması ekonomi üzerinde kaldırılması mümkün olmayan bir yük oluşturmakta, istihdam artışını engellemektedir. Kıdem tazminatı uygulaması gözden geçirilmeli, kıdem kazanmak için çalışılması gereken süre uzatılmalı ve kıdeme esas gün sayısı azaltılmalı, bir kıdem tazminatı fonu oluşturulmalıdır.’’
Çalışma yasalarının işi değil, işçiyi korumak mantığıyla yapıldığı için çalışma hayatına gereksiz bir katılık getirdiğini de belirten Özdebir, işi korumadan işçiyi korumanın mümkün olmadığını söyledi.
| 
