Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

İlk üç ay ve AB

Siyasi iktidarların ilk üç ayı her zaman önemli olmuştur. İlk üç ayda yapılanlar, alınan mesafe, atılan adımların doğrultusu gelecekte yapılacakların da bir işaretidir, bir güvencesidir.

Özal’ın ilk üç ayında yapılanlar, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’nun değiştirilmesi, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun tartışılmaya açılması bugün hala dönemin önemini belirleyen değişiklikler.

AKP iktidarının da ilk üç ayı çok önemlidir; TBMM açıldıktan sonraki ilk üç ay belki daha da önemlidir.

İlk üç ay performansı AKP için belki de diğer parti ve iktidarların da ilk üç ay performansından daha önemli hale gelmiştir.

(...)

AKP’nin hem kendi temel duruşundan taviz olarak algılanmayacak, hem söz konusu ‘endişeli kesimin’ kaygılarını sıfırlamasa bile (bu olanaksız) ciddi biri biçimde azaltacak ya da en azından ciddiye alınmalarını engelleyecek, hem küresel dengelerde AKP’nin elini güçlendirecek, hem özgürlük ve zenginliğe olumlu katkı yapacağı için içeride ve dışarıda meşruiyetini ve siyasal desteğini artıracak çok önemli bir manevra alanı vardır.

Ve ilk üç ay bu manevra alanında önemli adımlar atmanın tam da zamanıdır.

Bu manevra alanı da, 2003-2005 arası olduğu gibi yine AB konusudur.

TBMM yasama faaliyetine başladıktan çok kısa bir süre sonra Brüksel ‘İlerleme Raporu’nu açıklayacaktır.

Anayasa çalışmalarında alınacak mesafe bu Rapor’a olumlu yansıyacaktır, buna kuşku yok ama henüz bir sonuç alınmamış olacağı için olumlu yansıma sınırlı olacaktır.

Hemen yapılması gereken konular bellidir; TCK 301 mutlaka çağdaş bir içeriğe kavuşturulmalı ya da kaldırılmalı, Vakıflar Yasası mutlaka düzeltilmeli, Heybeliada konusunda bir çözüm bulunmalı, limanlar meselesinde de yine bir adım öne geçilmelidir.

Bu girişimler AKP’nin 2003-2005 çizgisi ile tümüyle tutarlıdır yani bir taviz niteliğinde değildir, bu konularda çözüm yoluna gidildiği ölçüde içeride refah ve özgürlük artışı yaşanacağı için siyaseten son derece kalıcı başarılı adımlardır ve bu adımları ciddi bir biçimde atan bir siyasal harekete endişe ile bakanlar zamanla mutlaka inandırıcılıklarını yitirecekler ve marjinalleşeceklerdir.

AB süreci Türkiye siyasetinin normalleşme, birleştirici sürecidir ve AKP’nin bu sürece her zaman ihtiyacı olacaktır.

AKP içinde bu dönüşümlere ilişkin oy kaygısı olan küçük bir azınlık varsa, unutmayalım yerel seçimlere 16 ay, genel seçimlere de en azından dört sene vardır.

İlk üç ay bu işleri kalıcı olarak çözmek için en uygun zamandır, take-off arkasından gelecektir.

Star, 25.9.2007

Eser KARAKAŞ

26.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  ‘Mahalle medyası’nın iki yüzlü ahlakçılığı

  İlk üç ay ve AB

  ABD’nin “ılımlı İslâm” projesi

  Psikolojik savaş düşmana karşı yapılmaz mı?

  Asker olmadan asker gibi yürümek


 Son Dakika Haberleri