Ezeli rakip iki takım. Galatasaray ve Fenerbahçe. Gönül verenlerinin içinde öyleleri var ki; takımının yenilgisinde ruh hali bozuluyor. Hayat felsefesi bu olmamalı ama ne yazık ki, bu tipte çok insan var. Mesela Fenerbahçe takımı. Üç gün önce futbolda dünya standardını çok iyi uygulayan Sevilla takımını yen, ondan sonra çık, düşmeme mücadelesi veren Bursaspor'a kendi sahanda yenil. Yanlış anlaşılmasın Bursaspor küçümsemiyorum. Gönül verenlerinin Sevilla zaferini yaşama heveslerine sadece üç gün müsaade et. Hoca takımı çok değiştirdi falan bahanesini de anlamak mümkün değil. O oyuncular bu takımın kadrosunun elemanı değil mi? Dolayısıyle ezeli ve şampiyonluk yarışında en büyük rakip G.Saray taraftarlarına sevinme şansı ver.
Gelelim G.Saray'a. Üç gün önce Fenerbahçe'nin tersine, tura inandırdıkları taraftarına hezimet yaşatarak Türkiye'ye döndüler. Ezeli rakiplerinin puan kaybettikleri şampiyonluk yarışında önemli bir avantaj yakalayıp, üzdüğü taraftarını bir nebze teselli fırsatını yaşatmayı taraftarına çok gördüler. Hemde lig sonuncusu Kasımpaşa karşısında. Rakip mücadelesiyle maçı hak ederek kazanırken, ruhsuz bir G.Saray vardı sahada. Kasımpaşa yenilgisi Leverkusen maçından daha ağır bir hezimettir. Eğer G.Saray ikinci bir hezimet yaşarsa sıkıntılı günlerin geleceği uyarısı yapmıştım. O da oldu. Bakalım ne gibi gelişmeler olacak.
Netice olarak G.Saray ve Fenerbahçe'li taraftarlara şu hatırlatmayı yapmak istiyorum. Gönül verdiğiniz takımların başarı ve başarısızlıklarını hayat felsefesi yapmaya, hatta eşiniz ve dostunuzun kalbini kırmaya asla değmez. Eğer öyle olma ısrarını sürdürürseniz, işte takımlarınızın istikrarları ortada. Neticesine de katlanmanız gerekecek. Tercih sizlerin.
|