Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Demokrasi oyununu kuralına göre oynamanın önemi...

Kimine göre bugün Türkiye irtica yolunda yürüyor, laiklik ölümcül darbeler yiyor.

Bu görüşte olanlar, sonunda askeri darbe dahil her türlü hukuk ve demokrasi dışı çareden, özgürlüğe aykırı yasakçılıktan medet umuyorlar.

Siz de öyle misiniz?..

O zaman size sözüm yok.

Sizin gibi düşünmüyorum.

AKP’nin Türkiye’yi laiklik ve demokrasi rayından çıkaracak gizli gündem sahibi bir iktidar olduğu kanısında değilim.

Ve üniversitelerde başörtüsü-türban yasağının kaldırılmasıyla, bu ülkede ‘şeriat düzeni kapısı’nın açılacağına da inanmıyorum.

Bu yasağın eğitim hakkıyla da, bireyin hak ve özgürlükleriyle de, laiklik ve demokrasiyle de bağdaşmadığını düşünüyorum.

Yirmi yıldır da yazıyorum bunu.

Fakat AKP’nin laiklik, muhafazakârlık ve demokrasi alanındaki bazı anlayışlarına yönelik itiraz ve eleştirilerim elbette var. Bunları zaman içinde bu köşede birçok kez belirttim, belirtmeye de devam ediyorum.

Ama bunu yaparken çatışmacı ve kutuplaştırıcı bir dil, bir söylem kullanmaktan özenle kaçınıyorum.

Karşımdakini düşman gibi görmenin, hele türban örneğinde olduğu gibi ona cüzzamlı muamelesi yapmanın, toplumsal huzur ve barış açısından sakıncalarını Türkiye’nin yakın siyasal tarihinden çıkardığım derslerle çok iyi biliyorum.

Eğer demokrasi tarihimizde bu ülkenin bir istikrarsızlıktan öbürüne savrulduğu dönemlerden gereken dersleri iyi niyetle çıkarabilirsek ufkumuz açılır diye düşünüyorum.

Önce iyi niyet şart.

İyi niyet halinde demokrasi oyunu basitleşir, bundan da her şeyin başı olan siyasal istikrar kazanır.

Şöyle bir düşünelim.

Kaç yıldır yapılan kamuoyu araştırmalarında üniversitede başörtüsü yasağına karşı çıkanların oranı bu ülkede yüzde 75 ile yüzde 80 arasında gidip geliyor.

Bunun gibi, yasağın kaldırılmasıyla laikliğin darbe yemeyeceğini düşünenlerin oranı da genellikle yüzde 70 civarında.

Anketlerin dili böyle.

Öte yandan, 2002 genel seçimlerinde başörtüsü yasağına da karşı çıkarak kampanya yürüten AKP yüzde 35’le birinci parti çıktı. Ama ilk iktidar döneminde AKP, programının en üst sıralarında yer almasına rağmen bu yasağa dokunmadı.

2007 seçimlerinde bu konu yine gündemindeydi AKP’nin. Üstelik oy oranını yüzde 47’ye yükseltti.

TBMM’de AKP’ye bu kez MHP, DTP ve bazı bağımsızlar da katıldı. Böylece 550 sandalyeli Meclis’te 411 milletvekili üniversitede yasağın kaldırılmasını öngören anayasal değişikliğe evet dedi geçen hafta.

AKP’nin bu konuyu ele alış tarzını, bazı hatalarını eleştirebilirsiniz.

Ben de eleştirdim.

Ancak 411 oyla, bireysel özgürlüklere aykırı böyle bir yasağın kaldırılmasını çoğunluk tahakkümü olarak nitelerseniz bu olmaz.

Demokrasi oyunu bu değildir.

Demokrasiler elbette azınlık haklarının korunmasıyla, azınlığın haklarına saygıyla gerçeklik kazanır.

Ama bireysel hak ve özgürlükleri hiçe sayan bir yasağın TBMM’de böylesine büyük bir çoğunlukla kaldırılması demokrasi oyununa aykırı değildir, tersine uygundur.

Şimdi top Çankaya’da; sonra da anlaşılan Anayasa Mahkemesi’ne gelecek. İnşallah yeni bir 367 vakası yaşanmaz.

Benim dileğim bu yönde.

Ama yaşanırsa da dünyanın sonu değil. Karar hukuk açısından eleştirilir fakat bu karara uyulur, üniversitelerde türban yasağı -maalesef- bir süre daha devam eder gider.

Şimdi frene basalım!

Başörtüsü yasağını ‘türban savaşları’na çevirmenin kimseye faydası dokunmaz.

Biraz sükûnet!

Milliyet, 13 Şubat 2008

Hasan Cemal

14.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Yangına körükle gitmek

  Devletin itibarına önem veriyorsanız

  Demokrasi oyununu kuralına göre oynamanın önemi...

  ‘Çeneyi’ bırakın: Kimliğini ispatlayan kampusa girer!

  Bana arkadaşını söyle...


 Son Dakika Haberleri