Dünya

Niye susuyorlar?

İngiliz Guardian gazetesinin Kudüs kaynaklı haberine göre İsrail savaş uçaklarının 6 Eylül’de Suriye hava sahasına girerken neyi amaçladıkları konusunda söylentiler artarak sürüyor. İsrail ise konu hakkında hâlâ sessizliğini koruyor.

Gazete şunları yazdı: “Eğer sızan haberler doğruysa bu son saldırı İsrail’in 1981 yılında Saddam Hüseyin’in nükleer reaktörlerini tahrip ettiği büyük hava saldırısının ardından en cüretkar olanı. Bu haberlere göre sekiz adet İsrail F-15 uçağı 6 Eylül’de günün ilk saatlerinde Suriye hava sahasına girdi ve Fırat nehri üzerindeki araştırma merkezini tamamen ortadan kaldırdı. İsrail istihbaratı geçmişte Suriye’ye füze teknolojisi sağlayan Kuzey Kore’nin son aylarda da bu ülkeye nükleer malzemeler sevketmeye başladığına inanıyor.”

Guardian, İsrail konu hakkında hiç konuşmazken Amerikan yönetimin de bu olay ile ilgili olarak yorum yapmaktan kaçındığını belirtiyor.

Ancak gazete Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates’in, Kuzey Kore ve Suriye arasında eğer böylesi bir ilişki varsa bu konunun ciddî bir sorun olacağını belirttiğini de haberine ekliyor. 6 Eylül’ün ertesinde Türkiye topraklarında İsrail uçaklarına ait yakın tankları bulunmuş ve olay İsrail’in Suriye hava sahasını işgal ettikten sonra kaçarken Türkiye hava sahasına da tecavüzde bulunduğu şeklinde yorumlanmıştı. Konuyla ilgili ise herhangi bir açıklama yapılmadı.

/ LONDRA

18.09.2007

İsrail, Abbas’a desteğini arttırdı

Hamas’ın Haziran ayında Gazze Şeridi’nde yönetimi ele geçirmesinden sonra, Batı Şeria’da ayrı bir hükümet kurarak İsrail ile barış süreci görüşmelerine yeniden oturan Filistin lideri Mahmud Abbas’a destek politikasını sürdüren İsrail, Abbas’ı Filistinliler arasında ve uluslar arası kamuoyunda güçlendirme çabaları çerçevesinde, bu kez “sessizce” taltif etti.

Abbas’ı bugüne kadar “Filistin Yönetimi Başkanı” olarak takdim eden İsrail yönetimi, Abbas’a hitabını “Cumhurbaşkanı Abbas”a yükseltti. Geçen yıl eylül ayında, BM Genel Kurulunda Abbas’tan Filistin Yönetimi Başkanı diye bahseden İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’nin, bu yıl aynı yerde, Abbas için “Filistin Yönetimi Cumhurbaşkanı” sıfatını kullandığını söyleyen Jerusalem Post gazetesi, Livni ve Başbakan Ehud Olmert’in aylardır bu şekilde bir dil kullandığını hatırlattı.

Bir hükümet yetkilisi, “Cumhurbaşkanı” teriminin kullanılmasının, Abbas’a hem içerde, hem de uluslararası platformda daha büyük itibar atfedildiğini gösterdiğini belirterek, “İsrail’in İsmail Haniye’ye karşılık O’nu (Abbas’ı) desteklemeye çalıştığı bir sır değil” dedi.

/ KUDÜS

18.09.2007

Karamanlis tek başına iktidar

Komşumuz Yunanistan’da yapılan genel seçimlerin galibi Kostas Karamanlis oldu. Karamanlis tek başına iktidara gelirken, Papadoupulos’un partisi PASOK ise sadece 102 milletvekili çıkarabildi.

Yunanistan’da Pazar günü yapılan genel seçimlerde oyların yüzde 99’unun sayıldığı anda 300 üyeli Yunan parlamentosunda Yeni Demokrasi Partisi’nin (YDP) 152 sandalye kazandığı bildirildi. Yetkililer, Pazartesi TSİ 8.30’a itibariyle YDP’nin oyların yüzde 41.86’sının aldığını, ana muhalefetteki PASOK’un yüzde 38.12 oy oranı ile 102 milletvekili çıkardığını belirtti.

Yetkililer, Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE) yüzde 8.14 oy oranı ile 22, Radikal Sol İttifak Partisi’nin (SYRİZA) yüzde 5.03 oy oranı ile 14, Ortodoks Halk Birliği Partisi’nin (LAOS) ise yüzde 3.79 oy oranı ile 10 sandalye aldığını kaydetti.

Bu arada Yunan basını, genel seçimlerin Yeni Demokrasi Partisinin (YDP) net zaferiyle sonuçlandığını, taşranın YDP’yi iktidara getirerek hakimiyeti partinin lideri Kostas Karamanlis’e verdiğini yazdı. Ana muhalefet PASOK partisinin adeta şok yaşadığı yorumunu yapan gazeteler, 1974’ten bu yana en büyük mağlubiyetini alan PASOK’un içinde ‘’Güçlü sarsıntılar yaşandığını’’ kaydetti. Yunan basını, her iki partinin de büyük şehirlerdeki güçlerini kaybettiklerini, bu bölgelerde Yunanistan Komünist Partisi (KKE ), Radikal Sol İttifak Partisi (SYRİZA) ile Ortodoks Halk Birliğinin (LAOS) güçlendiğini belirtti. Seçim sonuçlarını, ‘’Karamanlis’e değişiklik talimatı’’ manşetiyle okuyucularına duyuran sağ eğilimli Kathimerini gazetesi, Yunanistan haritasında yeniden, YDP’nin rengi olan mavinin hakim olduğunu yazdı.

Halkın Karamanlis’e gerekli reformları hızlı bir biçimde yerine getirmesi için talimat verdiğini belirten Kathimerini, YDP’nin seçim sonuçlarına göre Yüzde 3 oranında güç kaybettiğini, ancak tek başına iktidar olmayı başardığını vurguladı.

/ ATİNA

18.09.2007

İran’la savaşa hazır olalım

Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, İran’ın nükleer krizinin ‘’en kötü şey olan savaşa hazırlıklı olmayı’’ zorunlu kıldığını, ancak müzakerelere öncelik vermek gerektiğini söyledi.

Kouchner, bir radyo-televizyon yayınında yaptığı açıklamada, ‘’En kötü şeye hazırlanmak gerek, en kötü şey de savaş. Kurmaylara özgü planlar gözden geçirilerek hazırlıklar yapılıyor ve bu yarın için değil’’ diye konuştu. ‘’Ancak, bu bombanın (İran’ın atom bombası) yapılmasını kabul edemeyiz denilerek hazırlık yapılıyor, uranyum zenginleştirmeyi durdurun ve size ne kadar ciddi olduğumuzu gösteririz deniyor’’ şeklinde konuştu. Sonuna kadar müzakere edilmesi gerektiğini de söyleyen Fransız Dışişleri Bakanı, ancak Tahran’ın atom silâhına sahip olmasının bütün dünya için gerçek anlamda bir tehlike olacağının altını çizdi. Kouchner, ayrıca, bu ülkenin nükleer programından ötürü ortaya çıkan kriz sebebiyle, Fransız hükümetinin bazı büyük Fransız şirketlerinden İran’a yatırım yapmamalarını istediğini belirtti.

Bernard Kouchner, ‘’Bazı büyük şirketlerimizden İranlıların ihalelerine katılmamalarını istedik. Bunun anlaşıldığını sanıyorum ve bunu yapan tek biz değiliz. Total, Gaz de France ve diğerleri pek tabii’’ diye konuştu.

/ PARİS

18.09.2007

Endonezya’da iftar geleneği devam ediyor

Pasifik Ülkeler ile Sosyal ve Ekonomik Dayanışma Derneği (PASİAD) bu Ramazanda da Endonezya’da halka açık iftar veriyor. Hafta sonu Cakarta metropolitenine bağlı Depok ilçesindeki Al Fauzien camisinde PASİAD ve Pribadi Depok Türk Okulu tarafından halka açık iftar verildi.

ftarda Türk mutfağından yemek paketi dağıtıldı. Çevredeki vatandaşlar ve değişik müesseselerden katılımcılarının bulunduğu iftar yemeği, kardeş ülkelerin kaynaşma sebep oldu. Benzeri bir iftar yemeği dün Az Zikri camisinde verildi. Kalabalık katılımcılardan sunulan yemekteki Türk kebabının tarifi, meraklılar tarafından istendi. Yoğun kalabalığın yaşandığı iftar yemeğinin ardından cemaatle teravih namazı kılındı.

/ CAKARTA

18.09.2007

Mukasey ABD Adalet Bakanlığına oynuyor

ABD Başkanı George Bush’un, Alberto Gonzales’ten boşalan Adalet Bakanlığına yakın zamanda atama yapabileceği belirtildi.

Geçen hafta içinde gündeme gelen Theodore Olson ismine, Senato’daki Demokratların sert tepkisinin, Olson’un bakanlık şansını azalttığı kaydediliyor. Washington Post gazetesine konuşan Beyaz Saray yakın bir muhafazakâr kaynak, Başkan Bush’un eski Federal hakim Michael B. Mukasey’i bakan atayacağını iddia etti.

2000 yılında sonuçları mahkemelik olan tartışmalı başkanlık seçiminde Yüksek Mahkeme’de Başkan George Bush’un avukatlığını yapan Theodore Olson’un ismi gündeme geldiğinde, başta Senato Çoğunluk Lideri Harry Reid olmak üzere Demokrat Senatörler bu atamayı onaylamayacaklarını açıklamışlardı.

/ WASHİNGTON

18.09.2007

Afganistan’da 20 günün bilânçosu: 120 ölü

Afganistan’da son 20 günde koalisyon ve Afgan güçlerinin ortak düzenlediği operasyonlarda 120 militanın öldürüldüğü bildirildi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü Zemerai Beşeri, yaptığı açıklamada, ülkenin orta kesimindeki Gazni bölgesinde düzenlenen operasyonlarda 5 militan liderinin de yakalandığını söyledi.

Afgan ordusu geçen ay, Gazni bölgesine, yakında askerî operasyonların yapılacağı uyarısının bulunduğu broşürler atmıştı. Afgan ordusu, bu operasyonun uzun süredir planlandığını ve geçen temmuzda aynı bölgede kaçırılan Güney Koreli rehinelerle ilgisinin bulunmadığını açıklamıştı. Yetkililer, operasyonlarda, 23 Güney Korelinin 19 Temmuzda kaçırılmasında rol oynayan en az 4 Taliban militanının öldürüldüğünü kaydediyor, ancak bu can kaybının bakanlık tarafından açıklanan ölü sayısına dahil olup olmadığı konusunda bilgi bulunmuyor.

/ KABİL

18.09.2007

İsrail şartlı ateşkese sıcak bakıyor

İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai, İsrail’e atılan füzeleri durdurma kapasitesini göstermesi halinde Hamas ile ateşkes olasılığını göz ardı etmiyor. İsrail devlet radyosuna açıklamalarda bulunan Vilnai, “Her türlü ateşkes önerisini incelemek lâzım, ancak Hamas’ın, bundan önce yapmadığı şeyi yapıp, İsrail’e atılan füzeleri durdurması lâzım” dedi.

Vilnai, Hamas’tan gelebilecek ateşkes önerisini ciddiye almaları için 1 hafta ila 15 günlük bir deneme döneminin gerekli olduğunu belirterek, bu süre zarfında füze atışlarının tamamen kesilip kesilmediğini görmeleri gerektiğini ifade etti. Hamas, Filistin Yönetimi ile İsrail arasında Kasım 2006’da yapılan ateşkese uyduğunu açıklamış, İsrail ise Filistin’den füze fırlatılmasının devam ettiğini, bu yüzden de bu açıklamayı “gülünç” bulduğunu bildirmişti.

/ KUDÜS

18.09.2007

Gül’ün askerle zor sınavı

İngiltere’de yayınlanan Financial Times’da Vincent Boland imzalı analizde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Silahlı Kuvvetler arasındaki ilişkinin dikkatle izlendiği belirtildi. Boland, makalesinde silahlı kuvvetler ve yeni cumhurbaşkanı Gül arasındaki potansiyel gerilimlerin idari sistemde tıkanıklık oluşturma riski barındırdığını kaydetti.

Gül’ün verdiği resepsiyona katılmayan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın cumhurbaşkanı ile geçen hafta görüşüp el sıkıştığını belirten yazar, bu yolla Büyükanıt’ın Gül’ü hakir gördüğü izlenimini dağıtmaya çalıştığının konuşulduğunu ifade etti. Boland, makalesinde şu ifadelere yer verdi:

“Bazı gözlemcilere göre ise şu anda Genelkurmay Başkanı’nın kaygılarını giderme sorumluluğu Gül’de. Ankara’daki bir yabancı diplomat şöyle diyor: ‘Ben şunun tartışıldığına tanık oldum. Büyükanıt, Gül’ü cumhurbaşkanı olarak kabullenmekle taviz vermiş oldu. Şimdi de Gül’ün Büyükanıt ile çalışmaya istekli olduğunu göstermesi, esnek olması ve kararlarında bağımsız olduğunu göstermesi gerekiyor.’ Cumhurbaşkanı olarak Gül, kendisini hükümet ve laik çevreler arasında arabuluculuk yaparken bulabilir. Buradaki yorumculara bakılırsa, Abdullah Gül’ün kararlarının bağımsız olup olmadığı çok ciddi şekilde sınanacak.”

/ LONDRA

18.09.2007

AB’nin gözü Ankara’nın üstünde

Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu üyesi Cem Özdemir, Türkiye’de mevcut olan istikrarın devam etmesinin önemli olduğuna dikkati çekerek, hükümetin uzun vadedeki hedefinin AB ile müzakereleri istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi olması gerektiğini belirtti.

AB Haber’e konuşan Özdemir, “AB’de herkesin gözü Ankara’nın üstünde eskiden böyle değildi, hükümet halktan güven oyu aldı. Şimdi herkes reformların hangi hızla devam edeceğini merak ediyor” dedi.

Anayasa değişikliği çalışmalarının 12 Eylül mirasının kalkması için çok büyük fırsat olduğunu vurgulayan Özdemir, “AB Türkiye gündeminde önemli konular var. 301 madde, Vakıflar Yasası gibi. Bu reformlar ile ilgili gelişme sağlanırsa AB’nin Türkiye üzerindeki baskısı azalır” diye konuştu.

“PAPADOPULOS’DAN BİR ŞEY OLMAZ”

Kıbrıs’taki gelişmelere de değinen AP’li Özdemir, şunları kaydetti: “Kıbrıs’da gerçekçi olmak gerekiyor. Türkiye’de seçimler oldu. Şimdi herkes Yunanistan ve Kıbrıs’ta ki seçimleri bekliyor. Onun için AB’de Kıbrıs ile ilgili fazla bir gelişme olmaz. Seçimler sonrası Papadopulos değişirse tarafların bir araya gelmesi iyi olur. Şu ortamda birşey çıkmaz. Açıkcası Papadopulos ile birşey olmaz. Önünde binbir fırsat vardı. Hiçbirini değerlendirmek istemedi. AKEL bile Papadopulos’dan umudunu kestiyse bu birşeyler ifade ediyor. AB’nin bir an once Kıbrıslı Türklere yönelik, spor, eğitim ambargolarını kaldırması lazım.’’

/ BRÜKSEL

18.09.2007

Bütün haberler