|
|
|
Peres ve Abbas Mecliste konuşacak |
ABD’nin Annapolis şehrinde Ortadoğu barış sürecinin tartışılacağı kritik zirve öncesinde, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunacak olan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, yarın TBMM Genel Kurula hitap edecekler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Genel Kurulda komisyon sırasına oturarak liderlerin konuşmasını dinleyecek.
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, resmi ziyaret çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. Beraberinde bir heyetle Ankara’ya gelen Peres, Esenboğa Havaalanı’nda Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından karşılandı. Karşılamada İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi ve Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan ile diğer yetkililer de hazır bulundu.
Peres havaalanında basına açıklama yapmazken, basın mensuplarının görüntü almalarına izin verildi. Konuk Cumhurbaşkanı için alanda olağanüstü güvenlik önlemleri alındığı dikkati çekerken, polis teşkilatının özel eğitimli köpekleriyle bomba araması yapıldı. Peres, ziyareti çerçevesinde ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından Bilkent Üniversitesine geçen Peres, üniversiteden fahri doktora unvanı aldı ve bir konferans verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Çankaya Köşkü’nde resmi törenle bugün karşılanacak olan Konuk Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı Köksal Toptan ile de görüşecek. Peres bugün ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ı da kabul edecek. Cumhurbaşkanı Gül, Konuk Cumhurbaşkanı onuruna bugün akşam yemek verecek. Peres, 13 Kasım Salı günü ise TBMM’ye hitap edecek. Peres, TBMM’ye hitap eden ilk İsrail cumhurbaşkanı olacak.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert, geçen hafta başında Peres’in Türkiye ziyaretini “tarihi” olarak nitelendirerek, Peres’in Türkiye parlamentosunda konuşmak için dâvet edilmesini de “olağanüstü bir olay” olarak değerlendirmişti. TBMM Genel Kurulunda bugüne kadar 25 ülkenin devlet ve hükümet başkanları ya da parlamento başkanları konuştu. Mecliste en fazla konuşan lider, KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş oldu. Denktaş 7 kez, hayatını kaybeden Azerbaycan’ın eski Devlet Başkanı Haydar Aliyev 3 kez milletvekillerine hitap etti.
İsrail Cumhurbaşkanı Peres, Türkiye ziyaretinden önce verdiği demeçlerde Türkiye’nin bir yandan terörle savaşırken bir yandan da barışa liderlik edebileceğini söylemişti. “Nüfusu Müslüman olan bir ülkenin, bütün taraflarca kabul edilmiş bir arabulucu olarak ortaya çıkıyor olması, tarihte ilk kez rastlanan bir durum” diyen Peres, Türkiye’nin Annapolis’te yapılacak Orta Doğu Barış Zirvesi öncesinde önemli bir olumlu hava oluşturabileceğini, Arapların ve Müslümanların Türkiye’ye duyduğu saygı sebebiyle böylesi bir katkının kendileri için çok önemli olduğunu bildirmişti.
Peres, Irak konusunda ise, “Biz de İsrail olarak Irak’ın parçalandığını görmek istemiyoruz” derken, çözümün 3 bölgeden oluşan federal bir Irak olduğunu söylemişti. Peres, “Bence Irak en sonunda 3 bölgeden oluşan federal bir devlet olacak. Burada gerçekten fazla bir seçenek yok. Bu bölgelerin birbirlerinden tamamen bağımsız olması, yani parçalanmış bir Irak pek mümkün değil. Ama tamamen entegre olmuş merkezi bir devlet de çok zor. Bu nedenle ikisinin ortasında bir çözüm bulunmalı” diye konuşmuştu.
|
/ ANKARA
12.11.2007
|
|
|
Butto yürüyüşünü başlatıyor |
Eski Pakistan Başbakanı Benazir Butto, olağanüstü hale rağmen Salı günü başlatma sözü verdiği “uzun yürüyüş” için Lahor’a gitti.
Butto, Lahor’a gitmek üzere İslamabad’dan uçakla ayrıldı. Havaalanında geniş güvenlik tedbirleri alındığı görüldü. Pakistan’da 3 Kasımda olağanüstü hal ilan edildikten sonra medyatik hamlelerini artıran Butto, “diktatörlüğe savaş açtığını” bildirmişti.
Butto, yıllarca sürgünde yaşadıktan sonra iktidarı paylaşmak üzere döndüğü ülkesinde General Pervez Müşerref ile bir aydır müzakere halindeyken olağanüstü hale karşı gösteri yapacağını üç gün önce açıklamış ve toplantı ve gösteri yasağına rağmen, taraftarlarına Lahor’dan İslamabad’a (275 km) yürümeleri için çağrıda bulunmuştu.
|
/ İSLAMABAD
12.11.2007
|
|
|
“ABD Irak’ı terk etmez” |
Saddam Hüseyin döneminde Irak’ta tümgeneral olarak görev yapan ve işgal yıllarında Bağdat Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Nazım Suphi, "Saddam sonrası çok kötü oldu. Toplum birbirine girdi. Kan, ölüm, adam kaçırma gibi ürpertici olaylar hayatın içinde sıradanlaştı.” dedi.
Saddam Hüseyin döneminde Irak’ta tümgeneral olarak görev yapan ve işgal yıllarında Bağdat Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Nazım Suphi, ABD işgali ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Cihan Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Saddam yönetiminden halkın kurtulmak istediğini ve işgale başlangıçta çok da karşı gelinmediğini ifade eden emekli general Suphi, “Malesef şimdi Saddam Hüseyin’e rahmet okuyoruz. Saddam sonrası çok kötü oldu. Toplum birbirine girdi. Kan, ölüm, adam kaçırma gibi ürpertici olaylar hayatın içinde sıradanlaştı.” dedi.
Suphi’ye göre bölgede karmaşayı isteyen çok gizli el var. Ülkeye istikrar ve huzurun gelmesini istemeyen bu gizli elleri tanımlayan emekli genarel, “İsrail’in Mossad’ından, İtalyan ve Malta mafyalarına kadar dünyanın en kötü insanları Irak’a üşüştü. Çalmak için buradalar. Kimi para çalıyor, kimi petrol. Bu gruplar da bölgede kaosu teşvik ediyor. Yakın zamanda istikrar görünmüyor.” değerlendirmesi yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Diyalog Avrasya Platformu’nun işbirliği ile St. Petersburg’da düzenlenen ‘Medeniyetlerarası diyalog ve Ortadoğu’nun geleceği’ konferasında da bir sunum yapan Suphi, ABD’nin bölgeye petrol için geldiğini ve uzun vadede bölgeden ayrılma niyetinde olmadığını söyledi. ABD’nin günlük petrol tüketiminin 17 milyon varil olduğunu söyleyen general, bu rakamın 2020 yılında 31 milyon varile çıkacağını belirtti. Dünyada belirlenen petrol rezervlerinin en fazlasının Irak’ta olduğunu ve buradan Körfez ülkelerinin de rahatlıkla kontrol edilebildiğine işaret eden Suphi, “Irak’ın stratejik konumu da ABD’yi yakından ilgilendiriyor. Irak’a el koymakla Türkiye, İran, Suriye ve Körfeze sınır oldu. Bu çok önemli. Şimdi ABD Irak’ta 14 askeri üs kurdu. ABD uçaklarının hepsi orada. Şu andaki durumdan kurtulmanın yolu orta vadede gözükmüyor.” dedi.
Emekli tümgeneral ABD’nin şehirleri terketse bile en fazla 100 bine indireceği askeri kapasitesi ile 14 askeri üste varlığını uzun yıllar devam ettireceğini belirtti. Suphi açıklamasında, “Irak yönetimi de ABD’nin gitmesini istemiyor. ABD’nin kalması demek kendilerinin kalması demek. ABD giderse bu yönetimler de gider. Halk bu insanları sevmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
|
/ İSTANBUL
12.11.2007
|
|
|
Suha Arafat kendisini savundu |
Uzun bir aradan sonra sessizliğini bozan Filistinlilerin efsanevi lideri Yaser Arafat’ın dul eşi Suha Tavil, iddia edildiği gibi kendisine milyonlarca dolar servet kalmadığını, Filistin Yönetimi’nin kendisine verdiği 10 bin dolarlık emekli aylığı ile geçindiğini söyledi.
Arafat, üç yıl Ramallah’taki karargahında İsrail kuşatması altında kaldıktan sonra 2004’te hastalanarak Fransa’daki bir hastaneye kaldırılmış ve orada ölmüştü. Arafat’ın ölümüyle eşi Suha uzun bir süre sert iddialara maruz kalmış, Filistinlilerin yüz milyonlarca doları bulan parasının Arafat tarafından eşine miras bıraktığı yazılmıştı.
Yaşadığı Malta’nın başşehri Valetta’da Londra merkezli Dar’ul Hayat gazetesine konuşan Suha Tavil, “O günler hayatımın en zor günleriydi. Halbuki Arafat’tan ne mal, ne de milyon dolarlar bana kaldı.” dedi.
Arafatlı günlerde Fransa’nın başkenti Paris’te lüks bir hayat yaşayan Bayan Suha, eşinin ölümünden sonra Tunus’a yerleşmiş, fakat oradan da Tunus yönetimiyle çıkan bazı anlaşmazlıklardan dolayı Malta’ya yerleşmişti. 44 yaşındaki Bayan Suha annesi ve kızı Zahva ile birlikte yaşıyor.
Eşinin zehirlenerek öldürüldüğü yönündeki iddialarla ilgili olarak ise Bayan Suha, “O bir şehittir. Ölümüyle ilgili birçok iddia var. Fakat tıbbi tahliller kesin bir sonuç vermedi. Ve ölümünün kesin sebebini de öğrenebileceğimizi sanmıyorum.” şeklinde konuştu.
|
/ KAHİRE
12.11.2007
|
|
|
Pakistan başbakanı: İran, Türkiye ve Pakistan ortaklığı yaralara merhem olur |
Pakistan Başbakanı Şevket Aziz, bölgedeki sorunların, Pakistan, Türkiye ve İran arasında daha büyük bir birliktelik ve dayanışma gerektirdiğini söyledi.
Başbakanlık konutunda Türkiye’nin İslamabad Büyükelçisi Engin Soysal ile İran’ın İslamabad Büyükelçisi Maşallah Şakiri’yi kabul eden Aziz, ülkesinin İran ve Türkiye ile ilişkilerinin, ortak inanç, kültür ve tarihe dayandığını belirtti.“Pakistan, Türkiye ve İran arasındaki büyük birliktelik hayati önem taşıyor” diye konuşan Aziz, İran ve Türkiye ile işbirliği ve dostluk bağlarının daha da geliştirilmesi gerektiği düşüncesinde olduklarını ifade etti.
Aziz, üç ülkenin kara, hava ve deniz taşımacılığındaki işbirliğini ilerletmesinin, taraflar arasındaki ticarî ve ekonomik faaliyetleri canlandıracağını kaydetti.
|
/ İSLAMABAD
12.11.2007
|
|
|
Cami arsasında domuz gezdirdi |
İtalya’da aşırı sağı temsil eden Kuzey Birliği’nin bir yetkilisi, Padova kentinde cami yapılacak arsada domuz gezdirince polemiğe yol açtı.
Eski eğitim bakan yardımcılarından Mariella Mazzetto, “Padova Belediyesinin cami yapılmasını istediği arsayı domuz gezdirerek takdis ettiğini” söyledi. Bir grup parti militanıyla birlikte domuz gezdiren Bayan Mazzetto, “Biz burada İtalyan kimliğini savunuyoruz” dedi.
Mazzetto ve arkadaşlarının hareketi Padova Belediye Başkanı Flavio Zanonato tarafından esefle karşılandı. Başkan, “Bu hareket Padova’ya hiç yakışmadı. Ahali bundan utanıyor. Burada Müslüman memleketlerden gelen en az 7 bin kişi yaşıyor. Biz huzur içinde bir arada yaşamanın yolunu arıyoruz” diyerek tepkisini gösterdi.Kuzey Birliği yetkilileri, zaman zaman ırkçı söz ve hareketleriyle gündeme damga vuruyor.
|
/ ROMA
12.11.2007
|
|
|
ABD'de yağmur duası |
Uzun süredir kuraklığın etkisi altında bulunan ABD’nin Georgia eyaletinde, Vali Sonny Perdue, yağmur duası kararı aldı.
Gelecek hafta yapılacak duayı, eyalet Valisi Perdue bizzat yönetecek. “Kuraklığa tek çözüm yağmur” diye konuşan Eyalet Vali Sözcüsü Bert Brantley, “Yağmuru talep edebileceğimiz tek yer de daha üstün bir kudret” şeklinde konuştu. Vali Perdue, eyaletteki değişik dinlere ait makamlara, duâya katılmaları için özel davetiye gönderdi. Başta ülkenin en büyük şehirlerinden biri olan 4,5 milyon nüfuslu Atlanta olmak üzere Georgia eyaletinde devam eden kuraklık, son haftalarda içme suyunu da tehdit etmeye başlamıştı.
Kuraklık, Georgia, Alabama ve Florida arasında su kaynakları konusunda “su savaşı” olarak adlandırılan büyük bir gerilim yaşanmasına sebep olmuş, kriz Federal hükümetin müdahalesiyle anlaşmayla sonuçlanmıştı.
|
/ ATLANTA
12.11.2007
|
|
|
Müşerref’ten seri geri adım ve şantaj |
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, parlamento seçimlerinin 9 Ocak’tan önce yapılabileceğini söyledi.
Müşerref, Ravalpindi şehrinde düzenlediği ve devlet televizyonunda yayımlanan basın toplantısında, parlamento seçimleriyle ilgili nihai kararı Seçim Komisyonunun vereceğini belirtti. Müşerref, seçimlerin 9 Ocak’tan önce yapılabilmesi için ulusal meclisin planlandığı gibi 15 Kasım’da, 4 eyalet meclisinin de 20 Kasım’da feshedileceğini de ifade etti. Amacının Pakistan’ı demokrasi yolunda tutmak olduğunu söyleyen Müşerref, Pakistan’da tüm meclislerin görev sürelerini tamamlamalarının ilk kez görüleceğini belirterek, “Bu bir tarihtir” dedi.
|
/ İSLAMABAD
12.11.2007
|
|
|
İngilizler duâya güveniyor |
İngiliz halkının yüzde 42’sinin duâ etmenin hayatı değiştirdiğine inandığı ve rutin olarak duâ ettiği açıklandı.
1000 yetişkin üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları, Allah’a duâ eden yüzde 42’lik kesimin altıda birinin her gün, dörtte birinin de en az haftada bir kez duâ ettiğini gösterdi.
Duânın ardından neler hissettiği sorulan İngilizlerden yüzde 38’i ruhen “huzura kavuştuğunu” belirtirken, yüzde 30’luk bir kesim “güçlendiğini” ve yüzde 57’lik bir kesim de “hayatında önemli değişiklikler meydana geldiğini” söyledi.
Hiçbir dine mensup olmayanların bile duâ ettiklerini söylediğini belirten araştırmacılar, duâ edenlerin üçte biri Allah’ın kendisini gördüğü ve duâlarına cevap verdiğine inandığını kaydetti.
Hristiyanlığı güçlendirmek için kurulan Tearfund vakfı tarafından yaptırılan araştırma, en çok duâ edilen konuların başında aile ve arkadaşların geldiği, daha sonra sırasıyla Allah’a şükretmek, kılavuzluğuna sığınmak, iyileşmek ya da dünya barışı için duâ edildiği belirtildi.
Araştırmacılar, 55-74 yaş grubundan duâ edenlerin oranının yüzde 51’e yükseldiğini, 75 yaşın üzerindekilerde ise yüzde 61’e ulaştığını bildirdi.
|
/ LONDRA
12.11.2007
|
|
|
|