Yün iplik, kök boya kullanımı, zarif dokumasıyla dünyaca tanınan ve 50’ye yakın motif ve deseni bulunan Şırnak kilimlerinin neredeyse her birinin ayrı bir hikayesi var.
Şırnak ve Hakkari yöresinde asırlarca köy ve göçebe çadırlarında kadınların dokuduğu kilimlerin her nakışı bir duygunun ifadesi. Kilimlerde kullanılan kimi renkler şikayeti, kimi de hasreti anlatıyor. Tıpkı türkülerde olduğu gibi kadınlar, sevinç, şikayet, şaşkınlık gibi pek çok duygusunu dokuduğu kilimlere yansıtıyor.
Motif ve desen zenginliğinin dikkat çektiği, hakiki yün iplik ve kök boya uygulamasıyla daha da değerlenen kilimler, desenlerini bölge insanının yaşantısındaki acı tatlı olaylardan, doğa ile iç içe yaşantısından, doğadaki varlıklardan alıyor.
Zengin desen ve motifleriyle dikkati çeken kilimlerin en çok beğenilen örnekleri ise Bekik, Canbezar, Çılgul, Gula Guharuk, Gülsariye, Gülhezar, Jirkan, Jirki, Kesnekar, Lüle, Lüleper, Serheştivik, Şimgubik, Ülisi, Ürisi, Gülsariyedugul, Gamezık, Guyani, Şamaratilik, Şahbaran, Şamari, Tilik, Kevjal, Tayrık, Helin, Gülçin, Gulşıvan, Belitanık ve Gupaleçıldar diye adlandırılıyor.
Kilimlerden bazılarının hikayeleri ise halk arasında şöyle anlatılıyor:
‘’Gula Guharok kilimi: Komşusundan bir çift küpe emanet alan dokuyucu, küpeyi kaybeder. O zaman yaşadıklarını kilimine işler. Günü geldiğinde küpesini geri almak isteyen komşusuna, dokumuş olduğu kilimi satarak bir çift küpe satın alır. Ortaya çıkan farklı motifli bu kilim artık Gula Guharok olarak adlandırılır.
Guyani kilimi: Uludere’de yaşayan Guyan sülalesinden bir aile yazın yaylaya çıkarken yüklerini taşıyan hayvanın sakatlanması sonucunda esas gideceği yere gidemez, bulunduğu yerde ikamet etmek zorunda kalır. Sanatı kilim dokumacılığı olan kadınlar, tezgahlarını kurarak yaşadıkları sıkıntıyı, duygularını kilime işlemişlerdir. Çok kişi tarafından üretildiği için farklı desenlerin işlendiği bir kilim haline geldiğinden yapımı zor bir kilimdir.
Belitanık kiliminin hikayesi de şöyledir: Kilim dokuyucu olan gelin kaynanasından azar işitir. Gelin, dokuma yaparken kaynanasının söylenmelerinden kafası karışır ve kilimi tamamladığında yapması gerekenin dışında karmaşık motifler ortaya çıkar. Kilime, de motifleri daha çok kelebeklere benzediğinden Belitanik adı verilir.’’
|