TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Anayasa tartışmalarında laiklik konusunun ön plana çıkmasının, bugün de görev başında olan bazı hükümet üyelerinin, parti mensuplarının ve yerel yöneticilerin, geçmiş dönemlerdeki eylem ve söylemlerinden kaynaklandığını kaydetti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Anayasa tartışmalarında laiklik konusunun ön plana çıkmasının, bugün de görev başında olan bazı hükümet üyelerinin, parti mensuplarının ve yerel yöneticilerin, geçmiş dönemlerdeki eylem ve söylemlerinden kaynaklandığını kaydetti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplandı. Yalçındağ, burada yaptığı konuşmada,’’şimdilik, seçimlerden hemen sonra başlayan anayasa tartışmalarının, toplumsal enerjinin önemli bir bölümünü emecek gibi gözüktüğünü’’ ifade ederek, konunun geri dönülmez biçimde gündeme girmiş durumda olduğunu söyledi.
Bu değişimden, Türkiye için nasıl bir atılım fırsatı sağlayabileceği, anayasanın nasıl çağdaş bir toplum inşa etmenin zemini haline getirebileceğine bakılması gerektiğini aktaran Yalçındağ, eğer, bireysel özgürlükleri geliştiren, demokratik siyasal işleyişin önündeki engelleri kaldıran, laiklik prensibini zedelemeyen, toplumu çağdaşlaştıran, gerçek anlamda toplumsal sözleşme niteliği taşıyan bir Anayasa oluşturulabilirse, bu atılım fırsatının yakalanabileceğini belirtti.
Yalçındağ şöyle konuştu:
“Yalnızca burada bir tek tehlikenin altını kuvvetle çizme ihtiyacı hissediyoruz. Anayasa tartışmalarında laiklik konusunun ön plana çıkması, bugün de görev başında olan bazı hükümet üyelerinin, parti mensuplarının ve yerel yöneticilerin, geçmiş dönemlerdeki eylem ve söylemlerinden kaynaklanmaktadır. Hükümet, toplumun bu konudaki endişelerini gidermede yeterince somut ve ikna edici olamazsa, Anayasa tartışmaları kaçınılmaz olarak tek bir noktaya kilitlenecek ve 21. yüzyıla yakışan, özgür, demokratik, çağdaş, atılımcı bir anayasanın diğer unsurlarının tartışılması imkânsız hale gelecektir. Anayasa çalışmasında öne çıkarılması gereken en önemli prensip, birleştirici, bütünleştirici olmaktır.
‘Türkiye’de siyasal güçler rejim mücadelesine devam ediyor?’ izleniminin sürmesine yol açacak bir anayasanın ülkeye yarar değil zarar getireceğine inanıyoruz.’’
KOÇ: ELEŞTİRİLERE AÇIK OLUN
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç ise, çağdaş demokratik toplumlarda, hükümetleri izlemek, icraatlarını değerlendirmek, eleştiri ve uyarılarda bulunmanın sivil toplumun temel işlevlerinden biri olduğunu, buna tahammül edemeyen siyasetçilerin çağdaş demokrasinin gereklerini benimsemediklerini ortaya koymuş olacaklarını ifade ederek, şunları söyledi:
‘’Burada bir kez daha altını çizmekte yarar görüyorum; TÜSİAD olarak anayasa sürecini de, hükümetin icraatını da yakından izleyeceğiz. ‘Mevcut hükümet programının, seçim öncesinde açıklanan parti programının gerisinde olması bu izleme faaliyetinin önemini daha da artırıyor. Her zaman olduğu gibi değerlendirme kriterimiz, ülkemizin ‘ulusal ideallerine’ ne ölçüde yaklaştırıldığı olacaktır. Türk özel sektörü, kendi gelişimini daima içinde bulunduğu toplumun gelişimine bağlı görmüş ve faaliyetlerini geniş bir toplumsal sorumluluk bilinci içinde sürdürmüştür. Bundan sonra da bu bilinçle hareket edecektir.”
|