Dünyada artan gıda fiyatlarının 1970’li yılların başından bu yana küresel çaptaki ilk gıda sıkıntısının habercisi olabileceği belirtiliyor.
Financial Times’ta yer alan bir makaleye göre, şimdiye dek sadece siyasi istikrarsızlık, kuraklık veya savaş yaşayan ülkelerin yaşadığı gıda sıkıntısı, artık tüm dünya için bir risk. Gıda fiyatlarının yükselmesinde, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde yeni yeni oluşan orta sınıfın artan gıda talebinin artması etkili oluyor. Gelişmiş ülkelerin tarım ürünlerini biyoyakıt olarak kullanmaya başlaması da fiyatların artmasında etkili oluyor.
İngiltere Ticari Çiftçiler Grubu Başkanı Henry Fell, gıdanın bol olduğu dönemin geride kalmaya başladığına dikkat çekiyor. Tarımsal emtia fiyatlarının rekor düzeylere çıkması, ülkeleri nüfuslarını doyurabilme konusunda endişelendiriyor. Buğday ve süt fiyatları rekor kırarken, pirinç, mısır ve kahve fiyatları 90’lı yıllardaki ortalamaların üzerine çıktı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu, tarımsal emtia fiyatlarının gelecek 10 yılda son 10 yıllık ortalamanın yüzde 20 ila 50 üzerine çıkacağını öngörüyor.
IMF, gıda fiyatlarındaki artışın en çok Benin, Nijer ve Bangladeş gibi fakir ülkeleri etkilediğine dikkat çekiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu, fakir ülkelerin 2008’de tahıl ithalatı için 2002’de harcadığının iki katı kadar para harcamak zorunda kalacağını tahmin ediyor
|