Avrupa Komisyonu da tatilden çıktı ve işbaşı yaptı.
Ancak çok ilginçtir, tatil döneminde yine de en yakından izlenen konuların başında, Türkiye’deki genel seçimler ve özellikle de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı konusu vardı.
Asıl yankıları bu ay içinde daha iyi anlaşılacak, ancak daha şimdiden şu kadarını söyleyebilirim ki, Avrupa Birliği son gelişmelerden memnun ve bunları, Türkiye demokrasisinin olgunluk sınavından geçtiği şeklinde yorumluyor.
Tabii bütün bunlar söz…
Bir de işin özü var…
Özünde ise, durum pek parlak değil.
Zira Türkiye kendini öylesine seçimlere verdi ki, Avrupa Birliği projesi tümüyle unutuldu.
Koskoca bir yıl süresince bir tek adım atılmadı.
AB dosyası Türkiye tarafından adeta kapatıldı.
Avrupa Komisyonu bu durumdan hiç memnun değil.
Nedeni de basit.
Saat işliyor ve kasım ayı başında İlerleme Raporu yayınlanacak.
İlerleme raporu, müzakerelerin karnesidir.
Bu karne son derece önemli. Komisyon, bu karneye dayanarak Türkiye’nin çabalarını köpürtecek ve müzakerelerin dondurulmaması gerektiğini savunacak.
Oysa, karneye baktığımız zaman, yukardan aşağıya kırık notlarla dolu olduğunu görüyoruz. Hele dört bölüm var ki, koskocaman birer sıfır almış durumdayız. Kasım başına kadar bunları düzeltebilirsek ne ala. Hiç değilse, ortalamamız geçerli düzeye gelecek. Aksi halde, çok daha güç duruma düşeceğiz.
Hiç zaman harcamadan düzeltilmesi gerekenler de şunlar:
1.) 301’inci MADDE
2.) VAKIFLAR YASASI
3.) OMBUDSMANLIK YASASI
4.) SAYIŞTAY YASASI
Posta, 4.9.2007
|