|
|
|
Türkiye’ye destek çağrısı |
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, üye ülkelere Türkiye’yi AB yolunda cesaretlendirmeleri çağrısında bulundu.
Verheugen, Alman Rheinische Post gazetesinin Noel nüshası için yaptığı açıklamada, Türk hükümetinin, Türkiye’deki demokratik ve Avrupa uyumlu reformları gerçekleştirebilmesi için AB’nin cesaret verici sinyallerine ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Bu sebeple cesareti kırmaya değil, cesaretlendirmeyi öneriyorum” dedi.
Türkiye’nin AB yolunda desteklenmesi gerektiğine vurgulayan Verheugen, “Avrupa’dan gelen olumlu ya da olumsuz açıklamalara bu kadar hassas şekilde davranan başka bir ülke görmedim” ifadesini kullandı.
|
/ BERLİN
25.12.2007
|
|
|
Darbecilerle hesaplaşılmalı |
MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Ümit Mert, iktidardaki 6. yılında 28 Şubat’ın bütün yasaklarını aynen uygulayan AKP için birer turnusol kâğıdı olduğunu belirterek, “AKP’nin eğer 28 Şubatçılardan bir farkı varsa, bir an önce gasp edilen hak ve özgürlükleri yeniden tesis etmeli ve darbecilerle köklü bir hesaplaşmaya gitmelidir” dedi.
Yaptığı yazılı açıklamada, son bir ay içinde Türkiye’de meydana gelen hadiselerin son derece kaygı verici boyutlara ulaştığını söyleyen Mert şöyle konuştu: “24 Kasım Öğretmenler gününde başörtüsü gerekçe gösterilerek kürsüden indirilen Tevhide Kütük’e; TÜBİTAK Ulusal Bilim Olimpiyatlarında kazandığı ödülü başörtülü olarak alan Elif Büşra Doğan’a ve öğretmenlerine reva görülen muamele ortadayken; Şemdinli davasında sivil mahkemede 40 yıl ceza alanlaın çıkarıldıkları askeri mahkemede serbest bırakılması; ve son olarak 1930’da cereyan eden Menemen olaylarıyla ilgili yapılan açıklamalar 28 Şubat’ta halka ve onun değerlerine karşı estirilen terörü anımsatmaktadır.”
YASAK KONUSUNDA ÇAMURA YATMAK
28 Şubat sürecinin kangrenleştirdiği başörtüsü yasağının 6. yılına giren AKP iktidarında aynen devam ettiğini söyleyen Ümit Mert, “Bugüne kadar AKP’nin başörtüsü yasağının kalkması için önce ‘toplumsal mutabakat’ ardından ‘kurumsal mutabakat’ diyerek çamura yattığını söyleyebiliriz. Sık sık demokrasi vurgusu yapan, ‘hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ diyen başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP yöneticileri ‘kurumsal mutabakat’ söylemini demokrasiyle nasıl bağdaştırıyor? AKP’nin başörtülüler karşısındaki tutumu aynen CHP’nin Alevi vatandaşlarla ilgili politikasına benzemektedir. Bunun temelindeki mantık ‘sorunu çözmeden duyguları okşayarak, ötekilerde ona karşı öfke uyandırmaktır.’ Bu tutum son derece gayr-i ahlâkîdir” dedi.
“Menemen olayı” ile ilgili Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın yaptığı açıklamaları değerlendiren Ümit Mert şunları söyledi: “Büyükanıt, yaptığı açıklamada Kubilay’ın laikliği korumak için canını verdiğini söylerken, acaba laikliğin Kubilay’dan 7 yıl sonra kabul edildiğini bilmiyor mu? Acaba açıklamada vurgulanan ‘yüzyılların eskittiği köhnemiş zihniyet’, ‘çağ dışı emeller’ ve ‘karanlık odaklar’ ile kastedilen Yüce dinimiz İslâm ve onun müntesipleri Müslümanlar mıdır?” diye sordu.
|
Fatih Karagöz
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Bayram bilânçosu: 46 ölü, 332 yaralı |
Arefe Günü ile Kurban Bayramı’nın son günü saat 24.00’e kadar meydana gelen toplam 94 trafik kazasında 46 kişi öldü, 332 kişi yaralandı.
Son 10 yıl içinde Kurban Bayramlarında meydana gelen trafik kazalarında 1298 kişi öldü, 2 bin 462 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, 1998-2007 yılları arasındaki Kurban Bayramı tatillerinde toplam 1001 trafik kazası meydana geldi.
Derlenen bilgilere göre, bu yıl Arefe Günü ile Kurban Bayramı’nda meydana gelen trafik kazalarının bilânçosu şöyle:
-Arefe Günü: 35 trafik kazasında, 13 kişi öldü, 116 kişi yaralandı.
-Bayramın 1. günü: 10 trafik kazasında, 5 kişi öldü, 38 kişi yaralandı.
-Bayramın 2. günü: 18 trafik kazasında, 11 kişi öldü, 71 kişi yaralandı.
-Bayramın 3. günü: 16 trafik kazasında 8 kişi öldü, 55 kişi yaralandı.
-Bayramın 4. günü: (Saat 24.00’e kadar) 13 trafik kazasında, 9 kişi öldü, 52 kişi yaralandı.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Türkiye’nin AB üyeliği, İslâm dünyasını memnun eder |
Arap gazeteci Abdulelah Al Sadoun, Türkiye’nin AB üyeliğinin İslâm dünyasını memnun edeceğini belirtti.
Yeni Şafak Gazetesi’nden Mehmet Gündem’e konuşan Al Sadoun, “Türkiye’de yaşanan son dönemdeki gelişmeler onu bütün İslam âleminin umudu haline getirdi. Liberal bir rejiminiz var.” dedi.
“Araplarda bugün bir Osmanlı kırgınlığı var mı?” sorusuna “Hayır” cevabını veren Al Sadoun sözlerini şöyle sürdürdü: “Araplarda hiçbir zaman Osmanlı’ya karşı bir kırgınlık olmadı. 1900’lerin başında da olmadı, gün kimi Araplar kandırılmışlardı Osmanlı’ya karşı… Araplar Türklere çok bağlıdır, çok severler, daima kardeş ve dostturlar. O İngiliz yalanları bitti gitti.”
Türkiye’yi “hem Müslüman hem de modern” olarak niteleyen Al Sadoun, “Türkiye’den tarihi bir rol bekliyoruz” dedi.
Arap Gazeteci Abdulelah Al Sadoun “Türkiye’den beklediğiniz rol nedir?” sorusu karşılığında ise şu ifadeleri kullandı: Türkiye’nin AB’ye girmesi biz Arapları çok memnun eder, bu İslam âlemine kuvvet verir. Önümüzdeki dönemde İslam âlemi Türkiye’nin eline elini uzatır ve problemleri beraber halletmenin yollarını açar. Çünkü Türkiye en kuvvetli ve en gelişmiş İslam ülkesidir. Suudi Arabistan da kuvvetli bir devlettir ve Türkiye ile derin ilişkileri vardır. Türkiye’nin yanında Suudi Arabistan’ın da bölgede liderleri vardır ve bu güç Arap dünyasını dönüştürecektir. Araplar birbirinden ayrı düştüler, bu ayrılığın sona ermesi için Türkiye ve Suudilerin işbirliği önemlidir.”
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
25.12.2007
|
|
|
Mecidiyeköy’de bomba paniği |
Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü karşısında etkisiz hale getirilen 3 kilogram A4 tipi bombanın, bir kişinin sırt çantasında olay yerine kadar geldiği, şahsı takip eden sivil ekiplerin üzerine atlayarak şahsı etkisiz hale getirdiği ortaya çıktı. Şahsın bombayı Mecidiyeköy Metro İstasyonu’nda patlatacağı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün karşısında bulunan akbil dolum gişesinin yanında bomba bulunmasıyla ilgili ayrıntılar netleşmeye başladı. Bombanın 30 yaşlarında bir kişinin sırt çantasında olay yerine kadar geldiği, şahsı takip eden sivil ekiplerin üzerine atlayarak şahsı etkisiz hale getirdiği ortaya çıktı. Çantanın içerisinden 3 kilogram A4 tipi patlayıcı madde bulunduğu, şahsın bombayı Mecidiyeköy Metro İstasyonu’nda patlatacağı öğrenildi.
Olayın görgü tanığı olan bir S.Ç. isimli akbil dolum gişesi memuru, 30 yaşlarında bir kişinin akbil doldurmak için gişeye geldiğini söyledi. Ç., “5-6 sivil polis yakaladı. Üzerine çullandılar. Hemen alıp götürdüler. Akbil alacaktı. Çanta şahsın üzerindeydi. Polisler şahsı alınca çantayı sonradan gişenin yanına bıraktılar” diyerek olayı anlattı.
Başka bir görgü tanığı ise, “Ben de yakınlarda yolu süpürüyordum. Polisler birden geldi. ‘Boşaltın burayı, bomba var! ‘ diyerek bizi uzaklaştırdılar. Poşetin içinde iki tane kutu vardı” şeklinde konuştu.
Polis minibüsünde yaklaşık 15 dakika incelenen bomba, emniyet müdürlüğüne götürüldü. Konuyla ilgili inceleme devam ediyor.
|
/ İSTANBUL
25.12.2007
|
|
|
Yargıtay’da seçim günü |
Yargıtay Başkanı Osman Arslan’ın yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan başkanlık için bugün seçim yapılacak.
Başkanlık için Yargıtay Birinci Başkanvekili Zeki Akar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Hasan Gerçeker, 7. Ceza Dairesi Başkanı Turan Demirtaş, 6. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Aydın, 18. Hukuk Dairesi Başkanı Mahir Ersin Germeç, 10. Ceza Dairesi Başkanı Refik Dizdaroğlu, 19. Hukuk Dairesi Başkanı Coşkun Koçak, 13. Hukuk Dairesi Başkanı Ahmet Erkal Baççıoğlu ve 21. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Güneren aday oldu.
Yargıtay Başkanı seçilebilmek için 250 üyenin salt çoğunluğu olan en az 126 üyenin oyunun alınması gerekiyor. İlk üç turda adaylardan biri yeterli çoğunluğu sağlayamazsa üçüncü turda en çok oyu alan 2 aday dördüncü ve beşinci turda yarışacak. Bu turlarda da sonuç alınmazsa yeniden başa dönülerek turlara devam edilecek.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Adana’da 4.1 büyüklüğünde deprem |
Adana’nın Kozan İlçesi’nde en büyüğü 4.1 büyüklüğünde olan 3 ayrı deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, ilk sarsıntının dün gece saat 01.52’de 3.2 büyüklüğünde kaydedildiğini, bunu saat 01.55’de 4.1 ve saat 04.59’da de 2.8 büyüklüğündeki depremlerin izlediğini açıkladı. Merkez üssü Kozan İlçe merkezi olarak belirlenen depremlerde can ve mal kaybı olmadı.
|
/ ADANA
25.12.2007
|
|
|
Susurluk’ta ihale operasyonu |
Balıkesir’in Susurluk ilçe belediyesinde ‘’kum ocağı ihalesine fesat karıştırıldığı ve devletin zarara uğratıldığı’’ iddiasıyla düzenlenen operasyonda, ihaleye ilişkin belge ve dosyalara el konulduğu bildirildi.
Alınan bilgiye göre, Balıkesir Jandarma Komutanlığı ekipleri, ihbar üzerine, İl Özel İdaresinden aldığı kum ocağını özel bir firmaya ihale eden Susurluk Belediyesine ‘’ihaleye fesat karıştırıldığı ve devletin zarara uğratıldığı’’ iddiasıyla operasyon düzenledi. Operasyonda, Susurluk Belediyesi Satın Alma Bölümü ve ihaleyi alan firmanın muhasebe bölümündeki dosya ve belgelere el konuldu.
|
/ BALIKESİR
25.12.2007
|
|
|
Türkiye'de "aktif 12 terör örgütü" var |
Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye’de ‘’aktif durumda’’ 12 terör örgütünün bulunduğunu, bunlardan 4’ünün yasa dışı sol, 3’ünün bölücü, 5’inin de dinî motifli örgütler olduğunu açıkladı.
Emniyetin araştırmasına göre, terör örgütü PKK mensupları eğitim seviyesi en düşük kişilerden oluşuyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de ‘’aktif’’ durumda olan 12 terör örgütü bulunuyor. Bunlar, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C), MKP (Maoist Komünist Partisi), TKP/ML - KONFERANS, Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) adlı yasa dışı sol örgütler, PKK/KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kongresi-KHK), Kürdistan Devrim Partisi (PŞK), Kürdistan Demokrat Partisi/Bakur (PDK/Bakur)adlı bölücü örgütler ile diğer sağ tandanslı örgütlerden oluşuyor.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
8 milyon genç emekli var |
Türkiye’de 8 milyon genç emekli olduğu, bu rakamın İsviçre, Danimarka, Finlandiya, Bulgaristan gibi ülkelerin nüfuslarından fazla olduğu ifade edildi.
Türkiye’de sayısı 8 milyonu aşan genç emekli var. Bu sayı, tam 100 ülkenin nüfusundan fazla. Özellikle Avrupa’da nüfusu 10 milyonu bulmayan birçok ülke var. Türkiye, sadece genç emekli nüfusu ile Bulgaristan’ın 7.8, İsviçre’nin 7.1, Danimarka’nın 5.4 ve Finlandiya’nın 5.2 milyonluk nüfusunu geçiyor. Geçmiş dönemlerdeki genç yaşta emekli olmaya imkan tanıyan kanun, aynı zamanda devlet bütçesine de zarar veriyor. Erken emeklilik, işgücünde kayıt dışı istihdamı körüklüyor. SSK emeklilerinin yüzde 60’ı, 60 yaşın altında çalışabilir nüfustan oluşuyor. Emeklilik yaşının düşük olması, genç emeklileri ikinci bir işte çalışmaya yöneltiyor. TÜİK verilerine göre, emekli olduktan sonra çalışmayanların sayısı 3 milyon 31, tüm sosyal haklarını kazandıkları için sigortasız çalışmayı kabul eden genç emeklilerin sayısı ise 5 milyon. Bu durum, genç işsizlerin istihdamını da zorlaştırıyor. Çalışan nüfus başına düşen emekli sayısında OECD ülkeleri arasında en kötü durumda yer alan ülke, Türkiye. Avrupa’da her 1 emekliyi 4 çalışan finanse ederken, Türkiye’deki tablo tam tersi bir durumu yansıtıyor. Zira Türkiye’de her 1.8 çalışandan toplanan paralarla 2 emeklinin maaşı ödenmeye çalışılıyor.
Sosyal Güvenlik Reformu çıktığında emeklilik yaşının bayanlarda 60, erkeklerde 65 olması öngörülüyor.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Vatandaşlıktan atılma kararına iptal |
Türk vatandaşlığı kaybettirilen 14 kişi hakkındaki karar iptal edildi.
Resmî Gazete’de yayınlanan karara göre, yurtdışında bulunup, askerlik için dönmedikleri gerekçesiyle 14 kişi hakkında verilen “vatandaşlığı kaybettirme” kararları, bu kişilerin askerlik yaptıklarının belirlenmesi üzerine iptal edildi. Geçen yıl TBMM’ye sunulan Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda değişiklik tasarısı ile, askerlik yapmamak, vatandaşlığı kaybettirme gerekçesi olmaktan çıkarılıyor.
TBMM Genel Kurulu’nda bekleyen tasarı, vatandaşlık hukuku alanında yaşanan gelişmeler ve Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi üzerine yeni düzenlemeler yapılması planlanan Türk Vatandaşlığı Kanunu ile 1 Mart 2000 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi’ne aykırı hükümleri ortadan kaldırıyor.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Babacan, Kosova ziyaretini erteledi |
Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın 26-27 Aralık’ta gerçekleştirilmesi planlanan Kosova ziyaretini “yoğun programı dolayısıyla” ertelemesi, bölgede yatırım imkânlarını incelemek için geniş katılımlı bir “çıkarma” yapmaya hazırlanan Türk işadamlarınının programını sekteye uğrattı.
Babacan’ın Kosova gezisini Ocak 2008 sonrasına ertelediğini açıklamasının ardından, 26 Aralık’ta Priştine’de yapılması planlanan DEİK Türk-Kosova İş Forumu da şimdilik iptal edildi.
Bölgedeki iş fırsatlarını çok ciddiye alan Türk işadamları, yanlarına Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ı almadan Kosova’ya gitmek istemedi. Son dönemde özellikle Yunanistan’ın bölgeye ciddi yatırım yapma kararlılığında olduğunu belirten DEİK yetkilileri, Türk işadamlarının bölgedeki yatırım fırsatlarından pay alabilmesi için hükümetin desteğine ihtiyaç duyduğunu vurguladılar.
TÜRK VE KOSOVA İŞ DÜNYASI BULUŞACAKTI
İptal edilen İş forumu çerçevesinde, son dönemde bağımsızlık hareketleri sebebiyle sürekli büyüteç altında tutulan Kosova’da gelecek vaad eden ve rekabet gücü olan enerji, madencilik, tarım, gıda işleme, bankacılık, bilişim teknolojisi, ahşap ve ağaç ürünleri, tekstil, otomotiv ve inşaat sektörlerinin temsilcileri, Türk işadamları ile bir araya gelecekti. Türk işadamları ayrıca Babacan’ın Prizren ve çevresindeki temaslarının yanı sıra, Kosova Esnaf ve İşadamları Derneği ile organize edilen toplantıya da katılacaktı.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Zayıflama ilâcı Xenical eczanelerden çekilecek |
Sağlık Bakanlığı, Xenical 120 Mg’’ adlı zayıflama ilacının bazı serilerinin, firmanın talebi üzerine eczanelerden çekilmesini istedi.
Sağlık Bakanlığı İlâç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, ilgili ilaç firmasına, 81 ilin valiliğine ve sağlık müdürlüklerine gönderdiği resmî yazıyla, Roche Müstehzarları San. A.Ş’nin ruhsatına sahip olduğu ‘’Xenical 120 Mg’’ adlı zayıflama ilâcının M1209, M1221 ve M1251 seri numaralarının eczanelerden çekme işlemi yapılmasını bildirdi. Zayıflama ilacı olarak kullanılan Xenical 120 Mg. eczanelerde kutusu 63.50 YTL’den satılıyor.
|
/ KAYSERİ
25.12.2007
|
|
|
Geçmişini bilmeyen, geleceğini inşaa edemez |
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, geçmişini bilmeyen bir toplumun geleceğini inşaa edemeyeceğini belirterek,“Çanakkale birlik, bütünlük ve kardeşliğimizin simgesi; millet olarak yeniden dirilişimizin destanıdır” dedi.
Eğitim-Bir-Sen İzmir Şubesi, “18 Mart Çanakkale Zaferinin Yıldönümü ve Şehitler Günü” münasebetiyle ödüllü mektup yarışması düzenledi. Yarışmada “Çanakkale Şehitlerine” öğrenciler mektup yazacak. Eğitim-Bir-Sen İzmir Şubesi tarafından geleneksel hale getirilen yarışmanın bu yıl dördüncüsü düzenleniyor. İzmir il genelinde 1500 okuldan binlerce öğrencinin yarışmaya katılması bekleniyor. Yarışmaya İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Aliağa Belediye Başkanlığı ve İzmir Kültür Merkezi destek veriyor.
Konu hakkında yazılı bir açıklama yapan Abdurrahim Şenocak, Çanakkale’nin Türk tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Çanakkale’de vatanın taşıdığı değerleri müdafaa eden kahraman şehitlerimiz 1915’de tarihe bir not düşmüştür: ‘Çanakkale Geçilmez!’ Dördüncüsünü düzenlediğimiz öğrenciler arası ödüllü şehide mektup yarışmasıyla, yeni neslin, öğrencilerimizin dikkatini bu önemli tarihî olaya çekmek istiyoruz.”
Geçmişini bilmeyen bir toplum geleceğini inşa edemeyeceğini vurgulayan Abdurrahim Şenocak, şöyle devam etti: “Geçmişte neredeydik. Şimdi neredeyiz. Millet olarak gelecekteki konumumuz ne olacak? Bu süreçleri başarılı yönetmemiz Çanakkale’nin, Çanakkale ruhunun çok iyi anlaşılmasında yatmaktadır. Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, Çanakkale ruhunun bir kere daha analiz edilmesi önem taşımaktadır. Çünkü Çanakkale’de bütün bir millet olarak mücadele verdik. Şehitliklerde bunu açıkça görebiliyoruz. Çanakkale birlik, bütünlük ve kardeşliğimizin simgesi; millet olarak yeniden dirilişimizin destanıdır.”
MEKTUPLAR KİTAP HALİNE GETİRİLİYOR
Yarışma hakkında bilgi veren Şenocak, İl Millî Eğitim Müdürlüğü vasıtasıyla Valilik oluru alarak yarışma şartnamesini ve tanıtım için hazırlamış oldukları afişleri bütün okullara gönderdiklerini ifade etti.
Yarışma İlköğretim ve Ortaöğretim olmak üzere iki kategoride düzenlenmiş, yarışmada dereceye giren öğrencilere, her kategori için birinci olan mektupların sahiplerine üçer Cumhuriyet Altını, ikinci olan mektupların sahiplerine ikişer Cumhuriyet altını, üçüncü olan mektupların sahiplerine de birer Cumhuriyet altını hediye edilecek. Birinci olan öğrencilerin öğretmenlerine birer Cumhuriyet altını verilecek. Ödüller Aliağa Belediye Başkanlığı tarafından karşılanacak.
Önceki yıllarda dereceye giren öğrencilerin eserleri kitaplaştırılarak kalıcı hale getirilmiş ve öğrenciler yazmaya teşvik edilmiştir. Bu yıl da ilk dörde giren eserler kitap olarak yayımlanacak, birinci seçilen eserler kliplendirilip CD olarak çoğaltılacak ve ücretsiz olarak dağıtılacak. CD montaj ve seslendirmesi İzmir Kültür Merkezi tarafından yapılacak. Yarışmaya katılacak eserlerin en geç 25 Ocak 2008 tarihine kadar [email protected] adresine elektronik posta ile gönderilmesi gerekiyor.
|
Yeni Asya
/ İZMİR
25.12.2007
|
|
|
Tödürge Gölü dondu |
Sivas’ın Zara ilçesinde çok sayıda kuş türünün barındığı Tödürge Gölü dondu.
Alınan bilgiye göre, Ulusal Sulak Alanlar Komisyonu’nca bir süre önce su kuşları yaşama ortamı olarak uluslararası öneme sahip 20 sulak alandan biri olarak belirlenen Tödürge Gölü’nün yüzeyi soğuk hava sebebiyle buz tabakasıyla kaplandı.
Sivas-Erzincan karayolunun 50. kilometresinde bulunan ve masmavi görünümüyle bölgeye ayrı bir renk katan gölün yüzeyinin donduğunu gören bazı vatandaşlar, buz üzerinde yürüyerek fotoğraf çektirdi.
|
/ SİVAS
25.12.2007
|
|
|
Polis amcalar, çocukları ve ebeveynleri uyarıyor |
Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü, anne-baba ve çocuklara yönelik uyarılarını sanal âlemden de sürdürüyor.
Emniyet Müdürlüğü’nün resmî internet sitesinde çocuklara seslenen yetkililer; “Tanımadığınız insanlardan para veya herhangi bir hediye almayın. Kadın ya da erkek tanımadığınız kişilerin arabasına binmeyin, evine, dükkânına gitmeyin. Yardım isteyen yabancılarla konuşmayın, yardım etmeyin onlarla bir yere gitmeyin” uyarısında bulunuyor.
Açıklamada, çocukların tek başına oynamalarının uygun olmadığı, çocukların ıssız yerlerde boş yollarda, boş parklarda, yıkıntı veya terk edilmiş binalarda veya çevrelerinde bulunmaması gerektiği belirtildi.
Çocuklara yönelik; “Evde tek başınıza iken kapınızı yabancılara açmayın. Telefonda tanımadığınız kimselere kendiniz ve aileniz hakkında bilgi vermeyin. Sizi oynarken, yolda yürürken, okul bahçesinde bulunduğunuzda takip eden, gözleyen, izleyen varsa bunu hemen ailenize, öğretmeninize, büyüklerinize veya polise bildirin. Tehlike hissettiğiniz zaman koşun, bağırın ve yardım isteyin. Size zarar vermek isteyen kişi veya kişilere iyi bakın, tanıyın teşhis edin, araçları varsa plâkasını ezberlemeye çalışın.” uyarısında bulunan Çocuk Şube Müdürlüğü yetkilileri, anne ve babaları da uyarıyor.
|
/ BURSA
25.12.2007
|
|
|
Telli turnalar, çobanlar ve çocuklara emanet |
Avrupa’da üreme alanları sadece Türkiye’de Muş’un Bulanık Ovası olan son 11 telli turnanın çoğalmalarının sağlanması amacıyla Doğa Derneği’nin hazırladığı projenin uygulanmasına başlandı.
Doğa Derneği İletişim Koordinatörü Yeşim Erbaşol, yaptığı açıklamada, kış aylarını Afrika’da geçiren, Mart ve Nisan aylarında üremek için Muş’un Bulanık Ovası’ndaki Murat Nehri havzasına gelen, son yapılan sayımlarda Avrupa’da 11 adet kaldığı tesbit edilen telli turnayı çoğaltmak için hazırladıkları proje kapsamında çalışmalara başladıklarını söyledi. Proje kapsamında yöredeki çoban ve öğrencilerin kendilerine destek vereceğini, yöre halkının da manevî desteğiyle türün devamının sağlanması anlamında önemli bir adım atılacağını ifade etti. Erbaşol, şöyle konuştu: ‘’Sulak alanlar ile bozkır arasında kalan bölgeleri yaşam alanı olarak seçen turnalar, çobanlar ve öğrenciler başta olmak üzere tüm yöre halkı tarafından korunacak. Özel Irmak Okulları’nın desteğiyle başlatılan proje kapsamında, Bulanık Ovası’nda ilkbahar döneminde detaylı kuş araştırması yapılarak telli turnaların 2008’deki durumunu belirleyeceğiz.’’ Erbaşol, projenin maliyetinin yaklaşık 100 bin YTL olduğunu sözlerine ekledi.
|
/ ADANA
25.12.2007
|
|
|
Küresel ısınma, en çok Akdeniz’de etkili olacak |
Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Güven, dünyada hızla artan küresel ısınmanın en fazla Akdeniz bölgelerinde etkili olacağını belirterek, bu durumda 50 yıl içerisinde 1 milyon canlı türünün yok olabileceğini söyledi.
Diyarbakır Anadolu Lisesi’nde düzenlenen ‘Küresel Isınma, İklim Değişikliği ve Su’ konulu panelde konuşan DÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven, canlıların sonunu getirmeye devam etmesine rağmen insanoğlunun seyirci kaldığı küresel ısınmanın etkileri üzerinde durdu. Salonu dolduran öğrencilere seslenen Güven, küresel ısınmanın gelecek 100 yıl içerisinde tehlikeli boyutlara ulaşacağını belirterek, “Küresel ısınmaya neden olan faktörlerin başında sanayi ve insan etkenleri bulunmaktadır. Deniz seviyelerinin yükselmesi, kuraklık ve iklim değişikliği sonucu, gelecek 50 yılda 1 milyon canlı türü yok olacak. Küresel ısınmada Akdeniz bölgeleri kavrulacak, turistler sıcak bölgelere gelmek yerine soğuk ülkeleri tercih edecek. Bu iklim değişikliği nedeniyle insanların daha iyi yaşayabileceği yerlere göç başlayacak ve yiyecek stoku tükenecek” diye konuştu.
Küresel ısınmanın bitkilerde verim azalmasına yol açacağını ifade eden Güven, “Küresel ısınma en çok Akdeniz havzasında görülecektir. Kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde önemli bir düşüş yaşanacak. Kuraklıktan sonra ani ve sağanak yağışlar erozyonu hızlandıracaktır. Bunun önlemini almamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
DEV SANAYİLERİN ETKİSİ
Küresel ısınmanın en önemli sebebinin dev sanayilerin olduğunu anlatan Güven, “Dünyanın en büyük sanayi ve nükleer enerjileri ADB, Kanada ve Çin’de bulunuyor. Bu nedenle dünyayı yüzde 36 oranla en çok ABD ısıtıyor, ABD’yi yüzde 18’le Rusya takip ediyor. Geriye kalan oran ise diğer dünya devletlerinin” diye konuştu.
|
/ DİYARBAKIR
25.12.2007
|
|
|
Yeşil Kutu ile çevre eğitimi |
Bölgesel Çevre Merkezinin (REC Türkiye), çevre konusunda ilköğretim öğrencilerine yönelik hazarladığı ‘’Yeşil Kutu’’ eğitim seti, 2007-2008 öğretim yılında, 38 ilde bin 700 öğretmen ve 200 bin öğrenciyle buluştu.
REC Türkiye, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Çevre ve Orman Bakanlığı, Kuş Araştırmaları Derneği ve Doğa Derneğinin iş birliğinde, üç yıllık hazırlık aşamasından geçerek bu yıl okullarda kullanılmaya başlanan ‘’Yeşil Kutu’’ eğitim setiyle ilgili MEB İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ersoy, ilköğretim öğrencilerinde çevre bilinci oluşturmayı amaçlayan ve 38 ilde uygulanan bu projenin Türkiye çapında yaygınlaştırılmasını istediklerini söyledi. Eğitim setinin, çocuklara çevre duyarlılığı kazandırılmasında ciddî katkı yaptığını belirten Ersoy, projenin iki yıl daha uygulanması yönünde karar alındığını kaydetti.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
Çevre sorunları altyapıyla çözülür |
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, çevreyle ilgili sorunların özel sektöre ağır cezalar getirerek çözülemeyeceğini, asıl meselenin bir an önce altyapının sağlanması olduğunu söyledi.
İSO Çevre Danışma Kurulunun 23. Toplantısı ve 2007 yılı KOBİ Çevre Ödül Töreni gerçekleştirildi.
Kurulda konuşan Küçük, 2007 yılının, çevreye yönelik hassasiyetin yaygınlaşması açısından bir dönüm noktası sayılabileceğini belirterek, küresel ısınmanın herkes için açık ve somut bir tehlikeye dönüştüğünü kaydetti.
Küçük, sanayide suyun tesis içinde tekrar kullanımını sağlayacak teknolojilerin mutlaka yaygınlaştırılması gerektiğine işaret ederek, küresel ısınma konusunda Türkiye’nin sanayileşmiş ülkeler kadar sorumluluğu bulunmasa da sorunun çözümünde rol üstlenmek zorunda olduğunu, ancak kalkınma ihtiyacı içinde olan Türkiye’nin, ihtiyaçlarını gözeten, adil ölçülerde bir sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirtti.
Bütün dünyada tüketicilerin çevre dostu ürün bilinci ve hassasiyetinin giderek arttığına dikkati çeken Küçük, şunları kaydetti: ‘’Küresel pazarlarda rekabete devam etmeyi hedefleyen Türk sanayisi, tüketicilerin bu beklentisine cevap vermek zorundadır. Ama şunu da biliyoruz ki çevrenin korunması ve çevre dostu üretim ciddî maliyetleri olan yatırımları gerektiriyor. Kaynak yaratmakta zaten zorlanan, uygun koşullarda uzun vadeli finansman imkânlarından mahrum olan sanayimiz, bu yatırımları nasıl yapabilecek? Bakanlığımız verilerine göre, AB’nin çevre müktesebatına uygun çevre altyapısını oluşturabilmek için yaklaşık 60 milyar avroluk yatırım gerekiyor. Bu miktarın 30 milyar avroya yakın kısmının özel sektör tarafından karşılanması gerektiği tahmin ediliyor. Özel sektör 30 milyar avroluk kaynağı nereden bulacak?’’
Çevrenin, aynı zamanda 60 milyar avroluk çok büyük bir yatırım alanı da oluşturduğunu belirten Küçük, bunun ekonomi için yeni bir hareket alanı ve yeni istihdam alanı sağlama imkânı doğurduğunu belirtti.
Küçük, bunun için Hükümet’in özel sektörü bu alana çekecek, özendirici ortamı oluşturması gerektiğini işaret ederek, ‘’Yer tahsisinde kolaylık sağlanmalı, bürokratik işlemler hızlandırılmalı, uygun finansman mekanizmaları yaratılmalıdır’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
25.12.2007
|
|
|
Dünya Su Forumu İstanbul’da düzenlenecek |
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin su ile ilgili çalışmalarda dünyada liderliği üstlendiğini belirterek, “Bu nedenle İstanbul’da 2009 yılında düzenleyeceğimiz Dünya Su Forumu bizi heyecanlandırıyor” dedi.
Beşincisi 2009 yılı Mart ayında İstanbul’da düzenlenecek forumun gündem oluşturacağını kaydeden Veysel Eroğlu, çalışmanın sadece 1 hafta sürecek bir forum olmadığını, içeriğinde çok sayıda acil derecede önem arz eden konuların tartışılacağı konferansların da yer alacağını ifade etti.
Türkiye’nin, su ile ilgili çalışmalarda dünyada liderliği üstlendiğini vurgulayan Eroğlu, ‘’Bu nedenle, 2009’da düzenleyeceğimiz Dünya Su Forumu bizi çok heyecanlandırıyor’’ dedi. Eroğlu, bunu sadece bir forum olarak algılamanın yanlış olacağına işaret ederek, forum kapsamında çeşitli ülkelerden gelen bakanların katılacağı bir konferans da düzenleneceğini kaydetti.
Foruma hazırlık amacıyla çok sayıda bölgesel toplantı düzenlendiğini anlatan Eroğlu, ‘’Foruma hazırlık amacıyla aralarında Brezilya, İspanya ve Ürdün’ün de bulunduğu ülkelerde bölgesel toplantılar düzenlenecek’’ dedi.
Eroğlu, Şubat 2008’de Ürdün’de foruma hazırlık niteliğinde bir toplantı yapılacağını, toplantıya Kafkaslar, Afrika, Orta Doğu ve Türkiye’den çok sayıda bilim adamının katılacağını belirterek, ‘’Ülkemizin su konusunda yaptığı çalışmaların dünyaya anlatılması açısından bu tip çalışmalar çok önemli’’ dedi.
|
/ ANKARA
25.12.2007
|
|
|
|
Son Dakika Haberleri
|
|
|
|
|