Haberler

Demokrasi şehitlerini rahmetle anıyoruz

27 Mayıs darbesinin ardından idam edilen demokrasi şehitleri Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’yu vefatlarının 46. yıldönümünde rahmetle anıyoruz. 16 Eylül 1961’de Polatkan ve Rüştü’nün idamının ardından, bir gün sonra Adnan Menderes şehit edilmişti.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun ölüm yıl dönümleri nedeniyle mesaj yayınladı. TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, TBMM Başkanı Toptan’ın mesajı şöyle:

‘’Maliye eski Bakanımız Hasan Polatkan ile Dışışleri eski Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu’yu ölüm yıl dönümlerinde rahmetle anıyorum. Ülkemizin en zor dönemlerinde sorumluluk almaktan kaçınmayarak milletimiz ve devletimiz için büyük gayretler gösteren seçkin devlet adamlarımız Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, milletimizin gönlünde unutulmaz bir yer edinmişlerdir.

Hayatlarını trajik bir olay neticesinde kaybetmiş olmaları hepimiz adına oldukça üzüntü vericidir.

Ölüm yıl dönümleri vesilesiyle unutulmaz bakanlarımızı yeniden rahmet ve minnetle anarken, yakınlarına da bir defa daha başsağlığı dileklerimi iletiyorum.’’

/ ANKARA

17.09.2007

Yarış, eşit şartlarda olmalı

İdeolojilerin demokraside yarışmacı siyasî sistem içinde başka ideolojilerle yarıştığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eser Karakaş, “Kemalizm yarışmacı siyasal sistemin yarışmacı bir parçası değil. Anayasal bir ideoloji. Diğer tüm ideolojilerin üstünde görünüyor” dedi. Karakaş, “Kemalizmi anayasal bir ideoloji olarak savunmak demek, bu ideolojinin devlet desteği olmaksızın yarışmacı sistemde yarışamayacağının ikrarıdır” diye konuştu.

Evrensel hukuk normları

Anayasada “Hiçbir düşünce, mülâhaza, faaliyet Atatürk ilke ve inkılâpları karşısında korunma göremez” ifadesinin yer almaması gerektiğini ifade eden Karakaş, millî iradenin, tanımsız “cumhuriyetin kurucu ilkeleri”yle değil, evrensel hukuk normlarıyla sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Karakaş, cumhuriyetin kurucu ilkeleri olarak ifade edilen şeylerin tanımsızlığının gizli egemenlere tanıdığı büyük manevra alanının hukuk devletine yakışmadığını vurguladı.

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin KEMAL

17.09.2007

Devlet, bürokrasinin tasallutundan kurtarılmalı

Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, bireyin hakkını devlete feda eden mevcut anayasa yerine sivil ve demokratik bir anayasanın mutlaka hazırlanması gerektiğini belirterek, “Devlet, kendilerini devlet zanneden ve aslında milletin memuru olan bürokrasinin tasallutundan kurtarılmalıdır” dedi.

Akademik Dayanışma Araştırma ve Geliştirme Vakfı (ADAG), Sosyal Etüdler Derneği, Yeni Eğitimciler Derneği ve Yeni Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin ortaklaşa organize ettikleri “Sivil Anayasa” paneli Akar İnternational Hotels konferans salonunda gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak, DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu ve Prof. Dr. Atilla Yayla katılırken, oturumu Prof. Dr. Ahmet Battal yönetti.

Programın açılış konuşmasını yapan ADAG Genel Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, sivil anayasanın sivil hakla bütünleşeceğini söyledi. Aksoy, “Sivil anayasanın en önemli özelliği, halkın tüm tabakalarının ortak akıl ile mütabakat edip, devletin ilgili organlarına kendi eliyle yetkiyi vermesidir. Milletin devlete vereceği yetkiler anayasada açıkça belirtilmeli, devletin halkın emrinde olduğu da özellikle belirtilmelidir. Güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir anayasa hazırlanmalıdır” diya konuştu.

PROF. DR. YAYLA: ANAYASA,

KEMALİZMDEN ARINDIRILMALI

Prof. Dr. Atilla Yayla ise, askerî bir yönetim tarafından hazırlanan anayasanın demokratik olmadığını, sivillerin yeni bir anayasa hazırlanmasının gerektiğini ve bu anayasada Kemalizm gibi toplumun bir kısmını kapsayan ideolojilerin olmaması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Yayla, 1982 Anayasasının, askerî cuntanın denetiminde hazırlandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

“82 Anayasasının yüzde 92 gibi büyük bir oranda ‘evet’ oyu alması, onun demokratik olduğunu göstermez. Halkın bu denli yüksek derecede onay vermesinin sebebi, askerî kışlasına gönderip, sivil bir yönetimi getirmekti. Yeni anayasa çok renkli ve liberal-demokratik olmalıdır. Belli bir ideoloji ve kitleye hitap etmemelidir. Zafer Üskül, ‘Kemalizm anayasadan arındırılmalı’ dedi, o da bir çeşit linçe tabi tutulmak istendi. Bana göre de yeni anayasada Kemalizm esas alınmamalıdır. Çünkü kemalizmi bir ideoloji olarak düşünürsek, kesinlikle evrensel anlamda bir yönü olmadığını söylemek gerekir. Gerçekten demokratik bir anayasa istiyorsak da kamu otoriteleri hiçbir şekilde bizi Kemalizmi savunmaya zorlamamalıdır.”

ERCAN: DEVLET, BÜROKRASİNİN

TASALLUTUNDAN KURTARILMALIDIR

DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan da sivil-demokratik bir anayasanın mutlaka hazırlanması gerektiğini belirterek çoğulcu anlayışın haklarının anayasada bizzat yer alması gerektiğini söyledi. Ercan, şunları söyledi: “Bireyin hakkını devlete feda eden mevcut anayasa yerine sivil ve demokratik bir anayasa mutlaka hazırlanmalıdır. Birey her türlü özgürlüğünü korkudan uzak olarak yaşamalı, anayasa da bunun teminatı olmalıdır. Her türlü inanç, düşünce ve ibadetler bireyin ve çoğulcu anlayışın hakkıdır. Devleti birilerinin iradesi değil, hukukun iradesi yönetmelidir. Bireye, demokrasinin, hukukun ve insan haklarının penceresinden bakılmalıdır. Devlet, kendilerini devlet zanneden ve aslında milletin memuru olan bürokrasinin tasallutundan kurtarılmalıdır. Meclis için kabul sayısı olan 187’yi 367’ye çıkaran Anayasa Mahkemesi’nin anayasa koyuculuğu, yeni anayasayla ortadan kaldırılmalıdır.”

KUTLU: ASKER KORKUSUNU ATMAMIZ LÂZIM

AKP Adıyaman Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Fehmi Hüsrev Kutlu ise hazırlanacak yeni anayasanın mevcut olan şartlardan ötürü beklenildiği kadar sivil olamayacağını söyledi. Kutlu, şöyle devam etti:

“Daha önce askerlerin yaptığı Anayasa’yı kaldırıp sivil bir Anayasa yapmaya geçiyoruz. Ancak sivil anayasa konularında da endişelerim var. Özlediğimiz bir anayasa yapacağımız kanaatinde değilim. Çünkü ortamın çok ideal olduğunu düşünmüyorum. Şu anda sivil anayasa üzerinde çalışan üyeler, görüşülen her maddede ‘Acaba asker ne diyecek, acaba asker nasıl bakacak’ endişesi taşıyacaklar. Onun için bu anayasanın çok sivil ve çok demokratik olacağı inancını Önce bizim sivilleşmemiz lâzım. Asker ne der korkusunu atmamız lâzım. Devlet şeffaf olmalıdır. Devletin gizliliği, derinliği olamaz. Devletin görevi ise haklın hizmetinde bulunmaktır. ‘Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır’ diyen Bediüzzaman Said Nursî’nin dediği gibi çözüm yolu ancak meşveret ve şûrâ iledir.”

Daha önce panele katılacağı duyrulan Prof. Dr. Yavuz Atar yeni anayasa hazırlık çalışmalarının başlaması sebebiyle panele katılamadı.

Cemil YÜZER / ANKARA

17.09.2007

Bolat: Yeni dönemde, yeni program şart

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, yeni dönemde, yeni bir kalkınma mimarisi ve yeni bir programın şart olduğunu ifade ederek, ‘’60. Hükümetin ekonomideki hedefi, istikrarın derinleştirilmesi, cari açık ve işsizliğin azaltılması, ayrıca mikro reformlarla üreten reel sektörün rekabet gücünün artırılması olmalıdır’’ dedi.

MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu tarafından hazırlanan ‘’Maliye Politikası Reformu Raporu’’na ilişkin yazılı bir açıklama yapan Ömer Bolat, yeni dönemde, reel ekonomi merkezli, sanayi ve üretim merkezli bir kalkınma hamlesi başlatılması gereğine işaret ederek, bunun için daha adil ve etkin bir vergi reformunun gerçekleştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Mevcut vergi sisteminin, ekonominin gelişmesine, tasarruf, yatırım ve istihdamın artırılmasına yardımcı olamadığı gibi, kayıt dışı ekonomiyi ve kayıt dışı istihdamı da cezbettiğini kaydeden Bolat, şöyle devam etti:

‘’Kayıt dışının önemli sebeplerinden birisi de, vergi kayıp ve kaçaklarının önlenememiş olmasıdır. Yapılan araştırmalara göre, kayıt dışı oranının yüzde 50 civarında olduğu düşünülüyor. Elbette ki kayıt dışını önlemek, sadece Maliye Bakanlığının çabası ile olamaz. Bunun için, devletin ilgili kurumları harekete geçmeli ve topyekün bir çalışma başlatılmalı.’’

/ İSTANBUL

17.09.2007

Uslu: Meslekî eğitim AB standartlarına getirilmeli

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, “meslekî eğitimin Avrupa ülkeleri standartlarına getirilmesini” istedi. Uslu, “Bütün inatlaşmalar ve zıtlaşmalar bir tarafa bırakılıp, meslek liselerinin önü açılmalı, meslekî eğitime gereken önem verilmeli ve meslekî eğitim Avrupa ülkeleri standartlarına getirilmelidir” dedi.

Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, 2007-2008 eğitim öğretim yılına başlarken, ‘’dünyada değişim ve dönüşümün tartışıldığı yeni bir dönem yaşandığını, eğitim sistemlerinin bilgi çağının ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve yaşam boyu öğrenme yaklaşımıyla yeniden yapılandırıldığını’’ dile getirdi.

Türkiye’nin teknolojik değişim, uluslararası bütünleşme, artan rekabet ve bilgi ekonomisinin gelecek ihtiyaçlarını dikkate alan bir eğitim sistemi organize etmesini isteyen Uslu, ‘’Öncelikli hedefimiz açık, şeffaf, adil, esnek, kaliteli öğrenmeyi özendirici ve teşvik edici, gelişmelere uyum sağlayan, öğrenci merkezli ve taleplere duyarlı bir eğitim sistemi oluşturulmasıdır’’ dedi.

Uslu, açıklamasında şunları kaydetti:

‘’Mesleki eğitim sistemimizin işlevselliğinin artırılması, mesleki eğitim gören öğrencilerin iş dünyası ile iç içe, emek piyasasına uygun ve mezun olduklarında kolayca iş bulabilecekleri bir sistemin etkin ve yaygın hale getirilmesi AB katılım sürecinde de kilit öneme sahip bulunmaktadır. Bütün inatlaşmalar ve zıtlaşmalar bir tarafa bırakılıp, meslek liselerinin önü açılmalı, mesleki eğitime gereken önem verilmeli ve mesleki eğitim Avrupa ülkeleri standartlarına getirilmelidir.

Mesleki eğitim ve gelişimdeki en önemli kriter, Avrupa ve dünyanın kabul edeceği mesleki bir yetkinliğe ulaşmaktır. Yeni kurulan mesleki yeterlilik kurumunun Avrupa ve dünyada geçerli olacak bir sertifika sistemini hızla sunması bu alanda önemli bir katkı sağlayacaktır.’’

Uslu, ayrıca çocuk işçiliğinin önemli bir insan hakkı sorunu olduğunu ve sokakta çalışan çocukların da eğitime kazandırılmasının talepleri arasında olduğunu belirtti.

/ ANKARA

17.09.2007

Fırat: Bugünden sonra taslak bizim

Yeni anayasa hazırlama komisyonu, 3 gün süren taslak çalışmalarını tamamladı. Çalışmalar sonunda konuyla ilgili açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, “Bugünden sonra bu taslak bize aittir” açıklaması yaptı.

Anayasa taslağı önümüzdeki hafta çarşamba günü AKP MYK’ya sunulduktan sonra bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanacak.

Yeni Anayasa taslağı üzerinde açıklama yapmaya tek yetkili olan Fırat, Sapanca’da gerçekleştirilen taslak çalışmalarının sonunda bir açıklama yaptı.

Fırat, medyanın ‘sivil anayasayı’ sivil giyinmiş insanların hazırladığı taslak olarak yorumladığını öne sürerek . “Bizim burada kastettiğimiz uygar anayasaydı ama malesef yanlış anlamlara çektiler. Biz özgürlükçü, birey odaklı, özgür bir taslak oluşturduk. Özgürlükleri daraltacak taleplere kapalıyız. Toplumun tümünü kapsayan bir anayasa hazırlıyoruz. Şu anda redaksiyonlar, düzeltmeler yapılıyor. Bu hocaların birebir hazırladığı taslak değildir. Düzeltmeler, ilaveler olmuştur” diye konuştu.

Fırat, “Hazırlanan taslak çarşamba günü AK Parti MKY’ya sunulacak. Daha sonra bir basın açıklamasıyla da basına vereceğiz” dedi.

/ ANKARA

17.09.2007

Kamyonet minibüsle çarpıştı: 8 ölü

Samsun’un Havza ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 8 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Samsun yönüne giden Kenan Tomris yönetimindeki 55 NY 128 plakalı kamyonet, Ereli köyü mevkisinde karşı yönden gelen Aydın Dağıdır yönetimindeki 34 JU 121 plakalı minibüsle çarpıştı.

Kazada, sürücüler Kenan Tomris ve Aydın Dağıdır ile minibüste bulunan İpek, Zeynep, Şener Dağıdır, Dursun Eğirek, Dursun Taş ve Orhan Karataş, öldü. Yaralanan Döndü, Aşkın, Nuray ve 8 aylık bebek Kalender Dağıdır ile Süleyman Uslu ve Çakır Taş Samsun’daki hastanelerde tedavi altına alındı.

/ SAMSUN

17.09.2007

PKK, bir haftada 256 kilo patlayıcı kullandı

Terör örgütü PKK, amacına ulaşabilmek için akıl almaz yollara başvuruyor. Teröristler, güvenlik güçlerine yönelik düzenlediği mayınlı saldırılarda kullandığı patlayıcılarda son ayların rekoruna ulaştı.

Bir hafta içinde terör örgütü, yollara ve araziye tam 256 kilo patlayıcı yerleştirdi. Terör örgütü üyeleri, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye soktuğu mayınlara etkili olabilmesi için A-4 ile C-4 patlayıcıların yanı sıra özellikle piknik tüpü de yerleştiriyor.

2006’da güvenlik güçleri tarafından PKK’ya karşı yürütülen operasyonlarda ele geçirilen Irak menşeli patlayıcı miktarı güvenlik güçlerinin çalışmaları neticesinde toplam 2 tona ulaşmıştı.

/ DİYARBAKIR

17.09.2007

K.Maraş’taki depremler hasara yol açtı

Kahramanmaraş merkez ilçeye bağlı Süleymanlı köyünde önceki gün ve dün yaşanan depremler, bazı evleri kullanılamaz hale getirdi.

Önceki gün saat 08.26’da meydana gelen 4.4 ve dün saat 02.28’de meydana gelen 4.2 şiddetindeki depremler, Süleymanlı köyü ve Ilıca beldesinde endişe yaşanmasına neden oldu. Ilıca Belde Belediye Başkanı Aslan Kaçmaz, yaşanan orta şiddetteki depremlerde bazı evlerin hasar gördüğünü, can kaybı olmadığını söyledi. Oluşturulan ekiple depremden zarar gören evleri belirlemeye çalıştıklarını belirten Kaçmaz, ‘’Merkez üssü Süleymanlı olarak açıklanan depremler bazı vatandaşlarımızın evlerini kullanılamaz hale getirdi’’ dedi. Kaçmaz, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ekiplerinin de depremler sonrasında evlerin durumuna ilişkin araştırma yürüttüğünü bildirdi. Bu arada, yaşanan iki deprem sonrasında, Ilıca beldesindeki tesislerde kalan turistlerin beldeden ayrılmaya başladıkları bildirildi.

/ KAHRAMANMARAŞ

17.09.2007

Lisede seçmeli Çince eğitimi

İstanbul Özel Çınar Koleji, velilerden gelen yoğun talep üzerine İngilizce ve Almanca’nın yanı sıra bu yıl öğrencilerine Çinceyi de öğretecek.

Çin ile ekonomik ilişkilerin son yıllarda artmasıyla Çince bilen eğitimli kişilere duyulan ihtiyacı dikkate alan Kolej, velilerden gelen yoğun talep doğrultusunda, yeni eğitim-öğretim yılında bu dili seçmeli ders olarak müfredatına ekledi. Seçmeli ders olarak verilecek Çince dersi, öğrenciler tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. 100 öğrenci, daha kayıtlar sırasında seçmeli ders olarak Çinceyi seçti.

Özel Çınar Eğitim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Baran, Çince dersleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Çinceyi seçmeli ders olarak bu yılki müfredata koyduk. Lise birinci sınıftan itibaren her hafta 3 saat Çince dersi verilecek. Çince derslerini Doğu Türkistan’dan gelen, Uygur Türkü olan öğretmen Dolunay Maimati verecek.”

Çin Edebiyatı konusunda araştırmaları bulunan Maimati, Çincenin göründüğü kadar zor bir dil olmadığını belirterek, “Çincede yaklaşık 16 bin yazı karakteri mevcut. Ancak bunun hepsini öğretmek mümkün değil. Günlük yaşamda ve iş hayatında 4 bin 500 Çince karakteri okumak, anlamak ve yazmak yeterli. 3 yıl sonra mezun olan öğrencilerimiz üniversitelere ya da çalışma hayatına Çince bilmenin farkıyla yol alacak “ dedi.

Yeni Asya / İSTANBUL

17.09.2007

Ruslar ‘son elçi’yi netten öğrenecek

Peygamberimiz Hazreti Muhammed’i (asm) bütün dünyaya anlatmak amacıyla Meridyen Destek Derneği tarafından oluşturulan Rusça web portalı www.posledniyprorok.info açılıyor. Portalın açılışı 18 Eylül 2007 Salı günü, saat 17:00’de Rusya’ya bağlı özerk Tataristan Cumhuriyeti’nin başşehri Kazan’da yapılacak.

“İslâm Peygamberini bütün dünyaya anlatmak” amacıyla yola çıkan ve açılışı Kutlu Doğum Haftası’nda Başbakan R. Tayyip Erdoğan tarafından yapılan web portalı www.sonpeygamber.info Rusça yayına başlıyor. Rusça www.posledniyprorok.info adını taşıyan portalın açılışı 18 Eylül 2007 Salı günü, saat 17:00’de, Kazan’da, Tataristan Müftüsü Gousman İskhakov’un ev sahipliğinde; Türkiye Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Meridyen Destek Derneği Başkanı Fatma Bayram ve Orta Asyada’ki müftülerin katılımıyla, gerçekleşecek. Gecede Mehmet Kemiksiz ve ekibi Türk Tasavvuf Müziği konseri verecek.

Rusça sitede anahatlarıyla, Hz. Muhammed’in (asm) kim olduğu, hayatı, peygamberliği, sosyal hayatı, sünnet ve hadisleri yer alacak. Aynı zamanda sitede de Türkçe sitede olduğu gibi çocuklar için de ayrı bir bölüm bulunacak.

Rusça siteyle ilgili bilgiler veren Meridyen Destek Derneği Başkanı Fatma Bayram, “Bu portalın çok basit ve net bir amacı var: Dünyanın her yerinde Son Peygamberi evrensel olarak tanınan, bilinen ve ‘kabul edilen’ bir elçi olarak konumlandırmak. Kabul edilenden kasıt onun dünyaya gelmiş son dinin peygamberi olduğunun ve bütün insanlığın peygamberi olduğunu kabul edilmesi demek. Yola çıkış noktamız, Peygamberi özellikle tanımayan, bilmeyen ama aynı zamanda merak eden insanlara, yeryüzünün neresinde, hangi köşesinde olurlarsa olsunlar anlatmak. Bunu yaparken de Hz. Peygamber’in savunmacı veya saldırgan bir üslûpla değil aklî ve ilmî bir zeminde insanlara anlatılmasını sağlamayı istiyoruz” dedi.

Rusça olarak hazırlanan portalın tasarımlarında da, Türkçe portaldaki gibi, Hollywood film afişlerinden tanınan Emrah Yücel imzası bulunuyor. Yücel daha önce Ortodoksluk ve Kabala öğretisiyle ilgili web siteleri de tasarlamıştı. Yücel’in imzasını taşıyan portal ayrıca İngilizce olarak da hizmet veriyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

17.09.2007

Osmanlı mirası Balkanlar’da canlanıyor

Savaşlardan ve bakımsızlıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Balkan ülkelerindeki Osmanlı eserleri onarılıyor.

Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetindeki yaklaşık 500 yıllık sürede Balkanlar’da köprü, cami, medrese olmak üzere toplam 15 bin 787 adet mimari yapı inşa edildi. Balkanlar’ın 1912 yılında Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla birlikte bu topraklarda yaşanan savaşlar, yeni kurulan ülkelerin idarecilerinin ilgisizliği, Osmanlı eserlerinin Balkanlar’da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına sebep oldu.

Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) tarafından başlatılan çalışmalarla Balkalar’daki yok olmaya yüz tutan Osmanlı mirası, yeniden ayağa kaldırılmaya başlandı.

TİKA Başkan Yardımcısı Musa Kulaklıkaya, Balkanlar’da Osmanlı’nın bıraktığı tarihi eserlere Türkiye’nin sahip çıkmasının bu bölgelerde yaşayan Türk ve Müslüman halklar için önemli bir moral kaynağı ve manevi destek olduğunu ifade ederek, “Buradaki insanlar farklı kültürler arasında kendi kültürlerine yönelik yapılan çalışmalarla moral buluyorlar” dedi.

/ MOSTAR

17.09.2007

Sokakta iftar yaptılar

Fatih Belediyesi Ramazan programı kapsamında bir ilki gerçekleştirerek daha önce yayalaştırılan Yedikule Gençağa Sokağı’nda sokak sakinleriyle iftar sofrası kurdu.

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, sokağa kurulan masalarda sokak sakinleriyle iftar yaptı. Sokağa 125 masa ve 500 sandalyenin konulmasından sonra belediyenin iftarlık yemekleri getirildi. Bu sırada sokak sakinlerinden birçoğunun masalarda yerlerini aldığı görülürken bazı sokak sakinleri de kendi masalarını kapılarının önüne çıkararak iftar sofrasına katıldı. Bu arada sokak sakinlerinin yaptıkları yemekleri masalara dağıtması dikkat çekti. Belediye Başkanı Demir, sokak iftarlarını başka yerlerde de yapmayı planladıklarını açıkladı. Demir, “Klasik belediyecilik hizmetleri dışındaki sosyal belediyecilik hizmetlerimiz bunlarla kalmayacak” dedi. Sokak iftarı saat 20.30 sıralarında vatandaşların evlerine dönmeleriyle sona erdi.

Yeni Asya / İSTANBUL

17.09.2007

Sesli Kurân-ı Kerim yayınına büyük ilgi

1997 yılından bu yana, tam 35 dilde Kur’ân meali yayınlayan, Dünyanın en büyük Kur’ân-ı Kerim portalı kuran.gen.tr sesli Kur’ân yayınına başladı.

Sitede Arapça Kur’ân yanında Türkçe Elmalılı H. Yazır ve Suat Yıldırım mealleri sesli olarak dinlenebilmekte. Fatiha Sûresini bu güne kadar 1.205000 kişi dinledi. 2 aydan kısa bir süredir yayınlanan sesli Kur’ân uygulamasında en çok dinlenen sûre Fatiha Sûresi oldu.

Yeni Asya / İSTANBUL

17.09.2007

Bütün haberler