TEMA yetkililerinden alınan bilgiye göre, küresel ısınmaya karşı kişisel çabalar yetersiz olabiliyor, ancak hep beraber hareket edildiğinde etkili oluyor.
Evleri ısıtmak ve soğutmak için kullanılan enerjiden, yapılacak ufak değişikliklerle tasarruf yapılabileceğini belirten TEMA yetkilileri, daha az enerji kullanımı için şu tavsiyelerde bulundu:
‘’Evimizin yalıtımını iyi yapalım. İyi yalıtılmış çatılar metrekarede 15 litre yakıt tasarrufu sağlayabilir. İç ve dış duvarların yalıtımı, eski binalarda zor da olsa ısıyı korur.
Doğru oda sıcaklığı sağlanmalı. Çalışma ve yaşama alanları için ortalama 2021 derecedir. Bu değerlerden aşağı her derecede yüzde 6 oranında ısınma giderlerinden tasarruf edilir. Gece düşürülen ısı da aynı yönde etkili olacaktır. Üşüyünce her zaman biraz daha fazla giyinebiliriz.
Kullandığımız odaları ısıtalım. Sürekli oturmadığımız odaların ısıtıcıları kapatılabilir, daha az kullanılan yatak odası, misafir odası ve banyolardaki ısıtıcıları ise gerektiği zamanlarda kullanabiliriz.
Havalandırma, az ve öz olmalı. Bütün gün yarı açık bir pencere ve çalışan bir radyatör, odamız yerine sokağı ısıtır. Geceleri panjurları, perdeleri, storları kapatalım. Tek camlı pencerelerimizi şeffaf izolasyonla kaplayabiliriz, ucuzdur ve yüzde 610 enerji giderlerini azaltır.
Elektrikli ısıtıcıları asgari düzeyde kullanalım. Elektrikli radyatörleri ancak acil durumlarda kısa süreli kullanalım. Her türlü elektrikli ısıtıcı yoğun enerji tüketir.
Isıtma sistemlerinin birkaç yılda bakımları, temizliği yapılmalı, havaları alınmalı. Bakımı yapılmış sistemler yüzde 10 civarında enerji tasarrufu sağlar.
Çamaşırlarımızı kaynar su yerine ılık suda yıkayalım. Aynı temizliği ve yüzde 50 enerji tasarrufu sağlamış oluruz.
Bulaşık makinesi tam doluncaya kadar bekleyelim. Makineye bulaşıkları koymadan önce çalkalamayalım, bırakalım doğru seçtiğiniz ekolojik deterjanlar işlerini yapsın.
ESKİ BUZDOLAPLARI YÜZDE
40 FAZLA ENERJİ HARCIYOR
Dışarısıyla içerisi arasındaki her 1 derecelik farkın, yüzde 10 oranında ısınma ve soğutma faturalarına yansıyacağını ve sera gazlarına ekleneceğini vurgulayan yetkililer, konfor ve ekonomi için oda sıcaklıklarının kışın 1820, yazın da 2325 derece olmasını tavsiye etti.
Az enerji harcayan ampullerin kullanılması gerektiğini, ifade eden yetkililer, ‘’Akkor ampullerimizi tasarruf ampulleriyle değiştirelim. Tasarruf ampulleri yüzde 80 daha az enerji harcar, daha çok ışık verir ve uzun ömürlüdür’’ dedi.
Eski buzdolaplarının yenileriyle değiştirilmesi tavsiyesinde bulunan yetkililer, 10 yıl önce üretilen buzdolaplarının bugünkü modellerden yüzde 40 daha fazla enerji tükettiğini, bu miktarın evin üç aylık aydınlatma tüketimine eşdeğer gelebileceğini bildirdiler.
Bilgisayarların, müzik setlerinin, televizyonların uyur konumda bırakılmaması gerektiğine dikkati çeken yetkililer, kumandadan kapatılmış televizyonların açık konumda oldukları kadar enerji harcadığını kaydetti. TEMA yetkilileri, 4 kişilik bir ailenin, musluğun gereksiz yere akmasına izin vermeyerek, kısa duş alarak, bulaşıklarını makinede yıkayarak, gereksiz yere sifon kullanmayarak, güneş battıktan sonra bahçe sulayarak, bir yılda 140 ton su tasarrufu yapabileceğini söyledi.
TÜKETİME DİKKAT!
Küresel ısınmanın önlenmesinde günlük gıda tüketiminin de önemli rol oynadığını belirten yetkililer, tavsiyelerine şöyle devam etti:
‘’Organik ürünleri seçelim. Çiftçiler her yıl milyarlarca ton tarım ilâcı kullanırlar. Bu ilâçlar zararlıları öldürürken toprağın içindeki karbonu tutan mikroorganizmaları da öldürür. Dolayısıyla karbon toprakta tutunamadığı için atmosfere karbondioksit olarak salınır. Organik olmayan tarım ürünleri sadece sağlığımıza zararlı olmayıp küresel ısınmaya da yol açar.
Yerel ürünlerle beslenelim. Çok seyahat etmiş ürünler bize ulaşana kadar karbondioksit salınımına sebep olurlar.
Mevsiminde yiyelim. Ulaşımın yol açacağı sera gazlarını önlemiş oluruz.
Atıkları azaltalım, geri dönüştürelim ve tekrar kullanalım. Evimizde ne kadar atık ürettiğimizi düşünelim. Halen çevresel maliyetler atık yönetimine yansımamaktadır ve Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 60’ında çöpler gömülerek ortadan kaldırılmaktadır.
Yeşil enerjiye yatırım yapalım. Yeşil enerji üreten firmaların hisse senetlerini tercih edelim. Yeşil enerji geleceğin enerjisidir.’’
İŞ YERİNDE NELER YAPILABİLİR?
İş yerlerinde aydınlatma, ısınma, soğutma, bilgisayarlar, yazıcılar, fotokopi makinelerinin de küresel ısınmaya katkıda bulunduğuna işaret eden yetkililer, şu tavsiyelerde bulundu:
‘’Evdeki kurallar iş yeri için de geçerlidir. Bunlara bir de çalışanların ulaşımı, uçak yolculuklarını, kâğıt kullanımlarını da eklersek iş yerlerinin küresel ısınmaya etkisinin azımsanmayacak miktarda olduğu görülür. Dolayısıyla karbon salımı azaltma çabamızda iş yerlerimiz önemli bir yere sahiptir.
* Bilgisayarlarımızı kapalı tutalım. Bilgisayarlarımızı üç saatten fazla bir süre, ekranımızı 30 dakikadan fazla bir süre kullanmayacaksak kapatalım.
* Kahve-çay makinesini açık bırakmayalım. Sıcak durması için termos kullanabilirsiniz.
* Enerji tasarrufu etiketine dikkat edelim. İş yerimize tasarruflu ofis donanımları seçelim. Sadece enerji tasarrufu değil, bütçemize de katkı sağlamış oluruz.
* Alternatifler düşünelim. İş yerimizde, bisiklet kullanımını teşvik edelim. Toplu ulaşım araçlarının kullanılmasını, araçların paylaşılmasını kâğıtların geri kazanımını düşünerek hareket edelim.
* Karbondioksit salınımının en önemli kaynağı, kara ve hava taşıtlarının oluşturduğu ulaşım sektörüdür. Uçaklar küresel karbondioksit miktarının yüzde 12’sini oluştururlar.
* Arazi araçları, pikaplar, minibüsler gibi yüksek motor hacimli araçlar diğerlerine göre daha çok yakıt tüketirler. Bu tip büyük araçları kullanmaktan kaçınalım.
* Eğer 30 saniyeden fazla bekleme yapacaksak kontağı kapatalım.
* Lastiklerimizi kontrol edelim. 0,5 bar eksiltilmiş hava, yakıt tüketimimizi yüzde 5 arttırır.
* Bagajdaki gereksiz yükleri ayıklayalım. Aracımız, 100 kiloluk bir yükle 100 kilometrede 1 litre daha fazla yakıt tüketir.
* Arabamız dururken ısıtmaya çalışmayalım. Yürürken daha hızlı ısınır ve daha az yakıt tüketir.’’
|