|
|
|
| |
Rice eli boş geliyor |
Amerikalı siyasetçiler ve politika uzmanları, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın haftasonu yapacağı Türkiye ziyaretinde, kendisinden terör örgütüyle ilgili verdiği sözleri tutmasının talep edileceğini, ama Rice’ın aslında “ellerinin bağlı” olduğu yorumu yaptı.
Bu hafta sonu İstanbul’da yapılacak Irak’a komşu ülkeler genişletilmiş toplantısına katılmak üzere Cuma günü Ankara’ya gelecek olan Rice, Ankara’da temaslarda bulunacak.
Reuters haber ajansının derlediği habere göre, Türkiye’de görev yapan eski ABD Büyükelçisi Mark Parris, Rice’ın ziyaretiyle ilgili olarak, “Şapkadan tavşan çıkarabilmek ve böylece biraz da olsa gelişme kaydedildiğini öne sürmek için neler yapabileceğini hayal edemiyorum” diye konuştu.
Rice’ın son süreçte ABD’nin terör konusunda harekete geçeceği üzerine vaatleri ve Irak hükümetine yönelttiği eleştirilere rağmen uzmanlar, Amerikan savunma yetkililerinin terör örgütüne karşı herhangi bir askeri müdahalede bulunulmayacağını açıkça ifade ettiğini hatırlattı.
Irak’taki çok uluslu gücün Irak’ın kuzeyini ve 25. Piyade Tümenini kontrol eden Amerikalı komutanı Tümgeneral Benjamin Mixon’ın, PKK’ya karşı askeri olarak “hiçbir şey yapılmayacağı” açıklamasını hatırlatan Türkiye uzmanı Sam Brannen, Mixon’ın açıklamasının, “bir işaret balonu gibi Türkiye’nin üzerine ulaştığını” söyledi.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi uzmanı Brannen, Rice’ın Türkiye ziyaretinde amacına ulaşma konusunda gerçekten “zorlanacağı” yorumunu yaptı.
Haberde, uzmanların, Türkiye’nin, “kuzeydeki bölgesel yönetimden uzaklaşmamak için ABD’nin PKK’ya karşı harekete geçmediği” görüşünde olduğu belirtildi. Hudson Enstitüsü Avrasya Politikaları Uzmanı Zeyno Baran, “Türkiye’nin, ABD’nin daha fazlasını yapmaması nedeniyle hüsran yaşadığını, değişecek hiçbir şey görmediğini” kaydetti.
“ABD’nin iki kız kardeşi (Irak ve Türkiye) olduğu” benzetmesini yapan Baran, Ankara’nın, Washington’a “ikisi arasında seçim yapmak için baskı yaptığı” yorumunu yaptı. Eski Büyükelçi Parris, Dışişleri Bakanı Rice’ın “güvenilirlik” konusundaki sorunu aşabilmek için sınırlı parametreler içinde bir çözüm bulmak zorunda kalacağını kaydetti.
Çok sayıda uzmanın da Rice’ın, Irak ile Türkiye arasında diyalog için gerekli zemini kurarak işe başlaması gerektiği fikrinde olduğu belirtilirken, Dışişleri Bakanlığının eski yetkilisi Henri Barkey’in, “Rice’ın, iki taraf arasında arabulucu olmaya çok da niyetli olmadığı” yorumu yaptığı aktarıldı.
Barkey, “(Rice) Irak ile Türkiye arasında işbirliğinin artırılması için atılacak sonraki adımları, son fikirlerimizi ve planlarımızı istişare edecek” diye konuştu. Barkey, “sonraki adımların” gizli bilgiler olduğunu ve bu konuda ayrıntı veremeyeceğini belirtti.
ABD’nin, PKK sorunu konusuna yaklaşımının yetersiz olduğunu kaydeden Barkey, Rice’ın bu konudaki en büyük şansının (teröristlerin hareketliliğinin ve çatışmaların azalmasına neden olan) “soğuk hava” olacağını, “bu yüzden Rice’ın, kar yağması için dua etmesi gerektiğini” söyledi.
|
|
/ WASHINGTON
01.11.2007
|
|
| |
Zebari: PKK ikmal hatları kesildi |
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, PKK’nın sınırdaki hareketlerini kısıtlamak için daha fazla kontrol noktası oluşturulduğunu belirterek, teröristlerin yuvalandığı dağlık bölgelere giden ikmal hatlarının da kesildiğini kaydetti.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, “İstanbul’da yapılacak Irak’a komşu ülkeler konferansının Irak-Türkiye sınırındaki gerginlikten etkilenmeden Irak’taki güvenlik durumuna odaklanması gerektiğini” söyledi. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, “İstanbul’da yapılacak Irak’a komşu ülkeler konferansının Irak-Türkiye sınırındaki gerginlikten etkilenmeden Irak’taki güvenlik durumuna odaklanması gerektiğini” söyledi.
Zebari, resmi ziyaret için Bağdat’a gelen İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “İstanbul’daki konferansın Irak’taki güvenlik ve istikrar üzerine odaklanması, Irak-Türkiye sınırındaki gerginlik ve PKK’nın terör faaliyetlerinden etkilenmemesi gerek” dedi.
“PKK’nın sınırdaki hareketlerini kısıtlamak için daha fazla kontrol noktası oluşturulduğunu” belirten Zebari, teröristlerin yuvalandığı dağlık bölgelere giden ikmal hatlarının da kesildiğini kaydetti.
Zebari, teröristlerin kentlere ulaşmasının engellenmesi için önlemler alındığını da vurgulayarak, kayıp Türk askerlerinin bulunması için yoğun çabaların sürdüğünü de ifade etti.
|
|
/ BAĞDAT
01.11.2007
|
|
| |
CIA’nın özrü kabahatinden büyük |
Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı Michael Hayden, CIA’nın gizli cezaevi programını savundu.
Hayden, terör zanlılarının, sorgulama yöntemlerinin pek de sorgulanmadığı ülkelerde bulunan gizli cezaevlerine nakledilmesi programını savunduğu açıklamasında, söz konusu programları “yasal” ve “değerli” olarak niteledi.
Chicago’da açıklamalarda bulunan Hayden, “söz konusu olan sınırlı programlardır, titizlikle yürütülen operasyonlardır” dedi ve tutuklananların en az üçte birinin özel sorgulama yöntemlerine tabi tutulduğunu kaydetti.
CIA Başkanı, Mayıs 2006’da göreve geldiği zaman sorgulama yöntemlerinin aydınlatılmasının önceliklerinin başında geldiğini de belirterek CIA’nın, yasal sınırları belirlemek konusunda Amerikan Kongresi ve Adalet Bakanlığı ile yoğun müzakereler yürüttüğünü açıkladı.
Hayden, “sorgulama yaptığımızda, sadece sorgulanan kişinin sağlık ve fiziksel durumundan sorumlu ajanlar da hazır bulunuyor ve bu kişiler sorgulamanın sona erdirilmesi yetkisine sahip” dedi.
|
|
/ CHICAGO
01.11.2007
|
|
| |
Başörtülü öğrenciyi incittik, özür dileriz |
Monterey Peninsula Birleşik Okul Bölgesi, Müslüman kız öğrencinin başörtüsü ve tesettüre uygun giyinmesinin insan hakkı olduğunu onayladı. Amerika’nın California eyaletinde bir okul bölgesi yönetimi, şikâyet üzerine Seaside Lisesi’nde Müslüman bir öğrencinin başörtüsünden dolayı rencide edildiğini kabul etti
Monterey Peninsula Birleşik Okul Bölgesi, öğrenci ve ailesinden özür dilemeye karar verirken, okullarda uygulanan şapka yasağının da dini inançlar sebebi ile başını örten öğrencileri kapsamayacak şekilde yeniden düzenleneceğini açıkladı.
19 Haziran’da Monterey Peninsula birleşik okul bölgesinde bulunan Seaside Lisesi’nde yemekhane görevlisi, 13-14 yaşındaki Müslüman bir kız öğrenciye, kuralların başı kapatmaya izin vermediğini söyleyerek başındaki örtüyü açmasını istedi. Öğrencinin, “dini sebeplerle başımı örtüyorum” demesine rağmen görevli başörtüsünün çıkarılmasında ısrar etti.
Yaz matematik programı için okulda bulunan kız öğrenci, görevlinin yüksek sesle bağırmasından sonra gözyaşlarını tutamadı. Okulun yemekhanesinde 100 kadar öğrenci önünde meydana gelen bu olayda görevli ısrarla ve bağırarak, “Başındakini şimdi çıkar” diye bağırdı. Başörtülü kız öğrenci ise; başörtüsünü dini inancından dolayı taktığını belirterek, bu talebi reddetti.
Geçtiğimiz yaz yaşanan olaydan sonra öğrenci velisi ve İslâmî derneklerden Amerikan İslâm İlişkiler Konseyi (Council on American-Islamic Relations CAIR) MPSD’ye, lisedeki memur hakkında şikayette bulundu. 29 Ekim’de MPSD yönetim kurulu toplantısında konu değerlendirildi ve öğrencinin başörtüsünü çıkarmaya zorlanıp rencide edildiği tespiti yapılarak, bölge halkı adına öğrenci ve ailesinden özür dileme kararı alındı. MPSD, kız öğrencinin başörtüsü ve tesettüre uygun giyinmesinin insan hakkı olduğunu onayladı. Toplantıda kıyafeti düzenleyen mevcut kurallar da gözden geçirilerek, şapka yasağının, dini sebeplerden dolayı başını örten öğrencileri kapsamayacak şeklinde yeniden düzenlenmesi kabul edildi.
“BAŞÖRTÜSÜNÜN İNSAN
HAKKI OLDUĞU TEYİT EDİLDİ”
MPSD’nin aldığı karar, Council on American-Islamic Relations (CAIR-SFBA) tarafından kamuoyuna duyuruldu. Öğrencinin ailesi adına açıklama yapan Asya Hukuk Bürosu Avukatı Angela Chan, MPSD’nin öğrenci ve ailesinden özür dileyerek bir hatayı düzelttiğini söyledi. Chan, öğrencilerin dini sebeplerle başlarını örtmesinin hakları olduğunu belirterek, bunun MPSD tarafından da teyit edildiğini söyledi. Avukat, “Yeni değişiklik bu tür hak ihlallerini engelleyecektir. Umarız bir daha bu tür hadiseler meydana gelmez” dedi. CAIR ve aile de kararı sevinçle karşıladıklarını açıkladı.
|
|
/ NEWYORK
01.11.2007
|
|
| |
Rusya’da otobüste esrarengiz patlama |
Rusya’nın Volga Nehri kıyısındaki Togliati kentinde bir otobüste meydana gelen patlamada ölü sayısının 8’e yükseldiği ve patlamaya otobüsteki bombanın yol açtığı bildirildi.
Rusya Acil Durumlar Bakanlığından bir yetkili Rus haber ajanslarına yaptığı açıklamada, dün sabah erken saatlerde meydana gelen patlamada 48 kişinin de yaralandığını belirterek, “Polis, patlayıcı maddenin bir yolcunun beraberinde mi taşındığı, yoksa otobüse daha önceden mi yerleştirildiği sorusuna cevap bulmaya çalışıyor” dedi.
Yetkili, patlamanın otobüsün insanların işe gittiği saatlerden dolayı yoğun bir şekilde bulunduğu bir otobüs durağı yakınında meydana geldiğini kaydederek, yaralıların tamamının otobüs yolcuları olup olmadığı konusunda bir bilgi vermedi.
Togliatti Kurtarma Servisi Sözcüsü Andrey Derbenev de Rus İtar-Tass ajansına yaptığı açıklamada, otobüsteki patlamanın çevredeki binaların camlarının kıracak derecede şiddetli olduğunu söyledi.
|
|
/ MOSKOVA
01.11.2007
|
|
| |
Mutteki: Irak üzerinde ABD ile anlaşmaya hazırız |
İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, ABD ile Irak’ın güvenliğiyle ilgili yeni görüşmelere açık olduklarını bildirdi.
Mutteki, bir günlük ziyaret için geldiği Irak’ta muadili Hoşyar Zebari ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD’nin Irak’taki güvenliğin geliştirilmesi konusunda yeni tur görüşmeler yapılmasına yönelik girişimine olumlu baktıklarını ifade etti. Washington, Şii milisleri silahlandırdığı ve mali destek sağlamakla suçladığı İran ile Irak konusunda yeni tur görüşmeler yapmak istediğini bildirmişti. Manuçehr Mutteki, Pazar günü Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile Tahran’da görüşmüş, ertesi gün de Suriye’ye giderek Devlet Başkanı Beşşar Esad ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile bir araya gelmişti.
|
|
/ BAĞDAT
01.11.2007
|
|
| |
Pakistan’da çatışmalar tazelendi |
Pakistan’da militanlarla güvenlik güçleri arasında yeniden çatışmaların başladığı bildirildi.
Polisten yapılan açıklamada, pazartesi günü ilan edilen hassas ateşkesin bozulduğunu ve Pakistan ordusunun kuzeybatıdaki İslamcı militanlara ait mevzileri bombaladığı belirtildi. Açıklamada, ateşkese rağmen militanların Sivat vadisinde önceki gece geç saatlerde birçok saldırı düzenlediği, bunun üzerine güvenlik güçlerinin harekete geçtiği kaydedildi.
|
|
/ PEŞAVER
01.11.2007
|
|
| |
Butto yeniden Dubai’de |
Pakistan’ın eski başbakanı Benazir Butto’nun, eşi ve çocuklarını ziyaret etmek için Dubai’ye gideceği bildirildi.
Parti sözcüsü Farhatullah Babar, gönüllü sürgünden ülkesine döndüğü ilk gün büyük bir saldırıdan kurtulan Butto’nun ziyareti için henüz kesin tarih belirlenmediğini belirtti. Adının açıklanmasını istemeyen kaynaklar, muhalefet liderinin, Yüksek Mahkeme’nin Pervez Müşerref’in devlet başkanlığı seçimindeki zaferinin anayasaya uygun olup olmadığı konusundaki kararını açıklamasına kadar Dubai’de kalacağını belirtti. Yüksek Mahkeme’nin söz konusu kararını cuma günü açıklaması bekleniyor.
|
|
/ KARAÇİ
01.11.2007
|
|
| |
Uzaya çıkan ilk canlının akibeti |
“Layka” adı verilen sokak köpeği, bundan 50 yıl önce Sovyet kapsülüyle uzaya çıkan ilk “dünyalı” oldu ve insanoğluna yıldızlara giden yolu hayatı pahasına açtı.
SSCB, 1917 Ekim devriminin 40. yıl dönümünde Amerikalılardan üstün olduğunu göstermek için 3 Kasım 1957’de Sputnik-2 adlı yapay uyduyu, içindeki köpekle uzaya yolladı. Sovyetlerin amacı, canlı organizmanın uzay şartlarına dayanıp dayanamayacağını görmekti.
Moskova sokaklarında başıboş gezen köpeklerin arasından seçilen ve “Layka” adı takılan “fox terrier” cinsi dişi köpek, kalp ritmini, kan basıncını ve nefesini ölçecek sensörlerle donatılmış bir giysi giydirilerek uzay kapsülünde kameranın karşısına oturtuldu ve dönüşü olmayan bir yolculuğa uğurlandı.
Resmi açıklamalara göre, “Layka” 1600 km irtifada yörüngeye oturan kapsülde görevini hakkıyla yerine getirdi. Ancak hayvancağızın son demlerinin nasıl geçtiği belli değildi. Bazıları, köpeğin son yemine katılan zehirle huzur içinde sonsuz uykuya daldığını söylüyor, bazıları ise “Layka”nın kapsülde oksijen bittiği için öldüğünü iddia ediyordu. Velhasıl, “Layka”nın hayatının nasıl sona erdiği belli değildi. “Layka”nın akıbetini öğrenmek için 45 yıl beklemek gerekti. 2002 yılında ABD’de düzenlenen bir uzay konferansında, o dönemdeki Sovyet uzay çalışmalarının önde gelen isimlerinden Dimitri Malaşenkov, “Layka”nın füzenin fırlatılışıyla ortaya çıkan rahatsızlık ve acılar sonucu birkaç saat içinde öldüğünü açıkladı. Yuri Gagarin de 12 Nisan 1961’de uzaya çıkan ilk insan oldu.
|
|
/ PARİS
01.11.2007
|
|
|
|
