Bünyesinde 9 federasyon ve 96 dernek olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu TÜRKONFED, anayasada herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfedilmemesini istedi. İnsan haklarının modern dünyanın yeni ideolojisi olduğunu vurgulayan konfederasyon, “Yeni anayasa, herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfetmemeli; temel kaygısı ve önceliği ‘çağdaş, evrensel hukukun egemenliği’ ve ‘insan onuru’ olmalıdır” görüşünü dile getirdi.
Çok sayıda meslek örgütü ile sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu “Anayasa Platformu Ulusal Çalıştayı” başladı. Çalıştaya gelen önerilerde laiklik, din eğitimi, insan hakları konuları başı çekiyor. TÜSİAD din eğitiminin Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda yapılamasını isterken, TÜRKONFED ise, yeni anayasada herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfedilmemesini istedi.
TÜSİAD HER ZAMANKİ GİBİ
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (ETÜ) düzenlenen çalıştayda görüşlerini “Çağdaş Bir Anayasanın Önkoşul, İlke ve Kurumları” başlığıyla açıklayan TÜSİAD, “yeni anayasada rejimin temel niteliklerinin değiştirilmemesini” istedi. Din eğitiminin Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda yapılamasının istendiği TÜSİAD açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Laiklik ilkesinin anayasanın yalnızca bir maddesinde değil, ayrıca başlangıç bölümünde tanımlanması ve Başlangıç’ın anayasa metnine dâhil olması; din ve vicdan özgürlüğünün, demokratik ve laik Cumhuriyet düzeninin gerekleri gözetilerek düzenlenmesi; eğitim ve öğrenim hakkının, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda demokrasi, hoşgörü, çoğulculuk ve laiklik ilkeleri ile çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, tek taraflı ve şartlandırıcı olmama ilkesi çerçevesinde, yeniden düzenlenmesi gereklidir.”
LAİKLİK DİN ÖZGÜRLÜĞÜ İLE GÜÇLENİR
Bünyesinde 9 federasyon ve 96 dernek olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyon’nun (TÜRKONFED) “Yeni Anayasa Yapım Süreci ve Temel Prensipler” başlıklı önerisinde insan haklarına vurgu yapılarak yeni anayasada herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfedilmemesi talep edildi. İnsan haklarının modern dünyanın yeni ideolojisi olduğuna dikkat çekilen öneride, “Bu yeni ideolojinin alfabesi ise, ‘insan onuru’ kavramıyla başlar. Dolayısıyla, yeni anayasa, herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfetmemeli; temel kaygısı ve önceliği ‘çağdaş, evrensel hukukun egemenliği’ ve ‘insan onuru’ olmalıdır” denildi.
Lâikliğin, din-devlet ilişkisinde devlete yönelik boyutu olduğunun belirtildiği öneride, “laiklik din özgürlüğünün hukuksal güvence unsurudur. Din özgürlüğünün güvencelenmesi, lâiklik ilkesinin toplum tarafından gönüllü olarak benimsenmesini kolaylaştırır ve temelini güçlendirir” ifadelerine yer verildi.
TOPLUM, ANAYASAYA SAHİP ÇIKACAK MI?
İki gün sürecek ve arama konferansı ile yapılan çalıştayda yeni bir anayasa metni hazırlanmayacak anayasanın dinamiklerini oluşturacak temel ilkeler belirlenecek. Türkiye üzerinde iddia sahibi olan herkesin katılmasının istendiği çağrıda, ülkenin yol haritası olan anayasanın toplumun dinamiklerini dikkate almadan, toplumsal gerçek ve özlemleri yansıtmadan hazırlandığı durumlarda değişimin kısıtlanarak sürekli kriz ve bunalımların oluşacağına dikkat çekildi. Sivil anayasa çalışmalarının toplum için büyük bir fırsat olduğunun belirtildiği çağrıda, “Türkiye bu fırsatı ayırıcı değil, birleştirici bir anayasa hazırlama süreci tasarlayarak kullanmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu sürecin gerçek sahipleri kamuoyunun ve toplumun ta kendisidir. Toplum anayasaya ne kadar sahip çıkarsa o kadar onun olur” ifadelerine yer verildi.
İlki Ankara’da düzenlenen arama konferansı çalıştayları Türkiye’nin yedi bölgesinde de yapılarak geniş bir kitleye ulaşılmaya çalışılacak. Ayrıca süreç boyunca toplantılar, paneller, basın açıklamaları, raporlar, broşürler, ilanlar aracılığıyla kamuoyu her konuda bilgilendirilecek.
Çalıştaya katılan kuruluşlardan bazıları şunlar: TOBB, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, Türkiye Kamu-Sen, TESK, TZOB, TÜSİAD,TÜRKONFED, MÜSİAD, MEMUR-SEN, TUSKON, ASKON, TÜGİK, KAGİDER, KADER, TÜGİAD ve Televizyon Yayıncıları Derneği.
|