Haberler

Güneydoğu’ya kardeşlik köprüsü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Kurban Bayramı’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yardım yapılması yönündeki çağrısı üzerine Kızılay, Deniz Feneri, Kimse Yok mu, Uluslararası İnsani Yardım Vakfı (İHH), Cansuyu ve İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği (IBS) gibi insani yardım amaçlı kuruluşlar, bu bölgelerdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım eli uzattı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 11 Aralıkta insani yardım amaçlı bazı sivil toplum kuruluşlarıyla Çankaya Köşkü’nde yaptığı toplantıda, Kurban Bayramı’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yardım yapılması çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül’ün bu çağrısı üzerine daha çok yoksul Müslüman ülkelerine yönelik yardım yapan Türkiye’deki insani yardım kuruluşları, bu yardımlarının önemli bir kısmını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yönlendirdi. Kızılay, Deniz Feneri, Kimse Yok mu, İHH ve IBS gibi insani yardım amaçlı kuruluşlar, bu bölgelerdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım eli uzattı.

İnsani yardım amaçlı kuruluşlar, arife gününden itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki ihtiyaç sahibi vatandaşlara gıda, giysi ve kurban eti yardımında bulundu. Kızılay, yaklaşık 30 bin kişiden aldığı vekaletle, 4 bin büyükbaş hayvanın kesimini gerçekleştirdi. Kızılay yetkilileri, bölgedeki hayvancılığa destek vermek amacıyla kurbanlıkların bu bölgelerdeki besicilerden satın alındığını bildirdiler.

Kimse Yok mu Derneği tarafından Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 16 bin 478 kurban kesildi. Kurban etlerinin bölge illerindeki yaklaşık 100 bin aileye dağıtıldığı bildirildi.

/ ANKARA

24.12.2007

NİYE KAÇALIM Kİ?

Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili olarak Yeni Asya’nın sorularını cevaplandıran emekli Büyükelçi Özden Sanberk şöyle konuştu: “Türkiye 600 yıllık Avrupa’daki kültür mirasından, Avrupa’daki haklarından feragat edemez. Bu Fransa’nın ekmeğine yağ sürmek olur. Biz Fransa’dan niye kaçalım ki? Benim ailem Rumeli’den geliyor. Avrupa topraklarında onbinlerce Evlâd-ı Fatihan olan insanlar var. Bosna var, Kosova var, Sancak var, Makedonya var...”

KARANLIĞA GİTMİYORUZ

Sanberk şöyle devam etti: “Ben Türkiye’nin geçmişine baktığımda ekonomik, siyasî, demokratik açıdan ileri gittiğini söyleyebilirim. Türkiye demokrasisi büyük atılımlar yaptı. Bizler hiçbir zaman sömürge olmamış, 700 yıllık bir devlet geleneğinden geliyoruz. Ben bu açıdan Türkiye’deki hiç bir gücün Türkiye Cumhuriyeti’ni karanlığa götüreceğine inanmıyorum.”

DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA

Hasan Hüseyin KEMAL

24.12.2007

Hacılar dönüş yolunda

Kutsal topraklarda bulunan ve hac farizasını yerine getiren hacılar, Mekke’den ayrılmaya başladı. Alınan bilgiye göre, Arafat’tan indikten sonra 3 gün boyunca şeytan taşlayan hacılar, Mekke’den ayrılmaya başladı.

Mekke’den ayrılan hacıların bir bölümü ülkelerine dönerken, büyük bir bölümü de Medine’ye gitti. Şeytan taşlama ve veda tavafı nedeniyle dünden beri kilitlenen Mekke’de trafik yoğunluğu, akşam saatlerinden itibaren azalmaya başladı.

Hac farizasını tamamlayan hacılar, yakınlarına hediyelik alabilmek için alışveriş merkezlerine akın etti. Alışveriş merkezlerinde tekstil ürünlerinin büyük bölümünün Türk mallarından oluştuğu dikkati çekti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonu ile kutsal topraklara gelen Türk gazeteciler de dün Medine’ye gitti. Gazeteciler, 31 Aralık 2007 tarihinde Türkiye’ye dönecek.

İSTANBUL’A İLK HACI KAFİLESİ DÖNDÜ

İstanbul’dan hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara giden hacı kafilelerinin ilki döndü. THY’ye ait TK 099 sefer sayılı uçakla Medine’den gelen kafiledeki 40 hacı, kendilerini karşılamaya gelen yakınlarıyla Atatürk Havalimanı’nda hasret giderdi.

Kutsal topraklarda önemli bir sorunla karşılaşmadıklarını, hac farizasını yerine getirip ülkeye döndükleri için çok mutlu olduklarını anlatan hacılar, ‘’Ailemiz, memleketimiz ve tüm insanlığın huzur ve mutluluğu için dua ettik. Allah herkese oralara gitmeyi nasip etsin’’ şeklinde konuştular.

Babası Süleyman ve annesi Asiye Akgül ile kutsal topraklara giderek hacı olan 5 yaşındaki Rana Akgül, hacca gittiği için çok mutlu olduğunu söyleyerek, ‘’Dua ettim, şeytan taşladım, tavaf yaptım, Arafat’a çıktım ve hacı oldum’’ dedi.

Bu arada hacıların, yakınları için bidonlarla zemzem suyu ve çeşitli hediyelik eşya getirdikleri görüldü.

/ MEKKE/ İSTANBUL

24.12.2007

Gençlerin soruları cevap bekliyor

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kadın Kolları Merkezi Başkanı Ayşe Sucu, dinin, gençler açısından önemli bir olgu olduğunu belirterek, ‘’Bu konuda gençlerin zihinleri çok karışık; ciddi anlamda sorunları, soruları var’’ dedi.

Sucu, yaptığı açıklamada, TDV Kadın Kolları olarak gençlerle ilgili uzun zamandan beri çalışmalar yapmayı planladıklarını söyledi. Gençleri, konferans, seminer ve panel gibi etkinliklere çekmenin zor olduğunu belirten Sucu, bir taraftan üniversite hayatının, diğer taraftan da hayatın zorlu şartlarının, gençleri kendi iç dünyalarına kapatabildiğini ifade etti.

Gençlerin, kültürel faaliyetlerle sosyalleşmelerini sağlamak, sosyal ve siyasal konularda gençlerde bilinç oluşturmak amacıyla eğitimler düzenlemeyi planladıklarını anlatan Sucu, eğitimler konusunda ilk olarak uzman eğitimcilerden görüş aldıklarını anlattı. Sucu, görüşler çerçevesinde düzenledikleri programlarla gençlerin problemlerini daha çok gündeme getirecek bir eğitim planı oluşturduklarını söyledi.

‘’Gençler, üniversite hayatları boyunca pek çok olumsuz faktörle karşılaşıyor’’ diyen Sucu, eğitim programları çerçevesinde gençlerin sorunlarının çözümü için bir psikologla çalışma kararı aldıklarını kaydetti.

Eğitimler boyunca psikologun gençlerle grup ya da bireysel terapiler yapacağını anlatan Sucu, böylece gençlerin yaşadıkları problemlere çözümler üretmeyi amaçladıklarını belirtti.

DİN VE DİL DERSLERİ

Sucu, gençlerin dini sorunları ve sorularına, en sağlıklı yoldan cevap bulabilmeleri için de eğitim programlarına bu yönde dersler koyduklarını bildirdi. Bir din psikoloğunun, gençlere dini olguları anlatacağını kaydeden Sucu, ‘’Din, gençler açısından da önemli bir olgu ama bu konuda gençlerin zihinleri çok karışık; ciddi anlamda sorunları, soruları var. Onların doğru ağızdan bilgilendirilmeleri çok önemli. Biz de bu nedenle çalışmalar başlattık’’ diye konuştu.Gençlerin, iş hayatını daha iyi seviyelere getirecek birtakım ihtiyaçları bulunduğuna işaret eden Sucu, bu çerçevede merkezlerinde dil kursu açtıklarını anlattı. Dil eğitiminin pahalı olduğunu belirten Sucu, merkezde, gençlere yönelik İngilizce, Osmanlıca ve Arapça dersler vermeye başladıklarını bildirdi. Sucu, tüm eğitimlerde olduğu gibi dil eğitiminden de ücret almayacaklarını ifade etti.

/ ANKARA

24.12.2007

Ayrılık tohumları ekenler iktidar olamaz

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İşte Trabzon’daki malum Santoro olayı, Malatya’daki olay, son olarak İzmir’de yaşanan olay... Bunlar asla bizim kabullenemeyeceğimiz olaylardır. Bunlar İslamın cahilidir, İslamdan nasibini almamış insanların yaptığı işlerdir’’ dedi.

AKP Üsküdar İlçe Başkanlığının, Haydarpaşa Lisesi’nde düzenlediği bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada,

Başbakan Erdoğan, şu ana kadar Türkiye’yi akıl ve mantık ölçüleriyle yönettiklerini, bu işin hamasetle olamayacağını ifade ederek, ‘’Biz bunu yapanları da gördük. Bunu yapanların, terörist başı ellerine geldiği zaman Türkiye’de idam cezası vardı, onu nasıl sümen altı etmek suretiyle beklettiklerini gördük. Bize bu noktada akıl vermeye kalkanlar, o aklı kendilerine saklasınlar’’ diye konuştu.

‘’Etnik, bölgesel, dinsel milliyetçiliğe karşıyız’’ diyen Erdoğan, herkesin kendi etnik kimliği ile övünebileceğini ama o kimliği bir başkasınınkine üstün tutamayacağını söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:’’Peki birbirimizi ne olarak seveceğiz? Yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi bu ülkede hepsi nedir?

Kardeşimdir. Hele Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticileri olarak bizler, hepimiz 70 milyona eşit mesafedeyiz. O ayrımı yaptığımız gün biz batarız ve bu ülkeye ayrılık tohumu ekenler, hiçbir zaman bu ülkede iktidar olamayacaklardır. Bunu bilsinler. Onlar sadece büyüklerimizin dediği gibi (benim oğlum bir daha okur, döner döner yine okur) aynı şeyi okuyup duracaklar.’’

Yıllarca Türkiye’de bölgesel milliyetçilik yapıldığını, yatırımların sadece batıya geldiğini, doğuya gitmediğini ifade eden Erdoğan, bunların hesabı yanlış yaptıklarını, başbakanlığı Türkiye’nin ortasından böldüklerini söyledi.

/ İSTANBUL

24.12.2007

Yüzlerce terörist safdışı

Genelkurmay Başkanlığı, Irak’ın kuzey kesiminde, bugün öğlen saatlerinde tespit ve teşhis edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait önemli bazı hedeflerin Türk Hava Kuvvetlerine mensup savaş uçakları tarafından 14.25-15.00 saatleri arasında vurulduğunu bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklama şöyle:”16 Aralık 2007 tarihinde Irak’ın kuzeyi ve Kandil Dağı bölgesinde gerçekleştirilen harekat, kamuoyunda çok olumlu ve başarılı bulunmasına rağmen; art niyetli bazı çevrelerde harekatı ve sonuçlarını küçümseyen yorumlara rastlanmıştır. Milletçe teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi olumsuz etkilemeye yönelik bu yaklaşım, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ibretle ve esefle karşılanmaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapmış olduğu operasyonların tespit edilen sonuçları, önümüzdeki hafta içinde görüntülü olarak Türk ve dünya kamuoyuna yansıtılacaktır. Vurulan mağara ve sığınaklardaki terörist sayısı tam bilinmediğinden, tesirsiz hale getirilen teröristlerin sayısını kesin olarak tespit etmek de mümkün olamamaktadır. Ancak, çeşitli kaynaklara dayanarak yapılan istihbarata göre, yüzlerce teröristin etkisiz hale getirildiği de bir gerçektir.

Operasyonların örgüt üzerinde ne kadar etkili olduğu, önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır. Bu kapsamda, benzer operasyonlar yurt içi ve sınır ötesinde, arazi ve iklime bağlı kalmaksızın her hal ve şartta devam edecektir.”

/ ANKARA

24.12.2007

Çoçuklar aileye muhtaç

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), kurum bakımındaki çocukların, sorunsuz şekilde ailelerinin yanına döndürülmesi için Hollanda’daki Spirit Vakfı ile iş birliğine gitti.

Hollanda’da Gençlik Bakım Organizasyonu alanında faaliyet gösteren Spirit Vakfının Türk Sorumlusu Bahattin Çakar, yaptığı açıklamada, SHÇEK ile Türkiye’de kurum bakımı altındaki çocukların, ailelerinin yanına sorunsuz döndürülmesi için iş birliği protokolü imzalandıklarını söyledi. Çakar, Hollandalı sosyal çalışmacıların, koruma altındaki çocukların aileye dönüşü, çocuklara ve ailelerine danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda Türk meslektaşlarına deneyimlerini aktardıklarını belirtti. SHÇEK’İn son yıllarda ‘’aileye endeksli sosyal hizmet’’ anlayışını yerleştirmeye çalıştığını ifade eden Çakar, ‘’Türkiye, kendi şartları doğrultusunda ve mevcut dinamikleri göz önünde bulundurarak, projeler geliştirmeli. Bunlar uzun vadede yapılacak değişiklikler ancak Türkiye, bu konuda oldukça iyi bir başlangıç yaptı’’ diye konuştu.

/ ANKARA

24.12.2007

15 kat daha hızlı Süper ADSL yolda

2008’de Süper ADSL hızlı internet erişimi devreye giriyor.

Cep telefonlarında Türkçe fonlar kullanılacak, TR uzantılı internet sistemleri kontrol altına alınacacak. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2008 yılı ile birlikte Süper ADSL hızlı internet erişiminin devreye gireceğini, bilinmeyen numaraların kalkacağını, cep telefonlarında Türkçe fonların kullanılacağını ve TR uzantılı internet sistemlerinin kontrol altına alınacağını ifade etti. Kurban bayramı tatilini geçirmek üzere memleketi Erzincan’a gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yılıdırım, Refahiye ilçesinde hemşerileriyle görüştükten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 2007 yılında Ulaştırma Bakanlığı’nın hava, deniz ve karayollarında yaptığı çalışmalar ve bilişim sektöründeki yenilikler hakıknda bilgi veren Bakan Yıldırım, 2008 yılı içerisinde Bakanlığın yapacağı bazı çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. İnternet erişiminde Türk Telekom’un yeni yılda yeni bir döneme gireceğine dikkat çeken Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Yeni dönemde bugün eriştiğimiz Internet hızının 10-15 katı daha hızlı erişim, Süper Internet dediğimiz, yeni hızlı Internet erişimini de devreye sokacağız. Televizyon yayıncılığında sayısal yayına geçiş kararı aldık ve bunun çalışmaları sürüyor.” diye konuştu.

/ ERZİNCAN

24.12.2007

Tanık Koruma Kanunu TBMM Genel Kurulu’nda

TBMM Genel Kurulu, bu haftaki çalışmalarına görüşmeleri daha önce yarım kalan Tanık Koruma Kanunu tasarısını ele alarak başlayacak.

Genel Kurulda, temel kanun olarak görüşülmeye başlanan Tanık Koruma Kanunu Tasarısının 25 Aralık Salı günü bitirilmesi planlanıyor. Geçen dönem Genel Kurulda görüşülemeyen ve Hükümet tarafından yenilenen, tanıkların kimliğinin saklı tutulması ve güvenliğinin sağlanmasına olanak tanıyan tasarıya göre, koruma tedbirleri ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı 10 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda tanıklık yapanlar yönünden uygulanacak.

İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk ve mağdurlar, mahkemede dinlenenlerin nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile eşi, kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üst soy veya alt soyu, ikinci derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları ve evlatlık bağı bulunanlar ile yakın ilişki içinde olduğu kişiler, tanık koruma kapsamına alınacak.

Tanıkların, kimlik ve adres bilgileri kayda alınarak gizli tutulacak ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin, ayrı bir adres tespit edilecek. Tanık koruma programı kapsamında olan kişiler, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan ya da ses veya görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenilecek.Tanık koruma programındaki kişilere, fiziki koruma sağlanacak. Adli sicil, askerlik, vergi, nüfus, diploma, pasaport, sosyal güvenlik gibi belgeler değiştirilecek ve yeniden düzenlenecek.

Koruma altına alınan kişilerin taşınır ve taşınmaz mal varlığıyla ilgili haklarını kullanmasına yönelik tedbirler getirilecek.

Geçici olarak geçimini sağlaması amacıyla maddi yardımda bulunulacak; koruma altındaki kişi çalışıyorsa işyeri ya da iş alanı değiştirilebilecek. Öğrenim görenin devam etmekte olduğu her türlü eğitim ve öğretim kurumunu değiştirmesi sağlanacak. Uluslararası anlaşmalara ve karşılıklılık ilkesine uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkeye yerleştirilebilecek.Fizyolojik görünümünün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi ve buna uygun kimlik bilgilerinin yeniden düzenlenmesi sağlanacak. Tanık koruma tedbiri kararları, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından; kovuşturma evresinde ise mahkemece verilecek.

/ ANKARA

24.12.2007

Büyük alışveriş merkezleri fakirler için gezi mekânı

İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülten Kazgan, tüketimi artırmanın tüm dünyada amaç haline geldiğini belirterek, bunun önemli bir aracının alışveriş merkezleri olduğunu söyledi.

Sayıları hızla artan alışveriş merkezlerinin meydana getirdiği sosyal etkiyi araştıran ODTÜ Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Aksu Akçaoğlu, son aşamaya gelen ‘’Kentin Alışveriş Merkezlerine Odaklaşması’’ başlıklı çalışması hakkında bilgi verdi.

Akçaoğlu’nun derinlemesine mülakat yöntemiyle gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre, alışveriş merkezleri, cinsiyet, gelir ve yaş gruplarına göre farklı anlamlar taşıyor. Alt gelir grubu için alışveriş merkezi ‘’turistik bir gezi mekanı’’, orta gelir grubu için ‘’günlük kent hayatının parçası’’, üst gelir grubu için ise ‘’ev ve iş arasındaki istasyon’’ işlevi görüyor. Alışveriş merkezlerine en çok gençlerin gidiyor ancak en kuvvetli bağ kuran kesim ‘’emekli kadınlar’’. Emeklilik sonrası evin pasif yapısı içinde kalan kadınlar, alışveriş merkezlerinde kendilerini yeniden aktif hissediyorlar.

/ ANKARA

24.12.2007

Özelleştirmeye karşı 22 yılda 7 bin 400 dâvâ

İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), Türkiye’de geçtiğimiz 22 yılda 30 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirildiğini ve bu özelleştirmelere karşı 7 bin 400 dava açıldığını bildirdi.

İSMMMO’nun, Özelleştirme İdaresi, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve hükümet programından yararlanarak hazırladığı ‘’Yargı Gölgesinde Özelleştirme ve Yakın Gelecekteki Takvim’’ başlıklı raporu açıklandı.

Raporda, 1985-2007 yılları arasında 29,9 milyar dolarlık varlığın özelleştirildiği Türkiye’de, özelleştirme uygulamalarına karşı, çoğunluğu çalışanlar tarafından olmak üzere 7 bin 400 dava açıldığı belirtildi. Açılan bu davaların 4 bininin halen sürdüğü ifade edildi.

/ İSTANBUL

24.12.2007

TİSVA’dan dilencilere kredi

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA), Diyarbakır’da yaşayan dilencilere mikrokredi verdi. Krediyle tezgah alarak mendil ve kalem satmaya başlayan dilenciler, kredinin geri ödemesini de yaptı.

TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, yaptığı açıklamada, Diyarbakır’daki dilencilere tek tek ulaştıklarını ve onlara iş kurup dilenmeyi bırakmaları için kredi vermeyi teklif ettiklerini söyledi.Dilencileri ‘’mücadeleci vatandaş’’ olarak adlandıran Akgül, ‘’Bu vatandaşlar sosyal dışlanmışlık yaşıyorlar. Amacımız, onları normal insanların arasına almak ve topluma kazandırmak’’ dedi.

‘’Mücadeleci vatandaşlara’’, başlangıç olarak 50-100 YTL kredi verdiklerini belirten Akgül, dilencilerin bu parayla aldıkları mendil ve kalemleri satarak geçimlerini sağlamaya başladıklarını ifade etti. Krediyi, kefilsiz ve teminatsız verdiklerini kaydeden Akgül, şunları kaydetti: “Tek şartımız malı ederinden satmaları ve kredinin geri ödemesini kazançlarından yapmaları. Satılan her malın belli bir bedeli var. Müşterilerine, ‘gönlünüzden ne koparsa verin’ demiyorlar. Mendil 1 YTL ise o kadar para istiyorlar. Kâr edebilmeleri için toptancılardan iş kuran dilencilere malları maliyetine satmalarını rica ettik. Böyle de para kazanılabildiğini görünce dilencilikten vazgeçtiler.’’

/ ANKARA

24.12.2007

Mersin Limanı Avrupa standartlarını yakaladı

MIP Genel Müdür Yardımcısı Kürşad Tezkan, Mersin Limanının devrinin üzerinden yedi ay geçmiş olmasına rağmen, işlem hacmi, elleçleme ve bekleme süresi başta olmak üzere büyük başarılar yakaladıklarını bildirdi.

Tezkan, devrin gerçekleştiği Mayıs ayı öncesi ve sonrasının kıyaslanması halinde işletme hızlarının neredeyse üç katına ulaştığını söyledi. Devrin üzerinden 7 ay geçmiş olmasına karşın, işlem hacmi, elleçleme ve bekleme süresi başta olmak üzere büyük başarılar yakaladıklarını belirten Tezkan, ‘’İşlem hacminde 2006 yılına göre yüzde 30’luk bir artış gerçekleşmesi, ilk defa İzmir Limanının elleçleme miktarının geçilmesi ve önceki yıllara göre bekleme sürelerinin önemli ölçüde artması, bizleri oldukça memnun ediyor’’ dedi.

/ MERSİN

24.12.2007

Konya, savunma sanayiinde iddialı

Büyük sanayi kuruluşları ve 32 bin küçük ve orta boy işletmesi (KOBİ) ile birlikte 106 ülkeye 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan Konya’nın, savunma sanayi açısından da büyük bir potansiyele sahip olduğu bildirildi.

Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Konya’nın hızla büyüyen ekonomisi ve sektörel çeşitlilikte yakaladığı başarı ile son yıllarda yıldızı hızla parlayan bir şehir olduğunu söyledi.

2007 yılı verilerine göre 1. Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) 150, Konya Organize Sanayi Bölgesinde ise 300’e yakın tesis olmak üzere Konya Sanayi Odası’na kayıtlı 1600 sanayi kuruluşunun faaliyet gösterdiğini dile getiren Büyükhelvacıgil, şunları kaydetti: ‘’Özellikle savunma sanayi açısından potansiyel arz eden ve bu yönde teşvik edilmesi gereken illerimizden birisi de Konya’dır. Konya, gerek merkezi konumu, gerekse birbirinden farklı alanlarda faaliyet gösteren KOBİ’leri ile savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu yedek parçaları üretecek ve bir savunma üssü haline gelebilecek potansiyele sahiptir. Sanayicilerin gerek altyapı tesislerini kurma aşamasında gerekse işletme aşamasında daha fazla teşvik edilerek, yatırım yapmaları özendirici hale getirilmelidir.’’

/ KONYA

24.12.2007

Otokuşetli tren 30 bin yolcu taşıdı

Avusturya’nın Villach kenti ile Edirne arasında otokuşetli tren seferleri düzenleyen Optima Firmasının Türkiye Temsilcisi Erol Gence, bu yılki seferlerinin başarıyla sona erdiğini ve 300 tren seferiyle 12 bin araç ve 30 bin yolcu taşıdıklarını bildirdi.

Gence, gelecek yıl da Avrupa’nın değişik ülkelerinde çalışan Türk işçileri ve otomobillerini taşımaya devam edeceklerini söyledi. Avusturya’nın Villach kentinden Türkiye’ye bu yılki otokuşetli tren seferlerinin 5 Nisanda başladığını ve 7 Kasımda sona erdiğini ifade eden Gence, Edirne’den Villach kentine ise son tren seferinin 30 Kasımda gerçekleştirildiğini belirtti. Erol Gence, iki kent arasındaki tren seferlerinin başarıyla sona erdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’Tren seferlerimiz 2008 yılında da devam edecek. Sırbistan hattında yapılacak demir yolu çalışması nedeniyle güzergah değiştirilebilir. Vagonların tamamına klima takılarak, bazı vagonların VIP’ye dönüştürülmesi gündemde. Böylece gelecek yıl yapılacak değişikliklerle yolcular daha rahat ortamda seyahat edebilecekler. Bulgaristan’da gelecek yıl vagonların elektrikli lokomotifle çekilmesi halinde tren yolculuğunun süresi de kısalabilir.’’

Bu yıl her iki yöne yapılan 300 tren seferiyle 12 bin araç ve 30 bin yolcunun taşındığını bildiren Gence, geçen yıl ise 13 bin 500 araç ve 35 bin yolcuyu taşıdıklarını kaydetti.

/ EDİRNE

24.12.2007

Aksaraylı köylüler fidan istiyor

Aksaray’da bir okulda başlayan ağaçlandırma çalışmasından etkilenen köylüler, yol boylarına açtıkları 3 bin 500 çukur için fidan desteği bekliyor. Ekecik Dağı eteğindeki merkeze bağlı Çekiçler köyü İlköğretim Okulundaki ağaçlandırma faaliyetini gören köylüler, ağaç dikmeye başladı.

Çekiçler köyündeki ağaçlandırma çalışmalarına Borucu ve Cangıllı köyleri de katılırken, Aksaray İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Konya İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne bağlı Ereğli Fidanlığı’ndan temin ettikleri 2 bin dolayında dişbudak, aylantus, akasya, akçaağaç fidanını yol boylarına diktiler. Üç köydeki ağaçlandırma çalışmasından etkilenen komşu Ekecik Yeni Köy, Taptuk Emre, Karaçayır, Sağırkaraca ve Salmanlı köyleri de benzer bir çalışma başlattı. Köylerin yol boylarının ağaçlandırılması için bu yıl 3 bin 500 adet çukur açıldı.

Çekiçler köyü muhtarı Mehmet Ergin, Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğüne konuyla ilgili yazı yazdıklarını, 3 bin 500 fidan istediklerini belirtti.

/ AKSARAY

24.12.2007

Tünel için ödenek isteği

Malatya-Kayseri kara yolunun kış mevsiminde açık tutulması, geçişlerin rahat ve güvenli sağlanması amacıyla Karahan mevkisinde yapılması planlanan 2 kilometre uzunluğundaki tünel için 110 milyon YTL ödenek bekleniyor.

Karayolları 8. Bölge Müdür Yardımcısı Turan Gülhaş, tünelin yapımı için gerekli ödeneğin sağlanması amacıyla Malatya milletvekillerinin girişimlerde bulunduğunu söyledi.

/ MALATYA

24.12.2007

Erzurum - 20 derece

Doğu Anadolu Bölgesi’nde önceki gece en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında 20 dereceyle Erzurum’da ölçüldü.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Sibirya üzerinden gelen soğuk hava kütlesi Doğu Anadolu Bölgesi’ni etkilemeye devam ediyor. Yetkililer en düşük hava sıcaklıklarının sıfırın altında olmak üzere Erzurum’da 20, Kars’ta 19, Ağrı’da 18, Ardahan’da 12, Erzincan’da 8 ve Iğdır’da 6 derece olduğunu belirttiler.

/ ERZURUM

24.12.2007

Suriyeli’ler ülkelerine dönmeye başladı

Yakınlarıyla bayramlaşmak için 48 saatliğine Türkiye’ye giriş yapan Suriye vatandaşları, ülkelerine dönmeye başladı.

Ceylanpınar’da bayramın 2. günü başlayan ‘’sınır ötesi bayramlaşma’’ uygulaması kapsamında, ilk gün Türkiye’ye bin 868 Suriyeli giriş yaptı. Akrabalarında konuk olan Suriye vatandaşları, dün sabah itibariyle Ceylanpınar Sınır Kapısı’ndan ülkelerine geri dönmeye başladı.

Türkiye’ye önceki gün giriş yapan bin 683 Suriye vatandaşı ise bugün ülkelerine dönmeye başlayacak.

/ CEYLANPINAR

24.12.2007

Kilis’den Suriye’ye bayram ziyareti

Kilis Valisi Nevzat Turhan, akrabalarıyla bayramlaşmak üzere 48 saatliğine Kilis’ten Suriye’ye giden vatandaşların, Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan geçişlerini yerinde izledi ve Suriyeli yetkililerle bayramlaştı.

Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’ndaki bayramlaşma törenine Turhan ile Halep Vali Vekili Abdulkadir Cezmati, AK Parti Kilis Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, Garnizon Komutanı Albay Mürsel Şahin, Kilis Belediye Başkanı Abdi Bulut ve Suriyeli yetkililer katıldı. Vali Turhan konuşmasında, ‘’Suriyeli yetkililerle bu mutlu günü paylaşmanın sevincini yaşarken, bir diğer yandan da iki ülke insanlarının karşılıklı yakınlaşması ve dostluğundan mutluluk duyuyorum’’ dedi.

Halep Vali Vekili Cezmati ise ‘’Sayın Vali ile beraber Kurban Bayramını idrak etmekten dolayı mutluyum. Suriye Arap Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine verdikleri destekten dolayı ayrıca teşekkür ederim ve sizleri burada görmekten mutluyuz’’ diye konuştu. Daha sonra Cezmati, Turhan ve beraberindekiler onuruna Halep’te bir yemek verdi. Yemeğe 2 ülke yetkilileri katıldı.

/ KİLİS

24.12.2007

Barajlar dolmadı

Türkiye’nin dört büyük iline içme suyu sağlayan barajlardaki doluluk oranı geçen yılın üçte birinde kaldı.

İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da yıl sonu itibariyle içme suyu barajlarının doluluk oranı geçen yıl yüzde 30,7’yken bu yıl yüzde 10,3 olarak belirlendi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün edindiği verilerine göre, enerji amaçlı barajların doluluk oranlarında da ciddi düşüş görüldü. Ülke genelindeki enerji amaçlı barajların doluluk oranı geçen yıl yüzde 44,9’ken bu yıl yüzde 32,9’a indi. İçme suyu amaçlı barajlardaki düşüş ise çok daha büyük oranda gerçekleşti. Dört ilde doluluk oranı yüzde 30,7’den yüzde 10,3’e inerken; 17 Aralık itibariyle, geçen yıl 493,6 hm3 (hektametreküp) olan İstanbul içme suyu barajların aktif hacmi bu yıl 207,8 hm3’e indi. Geçen yıl 200,2 hm3 olan Ankara içme suyu barajlarının aktif hacmi bu yıl 7 hm3’e düştü.

/ ANKARA

24.12.2007

Nakit yerine, kartlı geçiş

Ulaştırma Bakanlığınca, ağır vasıtaların gişe alanlarında oluşturduğu yoğunlukların giderilmesi, nakit gişelerinde çalışan eleman sayısındaki yetersizliklerin ortadan kaldırılması amacıyla 1 Şubat 2008 tarihinden itibaren Fatih Sultan Mehmet Köprüsündeki iki gişede nakit yerine Kartlı Geçiş Sistemi (KGS) uygulaması başlatılacak.

Ulaştırma Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden günde 110-120 bin araç geçiş yapıyor. Bunların yüzde 75’inde OGS ve KGS kullanılıyor, yüzde 25’inde ise nakit ödeme yapılıyor. Nakit ödemeyle geçiş yapılan araçlar içindeki ağır vasıta sayısı önemli bir yer tutuyor. Nakit geçişlerdeki gişe operasyon süresinin uzunluğu ve ağır vasıtaların büyüklükleri, gişe alanında kuyrukların oluşmasına sebep oluyor.

/ ANKARA

24.12.2007

Köprüde beklemenin maliyeti 1.5 milyar dolar

İstanbulluların bitmek bilmeyen trafik çilesinin ekonomiye olan maliyeti de giderek artıyor.

Her gün boğaz köprüsünde dakikalarca bekleyen İstanbullular, ekonomide 1.5 milyar dolarlık kayba sebep oluyor. İstanbul Boğaz köprülerinden geçen araç sayısının boğaz köprülerinin kapasitesinin çok üstüne çıkması yaşanan trafik sorununu içinden çıkılmaz hale getiriyor. Her gün ortalama boğaz köprülerinden 420 bin araç geçerken, burada yaşanan trafik sıkıntısının ekonomiye olan yükü de artıyor. Boğaz geçişlerinde yaşanan yoğun trafik, araçların yüzde 50’sinin ortalama 45 dakika gecikme ile boğazlardan geçmesine neden oluyor. Gecikmeden dolayı oluşan akaryakıt, iş gücü ve işletme kayıplarının maliyeti ise yıllık 1.5 milyar doları buluyor.

/ ANKARA

24.12.2007

Kitap ayraçlarında sağlıklı beslenme

Sağlık Bakanlığı, ilköğretim öğrencilerinin beslenme ve sağlık durumlarının geliştirilmesine yönelik uyarıların bulunduğu kitap ayraçları hazırladı.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, obeziteye karşı girişilen mücadele çerçevesinde, çocukların sağlıklı beslenmenin yanı sıra daha hareketli bir hayat tarzı benimsemeleri, fiziksel aktivite düzeylerini artırmaları ve bu bilinçle hareket etmeleri için 18 farklı şekilde kitap ayraçları tasarlandı.

Türkiye’de de düzensiz, dengesiz ve fastfood beslenme alışkanlığının yaygınlaşmasına bağlı olarak obezitenin her geçen artış gösterdiğine dikkati çeken yetkililer, Sağlık Bakanlığı tarafından çeşitli projelerin yapıldığını, 2004 yılından itibaren ‘’İlköğretim Okullarında Beslenme Eğitimi’’ programının yürütüldüğünü belirttiler.

Yetkililer, program kapsamında Türkiye genelinde sağlık personeli tarafından öğrenci, veli ve öğretmenlere yönelik sağlıklı beslenme konularını içeren çeşitli eğitimler düzenlendiğini ve eğitimlerde kullanılmak üzere çeşitli görsel-işitsel materyaller hazırlandığını ifade ettiler.

/ ANKARA

24.12.2007

Etleri sebzelerle birlikte pişirin

Uzmanlar, Kurban Bayramı ile değişen beslenme alışkanlıları sebebiyle vatandaşları uyarıyor. Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi ve tüketilmesinin, ‘sağlıklı beslenme’ açısından önemli olduğu belirtildi.

Bayramda, şeker ve şekerli besin tüketiminin yanı sıra et tüketiminin de arttığına işaret eden uzmanlar, özellikle şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve şeker hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini ifade ediyor.

Kurban Bayramı nedeniyle vatandaşları kurban etini hemen tüketmemeleri konusunda uyaran Osmaniye Sağlık İl Müdürü Dr. Mehmet Cingöz, etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi ve tüketilmesinin, ‘sağlıklı beslenme’ açısından önemli olduğunu söyledi.

Kırmızı etin sindirimde zorluğa yol açtığını aktaran Dr. Cingöz, “Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmeli. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için, kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı’nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalı” dedi.

KALP SAĞLIĞI İÇİN KIRMIZI ETE DİKKAT!

Kırmızı et tüketiminin kalp ve damar hastalıklarına erken davetiye çıkarttığını kaydeden Dr. Cingöz, özellikle orta yaş ve üzeri insanların, kırmızı et tüketiminde dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı. Bayram süresince beslenme düzeninde değişiklikler olacağına dikkat çeken Cingöz, şöyle dedi: “Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketimi artacak. Ayrıca, sakatat ve kuyruk yağı tüketimi kan kolesterol düzeyini doğrudan yükselten sebeplerden. Bilindiği gibi kolesterol düzeyinin yüksek olması kalp ve damar hastalıklarını erken davet ediyor. Bu nedenle kurban etleri ve elde edilen iç yağı, kuyruk yağı gibi hayvansal yağların ‘ziyan olmasın’ düşüncesiyle aşırı tüketiminden kaçınılmalı.”

/ OSMANİYE

24.12.2007

Kadınlar evde dikkatsiz

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim üyelerince 100 kadın üzerinde yapılan araştırmada, kadınlardan 62’sinin dikkatsizlik sonucu son bir yılda ev kazasına uğradığı belirlendi.

ADÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Pınar Okyay, ev kazaları sıklığını, türü ve sebeplerini belirlemek, kazalarla ilgili tutum ve davranışların saptanmasını ortaya çıkarmak amacıyla bir süre önce seçilmiş bir bölgede 100 kadınla araştırma yapıldığını bildirdi.

Yapılan araştırmada son bir yıl içinde, 62 kadının ev kazasına uğradığını tespit ettiklerini ifade eden Okyay, kazaya maruz kalanların 17’sinin yanık, 16’sının düşme, 14’ünün kesik, 6’sının gıda zehirlenmesi, 4’ünün elektrik çarpması, 3’ünün gaz zehirlenmesi, 2’sinin de ilaç zehirlenmesi geçirdiğinin belirlendiğini kaydetti.

100 EVDEN 28’İN DE İLK YARDIM ÇANTASI

Evde geçirilen kaza sonrası ilk yardım uygulaması konusunda çoğu kadının bilgisinin yetersiz olduğunu belirten Okyay, ‘’100 evden yalnızca 28’inde ilk yardım çantası bulunduğunu belirledik’’ dedi.

Okyay, araştırma ile kadınlara ev kazaları ve ilk yardım konularında eğitim verilmesinin şart olduğunun ortaya çıktığını bildirdi.

/ AYDIN

24.12.2007

Yemek borusu yanıklarına dikkat

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, çocukların kendi başlarına hareket etmeye başladıkları, ancak okuma yazma bilmedikleri dönemde, yağ ve kir çözücü maddeleri su zannederek içebileceklerine dikkati çekerek, ‘’Bu tür durumlarla karşılaşılması halinde olayı yaşayan kişi kesinlikle kusturulmamalı’’ dedi.

Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melikoğlu, okul öncesi çağdaki çocukların karşılaşabilecekleri en büyük risklerin başında yemek borusu yanıklarının geldiğini bildirdi.

Çocukların kendi başlarına hareket etmeye başladıkları, ancak okuma yazma bilmedikleri dönemde, yağ ve kir çözücü maddeleri su zannederek içebileceklerini kaydeden Melikoğlu, haftada ortalama 3-5 çocuğun yemek borusu yanığı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu ifade etti.

Zehirlenmenin önüne geçilmesi için öncelikle yetişkinlere büyük görev düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Melikoğlu, aile bireylerinin, çocuklarının bu tür maddelere ulaşmasını engelleyecek önlemleri alması, yağ ve kir çözücülerin mutlaka kilitli bir dolapta tutulması gerektiğini söyledi.

/ ANTALYA

24.12.2007

Ülser, ekeklerde daha sık görülüyor

Uzmanlar, sonbahar ve kış aylarında artış gösteren ülserin, erkeklerde yüzde 10, kadınlarda ise yüzde 4 oranında görüldüğünü belirterek, "Kötü beslenme, stres, alkol, sigara ve bazı ilaçların kullanımının yanısıra helikobakter ülsere yol açıyor.

Tedaviye rağmen iyileşmeyen ülser, mide kanserine dönüşüyor" dediler. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Gürel, ülserin genelde mide ve on iki parmak barsağında ortaya çıktığını bildirdi. Hastalığın 1950-1960'lı yıllarda sık görülmesine karşın son 20-30 yıldır özellikle de Pasifik ülkelerinde sıklığının azaldığını belirten Prof. Selim Gürel, "Ülsere helikobakter pilori adındaki bakteri neden oluyor. Bu bakterinin keşfedilmesiyle ülser tedavisinde yeni bir dönem başladı. Ülser nedeni bilinen bir hastalık ve tedaviyle iyileşebiliyor" dedi.

/ BURSA

24.12.2007

Çocuk dostu şehir: Karaman

Sağlık Bakanlığı ile UNICEF arasında imzalanan eylem planı kapsamında ‘’Çocuk Dostu Şehir’’ olabilmek için çalışmalara başlayan Karaman Valiliği, çocuk haklarının eksiksiz olarak uygulanması için seferberlik başlattı.

Karaman Valisi Fatih Şahin, şehri geçmişten geleceğe taşıyacak projeler için bir ekip oluşturulduğunu ve bu konuda önemli çalışmalar yapıldığını söyledi. Şahin, Türkiye’de ‘’Çocuk Dostu Şehir’’ unvanına aday 12 ilden biri olduklarını bildirdi. Şehrin günlük hayatında çocuk haklarının eksiksiz olarak uygulanması için bir yönetim sistemi oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Şahin, ‘’Çocuk Dostu Esnaf’’ projesini hayata geçirdiklerini anlattı.

/ ANKARA

24.12.2007

Anadolu’nun cömert yüzü

Türkiye’den, farklı ülke giden sivil toplum kuruluşlarının gönüllüleri, Türk halkının kurbanlarını vekâleten keserek ihtiyaç sahiplerine dağıttı. İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüleri, 111 bölge ve ülkede 50 bin adet kurbanı büyük başarıyla kesip fakir ve yoksulları sevindirdi.

Anadolu insanı cömertliğini ve merhamet sahibi olduğunu her defasında kanıtlıyor. Hayırseverler, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşam mücadelesi veren ihtiyaç sahiplerine yardım ellerini bir kez daha uzattı. Kurban bayramı vesilesiyle bağışta bulunan insanlar, binlerce mahzun yüzü güldürdü. Hayırseverlerin, İHH İnsani Yardım Vakfı’na bağışladıkları kurbanlar, 111 bölge ve ülkede başarılı bir şekilde kesildi. Ailelerini bırakarak dünyanın değişik noktalarına dağılan İHH gönüllüleri, bayramın birinci gününden itibaren kurban kesimi yapmaya başladı ihtiyaç sahiplerine et dağıttı.

DÜNYANIN KUCAKLADIK

Güney Afrika’dan Tanzanya’ya, Pakistan’dan Endonezya’ya, Filistin’den Srilanka’ya kadar pek çok ülke ve Türkiye kamuoyunun ismini yeni duyduğu bölgelere kadar dünyanın farklı coğrafyalarındaki insanlara, hayırsever Anadolu insanını Kurban bağışları ulaştırıldı.

Tanzanya’nın Zenzibar ve Baruselam şehirlerinde kesilen kurbanlar, 2 yetimhane, 2 huzurevi, 1 hastane ve pek çok köy ve mahalledeki yoksullara dağıtıldı. Çin’in başkenti Pekin’de de kurban kesimi gerçekleştirildi. Çin’in baskısı altındaki Doğu Türkistan’da kesilen kurbanlar yüzleri güldürdü.

YENİ ASYA / İSTANBUL

24.12.2007

Kahvede sigara içmek referandumla yasaklandı

Aydın’ın Koçarlı ilçesine bağlı Çakırbeyli köyünde bir süre önce yapılan referandumla köydeki kahvehanelerde sigara içilmesi yasaklandı.

Eski Başbakanlardan merhum Adnan Menderes’in köyü olan Çakırbeyli’de, vatandaşlarda sigara kullanımına bağlı hastalıkların artması üzerine bir süre önce köyün kahvehanelerinde sigara içilip içilmemesi konusunda referandum yapıldı. Yapılan referanduma katılanların yüzde 98’i kahvehanelerde sigaranın yasaklanması yönünde oy kullandı.

/ AYDIN

24.12.2007

105. Kurban Bayramını kutladı

Hayatını, Keçiören Güçsüzler Yurdu Huzurevi’nde sürdüren 5 çocuk, 11 torun sahibi 105 yaşındaki Cemile Gezer, çocukları, torunları ve huzurevindeki arkadaşlarıyla bir Kurban Bayramı’nı daha görmenin sevincini yaşıyor.

Gezer, bir asrı devirmenin yüzünde ve yüreğinde bıraktığı derin çizgilere rağmen 105’inci Kurban Bayramı’nı yaşayabilmekten büyük mutluluk duyuyor.

/ ANKARA

24.12.2007

Bütün haberler