Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, müdürlük olarak 3 yılda mülkiyetleri altındaki 150 tarihî eserin onarım ve restorasyonunu gerçekleştirerek, Anadolu’da en fazla restorasyon yapan kent olduklarını söyledi.
Genç, yaptığı yaptığı açıklamada, Vakıflar Bölge Müdürlüğü mülkiyetinde yaklaşık 400 tarihî eserin korunması ve gelecek nesillere taşınması için Genel Müdürlüğünün verdiği destekle ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.
Genel Müdürlük tarafından bütün bölgelere tarihi eserlerin korunması ve restorasyonu için maddî anlamda büyük destek sağlandığını ifade eden Genç, şunları kaydetti:
‘’Müdürlük olarak 3 yılda mülkiyetimiz altındaki 150 tarihî eserin onarım ve restorasyonunu gerçekleştirerek Anadolu’da bir ilke imza attık. İstanbul dışında bu kadar tarihî eserin onarımı gerçekleştirilen başka bir il olduğunu sanmıyorum. Çünkü Konya, tarihî eser bakımından oldukça zengin bir il. Osmanlı, Selçuklu ve beylikler dönemine ait onlarca eser bulunuyor. Biz bu eserlerin yarıdan fazlasının restorasyonu ve projesini gerçekleştirdik. 133 adet tarihî eserin projesini hazırlattık. Restore edilerek korunan, kuvvetlendirilen tarihî eserler arasında, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden kalma Alaaddin Cami, Şerafettin Cami, İplikçi Cami, Sultan Selim Camii gibi birçok eser bulunuyor.’’
Genç, 2007 yılında yaptıkları tarihî eser restorasyonunun iki katını da 2008 yılında gerçekleştirmeyi planladıklarını dile getirerek, daha yapılacak çok iş olduğunu, bu sebeple çıtayı yükselterek çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Restorasyon çalışmalarında önceliği daha fazla tarihî öneme sahip ve daha çok ziyaret edilen, şehir merkezindeki eserlere verdiklerini vurgulayan Genç, ‘’Ancak aralıksız sürdürdüğümüz çalışmaları gören birçok vatandaş, kendi mahalle ve sokaklarındaki tarihî öneme sahip olmayan camileri için dahi bizden yardım istemeye başladı. Aşırı talep alıyoruz. Ama biz, mutlaka, tarihî öneme sahip olan, şehir merkezindeki yıpranan eserlere öncelik veriyoruz’’ dedi.
Hedeflerinin Konya, Karaman ve Aksaray’da restore edilmemiş tarihî eser bırakmamak olduğunu anlatan Genç, bu çerçevede çalışmaların yoğun şekilde sürdüğünü sözlerine ekledi.
|