Türkleri yüzyıllarca savaşlarda zaferlere taşıyan atlar, şimdi teknolojiye yenik düştükleri için artık Anadolu bozkırlarında başı boş dolaşıyor.
Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mikail Bayram, yaptığı açıklamada, insanoğlunun binlerce yıl önce evcilleştirerek hizmetinde kullanmaya başladığı atın öyküsünün, oldukça ilginç olduğunu belirtti.
Atın evcilleştirilmesinin ardından ilk olarak, Mezopotamya uygarlıklarında arabaya koşulduğunu anlatan Bayram, Mısır medeniyeti başta olmak üzere o çağlarda arabaya koşulan atın savaşlarda kullanıldığını ve savaşların kazanılmasında belirleyici etki yaptığını vurguladı. Geçmiş yüzyıllarda ata verilen önemin, Mezopotamya uygarlıklarından kalan kaya kabartmalarında ‘’savaş arabalarına koşulmuş at’’ figürlerinde açıkça görüldüğünü ifade eden Bayram, atın öneminin 20. yüzyılın başına kadar hiç azalmadan devam ettiğini bildirdi.
SAVAŞ KAZANDIRIP, KAYBETTİRDİLER
Atı, üstüne binerek kullanma geleneğini, ilk kez Orta Asya’da yaşayan Türklerin başlattığını savunan Bayram, şunları kaydetti: “Özellikle Hunlar, atın üzerine binme tekniğini en etkili şekilde kullanan kavim oldu. Kısa boylu, zor iklim şartlarına dayanıklı atlarıyla Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa içlerine kadar savaşarak ilerleyen Hunlar, büyük başarılar elde etti. Zaten bugünkü Macaristan ülkesinin insanları Hunların soyundandır. Hun atlarının yükselişini, Arap atları durdurdu.’’
GÖZDEN DÜŞÜNCE SALIVERİLDİLER
Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan atların çoğunluğunun Anadolu’nun yerli atları olduğunu dile getiren Bayram, şöyle devam etti:
“Buharlı makinenin bulunmasıyla başlayan ve motorlu taşıtların yaygınlaşmasıyla devam eden, günümüze kadar uzanan süreçte, dünyada olduğu gibi Anadolu’da da bu atlar iş hayatından uzaklaştırıldı, binek olarak kullanımı da asgarî seviyelere düştü. Bu sebeple artık beslenmez olunca da Anadolu’nun bozkırlarına salıverildi. Böylece pek çok bölgede ‘Yılkı Atları’ olarak adlandırılan sürüler oluştu. Bu atlar, bugün tabiatta yaşamaya devam ediyor. Karaman’da sayıları 500’den fazla olduğu bilinen bu atların en büyük sürülerinden biri Karadağ’da yaşıyor.’’
Bayram, bu atların tabiatta bundan sonra da kendi hallerinde yaşamaya devam edeceklerini, insanoğluna yaptığı hizmete karşılık vefa ve genetik özelliklerinin devamı gibi sebeplerle yaşatılmalarında da fayda olduğunu sözlerine ekledi.
|