Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Eylül 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

Türkiye kilit rolde

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Türkiye’nin, son 3-4 ayda içinden geçtiği tartışmalı dönemden çok daha güçlü bir şekilde çıktığını belirterek, ‘’Çağdaş Türkiye, demokratik değerlerin ve laik bir demokratik devletin, Müslüman çoğunluk ile uyumlu olmadığı yönündeki savunmaları yalancı çıkarmaktadır’’ dedi.

Resmi temaslar için Türkiye’de bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, İstanbul Bahçeşehir Üniversitesinde ‘’Ortak Değerler ve Ortak Gelecek: Türkiye’nin Ortak Geleceğimiz Açısından Önemi’’ konulu bir konuşma yaptı.

Türkiye ve İngiltere’nin kısa süre önce yeni hükümetler kurduğunu hatırlatan Miliband, konuşmasının başlangıç noktasını, iki ülke açısından ortak bir nokta olarak, Avrupa ile Asya arasındaki boşluğun bir köprü ile doldurulması fırsatının oluşturacağını kaydetti.

Miliband, 19. yüzyıldaki gelişimiyle insanlar arasında büyük eşitsizlikler yaratan küreselleşmenin, aynı zamanda ülkeleri daha da yakınlaştıran güçlü erklere sahip olduğunu vurgulayarak, ‘’Eğer doğu ile batı arasındaki bu büyük güç, refah ve fırsat yakınsamasını sürdürebilirsek, çıkarlar ve değerler, hak ve sorumluluklar, kurumlar ve faaliyetler açısından paylaştıklarımızın bizi birbirimizden ayıran olgulardan çok daha ağır basacağı bir dünya oluşturabilirsek ve insanî değerlerimizin, çeşitliliğimiz sayesinde daha da yükseldiğini fark edebilirsek, inanıyorum ki, emniyetsizlikle mücadele edip bir refah ortamı oluşturmamızı sağlayacak şartları oluşturabiliriz. Avrupa ve Asya, doğu ve batı arasında köprü kurulması alanında ise Türkiye’den daha kilit bir rolde bulunan bir ülke yoktur’’ diye konuştu. Bu dönmede, çeşitli küresel risk ve fırsatların ortaya çıktığına dikkati çeken Miliband, İngiltere, Türkiye ve Avrupa’nın diğer ülkelerinin dışa açılması ve fırsatları kullanıma açacak ortak projelere ve ortak kurumlara yatırım yapması gerektiğini dile getirdi.

Miliband, ortak değerler üzerinde fikir birliğine varılmasının, insanlık onuru, insan hakları gibi evrensel değerler ile demokratik açıdan hesap verilebilirlik ve ihtiyari takdir yetkisinin kontrol edilebilmesiyle başladığını belirtti. ‘’Çağdaş Türkiye, demokratik değerlerin ve laik bir demokratik devletin, Müslüman çoğunluk ile uyumlu olmadığı yönündeki savunmaları yalancı çıkarmaktadır” diyen Miliband, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada geçen ‘’Tek bir vatandaşı bile din, dil ya da etnik veya ekonomik durumundan ötürü ayrımcılığa maruz kalan bir ülke, çağdaş bir ülke olduğunu iddia edemez’’ sözlerinden alıntı yaptı.

’’TARTIŞMALARDAN GÜÇLÜ ÇIKTINIZ’’

Miliband, Türkiye’de, ülkeyi çağdaş kılmayı amaçlayan Müslüman çoğunluk, demokratik sistem ve kamu alanının laik değerler tarafından tanımlanması ilkelerinin bir arada bulunmasının önemine işaret ederek, ‘’Türkiye, son 3-4 ayda içinden geçtiği tartışmalı dönemden çok daha güçlü bir şekilde çıkmıştır’’ dedi. Miliband, artık tehditlerin Avrupa dışından geldiğinin ve nükleer yayılım, iklim değişikliği, enerji ve doğal gaz kaynakları üzerindeki çatışmalar gibi sebepleri bulunduğunun altını çizerek, bu durumun, Avrupa’nın geleceği açısından Türkiye’nin AB ile ilişkisini çok merkezi bir noktaya taşıdığını dile getirdi.

’’AB ÜYELİĞİNİ İSTEMEK’’

AB’nin kapalı bir Hristiyan kulübü olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu söyleyen Miliband, ‘’Dışa dönük bir AB projesinin, Türkiye’nin tam ve eşit üyeliği gibi açık ve net bir hedefe ihtiyacı vardır. Türkiye ve Avrupa’nın geri kalan bölümü birbirine ortak demokrasi inancı ve ortak çıkarlarla bağlanmıştır. Türkiye’nin AB üyeliği, bu ortak çıkarların ve değerlerin daha da ileriye götürülmesine yardımcı olacak ve aradaki farklılıklarda uzlaşma sağlayacaktır’’ diye konuştu.

Türkiye’nin AB ile yakın ilişkisini sürekli devam ettirmesini istediğini kaydeden Miliband, ziyareti öncesinde kendisine hazırlanan raporlarda yer alan Türkçe bir deyimi kullanarak, ‘’AB üyeliğini istemek bazen sizin için ‘iğneyle kuyu kazmaya’ benziyor olabilir. AB’ye üye olmak için uzun zaman harcayan bir ülkeden gelen biri olarak şunu söyleyebilirim ki, önemli olan ısrar etmek’’ dedi.

Miliband, mevcut tüm AB üyelerinin sözünde durması ve müzakerelerin devamı için süreci teşvik etmesi gerektiğini, tüm taraflara sorumluluk düştüğünü belirterek, şöyle devam etti: ‘’İfade özgürlüğünü çevreleyen sorunlu konuların bir kez daha ele alınması da, Kıbrıs konusunda mesafe kaydedilmesi de kritik bir öneme sahiptir. Bugün Kıbrıs Türk ve Rum kesimlerinin liderleri arasında yapılan görüşmeyi büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Bu çalışmayı daha da ileriye götürmeli ve önümüzdeki aylarda kapsamlı ve kalıcı bir Birleşmiş Milletler (BM) çözümü fırsatını yakalayabilmek için hızla çalışmalarını sürdürmelidirler.’’

’’GÜVENLİK VE DEMOKRASİ BİR ARADA’’

Toplantı sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Miliband, İngiliz ordularının Basra’dan çekilmesine ilişkin bir soru üzerine, Irak’ın güneydoğusundaki 4 eyaletin 3’ünde sorumluluğun geçen yıl Iraklı güvenlik güçlerine devredildiğini, şimdi Basra’da bu sürecin yaşandığını belirtti.

/ İSTANBUL

07.09.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Hukuk üstünlüğü sağlanmalı

  Atatürkçülük çağdaşlık mı demek?

  ‘Hukuk’ ve ‘adalet’ özlemi çekiyoruz

  Yeni anayasa şart

  Türkiye kilit rolde

  ‘İşkence yok’ diyemiyoruz

  Ortaöğretim kayıtları başladı

  İmamlar da ikna turunda

  Doğu’nun en büyük camii açılıyor

  Cep telefonları Meclis’te sussun mu?

  Babacan Portekiz'e gidiyor

  Kaçaklar açlık grevinde

  İşçi kamyonu trafikten men edildi

  Eczacılar iflasın eşiğinde

  İzmir müftüsünden davul fetvası

  Hızlı tren 226 km hıza ulaştı

  İyi duymayan çocuklar okulda başarılı olamıyor

  104 yaşında nüfus cüzdanını yeniledi

  Karadeniz, kıymete bindi

  Kuyudan su yerine gaz fışkırdı


 Son Dakika Haberleri