|
Ankara Üniversitesi’nin öncülüğünde çalışmaları süren ve Ankara Gölbaşı’nda kurulacak hızlandırıcı merkezi sayesinde; tıp, kimya, malzeme, nanoteknoloji ve savunma sanayii gibi çok geniş bir alanda insan hayatını kolaylaştıran ve ilerleme sağlayan teknolojilerin elde edilmesi hedefleniyor.
Her geçen gün adeta ışık hızıyla gelişen teknoloji, başta iletişim ve sağlık sektörü olmak üzere geniş bir alanda yeni keşifleri beraberinde getirirken, yeni ticaret alanlarının oluşmasını da sağlıyor. Bunun yanı sıra, bilime yatırım yapan ve araştırmaya büyük önem veren ülkeler, bilim insanlarının ortaya koyduğu çalışmalar sayesinde savunma sanayi, tıp sektörü ve ekonomik anlamda otorite haline geliyor. Teknolojiyi büyük oranda ithal eden Türkiye’de, bilim alanındaki boşluğun doldurulması ve gelişmiş dünya ülkeleriyle rekabet edilebilmesi için, üniversitelerin öncülüğünde araştırma çalışmalarına önem verilmesi gerekiyor.
Son dönemde bu ihtiyacın fazlasıyla hissedilmesi ve Türkiye’nin bilimde “Ben de varım” diyebilmesi için, 10 üniversitenin işbirliği ile ülkenin ilk hızlandırıcı merkezinin kurulma çalışmalarına başlandı. Türkiye’nin son zamanlardaki en büyük ve önemli bilim atılımlarından biri olan Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi, 30 Kasım 2007’de Isparta’da düşen uçakta ölen 6 bilim adamının da içinde yer aldığı bir proje. Söz konusu kazanın bu büyük projede yer alan bilim adamlarına yönelik bilinçli olarak yapılmış olabileceği iddiaları ortaya atılsa da, bu konuda hiçbir delil bulunmuyor ve uçağın düşmesiyle ilgili sır perdesi henüz net bir şekilde aralanmış değil. Söz konusu hızlandırıcı merkezinin kurulma çalışmalarında katkı sağlayan üniversitelerden biri de Kütahya Dumlupınar Üniversitesi. DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik bölümü öğretim görevlilerinden Yrd. Doç. Dr. Hatice Duran Yıldız, 6 kişilik bir ekibin projedeki temsilcisi. İsviçre ile Fransa sınırında yer alan ve dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuarı olan CERN’de de görev yapan Hatice Duran Yıldız, dünyada bilimin gelişmesinde her zaman öncü olmuş ve pratik zekasıyla tanınan Türk insanının, bu tür bilim çalışmalarını geriden takip etmesini sindiremiyor.
“Türkiye’nin ciddi bir bilim politikası olmalı” diyen Yıldız; Hindistan, İran ve hatta Pakistan gibi ülkelerin bile bilimsel bazı alanlarda Türkiye’nin ilerisinde olduğunu vurguluyor.
Türkiye’de kurulacak Türk Hızlandırıcı Merkezi projesi için Yrd. Doç. Dr. Hatice Duran Yıldız’ın başkanlığında, Kütahya DPÜ Fizik bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Latife Şahin, Araştırma Görevlileri Volkan Çetinkaya ve Emre Kansu, Yüksek Lisans öğrencileri Hatice Yılmaz ve Metin Aydar projedeki diğer bilim insanları gibi çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
HIZLANDIRICI NEDİR?
Parçacık hızlandırıcı, gözle görülemeyen, ancak özel mikroskoplarla görebildiğimiz atom altı parçacıklar olan elektron, proton gibi parçacıkları teknolojik borular içerisinde elektrik alan vasıtasıyla yüksek hızlara çıkaran, bu parçacıklar üzerine manyetik alan uygulanarak parçacıkları istenen yolda tutup çarpıştırılmasını ve daha küçük parçacıklara bölünmesini sağlayan, böylece yeni temel bilimlerin kaynağını ortaya çıkaran aygıtların genel adı.
Yrd. Doç. Dr. Hatice Duran Yıldız, bunu açıklamak için; “Bir meyve olan narın içinde ne olduğunu dışarıdan bilemeyiz. Ancak, iki narı çok şiddetli şekilde birbirine vurduğumuzda içindeki tanecikleri, hatta bazılarında taneciklerin içindeki çekirdeklerinin bile ortaya çıktığını görebiliriz.” ifadesini kullanıyor.
1954 yılında 12 ülkenin katılımıyla kurulan dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) günümüzde 20 asil üyesine ilaveten, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi bulunuyor. CERN’de beş büyük ve çok sayıda küçük deneyin çalışmaları sürüyor. Mayıs 2008’de başlayacak olan deneyde, şimdiye kadar cevap bulunamamış olan; “maddenin orijini nedir, anti maddelerle ilgili bilgiler, evrenin bilinmeyen yönleri” gibi çeşitli temel fizik bilgilerinin ortaya çıkarılması planlanıyor.
| 
