Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı’nın 18 Kasım’da Türkiye ve Yunanistan Başbakanları tarafından devreye alınacağını açıkladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığının bütçe sunuşunu gerçekleştiren Güler, Yunanistan hattının 18 Kasım’da devreye gireceğini bildirdi. İki ülke başbakanlarının Meriç Nehri üzerinde biraraya geleceğini belirten Güler, projenin devamı olarak hattın İtalya’ya uzanması ve Adriyatik geçişinin sağlanacağını ifade söyledi. Güler, ayrıca gazın Arnavutluk’a geçişi üzerinde de durulduğunu ifade etti.
Türkiye’yi enerji kaynağı olmadan enerji oyuncusu yaptıklarını öne süren Güler, Türkmen gazının Türkiye’ye getirilmesi için önemli adımlar attıklarını belirterek, “Türkmen gazını İran veya Hazar üzerinden ülkemize getireceğiz. Bu gaz Avrupa’ya da geçirilecek. Çalışmayan eski bir kontratımız var, buna da hayatiyet kazandırıyoruz” dedi.
Güler, İran konusunda da çalışmaların devam edeceğini bildirirken, “İran’la görüşmelerimiz sürüyor ve sürecek. Bu ay ve önümüzdeki ay bu bakımdan çok önemli bir dönem olacak” diye konuştu.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) Kafkaslardan Güney Amerika’ya kadar 10 ülkede çalıştığını ifade eden Güler, “Futbol tabiriyle deplasmana çıktık” dedi.
ENERJİ MİSYONERLİĞİ YAPTIK
Türkiye’nin rüzgâr haritasını çıkardıklarını belirten Güler, “Genel müdürlerimizle bütün Türkiye’yi gezdik. Enerji misyonerliği yaptık” diye konuştu. Rüzgâr enerjisi için yapılan başvurulara dikkat çeken Güler, “Bu bir devrimdir. Türk aydını, Türk yatırımcısı tarihten beri esen rüzgârını ilk kez tanıdı” dedi. Küçük akarsulardan elektrik üretimi yapacaklarını da vurgulayan Güler, şöyle konuştu: “Enerji KOBİ’si dediğimiz yepyeni bir KOBİ türünü devreye sokmuş oluyoruz. 3 binin üzerinde enerji KOBİ’si devreye girmiş olacak. Rüzgar tirbünlerinin de Türkiye’de yapılması ile normal olarak 10 milyar dolar diyordum, daha da yükseltebiliriz, 20 milyar dolarlık bir yatırım portföyü ortaya çıkacak. 20 de suda var. 40 milyar dolarlık bir enerji sektörü. Rüzgâr eserken biz es geçmeyeceğiz. Eskiden, su akar Türk bakar, deniyordu. Şiirler yazılıyordu. Artık bu derelerde su akarken Türk bakmayacak. Sadece şiirler yazılmayacak, artık elektrik üretilecek.”
|