Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Vergi; ağır malî yük

Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, insanların vergiyi, ağır mali yük ve sevimsiz bir ödeme olarak gördüğünü söyledi.

Türkiye geneli 5 bin kişiye ulaştırdığı 20 soruyla ‘Türkiye’de vergi kayıp ve kaçakçılığı’nın kayıtdışı ekonomi çerçevesinde ölçülebilirliğini araştıran Yrd. Doç. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, anket çalışmasını, ‘Türkiye’de Kayıtdışı Ekonomi ve Vergisel Kayıtdışılık’ adı altında 330 sayfalık kitapta topladı.

Yrd. Doç. Dr. Çomaklı, sorulara verilen cevapların yüzdesel yansımasında ilk sırayı “Vergi denildiğinde aklınıza gelen şey nedir?” sorusu geldiğini ve bu soruya da mükelleflerin yüzde 96’sının vergiyi “Ağır mali yük ve sevimsiz bir ödeme” olarak cevapladıklarını dile getirdi.

Çomaklı’nın kitabında dikkat çeken başka bir veride, yüzde 83’lük bir oranla Maliye (vergi idaresini) katı kurallı ve sevimsiz bir kurum olarak görülürken, mükelleflerin yüzde 81’inin de vergi oranlarının azaltılması ve vergi sayısının düşürülmesi halinde vergideki kayıp ve kaçağın azalacağına inandıkları. Kitapta yer alan diğer çarpıcı bir sonuçta, bireylerin vergi sistemini adaletsiz bulmakla birlikte vergi kaçırmayı ahlaki bir sorun olarak görmezken, katılımcıların yüzde 74’ü ödenen verginin kamu kesiminde değerlendirilerek hizmet olarak geri döndüğüne inanmadığı şeklinde yer alıyor.

Çomaklı, analizleri topladığı kitabında sonuç olarak, Türkiye’de vergi kaçakçılığının mükelleflerin etkin bir şekilde denetlenmesi ve yüksek oranlı cezalarla aşılabilecek bir durumun çözüm olmayacağının altını çizerek, mükelleflere ödeyecekleri vergilerin idari bir mekanizma tarafından yutulmadığı ve vergi ödemenin kutsallığının sosyo psikolojik yararlarını anlatmanın önem arzettiğini, aksi takdirde vergi sistemi ne kadar iyi hazırlansa da mevcut mükellef profil ve psikolojisi ile istenilen hedeflere ulaşmanın zor olduğunun gözüktüğünü vurguladı.

Yapılan araştırmanın alanında dünya genelinde ikinci geniş kapsamlı çalışma olduğunu söyleyen Çomaklı, bu konuda ki en geniş çalışmanın 1994 yılında İspanya’da 2 bin 406 mükellef üzerinde yapıldığını açıkladı.

/ ERZURUM

17.11.2007


 

Vergi ve harçlara yüzde 7.2 zam geliyor

2008’de yüzde 4 enflasyon hedefi konurken, yeniden değerleme oranı yüzde 7.2 olarak belirlendi.

Vergi Usul Kanunu tebliği Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere Başbakanlık’a gönderildi. Yeniden değerleme oranı doğrultusunda, 2007 yılında çevre temizlik vergisi dışında kalan taşıt vergileri, harçlar, damga vergisi, cezalar ve değerli kağıtlar ile defter tutma hadleri yüzde 7.2 oranında artırılacak.

1 Ocak 2008’den geçerli olmak üzere 1-3 yaşında 1301-1600 cc bir otomobilin MTV’si 562 YTL’ye yükselecek. Gelecek yıl otomobil kullanma ehliyeti almak için 190.3 YTL ödenecek. 1 yıl süreli pasaporttan 146.3 YTL harç alınacak. Fiş veya fatura vermeyene esnafa 149 YTL ceza kesilecek. Vergi numarası ile işlem yapmayan sorumlular ise 686 YTL ceza ödeyecek. Eğer hükümet, bu orana bağlı kalırsa harçlar, bazı cezalar, defter tutma hadleri 2008 yılında yüzde 7.2 zamlanacak.

/ İSTANBUL

17.11.2007


 

İSO: Kur, rekabete engel

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, ‘’Kur, Türk sanayinin rekabet gücü açısından taşınamaz boyutta. Eğer kura bir şey yapamıyorsanız, diğer enstrümanları bir an önce devreye sokmak çok daha hayati önem kazanıyor’’ dedi.

Tanıl Küçük başkanlığındaki 85 kişilik işadamından oluşan İSO heyeti, Kahramanmaraş’a geldi. Heyet ilk olarak, Kahramanmaraş Vali Vekili Hülya Kaya’yı ziyaret etti. Gazetecilerin sorularını cevaplayan İSO Başkanı Küçük, bu yıl, 2008 ve daha sonrasını kazanabilmek için gerçekleşmesini bekledikleri reformlar olduğunu dile getirdi. Küçük, yapısal reformların uzun vadede netice verdiğini vurgulayarak, şöyle dedi: ‘’Ama başlamış olması, psikolojik etkisi çok önemli. Bizler için, yabancı yatırım için ülkenin daha da güvenli yola gireceğini göstereceği için çok önemli. Onun dışında talep ettiğimiz mikro reformlar var. Hiç olmazsa orta ve uzun vadede cevap verecek reformlardan önce, önümüzdeki taşların temizlenmesini istiyoruz.’’

Dövizle ilgili bir soruya karşılık Küçük, aşırı değerli YTL’nin ihracatı olumsuz etkilediğine işaret ederek, şunları kaydetti: ‘’Ancak, sadece faiz ya da kura endekslenmemek lazım. Türk sanayinin rekabet gücü için reformlar da çok önemli. Konuya bir bütün olarak bakabilmemiz lâzım. Geçmişte, Türk sanayinin dışındaki kesimlerden biz eleştiri aldık. ‘Sanayici rekabet gücünü ya da ihracatını sadece kurda arıyor’ deniyor. Bugün geldiğimiz noktada kur hakikaten Türk sanayinin rekabet gücü açısından taşınamaz boyutta. Eğer kura bir şey yapamıyorsanız, diğer enstrümanları bir an önce devreye sokmak çok daha hayati önem kazanıyor.’’

/ KAHRAMANMARAŞ

17.11.2007


 

Kurbanlıklar satışta

Türk Kızılayı ve Diyanet İşleri Başkanlığı ortak bir karar alarak, bu yıl için kurban bedelini 240 YTL olarak belirledi.

Geçen yıl Diyanet İşleri Başkanlığı kurban bedelini 240 YTL, Türk Kızılayı ise 225 YTL olarak belirlemişti. Alınan ortak kararla, kamuoyuna farklı kurban bedeli karmaşasının da önüne geçildi.

/ KAYSERİ

17.11.2007


 

Çevreci otomobiller arttırılmalı

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, karbondioksit salınımının azaltılmasına yönelik olarak Türkiye’deki otomobil parkında çevreci otomobillerin artırılması yolunda özel teşvik uygulamasına geçilmesi gerektiğini söyledi.

Konya Oto Show Fuarı’nı gezen Aybar, Türkiye’nin zaman geçirmeden hemen önümüzdeki yıl çevreci otomobil konusunda çalışmalarını hızlandırması gerektiğini vurguladı. Aybar, açıklamasına şöyle devam etti: ‘’Karbondioksit salınımının azaltılmasına yönelik olarak Türkiye’deki otomobil parkında çevreci otomobillerin artırılması için özel teşvik uygulamasına geçilmeli. 35 yaş üzeri kamyonlarla ilgili 2009 Haziranı’na kadar değişim olacağı yolunda bir çalışma var. Bunun, şu anda çevre standartlarını karşılayamayan otomobillerin yeni nesil otomobillerle değişmesi için de uygulanması gerekiyor. Bu konuda ilgili kuruluşlara çalışmalarımızı, önerilerimizi sunduk.’’

Çevreci otomobil sayısının çoğaltılmasının ‘’Kazan’’ formülü ile yapılacağını belirten Aybar, ‘’Burada müşteri kazanacak. Daha iyi imkanlarla otomobil sahibi olacak. Üretici kazanacak çünkü pazarı genişleyecek daha çok satacak. Ülke kazanacak çünkü daha fazla vergi toplanacak. Sektör bunu başarmalı, karbondioksit salınımını en aza indirmelidir’’ dedi.

/ KONYA

17.11.2007


 

Otokar’dan hibrit otobüs

Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Otokar’ın 9 metrelik otobüs serisi Doruk’un hibrit prototipi Doruk 160 LE Hibra’yı 1 yıl içinde daha da geliştirerek satışa hazır hale getirmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Otokar’ın otobüs serisi Doruk’un yeni modellerini düzenlediği toplantı ile tanıtan Görgüç, Doruk’un şehir içi ve belediye kullanımı için tasarlanan otobüsleri hakkında bilgi verdi. Otokar’ın alçak taban girişli modeli olan Doruk 190 LE’nin 2008 yılında üretime başlanacağını bildiren Görgüç, bu model üzerinde geliştirilen ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk hibrit otobüs prototipi olan Doruk 160 LE Hibra’yı da sunmaktan gurur duyduklarını ifade etti. Fosil kaynaklı enerjilerin küresel ısınma ve çevre kirliliğine olan etkisine değinen Görgüç, tasarladıkları Doruk 160 LE Hibra’nın çevreci özelliklerini ve yakıt ekonomisinde sunduğu avantajları anlattı. 160 LE Hibra’nın testlerine başlayacaklarını ifade eden Görgüç, üzerinde çalıştıkları bu teknolojiyi Otokar’ın diğer araçlarına da uygulayabileceklerini bildirdi.

Hibrit otobüsün, Türkiye coğrafi şartları düşünülerek tasarlandığını anlatan Görgüç, otobüs her fren yaptığında elektrik enerjisi üretebildiğini, Euro 4 emisyonlarına sahip araçla yüzde 20’ler düzeyinde yakıt tasarrufu sağlanabildiğini kaydetti. Görgüç, aracın, sıfır emisyona giden yolda kilometre taşı olabileceğini söyledi.

Dünyada giderek yaygınlaşan hibrit teknolojilerinin kullanıldığı otobüs, hem dizel hem elektrik ile çalışıyor. Doruk 160 LE Hibra, ilk kez İstanbul Ticari Araç Fuarı’nda sergilenecek.

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

17.11.2007


 

11.4 milyon kişi kayıt dışı

Resmî istatistikler, Türkiye’deki toplam 23 milyon 548 bin çalışandan 11 milyon 464 bininin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kaydı bulunmadığını ortaya koyuyor.

Buna göre istihdamda kayıt dışılık oranı yüzde 48.7 düzeyinde bulunuyor. Diğer bir deyişle istihdamdaki her iki kişiden biri kayıt dışı çalışıyor.

Sosyal güvenlik kuruluşları ve Maliye, sadece kayıtlı çalışanlara yüklenerek yüksek oranda istihdam vergileri ve prim geliri elde ederken, devletin istatistik kurumunca ortaya konulan bu çarpık yapıya karşı, konunun asıl muhatabı olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bir çözüm projesinin olmadığı dikkati çekiyor. Uzmanlar, istihdam vergileri ve prim yükünün düşürülmesi ve kayıt dışı istihdamın önüne geçilerek tabanın genişletilmesiyle sosyal güvenlik sisteminde aktüeryal dengenin sağlanacağı, böylece Maliye’nin vergi gelirinde de artış olurken, işverenin yükü hafifleyeceği için istihdamın artacağına işaret ediyor.

TÜİK’in en son açıkladığı iş gücü istatistiklerine göre, istihdam edilenlerin sayısı toplam 23 milyon 548 bin kişi. Toplam 11 milyon 464 bin olan kayıt dışı çalışanların, 5 milyon 820 bini tarımda, 5 milyon 644 bini ise tarım dışı sektörlerde bulunuyor. Kayıt dışılık oranı tarımda yüzde 88.3, diğer sektörler ortalamasında yüzde 33.3 düzeyinde.

/ ANKARA

17.11.2007


 

17.5 milyar dolar dış borç ödedik

Kamu kesiminin yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği dış borç ödemesi 17 milyar 581.8 milyon dolara ulaştı.

Merkez Bankası’nın haftalık verilerine göre, 1-14 Kasım arasında kamu kesimince 627.9 milyon dolar dış borç ödendi. Bu ödemelerin 10 milyar 605.4 milyon dolarını Hazine, 613.9 milyon dolarını ise Merkez Bankası gerçekleştirdi. Diğer kamu kesimi 772.1 milyon dolarlık dış borç ödemesinde bulunurken, IMF’ye de toplam 5 milyar 590.3 milyon dolar ödeme yapıldı. Son haftayla birlikte kamu kesiminin bu yılki dış borç ödemelerinin kümülatif tutarı 17 milyar 581.8 milyon dolara ulaştı.

/ ANKARA

17.11.2007


 

Kapasite yüzde 83.3’e çıktı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2006 yılı Ekim ayında yüzde 82.4 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, 0.9 puan artarak bu yıl yüzde 83.3 olarak hesaplandı.

Kapasite kullanımı, bu yılın Eylül ayında yüzde 83.2 düzeyindeydi. Kapasite kullanım oranı, devlet sektöründe yüzde 91.1, özel sektörde ise yüzde 82 oldu.

Ekim’de en yüksek kullanım oranı, yüzde 93.4 kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri imalatında görüldü. Bu yıl Ekim ayında iç pazarda talep yetersizliği, iş yerlerinin tam kapasite ile çalışamamasının yine en önemli sebebi olarak gösterildi. İç pazarda talep yetersizliği yüzde 45.1 ve dış pazarda talep yetersizliği yüzde 20.6 oranında etkili oldu.

/ ANKARA

17.11.2007


 

E-beyanname zorunluluğuna tepki

Maliye Bakanlığı’nin bir tebliğle gerçek usulde vergilendirilen tüm esnaf ve sanatkârlara beyannamelerini internet ortamında gönderme ve muhasebeciye onaylatma zorunluluğu getirilmesine esnaf ve sanatkârlardan tepki geldi.

Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, teknik alt yapının uygulama için yeterli olmadığını vurgulayarak, ‘Yasal olarak bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, muhasebeci ya da mali müşaviri olmayan esnaf ve sanatkarlarımızın beyannameleri vergi dairelerince kabul edilmiyor’ dedi. Uygulamanın esnaf ve sanatkâra ‘yeni bir yük’ olduğunu ifade eden Palandöken, bunun yasaya aykırı olduğunu dile getirdi.

Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, vergi beyannamelerini vermek için vergi dairelerine giden esnaf ve sanatkârların geri çevrildiğini, sıkıntı yaşadığını anlatarak, ‘On binlerce esnaf ve sanatkârımız bu uygulamadan mağdur olacak. Maliye bu tebliği mutlaka düzeltmelidir’ dedi.

/ ANKARA

17.11.2007


 

Hamsinin kilosu 1YTL’ye düştü

Karadeniz’de yaşanan hamsi bereketi, Kasım ayı başında 3.5 YTL’den satılan hamsinin fiyatının 1 YTL’ye kadar düşmesine sebep oldu.

Palamut mevsiminde sıkıntı yaşayan ve palamudun az olması sebebiyle kazanç elde edemediklerini ifade eden Karadenizli balıkçıların yüzünü hamsinin bolluğu güldürdü. Fiyatların düşmesiyle hamsi satışının 5 kat arttığını vurgulayan balıkçılar, Karadeniz’de son 10 yılın en bol hamsi sezonunu geçirdiklerini kaydetti. Hamsi fiyatlarının düşmesi, vatandaşları da memnun etti. Son yıllarda hamsinin az çıkması sebebiyle büyük bir özlem çeken Karadenizliler, bu yıl hamsinin artması ve fiyatların 1 YTL’ye kadar düşmesiyle balıkçı tezgahlarına akın etti

Nurullah ÖZEN / SAMSUN

17.11.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri