Ortamı uygun bulanlar tahriklerini iki hedef üzerine yoğunlaştırıyor.
Hedeflerin biri sokak ve bazı parti örgütleri insanları birbirine saldırtmak için yoğun çaba içinde.
İkinci hedef de zaman zaman “şaşkınlık” görüntüsü veren hükümet. Muhalefet partileri; CHP ve MHP bütün çabalarını hükümeti sıkıntıya sokacak girişimler üzerine toplamış.
Televizyon ekranlarında inanılmaz senaryolar büyük heyecanlarla anlatılıyor, toplumun tansiyonu sürekli yukarı çekiliyor.
Türk halkının haklı tepkisi, topyekûn savaşa hazır bir ruh haline çekilmek isteniyor.
Siyasi ve diplomatik baskıların sonuç vermeye başladığı bir aşamada Türk toplumunu böyle bir “savaş” havası içinde tutmanın herhangi bir faydası olduğunu söylemek güçtür.
***
Sokağın yükselen tansiyonu ve radikal sağdaki (CHP dahil) muhalefet partilerinden gelen baskıların yönü hep hükümeti maceraya sürükleme yönünde.
Şu ana kadar hükümet bu baskıların olumsuz etkileri altında kalmış gibi görünmüyor. Ama krize tam “hâkim” bir görüntü vermemesi de tansiyonu artırmak isteyenlerin kullandığı bir durum.
Televizyon ekranlarında her şey anlatılıyor, sadece halka savaşın maliyetleri konusunda bir bilgi verilmiyor.
Savaş uzunca bir süre yeni okul yapılamaması demektir, işsizliğin artması demektir, bütün ülkenin hayat standartlarının önemli ölçüde aşağı çekilmesi demektir, belki bazı temel mallarda yokluk demektir. Ve tabii ki çok daha fazla şehit cenazesi demektir.
***
Hükümet Sözcüsü medyadan gerilimi artırıcı tavırlar almamasını isterken haklı olduğu bir noktaya dikkat çekmiştir.
Medyanın, özellikle televizyonların alacağı her tavır, yayınlanan her haber sokaktaki gerilimi yükseltebilir ya da düşürebilir. Bunun için yapılacak olanı da en iyi televizyon gazetecileri bilir.
Tahrik yağmuru, Kuzey Irak ve PKK’dan gelen “geri adımlara” rağmen artabilir. Bunun dengesini kuracak olan yine hükümetin alacağı sağlam tavırlarla birlikte medyanın işlevini yerine getirme tarzı olacaktır.
***
Türkiye oldukça kritik bir dönemeçten geçiyor. Bu dönemeçte anlamsız ve kafasızca tahriklerle ülkenin, bütün Türk halkının geleceğini tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yoktur. Radikal sağ (CHP dahil) şu ana kadar “yangına körükle gitme” siyaseti yürüttü. Çok savaş ve çok kan, onların asıl besini olabilir, ama Türk halkı için felakettir
Vatan, 23.10.2007
|