Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, bireyin hakkını devlete feda eden mevcut anayasa yerine sivil ve demokratik bir anayasanın mutlaka hazırlanması gerektiğini belirterek, “Devlet, kendilerini devlet zanneden ve aslında milletin memuru olan bürokrasinin tasallutundan kurtarılmalıdır” dedi.
Akademik Dayanışma Araştırma ve Geliştirme Vakfı (ADAG), Sosyal Etüdler Derneği, Yeni Eğitimciler Derneği ve Yeni Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin ortaklaşa organize ettikleri “Sivil Anayasa” paneli Akar İnternational Hotels konferans salonunda gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak, DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu ve Prof. Dr. Atilla Yayla katılırken, oturumu Prof. Dr. Ahmet Battal yönetti.
Programın açılış konuşmasını yapan ADAG Genel Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, sivil anayasanın sivil hakla bütünleşeceğini söyledi. Aksoy, “Sivil anayasanın en önemli özelliği, halkın tüm tabakalarının ortak akıl ile mütabakat edip, devletin ilgili organlarına kendi eliyle yetkiyi vermesidir. Milletin devlete vereceği yetkiler anayasada açıkça belirtilmeli, devletin halkın emrinde olduğu da özellikle belirtilmelidir. Güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir anayasa hazırlanmalıdır” diya konuştu.
PROF. DR. YAYLA: ANAYASA,
KEMALİZMDEN ARINDIRILMALI
Prof. Dr. Atilla Yayla ise, askerî bir yönetim tarafından hazırlanan anayasanın demokratik olmadığını, sivillerin yeni bir anayasa hazırlanmasının gerektiğini ve bu anayasada Kemalizm gibi toplumun bir kısmını kapsayan ideolojilerin olmaması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Yayla, 1982 Anayasasının, askerî cuntanın denetiminde hazırlandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“82 Anayasasının yüzde 92 gibi büyük bir oranda ‘evet’ oyu alması, onun demokratik olduğunu göstermez. Halkın bu denli yüksek derecede onay vermesinin sebebi, askerî kışlasına gönderip, sivil bir yönetimi getirmekti. Yeni anayasa çok renkli ve liberal-demokratik olmalıdır. Belli bir ideoloji ve kitleye hitap etmemelidir. Zafer Üskül, ‘Kemalizm anayasadan arındırılmalı’ dedi, o da bir çeşit linçe tabi tutulmak istendi. Bana göre de yeni anayasada Kemalizm esas alınmamalıdır. Çünkü kemalizmi bir ideoloji olarak düşünürsek, kesinlikle evrensel anlamda bir yönü olmadığını söylemek gerekir. Gerçekten demokratik bir anayasa istiyorsak da kamu otoriteleri hiçbir şekilde bizi Kemalizmi savunmaya zorlamamalıdır.”
ERCAN: DEVLET, BÜROKRASİNİN
TASALLUTUNDAN KURTARILMALIDIR
DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan da sivil-demokratik bir anayasanın mutlaka hazırlanması gerektiğini belirterek çoğulcu anlayışın haklarının anayasada bizzat yer alması gerektiğini söyledi. Ercan, şunları söyledi: “Bireyin hakkını devlete feda eden mevcut anayasa yerine sivil ve demokratik bir anayasa mutlaka hazırlanmalıdır. Birey her türlü özgürlüğünü korkudan uzak olarak yaşamalı, anayasa da bunun teminatı olmalıdır. Her türlü inanç, düşünce ve ibadetler bireyin ve çoğulcu anlayışın hakkıdır. Devleti birilerinin iradesi değil, hukukun iradesi yönetmelidir. Bireye, demokrasinin, hukukun ve insan haklarının penceresinden bakılmalıdır. Devlet, kendilerini devlet zanneden ve aslında milletin memuru olan bürokrasinin tasallutundan kurtarılmalıdır. Meclis için kabul sayısı olan 187’yi 367’ye çıkaran Anayasa Mahkemesi’nin anayasa koyuculuğu, yeni anayasayla ortadan kaldırılmalıdır.”
KUTLU: ASKER KORKUSUNU ATMAMIZ LÂZIM
AKP Adıyaman Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Fehmi Hüsrev Kutlu ise hazırlanacak yeni anayasanın mevcut olan şartlardan ötürü beklenildiği kadar sivil olamayacağını söyledi. Kutlu, şöyle devam etti:
“Daha önce askerlerin yaptığı Anayasa’yı kaldırıp sivil bir Anayasa yapmaya geçiyoruz. Ancak sivil anayasa konularında da endişelerim var. Özlediğimiz bir anayasa yapacağımız kanaatinde değilim. Çünkü ortamın çok ideal olduğunu düşünmüyorum. Şu anda sivil anayasa üzerinde çalışan üyeler, görüşülen her maddede ‘Acaba asker ne diyecek, acaba asker nasıl bakacak’ endişesi taşıyacaklar. Onun için bu anayasanın çok sivil ve çok demokratik olacağı inancını Önce bizim sivilleşmemiz lâzım. Asker ne der korkusunu atmamız lâzım. Devlet şeffaf olmalıdır. Devletin gizliliği, derinliği olamaz. Devletin görevi ise haklın hizmetinde bulunmaktır. ‘Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır’ diyen Bediüzzaman Said Nursî’nin dediği gibi çözüm yolu ancak meşveret ve şûrâ iledir.”
Daha önce panele katılacağı duyrulan Prof. Dr. Yavuz Atar yeni anayasa hazırlık çalışmalarının başlaması sebebiyle panele katılamadı.
|