Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, karanlıktan beslenenlerin muhtemel bir mahalle baskısını bahane ederek özgürlükleri kısıtlama hakkını kendilerinde gördüklerini belirterek şöyle konuştu: “Soruyoruz; ikna odalarında yapılanlar mahalle baskısı değil miydi? Üniversiteye alınmayan kızlarımıza yapılanlar mahalle baskısı değil miydi? İmam hatip lisesi alerjisiyle bütün meslek liselilere getirilen katsayı engeli mahalle baskısı değil miydi? Ve bu mahalle bu yetkiyi hangi anayasadan aldı? Öyleyse hiçbir baskının yapılamayacağı bir anayasaya ihtiyaç var.”
Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Sivil Anayasa tartışmaları gündemde. Sivil, askeri olmayan, medeni ve uygar demektir. Artık devlete göre insan anlayışından, insana göre devlet anlayışına geçmeliyiz. Başörtüsü yasağı, din öğretimi ve eğitiminin önündeki engeller kaldırılmalı, 4688 sayılı sendika yasamız grevli toplu sözleşmeli hale getirilmelidir” diye konuştu.
Gündoğdu, sendikanın verdiği ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, SP Genel Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, bazı milletvekilleri ve Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarının katıldığı iftar yemeğinde yaptığı konuşta, sendika olarak insanı, onun emeğini ve özgürlüğünü önemsediklerini, bunun için her türlü antidemokratik oluşum ve yaklaşımlara şiddetle karşı olduklarını söyledi. Şu günlerde sivil anayasa tartışmalarının yapıldığını söyleyen Gündoğdu, devlete göre insan anlayışından, insana göre devlet anlayışına geçilmesi gerektiğini söyledi.
BAŞÖRTÜLÜLERE UYGULANAN
MAHALLE BASKISI DEĞİL Mİ?
Yarasalar ışığı sevmez” diye konuşmasını sürdüren Gündoğdu şöyle konuştu: “Karanlıktan beslenenler olası bir mahalle baskısını bahane ederek, özgürlükleri kısıtlama hakkını kendilerinde görüyorlar. Soruyoruz, ikna odalarında yapılanlar mahalle baskısı değil miydi? Laikliğin merkezi olan Fransa’da bile okuyabilen ama kendi yurdunda üniversiteye alınmayan kızlarımıza yapılanlar mahalle baskısı değil miydi? İmam Hatip Lisesi alerjisiyle bütün meslek liselilere getirilen katsayı engeli mahalle baskısı değil miydi? Ve bu mahalle bu yetkiyi hangi Anayasa’dan aldı. Öyleyse hiçbir baskının yapılamayacağı bir anayasaya ihtiyaç var.
YA BÜROKRATİK OLİGARŞİ,
YA DA MİLLET İRADESİ
Bir diğer tartışmanında “Rektörler konuşsun mu konuşmasın mı?” olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Konuşunca; ya ordu göreve pankartının altına giriyorlar, ya katsayı engeli getiriyorlar, ya başörtüsünü yasaklıyorlar, ya 367 dayatmasına destek oluyorlar, ya anamuhalefet partisinin kürsüsünden millete meydan okuyorlar. Ya da koltuklarını cumhuriyetin kalesi ilan ediyorlar. Batı’daki meslektaşları ise bilimle, bilimsel makaleyle, patent üretimiyle, özgürlüklerle ve ülkelerinin kalkınmasıyla meşgul oluyorlar. İktidarın önünde iki seçenek var: Bürokratik oligarşinin güdümüne girmek, ya da 27 Nisan’daki dik duruşlarında olduğu gibi milletin idaresini hakkıyla temsil etmek. Mazeret yok, milletin beklentilerine cevap vermeye devam” dedi.
|