Sivil anayasa taslağını hazırlayan bilim kurulunun başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun, “Türkiye’de başörtüsü konusunda uzunca yıllar tartışılsa bile bir uzlaşmaya varılabileceğini an-lamadığını, özellikle muhalefetin bu konuda kemikleşmiş olduğunu” söyledi.
Özbudun, Berlin Avrupalı Türkler İnisiyatifi (BATI) tarafından Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen ‘’Yeni anayasa ne getiriyor - 1982 anayasası ve AB ülkelerinin anayasalarıyla mukayese’’ konulu toplantıya katılarak, konuşma yaptı.
Özbudun, toplantıyı izleyen Alman Sol Parti Federal Meclis üyesi Hakkı Keskin’in, “Türkiye’de başörtüsü konusunun toplumu gereksiz yere böldüğünü, Türkiye’nin çözmesi gereken çok daha önemli sorunları olduğunu” söylemesi üzerine, ‘’Başörtüsü konusunda uzun yıllar tartışılsa bile bir uzlaşma sağlanabileceğini sanmıyorum. Muhalefet bu konuda kemikleşmiş. Yıllarca da bu konuyu tartışamayız. Bu kutuplaşmada başörtüsü diğer bir bahane. Kutuplaşma aslında her konuda var. Burada anlayış önemli. Sonuçta bizim yaptığımız sadece yeni bir düzenlemeydi, ancak hükümet ile ilgili şüpheler var’’ dedi.
“Başörtüsü konusunu bireysel bir özgürlük olarak gördüğünü ve üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına neden bu kadar tepki gösterildiğini anlayamadığını” ifade eden Özbudun, “üniversitelerde kılık kıyafet ile ilgili düzenlemenin, Türk toplumu içinde gereksiz bir tartışma başlattığını ve kutuplaşmaya yol açtığını” kaydetti.
Özbudun, ‘’Türkiye’de bugün ciddî bir kutuplaşma var. Azınlık bir kesim, AK Parti’yi gizli bir ajandası olduğu, bir İslâm devleti oluşturmak istediği gerekçesiyle eleştiriyor. Bu anayasa taslağını hazırlama görevini bize CHP verseydi, bu demokratik bir anayasa olarak alkışlanırdı. Bu nedenle tasarı haksız eleştirilere maruz kaldı. İçinde bulunduğumuz durumda tartışma reel değil, ideolojik boyutta sürdürülüyor. Empati ve iletişim eksikliği had safhada. Aileler bile kendi içlerinde kavga ediyorlar. Birbirimizi daha iyi anlamaya çalışmalıyız. Şunu kesinlikle bilmeliyiz ki, Türkiye’nin demokrasiden başka gideceği yol yoktur’’ şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin AB üyesi olmasının da şart olduğunu” kaydeden Özbudun, Keskin’in, “Asıl sorun anayasa taslağını hazırlama görevinin size AK Parti tarafından verilmiş olması” demesi üzerine de ‘’Bu eleştirilerde önemli bir şey gözden kaçırılıyor. Bizim çalışmalarımız bir sürecin başlangıcıdır. Anayasa tasarısının son hali hükümet tarafından açıklandıktan sonra bu TBMM’de tartışılacak. Yani hiçbir şey tepeden indirilerek empoze edilmeye çalışılmıyor. Bizimki bir hazırlık çalışması. Biz kendimizi bir bilim kurulu olarak nitelendirdik ve tümüyle bağımsız çalıştık’’ dedi.
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Alparslan Yenal da 1982 yılı anayasasını demokratik olmadığı gerekçesiyle eleştirerek, “Türkiye’deki türban tartışmalarını, mevcut diğer önemli sorunlardan dolayı gereksiz gördüğünü” söyledi.
“Türkiye’deki ekonomik durumun, yurt dışından görüldüğü kadar parlak olmadığını” savunan Yenal, “ülkedeki ekonomik büyümeye rağmen, özellikle gençler arasındaki işsizliğin çok yüksek düzeyde olduğunu” belirtti.
Yenal ayrıca, “Türkiye-AB ilişkilerinde de bir duraklama dönemi yaşandığını, ancak bunun sadece Türk hükümetinin hatası olmadığını, bu konuda Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıktıkları için Sarkozy-Merkel faktörünün de önemli rol oynadığını” dile getirdi.
|