Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Erdoğan: Milletçe sınavdan geçiyoruz

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Millet olarak, vatan evlâtları olarak hepimiz büyük bir sınavdan geçiyoruz. Gün, yüreklerimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini en üst seviyede gösterme günüdür. Gün, bütün provokasyonları bertaraf ederek milletçe kenetlenme, bütünleşme günüdür’’ dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmaya, ‘’Grubumuz adına, hükümetimiz adına, milletimiz adına şahadet mertebesine ulaşan Mehmetçiklerimize Allah’tan sonsuz rahmet, mahzun ailelerine, yakınlarına, şehitlerini yüreğine gömen aziz milletimize sabır ve metanet diliyorum. Maalesef terörle mücadelenin doğasında şehit olmak da gazi olmak da var’’ sözleriyle başladı. Erdoğan, şunları söyledi: ‘’Ülkenin birliği, bütünlüğü için, aziz vatan toprakları için, insanımızın huzur ve güvenliği için mücadele ederken şahadete ermek, en büyük makamdır. Millet olarak, vatan evlâtları olarak, hepimiz büyük bir sınavdan geçiyoruz. Gün, yüreklerimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini en üst seviyede gösterme günüdür. Gün, bütün provokasyonları bertaraf ederek milletçe kenetlenme, bütünleşme günüdür. Allah, milletimizin, askerimizin yar ve yardımcısı olsun. Bugüne kadar her şehit haberiyle tarifsiz acılar çektik. Yürekleri dağlanan şehit anneleriyle, şehit babalarıyla, şehit eşleriyle, şehit evlatlarıyla birlikte yüreklerimiz acıya boğuldu. 70 milyon insanımızın bu acısından kendi hain emelleri için bir sonuç çıkmasını bekleyenlerin hayalleri hep kursaklarında kaldı. Sınır ötesi operasyonlarla terörle mücadelede çok önemli bir aşamaya geçtik. Bu süreçte, terör örgütünü etkisiz hale getirmek ve izole etmek için çok boyutlu bir mücadele sürdürüyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti bütün vatan evlatlarıyla, yetmiş milyon vatandaşıyla birlikte terör ve terörist karşısında yek vücut olmuştur.’’

/ ANKARA

27.02.2008


 

Rektörler direniyor

AKP-MHP uzlaşması sonucu, başörtüsü yasağını üniversitelerde sınırlı olarak kaldırmak için Meclisten geçirilen iki maddelik anayasa değişikliği paketinin Cumhurbaşkanınca onaylanıp Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinin ardından YÖK Başkanlığının rektörlüklere gönderdiği “Başörtülü öğrenciler okula alınsın” talimatına rağmen 70’e yakın üniversitede yasağın devam ettirilmesi, en çok öğrencileri zora soktu.

Hayal kırıklığı

YÖK’ün ve iktidar partisinin “Yasak kalktı” açıklamalarıyla ümitlenerek okullarına gittiklerinde, güvenlik görevlilerinin, başlarını açmadan içeri alınmayacakları uyarısına muhatap olan başörtülü öğrenciler derin bir hayal kırıklığı yaşadılar. Öğrencilerin bir kısmı geri dönerken, bazıları önceden olduğu gibi başlarını açarak içeri girdiler. Bazı üniversitelerde ise kampüse girmelerine izin verilen öğrenciler başörtülü olarak derse alınmadılar.

27.02.2008


 

Üniversite önünde arbede

Ankara’da Anayasa değişikliğine rağmen başörtülü öğrencilerin üniversiteye alınmayışını takip eden sendika üyeleri, üniversite güvenliği tarafından tartaklandı.

Ankara’da Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’ne gelen başörtülü öğrenciler rektörlük tarafından verilen talimatla üniversiteye alınmadı. Üniversite önüne gelen Eğitim-Bir Sen üyeleri ise içeri girmek ve inceleme yapmak istedi. Fakülte güvenliği, içeri girmek isteyen Eğitim-Bir Sen üyelerini tartakladı. Arbede sırasında Eğitim-Bir Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kır’ın hafif şekilde yaralandığı öğrenildi. Eğitim-Bir Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, yasakçı rektörler hakkında noter tarafından tutanak tutturduktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Isparta’da oturma eylemi

Başörtüsü yasağını sürdüren Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), güne eylemle başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayından sonra başörtülü olarak derslere girmek isteyen yaklaşık 50 kişilik kız öğrenci grubu, güvenlik engeline takılınca kampüs içerisinde oturma eylemi yaptı.

Bazı erkek öğrencilerin de destek verdiği eylemde grup adına açıklama yapan işletme birinci sınıf öğrencisi Tuğba Gündüz, anayasa değişikliğinin ardından başörtüleri ile derslere alınmaları gerektiğini, ancak SDÜ Rektörlüğü’nün keyfi uygulaması sebebiyle bu haktan mahrum edildiklerini belirtti. Dersler alınana kadar oturma eylemini devam ettireceklerini söyleyen Gündüz, Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ile görüşmek üzere rektörlüğe götürüldü.

/ ISPARTA

27.02.2008


 

Yasakçılara suç duyurusu

Eğitim-Bir Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, yasakçı rektörler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Kocaeli Üniversitesine başörtülü olarak alınmayan öğrenciler, Rektör Sezer Komsuoğlu aleyhine suç duyurusunda bulundu.

Kocaeli Üniversitesi’ne (K0Ü) başörtülü olarak alınmayan öğrenciler, Rektör Sezer Komsuoğlu aleyhine suç duyurusunda bulundu. Komsuoğlu, yasanın Meclis’ten geçmesinden sonra sabah öğrencileri alıp öğleden sonra baskılara dayanamayıp tekrar yasak koyması ile dikkat çekmişti.

Başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakan yasanın Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmasından sonra önceki gün KOÜ’ye gelen başörtülü öğrenciler yasakla karşılaşmıştı. İçeri alınmamalarını tutanakla resmileştiren öğrenciler, dün Kocaeli Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundu. Başvuru yapanlardan Şüheda Cebeci, yasaların çıkmasına rağmen rektörün, girişe imzasız astığı bir duyuru ile girişleri engellediğini söyledi. Cebeci, yasağın keyfi bir uygulama olduğu için aldığı tutanaklarla suç duyurusunda bulunduğunu aktardı.

Suç duyurusunu iki başörtülü öğrenci ve Mazlumder Kocaeli Şubesi yaptı. Çevredeki vatandaşların da destek verdiği başvuru öncesi bir açıklama yapan Mazlumder Kocaeli Şube Başkanı Nigar Gümrükçüoğlu, tüm bu açık ve net maddeler karşısında KOÜ Rektörü Komsuoğlu'nun talimatı ile cama asılan bir duyuru ile öğrencilerin içeri alınmadığını söyledi. Gümrükçüoğlu, "Rektör Komsuoğlu, Anayasa'daki değişiklik uyarınca uygulamalarını değiştirmeyerek açıkça Anayasa'yı ihlâl suçu işlemiş oluyor." dedi.

/ KOCAELİ

27.02.2008


 

“Haydi başörtülü kızlar da okula”

İstanbul Üniversitesi (İÜ) önünde eylem yapan bir grup öğretmen, başörtüsü yasağını sürdüren rektörleri protesto etti. Başörtüsü yasağını kaldıran Anayasa değişikliğine rağmen yasağı sürdüren bazı rektörler, protesto edildi.

İÜ Beyazıt Kampüsü önünde toplanan Eğitimciler Birliği Sendikası’na (Eğitim-Bir Sen) bağlı bir grup eğitimci, halen başörtüsü yasağını sürdüren rektörlerin bulunduğunu belirterek, bu kişilerin Anayasa suçu işlediğini belirtti. “Haydi başörtülü kızlar da okula”, “Yasak yok yasakçılar çok” şeklinde dövizler taşıyan öğretmenler adına açıklama yapan Eğitim-Bir Sen İstanbul Şube Başkanı Emrullah Aydın, Türk Ceza Kanunu’nda Anayasayı ihlâlin suç olduğunu vurguladı. Aydın, “Yapılan düzenlemelere rağmen başörtülü kız öğrencileri eğitim hakkında mahrum bırakan rektörler, Anayasa’ya aykırı hareket etmektedir” dedi. Aydın, Eğitim-Bir-Sen olarak yasakçı tavrını sürdüren rektörleri bütün üniversitelerde noter marifetiyle tesbit edip suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Açıklamanın ardından öğretmenler alkışlarla olaysız bir şekilde dağıldı.

/ İSTANBUL

27.02.2008


 

MHP, YÖK’e kızgın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “YÖK Başkanlığının Anayasada yapılan son değişikliklerin yeterli olduğuna ve YÖK Kanununda yapılması planlanan değişikliğe gerek olmadığına dair yetkisini aşan yorumu bundan sonra yüksek öğretimde çok sıkıntılı bir dönemin başlayacağını göstermektedir” iddiasında bulundu.

Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, yüksek öğrenimde yaşanan başörtüsü sorununun çözümüne yönelik başlattıkları girişimlere değindi. Bahçeli, ek 17. maddeyle ilgili kanun teklifinin TBMM Başkanlığına sunulduğunu ve Millî Eğitim Komisyonuna görüşülmek üzere havale edildiğini hatırlatarak, beklentilerinin, konunun zamana yayılmadan karara varılması yönünde olduğunu söyledi. Gerek AKP sözcülerinin açıklamalarının, gerekse YÖK Başkanlığının Cumhurbaşkanın onayını müteakip uygulamaya yönelik yayınladığı talimatın, mutabık kalınan ek 17 maddedeki değişikliğin yasalaşması yönünde tereddüt yaşandığını ortaya koyduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

“Oysaki bize göre, Anayasa değişiklikleriyle ilgili Anayasa Mahkemesine yapılacak itiraz süreci ile ek 17. maddedeki değişikliğin kanunlaşması birbirinden ayrı mütalâa edilmesi gereken farklı safhalardır. Diğer taraftan, YÖK Başkanlığının Anayasada yapılan son değişikliklerin yeterli olduğuna ve YÖK Kanununda yapılması planlanan değişikliğe gerek olmadığına dair yetkisini aşan yorumu ise bundan sonra yüksek öğretimde çok sıkıntılı bir dönemin başlayacağını göstermektedir.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Şahin: 301 ve başörtüsünü sormayın

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de gazetecilerin “TCK’nın 301. maddesini ne zaman getiriyorsunuz?” sorusuna, “Bana, başka rakam söyleyin artık” karşılığını verdi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Mecliste, gazetecilerin ‘’TCK’nın 301. maddesini ne zaman getiriyorsunuz?’’ sorusuna, ‘’Bana, başka rakam söyleyin artık’’ karşılığını verdi. Bir gazetecinin ‘’Size, Başka rakamda soramıyorum’’ demesi üzerine Şahin, ‘’Galatasaray’ın hali ne olacak diye sorabilirsiniz. Kasımpaşa’ya yenildik’’ diye konuştu.

Şahin, üniversitelerde başörtüsü serbestliği için yapılan anayasa değişikliğinden sonra, başka bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olup olmadığına ilişkin soru üzerine de ‘’Beni tartışmaların içine sokmayın’’ dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, de bir soru üzerine TSK’nın sınır ötesi operasyon yaptığı yerlerde sivil halk bulunmadığını belirterek, ‘’Orada sadece terör kampları var. Bunların kullandığı bir takım altyapılar var. Irak halkının kullandığı altyapı değil bu...’’ dedi.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Operasyonun hedefi belli

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Irak’ın kuzeyine yapılan askeri operasyonun sınırları, amacı ve hedefinin belli olduğunu, hedefine ulaşıncaya kadar devam edeceğini söyledi.

Babacan, Ankara’yı ziyaret eden Arnavutluk Dışişleri Bakanı Lulzim Basha ile Dışişleri Bakanlığında görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, TSK’nın Irak’ın kuzeyine düzenlediği sınır ötesi operasyona ilişkin soruları cevapladı. Kuzey Irak’ta devam etmekte olan askeri operasyonun sınırları, amacı ve hedefinin belli olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:

“Bu operasyonun kapsadığı alanla ilgili sınırlar bellidir. Ayrıca kaç kişi, kaç askerimiz bu operasyon içinde olacaktır, bu da yine sınırlı bir rakamdır. Süre de sınırlı bir süredir. Bu işin süresi operasyon hedefine ulaşıncaya kadardır. Ne zamanki operasyon başlamadan önce hedeflenen amaçlara ulaşılır, işte o noktada operasyon sona erer.”

Türkiye’nin terörle mücadelede “tüm enstrümanları zaten kullanıyor olmasının” önemine işaret eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla böyle bir paket beklentisini, ne olacak, ne açıklanacak, ne gelecek beklentisini ben doğru bulmuyorum. Biz bir sürecin içindeyiz. Paketler halinde çözümlerden öte, terörle mücadele süreci söz konusudur. Bu süreçte de zaten işin en başından beri söylediğimiz tüm enstrümanlar zaten devrededir ve zaten kullanılmaktadır. İsterseniz adına siyasi diyalog deyin, diplomasi deyin, ekonomik tedbirler deyin, diğer tedbirler deyin, zaten pek çoğu uzunca bir süredir kullanılmaktadır. Farklı zamanlarda farklı yoğunlukta kullanılmaya devam edilecektir.”

Babacan, Irak’a yakın bir zamanda Türkiye’den bir temsilcinin gönderilip gönderilmeyeceğinin sorulması üzerine, iki ülke arasında karşılıklı ziyaretler olduğunu, kendisinin Bağdat’a, Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin de Türkiye’ye geldiğini hatırlatarak, iki ülke dışişleri, savunma ve içişleri bakanlıkları arasında sürekli temaslar olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı Babacan, “Bütün bu siyasi diyalog süreci çerçevesinde çok yakın bir zamanda Bağdat’a bir heyet gönderiyoruz. Ancak bu heyetin kompozisyonu ve bu heyetin ziyaretinin kesin zamanlaması, ziyaretin niteliği gereği, ziyaret başlarken yapılacaktır” diye konuştu.

Babacan, bir başka soru üzerine, Türkiye’nin Irak özel temsilcisinin de yakın zamanda atanacağını bildirdi.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaretin zamanlamasıyla ilgili bir soru üzerine Babacan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Talabani’yi Türkiye’ye davet ettiğini hatırlatarak, zamanlama açısından anlaşma olduğunda bir ziyaretin gerçekleşeceğini kaydetti.

Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Babacan, iki dost ülkenin bakanları arasında samimi bir ortamda yaptıkları görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra başta Kosova olmak üzere uluslararası ve bölgesel gelişmelerle ilgili konularda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Komşudan şartsız destek

Yunanistan Meclis Başkanı Dimitris Sioufas, “Türkiye’nin AB üyeliğine kayıtsız destek veriyoruz” dedi.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesi’nin(KEİPA) 15. yıl etkinlikleri kapsamında İstanbul’a gelen KEİPA Dönem Başkanı ve Yunanistan Meclis Başkanı Dimitris Sioufas, Dolmabahçe Sarayı’nda TBMM Başkanı Köksal Toptan ile biraraya geldi. Sarayı ziyaret eden çocuklarla fotoğraf çektiren iki başkan daha sonra Toptan’ın makamında bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından iki başkan basın mensuplarının karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.

Köksal Toptan, başarılı geçen KEİPA toplantısının ardından KEİPA Dönem Başkanı Sioufas ile ikili görüşme yaptıklarını belirterek, “Çok yararlı bir görüşme olduğunu belirtmek isterim” dedi.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin son yıllarda çok olumlu seyrettiğine dikkat çeken Toptan, iki ülke arasındaki işbirliğinin her alanda kendini göstererek ilerleme kaydettiğini söyledi.

Türkiye’nin AB sürecinde Yunanistan’ın desteğini ve AB’nin çeşitli platformlarında işbirliği konularını görüştüklerini belirten Toptan, Yunanistan’ın AB desteği için teşekkürlerini Sioufas’a bildirdiğini söyledi.

Yunanistan Meclis Başkanı Dimitris Sioufas da “Yunanistan, komşu ülkesi olarak Türkiye’nin AB’ne üyeliğini koşulsuz olarak destekliyor” dedi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştiğine dikkat çeken Sioufas, “Vakit bu vakittir diye düşünüyorum. Parlamentoların barış, işbirliği ve iyi komşuluk yönünde çalışmaya başlamaları için” diye konuştu.

/ İSTANBUL

27.02.2008


 

Sınırda güvenlik tedbirleri arttırıldı

Şırnak’ta Irak sınırına yakın bölgelerde terör örgütü mensuplarının geçişlerine karşı güvenlik tedbirleri artırıldı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde yaptığı operasyon sürerken güvenlik güçleri, teröristlerin Türkiye’ye geçişini engellemek amacıyla yoğun tedbirleri alıyor.

Şırnak’ın Bestler Dereler bölgesinde bulunan birlikler, bugün de teröristlerin olası geçişlerine karşı arama ve tarama faaliyetlerini devam ettirdi. Mehmetçik, yol güzergahlarda da mayın arama çalışmasını sürdürdü.

/ ŞIRNAK

27.02.2008


 

Türkiye’den İran’a İsrail sitemi

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, son dönemde İranlı yetkililerin İsrail’e yönelik bazı yapıcı olmayan ifadelerinin üzüntüyle müşahede edildiğini bildirdi.

Bilman, bir soruya cevaben yaptığı açıklamada, Türkiye’nin birçok sıkıntı ve krizin hüküm sürdüğü Orta Doğu bölgesinde diyalog ve karşılıklı anlayış ortamı oluşturulmasının bölgenin istikrar ve huzuruna giden yolda hayati önem taşıdığına inandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Bu meyanda, son dönemde İranlı yetkililerin İsrail’e yönelik bazı yapıcı olmayan ifadeleri üzüntüyle müşahede edilmektedir.

Türkiye, Orta Doğu’da uzlaşı ve diyalog yoluyla huzur ve istikrar ortamının tesisine destek ve katkılarını sürdürecektir. Bu bağlamda, bölgedeki sorunların temelinde yatan İsrail-Filistin ihtilafının çözümü ile tanınmış ve güvenli sınırlar içinde İsrail’le yan yana yaşayacak bağımsız bir Filistin devletinin kurulması doğrultusundaki çabaların içinde aktif biçimde yer almaya da devam edeceğiz.”

Sözcü Bilman, diğer bölge ülkelerinin de, başta İsrail-Filistin ihtilafı olmak üzere bölgedeki sorunların çözümü ve kalıcı barışın biran önce tesisi yönünde yapıcı bir tutum izlemelerini ve uluslararası toplumun tüm üyelerine karşı gösterilmesi gereken saygıyla bağdaşmayan davranışlardan kaçınmalarını önemle beklediklerini belirtti.

/ ANKARA

27.02.2008


 

AKP’de seçim hazırlığı başladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mart 2009’da yapılacak olan yerel seçim hazırlıklarına erken başladı.

Gençlik ve kadın kollarının kongrelerine katılarak seçimde mutlak başarı isteyen Erdoğan, İstanbul ve Ankara’nın ardından Anadolu turuna çıkacak. Başbakan Erdoğan’ın programı şöyle belirlendi: “2 Mart Ankara, 7 Mart Uşak, 9 Mart İzmir, 15 Mart Siirt ve Batman, 22 Mart Diyarbakır ve Gaziantep, 23 Mart Şanlıurfa, Mardin ve Manisa.”

/ ANKARA

27.02.2008


 

Müfettişler Dink cinayeti için Trabzon’da

Başbakanlık Teftiş Kurulundan 3 müfettiş, Hrant Dink cinayetine ilişkin incelemelerde bulunmak üzere Trabzon’a geldi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in İstanbul Şişli’de 19 Ocak 2007 tarihinde silahlı saldırıda ölmesiyle ilgili inceleme yapmak üzere şehre gelen Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda görevli Başmüfettiş Mehmet Akın ve müfettişler Ayşegül Genç ile Tuğçe Tümer, Valililikte kendilerine tahsis edilen odada çalışmalara başladı. Valilik ve emniyette temaslarda bulunacağı belirtilen müfettişlerin, gerek görmeleri halinde bazı görevlileri de dinleyecekleri kaydedildi.

/ TRABZON

27.02.2008


 

Barajlarda sular yükseliyor

Son yağışlarla birlikte ülke genelinde birçok yerdeki barajlar ve göletlerdeki su seviyelerinin arttığı görülürken, baharda karların erimesiyle mevcut su seviyelerinin daha da yükselmesi bekleniyor.

Son yağışlarla birlikte bir çok yörede kuraklık açısından rahatlama görülürken, geçtiğimiz yaz yaşanan sıkıntının bazı illerde halen devam ettiği görülüyor. Nitekim, Antalya ve Gaziantep’te, son yağışlardan sonra barajlarda doluluk oranının arttığı ve tarım sektöründe kuraklık beklentisi olmadığı bildirilirken, Çanakkale ve İzmir’in yeterli yağışı almadığı, Çukurova barajlarının bazılarında da doluluk oranlarının yeterli seviyeye ulaşmadığı vurgulanıyor.

Derlemelere göre, Antalya’da baraj ve göletlerde su tutma seviyesi yükselirken, bölgede yaz döneminde muhtemel bir kuraklık beklenmiyor.

Güney Marmara’da Bursa, Balıkesir ve Yalova’da, yaz aylarında su sıkıntısı beklenmiyor. Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, geçen yıl aynı dönemde yüzde 14 olan Doğancı Barajı’nın doluluk oranının, bu yıl yüzde 28’ler seviyesinde olduğunu belirtti.

Kar yağışının şehrin su ihtiyacı için önemine işaret eden Çetinavcı, ‘’Bursa’nın, Doğancı Barajı ve geçtiğimiz aylarda açılan 70 kuyu ile su tutulmaya başlanan DSİ bünyesindeki Nilüfer Barajı sayesinde su problemi olmayacağını düşünüyoruz’’ dedi.

Son yağışlar Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki barajlardaki su seviyesini az da olsa yükseltti. DSİ 10. Bölge Müdürlüğü İşletme Bakım Şube Müdürü Menderes Lale, son yağışların bölgedeki barajların doluluk oranını yüzde 1-2 arttırdığını, barajlardaki doluluk oranın Dicle Barajı’nda yüzde 77, Karakaya Barajı’nda yüzde 76, Göksu Barajı’nda yüzde 58, Kralkızı Barajı’nda yüzde 30, Batman Barajı’nda yüzde 45, Devegeçidi Barajı’nda yüzde 28, Derik Dumluca Barajı’nda ise yüzde 26 olduğunu söyledi.

DSİ 9. Bölge Müdürlüğünün Keban ile Karakaya baraj göllerine su taşıyan alanlarda yaptığı kar ölçümlerinde ulaşılan değerler, bazı merkezler dışında geçen yılla paralellik gösteriyor. Trakya’daki barajların doluluk oranı son bir ayda yüzde 53,80’e yükseldi.

DSİ 11. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Trakya’daki 584,60 milyon metreküp depolama hacmine sahip 8 barajın doluluk oranının son bir aydaki yağışlarla birlikte yüzde 53,80’e yükseldiğini, su miktarının toplam 314,52 milyon metreküpe ulaştığını kaydettiler.

Kocaeli’ne içme suyu sağlayan Yuvacık Barajı’nda 30 milyon 700 bin metreküp su bulunduğu, barajın yüzde 60 oranında dolu olduğu bildirildi.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Şehidin adı okulda yaşatılacak

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinde sürdürdüğü operasyonda şehit olan Komando Çavuş Yusuf Özmen’in adı, bir okula verilecek.

Alınan bilgiye göre, dün düzenlenen törenle cenazesi toprağa verilen Şehit Özmen’in ailesine taziye ziyaretinde bulunan Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Yusuf Özmen’in adının bir okula verilmesini kararlaştırdıklarını söyledi.

Şehidin adının bir okulda yaşatılması için çalışma başlattıklarını aileye bildiren Bilici, İncesu ilçesinde TOKİ bölgesinde yapımı devam eden ilköğretim okuluna, Şehit Komanda Çavuş Yusuf Özmen’in adını vermeyi planladıklarını kaydetti.

/ KAYSERİ

27.02.2008


 

Kar kalınlığı 2 metreyi aştı

Kastamonu’nun Devrekani ile Bozkurt ilçeleri arasındaki Ortasökü Köyünde kar kalınlığı 2 metreyi aştı.

Ortasökü Köyü Muhtarı Ali Ersöz, 9 mahallesi bulunan köyün, yaklaşık 2 aydan bu yana kar altında olduğunu söyledi.

Köyün coğrafi yapısı sebebiyle il genelinde 15-20 santimetre kar bulunduğunda bile köylerindeki karın en az 1 metreye ulaştığını bildiren Ersöz, buna rağmen hayatlarından şikâyetçi olmadıklarını belirtti.

Köye bağlı Isırganlık Mahallesi’nin kara yolu üzerinde olması sebebiyle ulaşıma açık olduğunu ifade eden Ersöz, diğer 8 mahalle ile irtibat kuramadıklarını bildirdi.

Traktörlerin ve otomobillerin 2 metrelik kar yığınları altında kaldığını ifade eden Ersöz, köyde bulunan sağlık ocağının ise kimi zaman kar altında kaybolduğunu, bunun üzerine köy halkının imece usulüyle binanın etrafını ve yollarını açtığını kaydetti.

Ersöz, köydeki bazı hastaları ise köy yollarının kapalı olması sebebi il merkezindeki hastanelere götüremediklerini söyledi.

/ KASTAMONU

27.02.2008


 

Maden ocağında göçük

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde krom madeni ocağında meydana gelen göçükte 1 işçi mahsur kaldı.

Köyceğiz Kaymakamı Halil İbrahim Çomaktekin, Balçılar Köyünün Kandak mevkisindeki bir krom madeni ocağında sabah saatlerinde göçük meydana geldiğini bildirdi. Çomaktekin, olayda işçi Halil Sarıekiz’in (46) maden ocağında mahsur kaldığını kaydetti.

/ MUĞLA

27.02.2008


 

Boğaz’a 3. köprüye doğru

İstanbul Boğazı’na yeni bir köprü yapımını da içeren otoyol projesinin fizibilitesi, gelecek ay DPT’ye gönde-rilecek. Projenin bu yıl ihaleye çıkarılması hedefleniyor.

İstanbul Boğazı’na yeni bir köprü yapımını da içeren otoyol projesinin fizibilitesi, gelecek ay Devlet Planlama Teşkilâtı’na (DPT) gönderilecek.

AA muhabirinin Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, projenin özellikle Boğaz’a yapılacak 3. köprü ayağı büyük önem taşıyor. Ulaştırma Bakanlığı, güzergâhı buna göre hayata geçirecek. Güzergâh, Anadolu yakasında Akyazı ile Avrupa yakasında Kınalı kavşağı hattında olacak. Güzergâhın İzmit sınırları içindeki bölümü ile İstanbul’un batı yakasında Hadımköy ile Kınalı arasındaki bölümü netleştirildi ancak Çatalca ile Gebze arasındaki kesimindeki güzergâha, 3. köprünün noktasal olarak yerinin belirlenmesiyle son şekli verilecek.

İMAR PLANLARI BELİRLEYİCİ OLACAK

Projede, 3. köprünün yerini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin imar planları, İstanbul’un gelecekteki yerleşim ve sosyal alanlar ile trafik üretecek alanların tesbiti belirleyecek. Özellikle gelecekte şehirde trafik üretecek donatıların belirlenmesi, projenin en önemli ayaklarından birisi olarak gösteriliyor.

Ulaştırma Bakanlığı, projenin fizibilitesi üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor. Fizibilite raporu gelecek ay DPT’ye gönderilecek. İnceleme sonrasında Yüksek Planlama Kararı’nın alınmasıyla projenin ihale hazırlıkları başlayacak. Bakanlık, projeyi bu yıl ihaleye çıkarmayı hedefliyor.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Önce sağlıklı aile yapısı

Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, Uyuşturucu ve madde bağımlığının önüne geçmenin birinci ve en önemli ayağının ‘sağlıklı aileler yapısı’ olduğunu söyledi.

Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadelenin sadece polisiye tedbirlerle önüne geçilemeyeceğini belirten Emniyet Müdürü Arslan, bu konuda polis halk işbirliğinin şart olduğunu ifade etti. Arslan’ın yazdığı Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Abdullah Sürekli’nin yönettiği ‘Yarınlara Geç Kalmadan’ isimli tiyatro oyunu Antalya’nın Manavgat ilçesi Side Beldesi Fatma-Turgut Şen Anadolu Lisesi Tiyatro Salonu’nda sahnelendi. Antalya ve ilçelerinde uyuşturucu madde satımına karşı 24 saat amansız mücadele verdiklerini ifade eden Feyzullah Arslan, yazdığı tiyatro oyunu ile ailelerinin çocuklarının sorunlarıyla yakından ilgilenerek madde bağımlısı olmalarının önünde geçmek olduğunu söyledi.

Oyunun ‘Güller Solmasın Analar Ağlamasın’ kampanyası çerçevesinde okullarda sahnelendiğini belirten Arslan, toplum olarak uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadelede tek vücut olunması gerektiğini söyledi. Arslan, “Anne babalar çocuklarının sorunları ile yakından ilgilenmeli. Çocuk huzuru aile yuvasının sıcaklığında bulmalı ve huzuru başka yerde aramamalı. Yazdığım oyunla zengin bir ailenin çocuğunun sorunlarına karşı ilgisizliğine dikkat çekiyoruz. Aile sorunu para ile çözeceğine inanıyor. Anne baba sevgisi olan bir ailede çocuk huzuru dışarda aramaz. Aileler çocuklarının dinlemeli sorunlarına karşı ilgisiz olmamalı” diye konuştu.

/ ANTALYA / MANAVGAT

27.02.2008


 

‘Dedektif çöpçüler’ iş başında

Çöpünüzü belediyeler tarafından belirlenen günler dışında atıyorsanız başınız ‘dedektif çöpçülerle’ büyük dertte

Güngören Belediyesi tarafından oluşturulan özel ekip, zamansız atılan çöplerden iz sürerek çöp sahibine ulaşıyor. Bu takibin faturası ise çevreyi kirletenlere 200 YTL ceza olarak ortaya çıkıyor. Sıkı bir takiple çalışan çöpçüler, 780 kişiye çevreyi kirletmekten para cezası uyguladı. Belediyenin Temizlik Müdürlüğü bünyesindeki ekip, 2007 yılında çöp içerisindeki fatura ve benzer evraklardan, tesbit ettiği 425 kişiye ceza uyguladı.

Yeni Asya / İSTANBUL

27.02.2008


 

Yetimlere el uzatın

İHH tarafından Fatih'te açılan "Yetim Destekleme Merkezi" ile Türkiye'de ve dünyada savaş ve yoksulluk gibi zor durumlarla karşı karşıya kalan yetimlere yardım eli uzatılacak.

Dünyanın değişik noktalarında hayat mücadelesi veren yetimlere gelir sağlamak amacıyla kurulan “Yetim Destekleme Merkezi” açıldı. İHH İnsanî Yardım Vakfı tarafından Fatih’te açılan merkezde; Filistinli, Cibutili, Endonezyalı ve Türkiyeli gönüllü bayanların yaptıkları birbirinden güzel, el emeği göz nuru ürünler yetimler için satıldı. Hayırseverlerin bağışlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştıran ve insanların ihtiyaçlarını gidermeyi görev bilen İHH İnsanî Yardım Vakfı, farklı bir uygulamaya daha imza attı. Ümraniye’de faaliyete geçirdiği “Hayır Mağazası’yla” ihtiyaç sahiplerinin giyecek ihtiyaçlarını karşılayan İHH, Fatih’teki binasında da “Yetim Destekleme Merkezi” açtı.

Farklı illerden gönüllülerin ürettikleri; tarhana, salça, turşu, zeytin gibi yöresel yiyecekler, atölyelerden yapılmış; boyama ürünler, tablolar ve takılar ile Cibutili, Endonezyalı ve Filistinli bayanların üretmiş olduğu el emeği göz nuru ürünlerin satışında elde edilecek gelirler her ay farklı bir bölgeye gönderilecek.

Yetim Destekleme Merkezi’nde özellikle Filistinli bayanların yapmış oldukları el ürünleri ve Filistin’den gelen zeytinyağı, sabun ve bal da devamlı olarak bulundurulacak. Buradan elde edilecek gelir ilk olarak Filistin’e gönderilecek. İHH’nın başlatmış olduğu “Şifahen Değil Acilen Filistin’e Yardım Lazım” kampanyası çerçevesinde abluka ve ambargo altındaki Gazze’ye gönderilmesi planlanan gelirlerle Filistinlilerin yüzlerinin güldürülmesi hedefleniyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

27.02.2008


 

Kâinat keşfetmekle bitmiyor

Ankara Üniversitesi (AÜ) araştırmacıları, yeni bir bitki türü keşfettiler.

AÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Ketenoğlu ile araştırma görevlisi Mehmet Çiçek’in Niğde Ulukışla’daki çalışmaları sırasında keşfettikleri türün, halk arasında ‘’Ballıbabagiller’’ olarak da bilinen ‘’Scutellaria (Lamiaceae)’’ familyasına ait olduğu belirlendi.

Ketenoğlu, gerçekleştirdikleri morfolojik incelemelerde bitkinin gövde ve çiçek yapraklarının, çiçek durumlarının ve yüzey tüylerinin, familyanın diğer türlerinden farklı olduğunu gördüklerini ve diğer ülkelerdeki koleksiyonları incelediklerinde de bitkinin yeni bir tür olduğunu fark ettiklerini söyledi.

/ ANKARA

27.02.2008


 

Sulama kuyularının yarısı kaçak çıktı

Karaman’da yapılan çalışmalar sonucunda 5 bin 775 kuyudan 2 bin 800’ünün kaçak olduğu belirlendi.

Karaman Valisi Fatih Şahin, Polisevi’nde düzenlediği basın toplantısında, il genelinde yapılan çalışmalarla Karaman’ın tarımsal sulama veri tabanını oluşturduklarını bildirdi. Karaman’ın ülkenin en az yağış alan bölgesi olduğunu ancak, ekonomisinin de tarıma dayalı olduğunu ifade eden Şahin, suyun Karaman için altın değerinde olduğunu kaydetti.

Bunun için tarımsal sulamada kesin verileri elde etmek için 2007 yılında bir çalışma başlatıldığını dile getiren Şahin, şunları söyledi:

‘’Karaman’da 5775 sulama amaçlı su kuyusu tesbit edildi. Bu kuyulardan 2800’ünün ise kaçak olduğu belirlendi. Şimdi hangi bölgede kaç kuyu bulunduğunu, bu kuyuların kaçının yasal olduğunu, su miktarlarını, buralarda ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Önemli olan, modern teknikleri kullanıp sulamada kapalı sisteme geçebilmek. İlimizdeki şahıs kuyularının sulama sistemlerinde bir sorun yok. Şahıslar kendi imkanlarıyla kapalı sisteme geçmişler. Bu kuyuların yüzde 90’ında damlama, yağmurlama gibi modern sulama teknikleri kullanılıyor. Yani su kaybı en az seviyede.’’

/ KARAMAN

27.02.2008


 

Köylülerden okul seferberliği

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde geçimini ormancılıkla sağlayan köylüler, çocuklarını okutabilmek için imece usulüyle okul yapmak amacıyla kolları sıvadılar ancak, toplanan para bitince inşaat çalışmalarına son vermek zorunda kaldılar.

İlçe merkezine 30 kilometre mesafedeki Koçlu Köyü sakinleri, köydeki 2 derslikli ilköğretim okulunun ihtiyaca cevap verememesi ve 160 öğrencinin taşımalı eğitimle başka okullara gitmek zorunda kalması sebebiyle geçen yıl Mayıs ayında okul yapımı için girişim başlattı. Çocukların geleceğini düşünerek sorunun çözümü için ‘’Kendi okulunu kendin yap’’ şiarı ile yola çıkan köylüler, 2 derslikli okulun yanındaki arsada 12 derslikli ilköğretim okulunun inşaatına başladı. Köylüler, 3 katlı projelendirilen okul için sadece parasal destek vermekle kalmayıp, inşaatta çalıştı.

Köy muhtarı Bayram Ali Kadıoğlu, Orman İşletme Müdürlüğünün sağladığı kesime uygun ağaçların işlenerek satılmasından elde ettikleri muhtarlık geliri ve köylülerin desteğiyle kaba inşaatı tamamlanan okulu eğitim ve öğretime açmayı hayal ettiklerini söyledi. Kadıoğlu, ‘’Köyümüzün çocukları cahil kalmasın, işsizlikle karşılaşmasın, tek umutlarını ormana bağlamasınlar istedik. Her şeyi devletten beklememek lazım. Bu ilkeyle yola çıktık, bugüne kadar okula 270 bin YTL harcadık. Artık köylüden okul için para isteyecek yüzüm kalmadı’’ dedi.

/ KADİRLİ

27.02.2008


 

Edirne’de bahar havası

Edirne’de hava sıcaklığı 19 dereceye ulaştı. Vatandaşlar, park ve bahçelerde güneşli havanın tadını çıkardı.

Edirne Meteoroloji Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, şehirde günün en yüksek hava sıcaklığı 19 derece ölçüldü. Havaların birden ısınmasını fırsat bilen bazı vatandaşlar Meriç ve Tunca nehirleri kenarındaki sosyal tesis ve çay bahçelerinde kahvaltı yapmayı tercih ederken, bazıları da nehir kenarında balık tuttu. Çay bahçesinde güneşli havanın tadını çıkaranlardan Duygu Korkmaz, güneşli havayı özlediklerini belirterek, ‘’İçimize yaşama sevinci doldu’’ dedi. Meteoroloji yetkilileri, hava sıcaklığının yarın 1 derece daha artmasının beklendiğini bildirdi.

/ EDİRNE

27.02.2008


 

Sağlık için doğru ekmeği seçin

Türk halkının vazgeçilmez beslenme kaynağı olan ekmek, doğru tüketilmesi halinde sağlığa yarar sağlıyor.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Türk, ekmeğin Türk toplumu için vazgeçilmez bir beslenme kaynağı olduğunu belirterek, doğru ekmek tüketiminin sağlık açısından büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Türk, Amerika’nın Penn State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kris-Etherton ve Wake Forest University School of Medicine’den Philip Mellen M.D. önderliğinde yapılan ve Amerikan Sağlık Enstitüsü tarafından desteklenen bir çalışmada düzenli ve devamlı kepekli ekmek tüketen grupla francala ekmek denilen kepeksiz rafine ekmek tüketen iki grubun karşılaştırıldığını ifade ederek, “Kepekli ekmek tüketen gruptakiler 3 ayda 5 kg verdiler ve ayrıca kandaki CRP (Serum reaktif protein) düzeyleri de ortalama yüzde 38 oranında düştü. CRP düzeyinin yüksek olması diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıklarının ortaya çıkması ve hızla ilerlemesi açısından risk faktörü olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada kepekli ekmek tüketenlerde kalp damar hastalığının yüzde 21 oranında azaldığı görülmüştür. Bu çalışmalar Amerika’da alanında en saygın dergiler arasında yer alan ‘American Journal of Clinical Nutrition’da 11 Şubat 2008’de ve ‘Nutrition, Metabolism & Cardiovascular Diseases’ dergilerinde yayınlandı” dedi.

OBEZLER RİSK ALTINDA

Prof. Dr. Süleyman Türk, yapılan çalışmaların ülkemizde yaklaşık 5 milyon diyabetli, 15 milyon hipertansiyonlu, 15 milyona yakın obez (şişman) ve milyonlarca kalp hastası olduğunu gösterdiğini belirterek, “Bu dört hastalık da tedavisi çok masraflı olan ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen hastalıklar arasında yer alıyor. Özellikle kalp hastalığı en yaygın ölüm sebebi olarak ilk sırada yer alıyor. Diyabet ve hipertansiyon, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, beyin kanaması ve ona bağlı felçlere yol açabilen çok ciddi hastalıklar. Obezlerde bu üç hastalık daha da sık görülüyor. Ülkemizde kepekli ekmek tüketimi alışkanlığının yerleşmesiyle şişmanlık, hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı olan hastaların sayısı hızla azalabilir” şeklinde konuştu.

FAST-FOOD KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR

Prof. Dr. Türk, fast-food kültürünün de rafine ekmek ve gıda tüketiminin yaygınlaşmasına katkıda bulunarak şişmanların toplumdaki sayısının hızla artmasına yol açtığını ileri sürdü. Özellikle çocuk yaşlarında obezitenin görülmesinde fast-food kültürünün başlıca sebep olduğunu belirten Prof. Dr. Süleyman Türk, “Patateslerin kızartılmasında kullanılan yağlar, tekrar tekrar kullanılması sonucu kanserojen özellik kazanıyor. Fast-food tüketimi sebebiyle şişmanlayan çocuklarda ileri yaşlarda kanser görülme riski artıyor. Beyaz ekmek tüketiminin çok fazla olduğu fast-food türü yiyeceklerin okullarda satışı yasaklanmalı. Ayrıca okullarda meyve, salata ve süt gibi gıdaların öğrenciler tarafından daha fazla tüketilmesini sağlayacak uygulamalar teşvik edilmeli. Okul dışındaki mekanlarda da fast-food türü yiyeceklerin sağlığa ne kadar zararlı olduğunu belirten uyarılar, fast-food satan mekanlarda herkesin görebileceği şekilde ilan edilmeli” diye konuştu.

Prof. Dr. Türk, sigaralar üzerine kanunla ‘Sigara sağlığa zararlıdır’ yazıldığı gibi fast food paketlerinin üzerine de ‘Fast food sağlığa zararlıdır’ yazılması gerektiğini savundu.

SAĞLIKLI BESLENME DESTEĞİ

Prof. Dr. Türk, üniversiteyi bitirinceye kadar öğrencilere sağlıklı beslenme yardımı yapılması gerektiğini söyledi. Türk, bunların ilk anda mali açıdan yük gibi gelebileceğini, ancak en ucuz tedavinin sağlığın korunması olması sebebiyle bu desteğin ilerdeki sağlık harcamalarında ciddi azalmaya yol açacağını ve koruyucu hekimlikteki başarının sağlıklı beslenmeyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Gıdalarda kullanılan katkı maddelerinin uygunsuz kullanımının da birçok hastalığa yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Türk, gıdalarda kullanılan katkı maddelerinin de çok sıkı denetim altında tutulması gerektiğini kaydetti. Ülkemizde bir an önce sağlıklı beslenmeyle ilgili acil eylem planı oluşturulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Süleyman Türk, “Gıda sağlığıyla ilgili ulusal gıda politikası oluşturulmalı ve bu iş için de ‘Ulusal Gıda Enstitüsü’ kurulmalıdır” dedi.

/ KONYA

27.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri