Haberler

60. hükümet kuruldu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan İkinci Erdoğan Hükümeti görevine başladı. Gül’le Erdoğan arasında Çankaya Köşkünde yapılan uzun bir görüşmenin sonunda açıklanan hükümette 7 yeni isim yer aldı. Bazı bakanların da yerinin değiştiği kabinede Abdullah Gül’den boşalan Dışişleri Bakanlığına Ali Babacan getirildi. Babacan’ın başmüzakerecilik görevi de sürecek. Bülent Arınç’ın kabinede yer almaması ise sürpriz olarak değerlendirildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti, AKP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında kuruldu. Yeni kabine 25 üyeden oluştu Cumhurbaşkanı Gül, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan’ı Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hükümet listesini sundu. Erdoğan, yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada listeyi hazırlarken geçen dönemdeki tecrübelerini dikkate aldıklarını belirterek, “Özgür ve müreffeh bir Türkiye’nin takipçisi olacağız. ‘Her şey Türkiye diyerek yola devam’ diyeceğiz. Güven ve istirarı korumak önceliğimiz olacaktır. Eski isimlerin yanına yenilerini koyarak hedefe ulaşacağız. Yapacağımız çok iş var. Allah mahçup etmesin” dedi. Erdoğan, daha sonra yeni hükümeti açıkladı. Erdoğan’ın açıkladığı listeye göre, Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. hükümetinde Başbakan Erdoğan’ın dışında 24 bakan yer alıyor. Başbakan Erdoğan başkanlığındaki 60. hükümette yer alan bakanlar şöyle: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı: Cemil Çiçek Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı: Hayati Yazıcı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı: Nazım Ekren Devlet Bakanı: Mehmet Aydın Devlet Bakanı: Murat Başesgioğlu Devlet Bakanı: Kürşad Tüzmen Devlet Bakanı: Nimet Çubukçu Devlet Bakanı: Mehmet Şimşek Devlet Bakanı: Mustafa Sait Yazıcıoğlu Adalet Bakanı: Mehmet Ali Şahin Milli Savunma Bakanı: Vecdi Gönül İçişleri Bakanı: Beşir Atalay Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci: Ali Babacan Maliye Bakanı: Kemal Unakıtan Milli Eğitim Bakanı: Hüseyin Çelik Bayındırlık ve İskan Bakanı: Faruk Nafız Özak Sağlık Bakanı: Recep Akdağ Ulaştırma Bakanı: Binali Yıldırım Tarım ve Köyişleri Bakanı: Mehmet Mehdi Eker Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Faruk Çelik Sanayi ve Ticaret Bakanı: Mehmet Zafer Çağlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Mehmet Hilmi Güler Kültür ve Turizm Bakanı: Ertuğrul Günay Çevre ve Orman Bakanı: Veysel Eroğlu. Kabinede ekonomiden, bakanlar arası koordinasyondan ve hükümet-parlamento ilişkilerinden sorumlu 3 koordinatör başbakan yardımcılığı ile 2 yeni devlet bakanlığı oluşturuldu. Bakanlar Kurulu, ilk toplantısını dün saat 19.00’da Başbakanlık’ta yaptı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 16 Ağustos’ta Erdoğan’ın sunduğu kabine listesini incelemeden yeni cumhurbaşkanına bırakmıştı.

/ ANKARA

30.08.2007

Dünya liderleri kutladı

ABD Başkanı George W. Bush, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Romano Prodi, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ve Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik başta olmak üzere dünya liderleri, birer mesaj yayınlayarak ya da telefonla arayarak Abdullah Gül’ü, cumhurbaşkanlığına seçilmesinden dolayı kutladılar. Gül’ün seçilmesi dünya basınında da geniş yer aldı. Öte yandan, Meclisteki yemin törenine katılmayan komutanlarla Cumhurhurbaşkanı Abdullah Gül’ün GATA’daki ilk buluşmasına mesafeli duruş damgasını vurdu.

Dünya liderleri, birer mesaj yayınlayarak ya da telefonla arayarak Abdullah Gül’ü, cumhurbaşkanlığına seçilmesinden dolayı kutladılar.

ABD Başkanı George W. Bush, cumhurbaşkanlığına seçilen Abdullah Gül’ü telefonla arayarak, bu başarısından dolayı kutladı. Beyaz Saray sözcülerinden Scott Stanzel’in verdiği bilgiye göre George W. Bush, telefon görüşmesinde ABD’nin, ortak ve müttefik ülke Türkiye ile olan güçlü ilişkilere bağlılığını yeniden dile getirdi.

PRODI: GÜL, BÜYÜK BİR

CUMHURBAŞKANI OLACAK

İtalya Başbakanı Romano Prodi, Abdullah Gül’ün Türkiye’nin yeni umhurbaşkanı olmasını memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Prodi, Roma’da gazetecilerle yaptığı bir sohbet sırasında, ‘’Gül, son derece akıllı bir insan, büyük bir cumhurbaşkanı olacak’’ dedi.

MERKEL: TÜRKİYE VE

ALMANYA İKİ ÖNEMLİ ORTAK

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Gül’e gönderdiği kutlama mesajında, ‘’Cumhurbaşkanı seçilmenizden dolayı sizi kalpten kutluyorum. Türkiye ve Almanya, iki önemli ortak ve birbiriyle dostça bağlıdırlar. Yeni görevinizde de ilişkilerimizin derinleşmesine ve ortak arzularımıza, özellikle Avrupa’nın ve Atlantik Birliği’nin esenliğine önem vereceğinize inanıyorum’’ ifadesini kullandı. Merkel ayrıca, Gül’e başarılar diledi.

PLASSNIK: KAPILARI KAPATMAYACAĞIZ

Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik de kutlama mesajında, Gül’ü ‘’dikkatli, kendini işine adamış ve pragmatik bir kişi’’ olarak nitelendirdi.

Gül için ‘’AB üyeliği konusunda Avrupa değer ve kriterlerini yerine getirmek için Türkiye’nin hangi alanlarda halen çok işi olduğunu biliyor’’ diyen Plassnik, ‘’Kapıları kapatmayacağız. Müzakere konusu açık, hiçbir şey otomatik değil’’ ifadesini kullandı.

KARAMANLİS, GÜL’E

KUTLAMA MESAJI GÖNDERDİ

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ise, Gül’e kutlama mesajı gönderdi.

Karamanlis’in, Abdullah Gül’e yolladığı kutlama mesajında, ‘’İki ülkenin ikili ilişkilerinin, uluslar arası hukuk temelinde daha da geliştirilmesi çabalarının sürdürülmesi umudunu’’ ifade ettiği kaydedildi. Karamanlis’in, ‘’Yunanistan’ın, Türkiye ile bölgede barış ve istikrarın yerleşmesi için birlikte çalışmaları yönündeki isteğini’’ dile getirdiği de bildirildi.

ALİYEV’DEN ÇİFTE KUTLAMA

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise gönderdiği mesajında Abdullah Gül’ü yürekten kutladığını belirtti. Aliyev, ayrıca akşam saatlerinde Gül’ü telefonla arayarak, cumhurbaşkanı seçilmesi sebebiyle kutladı.

/ ANKARA

30.08.2007

İlk buluşma GATA'da

Meclisteki yemin törenine katılmayan komutanlarla Cumhurhurbaşkanı Abdullah Gül’ün GATA’daki ilk buluşmasına mesafeli duruş damgasını vurdu. Diploma törenine katılan Gül, protokol gereği ayakta karşılandı. Ancak kimi konuşmacılarca selâmlanmaması, konuşma metinlerine yansıyan ima yüklü mesajlar,”Sayın Cumhurbaşkanım” yerine “Sayın Cumhurbaşkanı” olarak hitap edilmesi, salondaki genel hava bu soğukluğun işareti olarak yorumlandı.

BAŞÖRTÜSÜZ EŞLER TÖRENDE

TBMM Başkanı Toptan ve Milli Savunma Bakanı Gönül’ün başörtüsüz eşleri ile Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın eşi Filiz Büyükanıt için de protokol sıralarında yer ayrılması dikkat çekti. Gül tüm komutanlarla tek tek tokalaştı. Tören salonunda saat 10.23’te “Cumhurbaşkanı ayakta karşılanır” anonsu yapıldı. Büyükanıt dışarda, 11’inci Cumhurbaşkanı Gül’ü karşıladı ve salona birlikte girdiler. Ayakta karşılanan Gül, komutanların elini tek tek sıktı, kendisine ayrılan yere oturdu.

‘CUMHURBAŞKANIM’ DEMEDİLER

Törende, 28 Şubat sürecini Sincan’daki tankları yürüterek başlatan komutan olarak bilinen EDOK Komutanı Org. Erdal Ceylanoğlu’nun sadece Büyükanıt’ı selamlayıp, Gül’ü selamlamaması dikkat çekti.

GATA Komutanı Necati Özbahadır ve Dekan Tabip Tümgeneral Mehmet Zeki Bayraktar da konuşmalarına başlarken askeri teamüllerin aksine “Sayın Cumhurbaşkanım” değil “Sayın Cumhurbaşkanı” hitabını kullandılar. Komutanların ardından konuşma yapan dönem birincisi Hava Tabip Eyüp Düzgün de aynı ifadeyi kullandı.

GÜL’E CILIZ, BÜYÜKANIT’A COŞKULU ALKIŞ

Konuşmaların ardından diploma dağıtılırken, dönem birincisinin ödülünü veren Gül’e cılız bir alkış geldi. Dönem dördüncüsünün ödülünü veren Büyükanıt’a ise coşkulu bir alkış koptu. Büyükanıt’ın ödülü vermek için ayağa kalktığında dönüp Gül’e selam vermemesi dikkat çekti. Oysa Büyükanıt ve daha önceki genelkurmay başkanları, ayağa kalkınca önce Cumhurbaşkanlarına selam veriyorlardı.

/ ANKARA

30.08.2007

Gül hedefine ulaştı

Alman basını, Abdullah Gül’ün 11. cumhurbaşkanı seçilmesine geniş yer verdi. Die Welt gazetesi, Gül’ün seçilmesini, “Abdullah Gül hedefine ulaştı” başlığı ve Gül’ün bir fotoğrafıyla baş sayfadan verdi.

Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi dünya basınında geniş yer aldı. ABD, Avrupa ve Arap basınının gündemi Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi oldu.

ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi, TBMM tarafından cumhurbaşkanlığına seçilen Abdullah Gül’ün, ilk konuşmasında laikliğe vurgu yaptığını yazdı. Gazete, Gül’ün cumhurbaşkanlığıyla ilgili yayımladığı haberde, kıdemli bir politikacı olarak tanımladığı Gül’ün, Türkiye’de aşırı laik çevrelerin istememesine karşın parlamento tarafından bu göreve seçildiğini kaydetti.

Washington Post, Gül’ün de seçilmesinden sonraki ilk konuşmasında, Türkiye’nin laik bir demokrasi olduğunu ve kendisinin, Cumhuriyetin temel ilkelerini savunacağını ve güçlendireceğini vurguladığını belirtti.

’84 YILLIK LAİK TEKEL SONA ERDİ’

The New York Times gazetesi, kökeni siyasi İslâm’a dayanan dindar bir politikacı olarak tanımladığı Abdullah Gül’ün, laik yapının 84 yıllık iktidar tekeline son vererek cumhurbaşkanlığına seçildiği yorumunda bulundu.

Gazete, bu gelişmeyle, Anadolu’nun bağrından gelen yeni bir dindar orta sınıfın, laik devletin merkezine yerleştiği ve Türkiye’deki güç hiyerarşisinin bozulduğu ifadesini kullandı.

‘LAİKLİĞİN VE İSLÂM’IN KAVŞAĞINDA GÜL’

İngiltere’de yayımlanan Independent, Abdullah Gül’ü “Laikliğin ve İslâm’ın kavşağında bir cumhurbaşkanı” başlığıyla tanımlarken, modern devlet anlayışı ve demokrasinin İslâm’la birlikte yaşayabileceğini göstermek için Abdullah Gül’ün eline bir fırsat geçtiğini yazdı. Independent’a göre bu fırsat sadece Türkiye’nin değil, çok daha geniş bir coğrafyanın geleceğini ilgilendiriyor; “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne nihai üyeliğinde aranacak bir önşart, İslam ve demokrasinin birlikte yürüdüğünü göstermek olacak.”

‘GÜL’ÜN SEÇİMİ LAİK DÜZENE ŞOK’

Daily Telegraph gazetesi de baş yazısında, “Gül’e bir fırsat verin” diye çağrıda bulundu. Gazete, “Gül’ün seçileceği önceden belli olmuştu ama yine de Türkiye’nin laik yerleşik düzeninde dünkü (önceki gün) oylama şok dalgaları doğurdu” diye yazdı.

GUARDIAN: KÖŞKE İLK KEZ SECCADE GİRECEK

Guardian, eski bir İslâmcı diye bahsettiği Abdullah Gül ve partisi AKP için şu an Müslüman Demokrat terimini kullandı. “Cumhurbaşkanlığı köşküne ilk kez seccade girecek” diye yazan Guardian, Gül’ün seçilişinin Türkiye’nin cumhuriyet tarihinde belirleyici bir dönüm noktası olduğu görüşünü dile getrdi.

‘ASKERE KARŞI GÜL SEÇİLDİ’

Financial Times da “Askere meydan okuyan Türkiye, Gül’ü lider seçti” başlığını kullandı. Gazete, Abdullah Gül’ün siyasi kişiliğinden kuşku duyan laik kesimin, eşinin taktığı başörtüsüne neredeyse daha da güçlü bir muhalefet gösterdiğini belirtti.

‘GÜL LAİKLERE SÖZ VERDİ’

Belçika’nın yüksek tirajlı Le Soir gazetesi, “Abdullah Gül Türkiye’nin başına geçti” başlıklı haberinde ılımlı İslâmcı bir siyasetçi olan Abdullah Gül’ün ülkesinin laik boyutuna da saygı göstereceği konusunda söz verdiğini yazdı.

GÜL ARAP MEDYASINDA

Körfez ülkelerinde yayınlanan gazeteler haberi birinci sayfadan verirken televizyonlardaki haber bültenleri de Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimine geniş yer ayırdı.

FRANSA'DA DA BÜYÜK YANKI UYANDIRDI

Liberation, “Abdullah Gül’ün devlet başkanlığında güç bahsi” başlıklı yazısında “İlk defa İslâmcı hareketten gelme ve eşi türbanlı bir politikacı Çankaya Köşkü’ne yerleşiyor. Gül İslâmcı geçmişini unutturmak için diplomatik kabiliyetini kullanmak zorunda kalacak... Ordu da yeni bir bidiriyle son bir uyarı daha yaptı” dedi. Le Figaro, “Eski bir İslâmcı Türkiye’nin devlet başkanı oldu. Gül, laik cumhuriyete bağlılık yemini etti.” derken La Croix da “Türk diplomasi şefi Abdullah Gül, parlamento tarafından devlet başkanı seçildi” yorumunu yapıyor.

ABDULLAH GÜL HEDEFİNE ULAŞTI

Die Welt gazetesi, Gül’ün seçilmesini, “Abdullah Gül hedefine ulaştı” başlığı ve Gül’ün bir fotoğrafıyla baş sayfadan verdi. Aynı gazetedeki bir yorumda da AKP’nin 5 yılda “nefes kesen” reformları hayata geçirdiği, bu politikanın değişmesinin beklenmediği görüşüne yer verildi. Süddeutsche Zeitung gazetesi, Gül’ün tören kıtası önünde çekilen bir fotoğrafıyla birlikte baş sayfadan verdiği haberde, yeni cumhurbaşkanı çiftinin “geleneksel dindar” görünümde olduğunu, ancak bu durumun Türklerin çoğunu rahatsız etmediğini belirtti.

TÜRKİYE, AB'YE DAHA YAKIN OLACAK

Yunan basını, Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından “Türkiye’de yeni bir sayfa açıldı” diyerek çeşitli yorumlar yaptı. Elefteros Tipos gazetesi, Gül’ün seçilmesiyle birlikteTürkiye’nin AB perspektifine daha yakın olduğu değerlendirmesinde bulundu.

/ İSTANBUL

30.08.2007

İş dünyası: Demokrasi kazandı

Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Başkanı Mahmut Çelikus, Abdulah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini, milletin iradesinin tecellisi olduğunu belirterek, ‘’demokrasi kazandı’’ dedi.

Mahmut Çelikus, yaptığı yazılı açıklamada, Abdullah Gül’ün seçilmesini memnuniyetle karşıladıklarını ve kendisine başarılar dilediklerini bildirdi.

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca da yazılı açıklamasında, seçimin başta Türkiye olmak üzere, tüm bölge ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.

/ ANKARA

30.08.2007

Arap Birliği memnun

Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Abdullah Gül’ün Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek “Mutlu olduğumuz büyük bir gelişme” ifadeleriyle nitelendirdi.

Musa, “O dışişleri bakanlığı döneminde de çok etkin bir politika izledi” dedi.

Musa, Gül ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın şahsında tüm Türk milletini kutladığını da belirtti. Türkiye’nin bölgede çok etkin bir rol oynadığını bu rolünün Gül’ün seçilmesiyle daha da artacağına inandığını ifade eden Musa, Türkiye’nin atacağı adımları çok yakından takip edeceklerinin de altını çizdi. Türkiye’nin özellikle İsrail üzerindeki etkisini kullanarak Filistin sorununun çözümü ve Irak konularında nüfuzunu kullanarak bölgede barışı tesisi için büyük çaba sarf edeceğini belirten Musa, Abdullah Gül ile dostluğunun çok eskilere dayandığını, bunun artarak devam edeceğine işaret etti.

/ KAHİRE

30.08.2007

Sezer eline makas almadı

Görevi Abdullah Gül’e devreden 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in icraatları tartışılmaya devam ediyor. Çok zorunlu olmadıkça açılış törenlerine katılmayan Sezer, ender olarak katıldığı açılış törenlerinde kurdele kesmek için eline makas almadı.

13 Eylül 1941’de Afyonkarahisar’da doğan Sezer, Anayasa Başkanıyken 16 Mayıs 2000 tarihinde görevi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den devraldı. 7 yıllık görev süresi 16 Mayıs 2007 tarihinde dolan Sezer, TBMM’nin yeni cumhurbaşkanını seçememesi üzerine Anayasa gereği sürdürdüğü görevinde 3 ay 12 gün daha kaldı. Cumhurbaşkanı Sezer, görev süresi boyunca, bin 120 yasanın bin 48’ini, 32 kanun hükmünde kararnamenin (KHK) 25’ini, atamalar dışındaki işlemlere ilişkin 11 bin 578 Bakanlar Kurulu kararının 11 bin 561’ini, atamalara ilişkin 208 Bakanlar Kurulu kararının 175’ini, 6 bin 379 müşterek kararnamenin 5 bin 532’sini onayladı.

Sezer, 72 yasa, 7 KHK, 14 atamalar dışındaki işlere ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 769 müşterek kararname ve 30 atamalara ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iade etti. Gerek atamalar dışındaki, gerekse atamalara ilişkin bazı Bakanlar Kurulu kararları ile ortak kararnameler ise geri çekildi. Sezer, ayrıca, 261 mahkumun kalan cezasını kaldırdı, 10 mahkum ile ilgili ceza kaldırma istemini reddetti.

10. Cumhurbaşkanı Sezer, görev süresi boyunca hiç tatil yapmadı, Cumhurbaşkanlığının Okluk Koyu’ndaki Devlet Konukevi’ni hiç kullanmadı. Basına da mesafeli olan Sezer, hiç mülakat vermedi, çok seyrek olarak programları sırasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Sezer’in çok zorunlu olmadıkça basında çıkan yanlış haberleri tekzip etmediği de biliniyor. Sezer göreve başladığında oluşturulan ‘’cumhurbaşkanlığı sözcülüğü’’ kurumu kapsamında ilk zamanlar düzenli yapılan basın bilgilendirme toplantıları da sonraki dönemlerde aynı düzenlilikte yapılmadı. Sezer, kalabalıktan ve törenlerden de hoşlanmadı. Çok zorunlu olmadıkça açılış törenlerine katılmayan Sezer, ender olarak katıldığı açılış törenlerinde kurdele kesmek için eline makas almadı, katıldığı açılış törenleri kurdele kesilmeden gerçekleşti. Sezer, onarımını sağladığı Cumhurbaşkanlığı Müze Köşkü’nün sınırlı sayıda davetli ile gerçekleştirilen açılış töreninde dahi bu davranışından ayrılmadı.

/ ANKARA

30.08.2007

TUSKON: Gül aktif bir cumhurbaşkanı olacak

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, Abdullah Gül’ün, hem yurt içi hem yurt dışında ülke sorunları için daha aktif ve gezen bir cumhurbaşkanı olacağını umduklarını bildirdi.

Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesine ilişkin yazılı açıklama yapan Meral, liyakate dayalı bir seçim yapıldığını ve burada bir galip ya da mağlup aranmaması gerektiğini belirterek, daha önceki tüm seçimlerde olduğu gibi kazananın Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasisi olduğunu kaydetti.

Gül’ün, bundan sonraki süreçte siyasi kimliğini bir tarafa bırakarak, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan ve temsil eden bir cumhurbaşkanı olmasını arzu ettiklerini ve buna inandıklarını belirten Meral, şunları kaydetti: ‘’Kendileri Türkiye’nin uluslararası ilişkilerine ve yine ülkemizin uluslararası ekonomik ilişkilerine, ihracatına ciddi bir katkı sağlayacaktır. Bu doğrultuda hem yurt içi ve hem yurt dışında ülke sorunları için daha aktif ve gezen bir cumhurbaşkanı olacağını umuyoruz.

Bunun yanı sıra iş dünyasıyla ve iş dünyası sivil toplum kuruluşlarıyla da yakın ilişkileri olan ve iş dünyasının sorunlarıyla yakından ilgili bir cumhurbaşkanlığı sergilemesini arzu ediyoruz.’’

/ İSTANBUL

30.08.2007

Köşk bürokratları da ayrılıyor

Abdullah Gül’ün 11. Cumhurbaşkanı olmasının ardından 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in göreve getirdiği bürokratların çoğunluğu görevden ayrılma kararı aldılar.

Turgut Özal döneminden beri Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı görevini yürüten Metin Yalman da istifa kararı aldı.

Yalman, istifasını 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunduğunu ve 3 Eylül Pazartesi gününden geçerli olmak üzere görevinden ayrılacağını açıkladı.

Sezer’in göreve getirdiği Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, emekliye ayrılacak. Yine Sezer tarafından bu göreve getirilen ve YÖK üyeliğine de seçilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Serim, Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Başkanı Alparslan Nazlıoğlu ile üyeler Hıfzı Deveci ve Abdülkadir Sev de görevden ayrılacaklar. Sezer’in göreve getirdiği diğer DDK üyeleri Galip Çelik, Recep Sanal ve Süreyya Turgut ile çalışıp çalışmamaya ise 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül karar verecek.

Sezer’den önce göreve gelen Cumhurbaşkanlığı Savunma Başdanışmanı Nezihi Çakar ile Enerji Danışmanı Volkan Ediger’in durumuna da Cumhurbaşkanı Gül karar verecek.

/ ANKARA

30.08.2007

TOBB: Öncelikle Anayasa değişmeli

Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin çok vakit kaybettiğini belirterek, “Türkiye artık gerçek gündemine dönmeli. Öncelikle Anayasa değişikliğine gidilmeli” dedi.

İş dünyası, cumhurbaşkanlığı seçiminin geride bırakılması sonrasında Türkiye’nin hızla gerçek gündemine dönmesi gerektiğini düşünüyor. NTV/CNBC-e ortak yayınında cevaplayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Yılın ilk sekiz ayını maalesef kaybettik. İçeride enerjimizi boşa harcayarak dünyada ne oluyor buna bakmadık. Yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte Türkiye hızla gerçek gündemine dönmeli. Zaman kaybımız var, bunu telafi etmek çok zor” dedi.

Yeni dönemde reformist bir hükümet beklediklerini ifade eden TOBB Başkanı, öncelikle ekonomi ve piyasa dostu yeni bir Anayasa hazırlanması gerektiğini vurguladı. Anayasa’nın ardından, siyasi partiler ve seçim yasası ile hukuk ve vergi reformlarının yapılması gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, yeni hükümetten kayıtdışı ekonominin de üzerine gitmesini istedi.

‘GÜL’ÜN İŞ DÜNYASINA YAKLAŞIMI OLUMLU’

Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını da değerlendiren Hisarcıklıoğlu, Gül’ün iş dünyasına yaklaşımının hep olumlu olduğunu ve yeni dönemde de yurtdışına açılımın daha iyi olacağına inandığını kaydetti.

/ ANKARA

30.08.2007

Rüşvete karşı akıllı kart sistemi

Rüşvet ve kaçakçılık operasyonlarıyla gündeme gelen dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük ve en önemli kara sınır kapısı olan Kapıkule Sınır Kapısı’nda, Akıllı Kart sistemi başlatılacak.

Bulgaristan’ın Lesova Sınır Kapısı’nda uygulamaya koyduğu ve başarı elde ettiği sistemin örnek alınacağı Kapıkule Sınır Kapısı’nda, gümrük sahası ve çevresi de 24 saat gizli kameralarla gözetlenecek.

Kapıkule’nin AB’nin en modern kapısı hale geleceğini vurgulayan Edirne Valisi Nusret Miroğlu, “Yeni proje kapsamında Kapıkule’de rüşvet ve buna benzer olayların önüne geçebilmek için akıllı kart uygulamasına geçeceğiz” dedi.

Kapıkule’nin yeni binasının rüşvete fırsat vermeyecek şekilde yapılacağını söyleyen Miroğlu, 600 dönüm üzerine kurulu olan gümrük sahasının yeni projeye göre 260 dönüme indirildiğini kaydetti.

/ EDİRNE

30.08.2007

Gazeteci-yazar Süter toprağa verildi

İstanbul’da Pazartesi günü vefat eden gazeteci-yazar Şakir Süter toprağa verildi.

Akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede Pazartesi günü hayatını kaybeden Süter için ilk tören, köşe yazarlığı yaptığı Akşam gazetesi önünde düzenlendi. Törende konuşmalardan sonra, din görevlisi tarafından dua edildi. Bu arada, ailesinin isteği üzerine cenazenin gazeteden ayrılması sırasında alkış yapılmadı. Süter’in cenazesi, daha sonra Onur Kurulu Sekreteri olduğu Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin (TGC) Cağaloğlu’ndaki merkezine getirildi. Süter’in cenazesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Çengelköy Mezarlığı’na defnedildi.

/ İSTANBUL

30.08.2007

Kayıtları tamam, sıra yardımda

İhtiyaç sahipleri kayıt altına alındı, Ramazan’da kimsenin bildirimde bulunmasına gerek kalmayacak.

Kahramanmaraş Belediyesi yaklaşan Ramazan ayı öncesinde hazırlıklarını sürdürürken, yapılacak yardımlar için ihtiyaç sahibi aileler tespit edildi.

Hazırlıklarını büyük ölçüde bitiren belediye geçen yıl başlatılan ihtiyaç sahiplerinin yerinde tespit çalışmasını da tamamlandı. İhtiyaç sahiplerinin adresleri belediye görevlileri tarafından tespit edilerek gerekli bilgileri kayıt altına alındı. Hiç kimsenin bildirimde bulunmasına gerek kalmadan belediye ekipleri gerekli takibi yaparak, Ramazan yardımlarını; yerinde ve zamanında ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak.

Ramazan ayı içerisinde dağıtımı yapılacak olan gıdaların da ihalesi yapıldı. Teslim alınan ürünler paketlenerek dağıtıma hazır hale getirildi. Ramazan öncesi dağıtımı yapılacak olan gıda paketleri içerisinde; 5’er kiloluk pirinç, makarna, şeker, yemeklik sıvı yağ, 3 kiloluk mercimek, 1 kiloluk zeytin ve çay bulunuyor.

30.08.2007

Barajlar dolmadı

İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlarının ortalama aktif doluluk oranı ortalama yüzde 10,4 düzeyine düştü. Geçen yıl aynı tarihlerde 4 büyük şehirde içme suyu barajlarındaki aktif doluluk ortalaması yüzde 35,8 düzeyinde idi.

Devlet Su İşleri (DSİ) verilerinden yapılan derlemeye göre, 28 Ağustos 2007 tarihi itibariyle, İstanbul’un içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlarda aktif doluluk oranı ortalaması yüzde 22,8 , Bursa’da yüzde 18,3 , İzmir’de yüzde 13,9 , Ankara’da ise sadece yüzde 3 düzeyinde bulunuyor. Geçen yılın aynı döneminde içme suyu barajlarındaki aktif doluluk ortalaması İstanbul’da yüzde 64,1 , Bursa’da yüzde 53,2 , İzmir’de yüzde 40,1 , Ankara’da ise yüzde 19,9 idi.

SON 30 YILIN EN ALT DÜZEYİ

Devlet Su İşleri uzmanları, başşehre su sağlayan barajların doluluk oranının son 30 yılın en alt düzeyinde olduğuna işaret ederken, Ankara’da kış aylarında su tüketiminin 700-800 bin metre küp olduğunu, bu miktarın yaz aylarında ‘buharlaşmayla’ birlikte 1,5 milyon metre küpe çıktığına dikkati çektiler.

İstanbul’un içme suyu ihtiyacının karşılandığı 6 baraj 28 Ağustos itibarıyla incelendiğinde ise Ömerli Barajı’nın aktif doluluk oranı yüzde 18,4, Alibey Barajı’nın yüzde -0,4 , Durusu Barajı’nın yüzde 41,6 , Büyük Çekmece Barajı’nın yüzde 8, Darlık Barajı’nın yüzde 30,1 , Sazlıdere Barajı’nın ise yüzde 25,5 düzeyinde bulunuyor. Bursa’ya içme suyu sağlayan Doğancı Barajı’nda aktif doluluk oranı yüzde 18,3, İzmir’e içme suyu sağlayan Balçova Barajı’nda ise aktif doluluk oranı yüzde 23,9 düzeyinde.

ANKARA SUYA HASRET

Özellikle Ankara’daki içme suyu maksatlı barajlarda doluluk oranı iyice azalmış durumda. Başşehre içme suyu sağlayan barajlara bakıldığında 7 barajın şu anda 5’i kullanılıyor. Ankara’da diğer barajlarda daha yüksek su gözükmesine karşılık, şehrin en kaliteli ve en büyük su kaynağı Çamlıdere Barajı’nın aktif olarak sadece yüzde 2,1’inin dolu olması sebebiyle, Ankara için aktif doluluk ortalaması yüzde 3’e düşüyor.

/ ANKARA

30.08.2007

İstanbul’da suya şartlı zam

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, su sorununa karşı bazı çalışmaları olduğunu belirterek, bu kapsamda suya bir miktar zam da getireceklerini söyledi.

“Su sorunu”nun İstanbul’un öncelikleri arasında bulunduğunu belirten Topbaş, su tedarikleri konusunda yeni çalışmalar içinde olduklarını bildirdi. Bazı bölgelerde su ihtiyacını artezyenlerle gidermeye çalıştıklarını anlatan Topbaş, “Başka tedariklerimiz var. Deniz suyu ile ilgili son koordinasyon toplantımızda bir start verdik. Oradan kaynak olarak bir miktar almak için ihale hazırlıklarını yapıyorlar” dedi.

Yağmur sularını depolamak için de hazırlıklar yaptıklarını anlatan Topbaş, “Suya da bir miktar zam geliyor. Yapacağımız zam, 10 metre küp kullananlara dokunmadan, fazla kullananlara bir miktar şeklinde olacak. Su tedariki için paraya ihtiyaç var” dedi.

/ İSTANBUL

30.08.2007

Hastane donanımlı ama ulaşılamıyor

Hayırsever iş adamı Mustafa Dörtçelik tarafından 1997’de yapımına başlanan ve geçtiğimiz Temmuz ayında hizmete giren Dörtçelik Çocuk Hastanesi, teknolojik alt yapı olarak tam donanıma sahip olmasına rağmen sağlık personeli eksikliği ve ulaşım gibi eksiklikleri bulunuyor.

Hastane yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bursa’da yatak ihtiyacının neredeyse tamamını karşılayan hastane, sağlık personeli eksikliği sebebiyle bazı branşlarda hizmet veremiyor. Hastanenin en büyük sorunlarından bir diğeri ise ulaşım. İki aydır hizmet veren hastaneye tüm taleplere rağmen belediye tarafından henüz bir otobüs kaldırılmıyor.

/ BURSA

30.08.2007

Büyükelçi Namık Tan’ın babası vefat etti

Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan’ın babası Mehmet Rami Tan hayatını kaybetti.

Bir süredir hasta olan Mehmet Rami Tan, dün sabaha karşı Ankara’da hayatını kaybetti. Eski bir idareci olan, teftiş kurulu başkanlığı, kaymakamlık, valilik, müsteşarlık yapan, Danıştay üyeliği ve en son Danıştay Genel Sekreterliği görevlerinde bulunan Mehmet Rami Tan, bu görevinden emekli olmuştu.

80 yaşındaki Mehmet Rami Tan’ın cenazesinin yarın Ankara’da Kocatepe Camisinde kılınacak öğle namazının ardından Karşıyaka mezarlığında toprağa verileceği öğrenildi.

Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan, babasının ölümünü haber aldıktan sonra Ankara’ya döndü.

/ KUDÜS

30.08.2007

Aile içi şiddet çocukları olumsuzluklara itiyor

Şiddeti uygulamayı öğrenmenin en önemli kaynağının kişinin kendi ailesi olduğunu belirten uzmanlar, “Evinde şiddete maruz kalan çocuklar evden kaçmaya, alkollü madde bağımlılığına ve her türlü suç eğilimine yatkın olmaktadır” uyarısında bulunuyor.

Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Ocakları Şube Müdürü Dr. Ela Tümay, aile içi şiddetin en önemli sebebinin aile olduğunu kaydetti. Sürekli evinde şiddet uygulanarak büyüyen bir çocuğun bunu ilerleyen zamanlarda normal olarak algılamaya başlayacağını, zamanı gelince kendisinin de uygulamaya koyacağını anlatan Dr. Tümay, “Erkek, sahip olduğu fiziksel gücünden ötürü bunu yapabileceğine inanmakta, kadın ise hem fiziksel hem de ekonomik açıdan yetersiz olduğu için buna karşı koyamamaktadır” dedi. Şiddeti uygulayanın, kendi isteklerini garanti altına aldığını düşündüğünü söyleyen Tümay, karşı tarafın boşanma veya kaçma yoluyla kaybedilmesini önlemek için şiddetin artırıldığını, olayın kontrol altına alınmaya çalışıldığını anlattı.

Şiddeti uygulamayı öğrenmenin en önemli kaynağı kişinin kendi ailesi olduğunu vurgulayan Tümay, “Sürekli evinde şiddet uygulanarak büyüyen bir çocuk, bunu ilerleyen zamanlarda normal olarak algılamaya başlayacak, zamanı gelince kendisi de uygulamaya koyacaktır. Evinde şiddete maruz kalan çocuklar kişilik gelişimindeki hasardan ötürü evden kaçmaya, alkol madde bağımlılığına ve her türlü suç eğilimine yatkın olmaktadır” dedi.

İLETİŞİMSİZLİK VE EKONOMİK

SORUNLAR DA ŞİDDET SEBEBİ

Duygu ve düşünceleri aktaramamanın, kişilerle iletişimin doğru biçimde yapılamayışın da şiddet yoluyla kendini ifade etmeye sebep olduğunu söyleyen Tümay, “Ekonomik problemler, hayat karşısında kişinin kendisini şanssız hissetmesi, zor hayat şartları, aile bireylerinin sabırlarını kaybetmesine sebep olarak aile içi şiddeti arttırmaktadır. Zor hayat şartları ufak çocukların çalışmasını gündeme getirmiştir” şeklinde konuştu.

Toplumun oluşturduğu ortak değer yargıları ve bunları nesilden nesile aktarması sonucu yine ailede şiddetin yaşanması normal kabul edilir olduğunu kaydeden Dr. Tümay, bazı atasözlerinin de konuya örnek teşkil ettiğini dile getirdi. Tümay, ‘Kızını dövmeyen dizini döver’, ‘Dayak cennetten çıkmadır’, ‘Vurulan yerde gül biter’ gibi atasözlerinin yanlış anlaşıldığını söyledi.

ÇOCUKLARA ÖRNEK

OLDUĞUMUZU UNUTMAMALI

“Şiddet uygulama oranının şiddet uygulanan evde büyüyen bireylerde yüksek olduğu bilindiğine göre, önce kendiniz bilinçlenmeli, aile içindeki problemleri çözümlemeye çalışırken çocuklarınıza örnek olduğunuzu aklınızdan çıkarmadan davranışlarınızı belirlemelisiniz. Hem eşler arasındaki problemlerde hem de çocuğunuzu disipline etmeye çalışırken bu yola başvurmamalısınız” diyen Tümay, çocukların eğitiminin ilk önce ailede başladığının unutmaması gerektiğini belirtti.

Duygusal şiddete maruz kalanların ise başına geleni tam tanımlayamadığı için ne yapılabileceğini değerlendiremediğine değinen Tümay, “Bu konuda sosyal hizmetler uzmanı veya en yakın sağlık kuruluşundaki uzman, doktor, ebe ve hemşirelerle irtibata geçmek ve gerekirse psikolojik veya psikiyatrik destek almak yerinde olabilir. Fiziksel ve cinsel şiddet içeren bir saldırı sonrası yasal bir işlem yapılmasına karar veriliyorsa ilk olarak karakola veya acile başvurulması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

/ BURSA

30.08.2007

Üzümden kolonya

Üzümden sirke, şıra ve pekmezden sonra kolonya da üretildi. Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde üzüm kolonyası imalatı yapan Tahir Çakar,üzüm kolonyasıyla Şarköy’e yeni bir simge kazandırdıklarını belirtti.

Çakar, üzüm kolonyası fikrinin Şarköy üzüm bağlarında dolaştığı sırada aklına geldiğini belirterek, şunları söyledi: ‘’Her il, ilçe ve belde topraklarında yetişen ürünlerin kolonyasını yaparak satıyor. İncirden, limona, tütünden, muza pek çok ürünün, hatta hamsinin bile kolonyası yapılınca benim de aklıma üzüm bağlarında dolaştığım anda üzümden kolonya üretmek geldi. Formüllerimizi uyguladık, patentimizi aldık ve ortaya ‘’Şarköy Hatırası’’ isminde üzüm kolonyası çıktı.’’

30.08.2007

ASFA’dan 20. yıl atağı

Özel ASFA Eğitim Kurumları, 20. kuruluş yılında iki yeni anaokulunu faaliyete geçirerek okul sayısını yediye yükseltti.

Bünyesinde, Asfa Ahmet Mithat Anadolu Lisesi, Arda Asalet Anadolu Lisesi, Asfa Fen Lisesi, Asfa Halil Necati İlköğretim Okulu ve Anasınıfı, Asfa Mustafa Enver İlköğretim Okulu ve Anasınıfı, Arda Asalet Anaokulu’nu bulunduran ASFA Eğitim Kurumları, 2007-2008 eğitim-öğretim yılında Kemerburgaz Göktürk Beldesi’nde Arda Ravza Anaokulu’nu, Üsküdar Bağlarbaşı’ndaki merkez kampusünde ise Asfa Halil Necati Anaokulu’nu hizmete açıyor.

‘En iyi yatırım, çocuklarımızın eğitimine yaptığımız yatırımdır’ ilkesinden hareketle 20. kuruluş yılında ayrıca teknolojik yatırımlarda bulunduklarını belirten ASFA Genel Müdürü Hasan Ali Gökdemir, “Öğrencilerimiz artık akıllı tahta, bilgisayar ve projeksiyonla donatılan ‘akıllı sınıflar’da eğitim görecek” dedi.

yeni Asya / İSTANBUL

30.08.2007

Yağmur sezonu başladı, yıldırımlara dikkat

Konya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri, sonbahar mevsiminin yaklaştığı, yağışların etkili olmaya başladığı bugünlerde ölümlere sebep olabilen yıldırım riskine dikkat çekti.

Yüksek elektrik akımına maruz kalınması şeklinde etkisini gösteren yıldırım çarpmalarından korunmak için alınacak tedbirler konusunda bilgi sahibi olmak büyük önem taşıyor.

Yıldırım çarpmasına sebep olan en yaygın tehlikeli faaliyetler arasında, şimşekli havalarda açık alanlarda oynamak, çalışmak ve dolaşmak ilk sırada geliyor. Bu tür havalarda bir anten görevi yaparak yıldırımı kendisine çekebilen cep telefonları da önemli risklerden birini oluşturuyor. Bu sebeple şimşekli havalarda cep telefonuyla konuşulmamasına özen gösterilmesini isteyen uzmanlar, mümkünse telefonun bu tür havalarda kapatılmasını tavsiye ediyor.

Tekne gezintisi, balık avlanma ve yüzme gibi faaliyetler de yıldırım çarpma riskini artırıyor. Ayrıca, ağır tarım ve yol araçlarında çalışmak, golf oynamak, elektrikli cihazları kullanmak veya tamir etmek de bu tür şimşekli havalarda yapılmayacak faaliyetler arasında sıralanıyor.

/ KONYA

30.08.2007

Bütün haberler