Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Türkiye’nin psikolojisini bozuyorlar

Sıcak havalarda şiddetin arttığı yönündeki görüşlere katılmadığını dile getiren Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, sıcaklarda kavganın arttığı yönündeki düşüncelerin insanların bir bahanesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sır, Türkiye’nin psikolojisinin bozulduğunu belirterek, herkesin kendisine göre bir tehdit algıladığını kaydetti.

Sıcak ve bunaltıcı havalar, tahammülsüzlük, öfke, aşırı sinirlenme gibi psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Emniyetin polis telsizinden günde ortalama 15’in üzerinde kavga anonsu geçiyor. Yalnız Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne son 8 ayda 398 kişi, bıçaklanma ve ateşli silâh yaralanması sebebiyle başvuruda bulundu. Kavgaların en sık yaşandığı iller arasında gelen Diyarbakır’da, 1-10 Ağustos tarihleri arasında 34 kişi kesici ve ateşli silâh yaralanmaları sebebiyle hastaneye müracaat etti.

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, sıcakların şiddet olaylarını artırdığı yönündeki teze katılmıyor. “İnsanlar için sıcağın sadece bahane olduğunu düşünüyorum.” diyen Prof. Dr. Sır, şiddetin her zaman varolduğuna dikkat çekiyor. Yaz döneminde sinirlilik hali, tahammülsüzlük gibi sorunların yaşandığını dile getiren Sır, bu durumun kış döneminde de yaşandığını vurguluyor.

Şiddeti tetikliyen birçok etkenin bulunduğunu kaydeden Sır, “Şiddet olayları medyaya taşınınca, sanki toplumda şiddet olaylarının arttığı yönünde bir hava oluşuyor. Fakat şiddet her zaman var. Bu medyanın haber yapıp yapmamasıyla ilgili değil. Şiddete meyilli bir toplumumuz var. Bir dönemde okullardaki şiddet olayları haber yapılıyordu. Şimdi okullar kapandı, şiddet bitti mi? Sıcak havalarla şiddet arasında direkt bir bağ kurmanın yanlış olduğunu düşünüyorum.” diye konuşuyor.

“Bir ara kapkaç vardı. Liselerde terör vardı. Ne oldu şimdi bunlar? Her şey düzeldi mi? Hayır.” diyen Sır, ama ortada bunlarla ilgili haber ya da bilgi olmadığını belirtiyor. Medyanın yayın aracılığıyla insanlara birtakım duygular yüklediğini söyleyen Sır, birey bir noktadan sonra verileni bir çocuk gibi kabullenip ona göre tavır alma durumuna geldiğini vurguluyor.

Bunların toplumu bir şeye hazırlamak için kullanıldığını anlatan Sır, “Önce kapkaç azdırıldı, çeşitli çetelerin ortaya çıkmasına izin verildi, sonra da sokaklarımız güvenli değil denilerek kitleler etki altına alındı. İnsanlar şöyle düşünmeye başladı bir süre sonra: ‘Güvenliğimizi sağlayacak yeni bir mekanizma kurulmalı artık.’ Ben, içi boş bir hadise olarak görmüyorum bunları. Hemen hepsi ileride yapılmak istenilen olaylara zemin hazırlamak için gündeme getirildi. Bütün bunları yaşayan insanların sağlıklı olması düşünülemez. Türkiye’nin psikolojisi bozulmuştur. Herkes kendisine göre bir tehdit algılıyor. Bazıları gerçek olsa da bazıları birtakım planları devreye sokmak amacıyla yapılıyor. Sonuçta sağlıksız bir toplum çıkıyor ortaya.” şeklinde konuşuyor.

/ DİYARBAKIR

20.08.2007


 

367 SORUNU AŞILDI

11. Cumhurbaşkanı seçimi için ilk tur bugün saat 15.00’te toplanacak olan TBMM Genel Kurulunda yapılacak. AKP’nin yanı sıra MHP, DTP ve DSP de Meclise girme kararı aldığından bu turda 367 sorunu yaşanması beklenmiyor. İlk turda seçilmek için de gerekli olan 367 oyun sağlanamaması halinde ikinci tur 24 Ağustos Cuma günü yapılacak. Bu turda da cumhurbaşkanı seçilemezse üçüncü tur 28 Ağustos Salı günü gerçekleşecek ve bu turda 276 oy seçilmek için yeterli olacak.

AKP’nin yanı sıra MHP, DTP ve DSP Meclis’e girme kararı aldığından bu seçimlerde 367 sorunu yaşanması beklenmiyor. Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda sonuç alınamaması halinde 2. tur 24 Ağustos Cuma günü gerçekleştirilecek. Bu turda da cumhurbaşkanı seçilemezse 3. tur 28 Ağustos Salı, 3. turdan da sonuç alınamazsa cumhurbaşkanı seçiminin son turu 1 Eylül Cumartesi günü yapılacak. Bugün yapılacak ilk turda herhangi bir adayın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için 367 milletvekilinin oyunu alması gerekiyor. İkinci turda da seçilmek için yine 367 milletvekilinin oyu gerekiyor. 3. turda ise TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun(276) oyunu almak cumhurbaşkanı seçilmek için yeterli olacak. Bu turda da hiçbir adayın bu sayıya ulaşamaması halinde en çok oyu alan iki aday 4. turda yarışacak. Son turda da adaylardan biri 276 oy alamaması durumunda TBMM derhal seçime gidecek. Meclis’teki milletvekili dağılımana bakılırsa AKP’nin muhalefet destek vermese bile kendi adayı olan Abdullah Gül’ün 3. turda cumhurbaşkanı seçmesine kesin gözüyle bakılıyor. 341 milletvekili bulunan AKP’de TBMM Başkanı Köksal Toptan oy kullanamayacağı için Abdullah Gül’e en çok 340 oy verilebilecek. 20 milletvekili bulunan DTP, Abdullah Gül’e destek verip vermeyeceğine bugün TBMM’de yapacağı grup toplantısında karar verecek. 13 milletvekili bulunan DSP, Meclis’e girme kararı aldı, ancak Gül’e destek verip vermeme konusu halen netleşmedi. BBP Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, Şanlıurfa Bağımsız Milletvekili Seydi Eyüpoğlu, Abdullah Gül’e destek verme kararı aldı.

AKP, DTP, bağımsızlar ve bazı DSP’li milletvekillerinin oylarıyla Abdullah Gül’ün ilk turda seçilmesini hedefliyor. Cumhurbaşkanı seçimi, gizli oyla yapılıyor. CHP, cumhurbaşkanı seçim turlarına katılmama kararı alırken, MHP kendi adayı Sabahatin Çakmakoğlu’na oy verecek.

2 ADAY DA KAYSERİLİ

AKP Kayseri milletvekili Abdullah Gül ile MHP Kayseri milletvekili Sebahattin Çakmakoğlu’nun 11. Cumhurbaşkanlığı seçimine aday gösterilmeleri Kayseri’de memnuniyetle karşılandı. Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, yaptığı açıklamada, TBMM gündeminde bu hafta 11. cumhurbaşkanının seçilmesi olduğunu belirtti.

Bu süreçte, cumhurbaşkanlığı seçiminde iki siyasi partinin adaylarını Kayseri’den göstermelerinin, Kayserililer açısından gurur duyulacak bir olay olduğunu kaydetti. MHP’den cumhurbaşkanı adayı gösterilen Kayseri milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu, aday gösterilmekten duyduğu mutluluğu ve gururu dile getirdi.

/ ANKARA

20.08.2007


 

İstikrarı bozacak müdahaleler, demokrasiye zarar veriyor

Bolu Sanayici ve İşadamları Derneği (BOSİAD) Başkanı Adnan Daylan, ‘’İstikrarı bozacak müdahaleler, demokrasiye zarar verdiği kadar ekonomi ve iş hayatına da zarar vermektedir’’ dedi.

Daylan, yaptığı açıklamada, TBMM Başkanlığı seçimlerinde millî egemenliğin tezahür ettiğini belirterek, ‘’Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ülkemizdeki istikrar ortamını zedeleyecek davranışlardan uzak bir süreci millet olarak arzulamaktayız’’ dedi.

Daylan şunları kaydetti: ‘’İstikrarı bozacak müdahaleler, demokrasiye zarar verdiği kadar ekonomi ve iş hayatına da zarar vermektedir. Bu yönüyle Abdullah Gül’ün, halkın hissiyatı doğrultusunda cumhurbaşkanlığına aday olmasını olumlu karşılamaktayız. Sayın Gül’ün adaylığı bize göre liyakat esasına dayalı bir adaylıktır ve başka kriter aramak yanlış olur. Bize de bu karara saygılı olmak düşer. Bu bir yarıştır ve gönlünde başkaca adayı olan partiler adayını açıklayabilirler. Burada bir galip ya da mağlûp aranmamalıdır. Kazanan Türkiye Cumhuriyeti ve demokrasimiz olacaktır.’’

/ BOLU

20.08.2007


 

Provalar yine yol kapattı

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü sebebiyle İstanbul’da yapılacak törenin provası gerçekleştirildi.

Vatan Caddesi’ndeki prova, İstiklal Marşı’nın okunması ve Türk Bayrağı’nın göndere çekilmesiyle başladı. Tören provası, muharip gaziler ile kara, hava, deniz ve jandarma komutanlıklarına bağlı birliklerin geçişiyle tamamlandı. Tank ve çeşitli zırhlı araçların da katıldığı prova sırasında Vatan Caddesi araç trafiğine kapatıldı. Ayrıca, çevrede geniş güvenlik tedbirleri de alındı.

/ İSTANBUL

20.08.2007


 

Gökçek: Ha gayret

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, su tasarrufuna devam edilirse kesintiye gerek kalmayacağını söyledi.

Gökçek, düzenlediği basın toplantısı ile Ankaralılara su tasarrufu yaptıkları için teşekkür etti ve ‘’Ankaralılara ‘ha gayret’ diyorum. Su tasarruf rakamları 600 bin metre küpe kadar düşecek ve su kesintisine gerek kalmayacak. Eğer bu tasarrufu, patlaklardan önce yapsaydık kesintiye gerek kalmazdı’’ dedi. Vatandaşlardan biraz daha tasarruf etmelerini isteyen Gökçek “Suları kesmeyeceğiz’’ dedi. Gökçek, Ankara’da uygulanan su kesintileri sırasında bazı su borularının patladığını hatırlatarak, ‘’Bu patlamalar sebebiyle Ankaralılardan özür diliyorum. Böyle bir şey olmasını istemezdik’’ dedi.

/ ANKARA

20.08.2007


 

Maaşlara AB standardı istiyoruz

Toplu görüşmelere katılan yetkili sendikalar, hükümete hizmet kollarıyla ilgili taleplerini içeren kabarık bir liste sunacak. Toplu görüşmelerin bugün yapılacak ikinci turunda, yetkili sendikalar hizmet kollarındaki taleplerini gündeme getirecekler.

Önceki yıllarda yerine getirilmeyen taleplerinin gerçekleştirilmesini isteyecek sendikalar, değişen şartlara uygun olarak listelerine yeni talepler de aldılar.

Türk Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarının maaşlarının AB standartlarına çıkartılmasını talep ediyor.

KESK ve KESK’e bağlı Kültür Sanat-Sen’in toplu sözleşme talebinin kabul eldilmemesi nedeniyle katılmama kararı aldığı toplu görüşmelerde, hükümete taleplerini iletecek sendikalar ve hizmet kollarına ilişkin beklentilerinden bazıları şöyle:

Türk Sağlık-Sen: "Merkez ilçe dışındaki ilçe, belde ve köy sağlık ocakları ile sağlık evlerinde görev yapan sağlık çalışanlarına mahrumiyet tazminatı ödenmeli,Sağlık hizmetleri sınıfında yer alan personel için uygulanan günde 9 saatlik mesai uygulaması diğer kamu görevlileri için öngörülen günlük 8 saatlik mesai uygulamasına çekilmeli. TRT bünyesinde Sağlık TV kurulmalı.

Türk Tarım Orman-Sen: "Küresel ısınmaya karşı çevre ve orman varlığının korunmasının önemi her geçen gün artmaktadır. Bu alanda çalışanlara çok görev düşmektedir. Başta orman yangın sezonunun 7 aydan 12 aya çıkarılması şarttır. Dolayısıyla fazla çalışma süresinin 12 aya çıkarılarak, tüm çalışanlara fazla çalışma ücreti sağlanmalı."

Türk Haber-Sen: "İşlerin daha rasyonel yürütülmesi ve çalışma barışının sağlanması için acilen PTT Genel Müdürlüğü’ne 20 bin personel alınması için yetki verilmeli. Özel kanallarla rekabet edilebilmesi için TRT’ye acilen teknik ve yayın eleman alımı yapılmalı."

Türk Ulaşım-Sen: "Ulaştırma Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı çalışanlarına döner sermayeden pay ödenmesine imkan verecek düzenleme yapılmalı."

VELİDEN PARA ALINMAMALI

Türk Eğitim-Sen:" Öğretmenlerin köy ve kasabalarda görev yapmalarını teşvik etmek amacıyla buralarda çalıştıkları dönemler için farklı tazminat ödenmeli. 30 öğrenciyi aşan sınıfların öğretmenlerine ek ders ücreti arttırılarak ödenmeli. Eğitim çalışanlarının maaşları AB standartlarına çıkartılmalıdır.Bütün eğitim çalışanlarına ucuz konut edinme imkanı sağlanmalı.Kayıt ve diğer dönemlerde velilerden para alınmamalı, ihtiyaçlar devlet tarafından karşılanmalı. Sözleşmeli öğretmenlerin ekonomik, özlük ve sosyal haklarının kadrolu öğretmenler gibi olması sağlanmalı."

Türk İmar-Sen: "Tapu sicil çalışanlarına, yaptıkları işlem sonucu kesilen döner sermaye ve harçlardan bir kısmı sorumluluk tazminatı olarak ödenmeli. Kurumlarda teknik personel olarak görev yapanlara, otoyol ve köprülerde egzoz gazına maruz kalan gişe memurlarına, trafik bakım teknik elemanlarına ve arazide bilfiil görev yapan çalışanlara fiili hizmet zammı verilmeli.

Türk Enerji-Sen: "Çalışanlar, kurumların ürettiği mal ve hizmetlerden işçiler gibi ücretsiz ya da indirimli yararlandırılmalı."

Türk Büro-Sen:"Adalet Bakanlığı bünyesinde personelin görev tanımı yapılarak hiç kimsenin görevi dışında çalıştırılmaması sağlanmalı.

Bem-Bir-Sen: "Yerel Yönetimler Bakanlığı kurulmalı. Zabıta ve itfaiye çalışanlarının çalışma koşulları dikkate alınarak, iş riski göz önünde bulundurularak özel hizmet tazminatı ödenmeli.Belediye çalışanlarının maaşlarını zamanında alabilmeleri için gerekli bağlayıcı tedbirler alınmalı."

KADROSUZ CAMİLERE KADRO

Diyanet-Sen:" Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası çıkarılmalı.Kadrosuz camilere kadro verilmeli. Hastanelere din hizmeti sunulmalı.Din görevlilerine resmi tatillerde mesai ücreti ödenmeli.Cami lojmanı (imamevi) ihtiyacı karşılanmalı.Cami aydınlatma giderleri diğer resmi kurumlar gibi faizsiz uygulanmamalı. Diyanet radyo ve televizyonu kurulmalı. Diyanet akademisi açılmalı.

/ ANKARA

20.08.2007


 

Yollar kan gölü

Son günlerde çok ölümlü trafik kazalarıyla ilgili gelen haberlerin artması ve kazaya kurban verilen binlerce insan bile trafik canavarlarının ders almasına yetmedi. Karayollarında özellikle yüksek hızla seyreden araçlar büyük tehlike saçıyor.

Konya’yı çevre illere bağlayan kara yollarında yapılan denetimlerde çok sayıda sürücünün saatte 173, 195 ve 248 kilometre gibi hızlarla radara yakalandığı bildirildi.Konya Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü Recep Baş, yaptığı açıklamada, Anadolu’nun ortasında yer alan Konya’nın, Akdeniz ve Karadeniz ile Ege ve doğu arasında bir geçiş noktasında bulunması sebebiyle trafik yoğunluğu açısından önem taşıdığını söyledi. Konya’yı çevre illere bağlayan kara yollarını her gün binlerce araç kullandığını ifade eden Baş, Konya Emniyet Müdürlüğünün özellikle yaz aylarında tatil yolculuklarıyla artan trafik yoğunluğunda üzücü kazaların meydana gelmemesi için denetimlerini aralıksız sürdürdüğünü bildirdi. Yapılan araştırmalarda şehirler arası kara yollarında meydana gelen trafik kazalarının yaklaşık yüzde 55’inin hız, yüzde 13’ünün yakın takip ve yüzde 11’inin ise hatalı sollamadan kaynaklandığının ortaya çıkması üzerine bu 3 unsuru ön planda tutarak denetleme yaptıklarını ifade eden Baş, tatil yolculuklarının yoğun olduğu Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında özellikle hıza yönelik yapılan denetimlerde, sürücülerin yaşanan trafik kazalarından ders almadığının ortaya çıktığını belirtti.

Baş, şehirler arası kara yollarında 100-117 kilometre/saat ile radara giren otomobil sürücüleri ile 88-104 kilometre/saat hızla yakalanan kamyon ve otobüs sürücülerine Trafik Kanunu’nun 51-2a maddesine göre 108 YTL, 118 ve üzerine çıkan otomobiller ile 105 üzerine çıkan otobüs ve kamyon sürücülerine de 51-2b maddesine göre 222 YTL ceza yazıldığını bildirdi.

Baş, hız konusunda araştırmaların genellikle 130 kilometreye kadar yapıldığını, 248 kilometre hızla giden bir sürücünün başına neler gelebileceğinin tahmin bile edilemeyeceğini belirterek, şöyle dedi:

‘’Trafik kazalarında araçtan dışarı fırlayanların oranı yüzde 25’tir. Saatte 50 kilometre hızla giden ve ani frenle duran bir aracın içinde bulunan 75 kilogram ağırlığındaki kişinin ağırlığı 30 kat artarak 2 bin 250 kilograma eşdeğer oluyor. Bu göreceli ağırlıkta ön cama ya da ön koltuğa çarpan kişinin karşılaştığı ölüm tehlikesi çok yüksektir. Aracın hızı arttıkça görüş açısı ve dikkat azalıyor. Saatte 35 kilometre hız yaparken bir sürücünün görüş açısı 104 derece iken hız 65 kilometreye çıktığında açı 70 derece, 100 kilometrede 42 derece ve 130 kilometreye ulaşıldığında ise açı 30 dereceye düşüyor. 30 derecelik açı sadece yolu izleyebiliyor.’’

Ş. Urfa’da ölü 18'e yükseldi

Şanlıurfa’da tarım işçilerini taşıyan kamyonet ve bir kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen kazada ölenlerin sayısı 18’e yükseldi. Alınan bilgiye göre, önceki sabah meydana gelen ve 16 kişinin öldüğü trafik kazasının ardından 15 yaralı çeşitli hastanelere kaldırıldı. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedavi gören yaralılardan Filiz Demir (17) ve Güneş Azat (18) dün sabah saatlerinde öldü. Bu arada, Şanlıurfa Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi gören 8 işçinin hayati tehlikesinin olduğu öğrenildi.

Şırnak’ta trafik faciası: 12 ölü, 4 yaralı

Şırnak’ın İdil ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 12 kişi hayatını kaybederken, 4 kişi de ağır yaralandı. Edinilen bilgiye göre, sabah saat 07.00 sıralarında İdil ilçesinden Mardin’in Midyat ilçesine seyreden 73 D 1001 plakalı minibüs, Öğündük köyü yakınlarında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Minibüsün hurdaya döndüğü kazada Yusuf Ördek (21), Selahattin Babayiğit (28), Ali Kaya (22), Mehmet Sansak (22), Yunus Dalmış (26), Agit Sansak (22), Ahmet Sansak (21), Zeki Sansak (22), Abuzeyit Pitro ile kimlikleri belirlenemeyen 3 kişi olmak üzere toplam 12 kişi hayatını kaybederken, 4 kişi de ağır yaralandı. Kazada hayatını kaybedenlerin cesetleri İdil Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

/ KONYA

20.08.2007


 

Sıcaklar artacak

Hafta boyunca yurdun kuzeydoğu kesimlerinde yerel ve kısa süreli gök gürültülü sağanak yağış beklenirken, diğer bölgelerde sıcak hava etkisini göstermeye devam edecek.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, yarın Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Van çevresinde, Salı günü Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusunda, Çarşamba günü de Doğu Karadeniz kıyılarında yerel ve kısa süreli gökgürültülü sağanak yağış geçişleri bekleniyor. Yağışların hafta ortasından sonra Doğu Karadeniz kıyıları ile Doğu Anadolu’nun doğusunda aralıklarla etkisini sürdüreceği tahmin ediliyor. Güney, iç ve batı bölgelerde ise hava sıcaklığının hafta boyunca mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor.

/ ANKARA

20.08.2007


 

İstanbul depreme hazırlanıyor

Karayoları Genel Müdürü Cahit Turhan, İstanbul’da köprü, otoyol, viyadük ve tarihi eser niteliğindeki 325 yapının güçlendirme çalışmalarını başlattıklarını açıkladı.

Turhan 2010 yılına kadar sürecek çalışmaların ardından bu yapıların 7.7 şiddetindeki bir depreme dayanıklı hale geleceğini belirtti. Karayolları Gnel Müdürü Cahit Turhan, Beşiktaş’ta bulunan Karayolları Eğitim ve Sosyal Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğunda bulunan köprü, viyadük gibi büyük sanat yapılarında sismik takviye çalışmaları hakkında bilgi veren Turhan, İstanbul’daki köprü, otoyol, viyadük ve büyük sanat yapılarının olası bir depremde hasar görmelerini önlemek için bakım onarım ve güçlendirme çalışmalarının başladığını söyledi. Turhan, 2010 yılında bitirilmesi planlanan çalışmaların tamamlanmasının ardından, söz konusu köprü ve viyadüklerin 7.7 şiddetinde bir depreme dayanabileceğini dile getirdi.

Turhan, çalışmaların zamana bağlı yıpranmaları önlemek, deprem durumunda performanslarını ölçmek ve depremden sonra gereken onarım ve iyileştişme çalışmalarını şeklinde 3 ana başlıkta topladıklarını belirtti.

Bu çalışmalar çerçevesinde 33 milyon YTL harcama yapıldığını kaydenen Genel Müdür Turhan, kalan çalışmaların ise 60 milyon YTL civarında bir harcamayı gerektirdiğini belirtti. Turhan, muhtemel bir depremde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde köprü ayaklarına gelecek aşırı yüklere karşı sismik izalatör montajı yapılacağını, ayrıca FSM Köprüsü’nde ömrünü tamamlamış olan genleşme derzlerinin değiştirileceği biligisini de verdi.

/ İSTANBUL

20.08.2007


 

Seçmen listeleri askıdan indi

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de öngören Anayasa değişikliği paketi için 21 Ekim'de yapılacak halk oylamasında kullanılacak seçmen listeleri, dün akşam saat 17.00’de askıdan indirildi.

20.08.2007


 

DSP kurultayını yaptı

Demokratik Sol Parti’nin 7. Olağan Kurultayı çalışmalarına başladı. Atatürk Spor Salonu’ndaki kurultaya Rahşan Ecevit, DSP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı ve bazı milletvekilleriyle birlikte geldi. Ecevit, salona girerken ayakta alkışlandı.

Rahşan Ecevit’in salona girmesiyle spor salonunda kasetten Bülent Ecevit’in kendi sesinden ‘’El ele büyüttük sevgiyi’’ şiiri yayınlandı. Bu sırada salonda ‘’Ben de buradayım’’ yazılı dev Bülent Ecevit posteri açıldı. Bu sırada bazı partililerin göz yaşlarını tutamadığı görüldü. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından Büyük Kongre Başkanlık Kurulu oluşturuldu ve çalışmalraa başlandı.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, cumhurbaşkanı seçimi konusunda iktidar partisinin uzlaşı ve diyalog aramasını beklediklerini, ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek, ‘’DSP, yarın (bugün) başlayacak cumhurbaşkanlığı turlarında da bundan sonraki bütün gelişmelerde de sağduyuyla ama ülkenin, milletin, cumhuriyetin ve laikliğin gereğine göre hareket edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın’’ dedi.

Laikliğe göre hareket...

Sezer, "Yarın (bugün) başlayacak cumhurbaşkanlığı turlarında da bundan sonraki bütün gelişmelerde de sağduyuyla ama ülkenin, milletin, cumhuriyetin ve laikliğin gereğine göre hareket edecektir" diye konuştu.

/ ANKARA

20.08.2007


 

Kuraklık tarımı çok kötü etkiledi

Denizli Ziraat Odası (DZO) Başkanı Hamdi Gemici, Denizli’de susuzluk nedeniyle arpa ve buğdayda görülen yüzde 50 oranındaki ürün kaybının mısır ve pamukta da beklendiğini söyledi. Gemici, yaptığı açıklamada, Türkiye’yi etkisi altına alan kuraklığın, Ege Bölgesi’nde en fazla Denizli’de görüldüğünü belirtti.

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığının yanı sıra bu yıl Denizli’nin geçen yıllara oranla yüzde 49 daha az yağış almasının tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini ifade eden Gemici, “Sulu tarım yaygın olduğu için susuzluk nedeniyle meyve ve sebzelerde verim eksildi. 2007’de neredeyse yarı yarıya ürün kaybı yaşandı’’ dedi. Gemici, hasadı tamamlanan ürünler olan arpa ve buğday üretiminde ciddi azalma yaşandığına dikkati çekti.

/ DENİZLİ

20.08.2007


 

Yazıcıoğlu: Gül'e oy vereceğim

BBP Sivas Milletvekili ve Genel Başkan adayı Muhsin Yazıcıoğlu, ‘’Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya gireceğim.

Birinci turda seçilmesini sağlamak adına Abdullah Gül’e oy vereceğim’’ dedi. Yazıcıoğlu, BBP’nin Sürmeli Otel’de gerçekleştirilen 3. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı adayı, Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün yeterliliğe sahipse bir an evvel cumhurbaşkanı olmasından yana olduğunu söyledi.

Yazıcıoğlu, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya gireceğim. Birinci turda seçilmesini sağlamak adına Abdullah Gül’e oy vereceğim’’ dedi.

/ ANKARA

20.08.2007


 

İşçi emeklilerinden vekillere mektup

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) tarafından milletvekillerine gönderilen mektupta, emekliler arasındaki maaş farklılıklarını ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler konusunda çaba gösterilmesi talep edildi.

Alınan bilgiye göre, TİED Genel Başkanı Kazım Ergün imzası ile milletvekillerine birer mektup gönderildi.

Mektupta, seçilmeleri dolayısıyla tebrik edilen milletvekillerine 23. dönem TBMM çalışmalarında başarılar dilendi. Mektupta, şu ifadelere yer verildi:“Sayın Milletvekilimiz, Ülkemizde parlamenter demokrasinin en seçkin kurumu sayılan TBMM çatısı altında sürdürülecek 23. Dönem çalışmalarınız süresince işçi emeklilerimiz ile onların dul ve yetimlerinin beklentilerine, sorunlarının çözümüne samimi gayret göstereceğinize gönülden inanmaktayız. Başta intibak yasamız olmak üzere, emekliler arasındaki maaş farklılıklarını ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler konusunda gereken hassasiyeti ve çabayı göstereceğinizi, tüm samimiyetimizle umut ediyoruz.’’

/ ANKARA

20.08.2007


 

Hilmi Güler İran'da

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bazı temaslar için geldiği Tahran’da ilk olarak İran Enerji Bakanı Perviz Fettah ile bir araya geldi. Güler, Fettah ile başkanlık ettiği, yaklaşık bir saat süren heyetler arası görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, Mayıs ayında Ankara’da yapılan görüşmelerin devamı için Tahran’da bulunduklarını belirtti.

İran heyetiyle iyi bir görüşme yaptıklarını ifade eden Güler, “Amacımız, Türkiye ile İran arasındaki mevcut iletim hatlarını daha da geliştirmek, yeni yatırımlarla bunu daha da güçlendirmek” dedi.

Türkiye’de yapılan toplantılarda bazı noktalarda mutabık kaldıklarını söyleyen Güler, iki ülkenin üç ayrı termik santral kurmasının söz konusu olduğunu, bunların Türkiye ve İran’da kurulması konusunda mutabık kalındığını hatırlattı. Güler, “İran ile su konusunda işbirliği yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine, Türk özel sektörünün İran’da baraj yapmasının mümkün olduğunu, bu konuyu da prensip olarak görüştüklerini bildirdi.

/ TAHRAN

20.08.2007


 

Zonguldak Havaalanı açılıyor

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Saltukova beldesindeki Zonguldak Havaalanı’nın, bugün hava trafiğine açılacağı bildirildi.

Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen, Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından işletme hakkı 25 yıllığına Zonguldak Özel Sivil Havacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine verilen Zonguldak Havaalanı’nın, bugün hava trafiğine açılacağını söyledi. Havaalanının geçen hafta NOTAM sistemine dahil edildiğini belirten Erkmen, şöyle konuştu: ‘Burasının hava trafiğine açıldığına yönelik dünya havayolları şirketlerine duyuruda bulunulacak. Uçakların, önümüzdeki 1 ay içinde buraya inmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Ancak öncelikle Ulaştırma Bakanlığından işletme ruhsatı alınacak, daha sonra iç, akabinde de gümrük ve diğer teşkilatların kurulmasıyla dış seferlere başlayacağız.’’

Yapımına 1991’de başlanan ve 11 Mart 1999’da dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in açılışını yaptığı 1 milyon metrekare alan üzerine kurulu havaalanı, DHMİ tarafından 2002’de ‘’trafik akışı olmadığı ve yolcu potansiyeli bulunmadığı’ gerekçesiyle yolcu uçağı inmeden kapatılmıştı.

/ ZONGULDAK

20.08.2007


 

TEMA’dan küresel ısınma tavsiyeleri

TEMA yetkililerinden alınan bilgiye göre, küresel ısınmaya karşı kişisel çabalar yetersiz olabiliyor, ancak hep beraber hareket edildiğinde etkili oluyor.

Evleri ısıtmak ve soğutmak için kullanılan enerjiden, yapılacak ufak değişikliklerle tasarruf yapılabileceğini belirten TEMA yetkilileri, daha az enerji kullanımı için şu tavsiyelerde bulundu:

‘’Evimizin yalıtımını iyi yapalım. İyi yalıtılmış çatılar metrekarede 15 litre yakıt tasarrufu sağlayabilir. İç ve dış duvarların yalıtımı, eski binalarda zor da olsa ısıyı korur.

Doğru oda sıcaklığı sağlanmalı. Çalışma ve yaşama alanları için ortalama 2021 derecedir. Bu değerlerden aşağı her derecede yüzde 6 oranında ısınma giderlerinden tasarruf edilir. Gece düşürülen ısı da aynı yönde etkili olacaktır. Üşüyünce her zaman biraz daha fazla giyinebiliriz.

Kullandığımız odaları ısıtalım. Sürekli oturmadığımız odaların ısıtıcıları kapatılabilir, daha az kullanılan yatak odası, misafir odası ve banyolardaki ısıtıcıları ise gerektiği zamanlarda kullanabiliriz.

Havalandırma, az ve öz olmalı. Bütün gün yarı açık bir pencere ve çalışan bir radyatör, odamız yerine sokağı ısıtır. Geceleri panjurları, perdeleri, storları kapatalım. Tek camlı pencerelerimizi şeffaf izolasyonla kaplayabiliriz, ucuzdur ve yüzde 610 enerji giderlerini azaltır.

Elektrikli ısıtıcıları asgari düzeyde kullanalım. Elektrikli radyatörleri ancak acil durumlarda kısa süreli kullanalım. Her türlü elektrikli ısıtıcı yoğun enerji tüketir.

Isıtma sistemlerinin birkaç yılda bakımları, temizliği yapılmalı, havaları alınmalı. Bakımı yapılmış sistemler yüzde 10 civarında enerji tasarrufu sağlar.

Çamaşırlarımızı kaynar su yerine ılık suda yıkayalım. Aynı temizliği ve yüzde 50 enerji tasarrufu sağlamış oluruz.

Bulaşık makinesi tam doluncaya kadar bekleyelim. Makineye bulaşıkları koymadan önce çalkalamayalım, bırakalım doğru seçtiğiniz ekolojik deterjanlar işlerini yapsın.

ESKİ BUZDOLAPLARI YÜZDE

40 FAZLA ENERJİ HARCIYOR

Dışarısıyla içerisi arasındaki her 1 derecelik farkın, yüzde 10 oranında ısınma ve soğutma faturalarına yansıyacağını ve sera gazlarına ekleneceğini vurgulayan yetkililer, konfor ve ekonomi için oda sıcaklıklarının kışın 1820, yazın da 2325 derece olmasını tavsiye etti.

Az enerji harcayan ampullerin kullanılması gerektiğini, ifade eden yetkililer, ‘’Akkor ampullerimizi tasarruf ampulleriyle değiştirelim. Tasarruf ampulleri yüzde 80 daha az enerji harcar, daha çok ışık verir ve uzun ömürlüdür’’ dedi.

Eski buzdolaplarının yenileriyle değiştirilmesi tavsiyesinde bulunan yetkililer, 10 yıl önce üretilen buzdolaplarının bugünkü modellerden yüzde 40 daha fazla enerji tükettiğini, bu miktarın evin üç aylık aydınlatma tüketimine eşdeğer gelebileceğini bildirdiler.

Bilgisayarların, müzik setlerinin, televizyonların uyur konumda bırakılmaması gerektiğine dikkati çeken yetkililer, kumandadan kapatılmış televizyonların açık konumda oldukları kadar enerji harcadığını kaydetti. TEMA yetkilileri, 4 kişilik bir ailenin, musluğun gereksiz yere akmasına izin vermeyerek, kısa duş alarak, bulaşıklarını makinede yıkayarak, gereksiz yere sifon kullanmayarak, güneş battıktan sonra bahçe sulayarak, bir yılda 140 ton su tasarrufu yapabileceğini söyledi.

TÜKETİME DİKKAT!

Küresel ısınmanın önlenmesinde günlük gıda tüketiminin de önemli rol oynadığını belirten yetkililer, tavsiyelerine şöyle devam etti:

‘’Organik ürünleri seçelim. Çiftçiler her yıl milyarlarca ton tarım ilâcı kullanırlar. Bu ilâçlar zararlıları öldürürken toprağın içindeki karbonu tutan mikroorganizmaları da öldürür. Dolayısıyla karbon toprakta tutunamadığı için atmosfere karbondioksit olarak salınır. Organik olmayan tarım ürünleri sadece sağlığımıza zararlı olmayıp küresel ısınmaya da yol açar.

Yerel ürünlerle beslenelim. Çok seyahat etmiş ürünler bize ulaşana kadar karbondioksit salınımına sebep olurlar.

Mevsiminde yiyelim. Ulaşımın yol açacağı sera gazlarını önlemiş oluruz.

Atıkları azaltalım, geri dönüştürelim ve tekrar kullanalım. Evimizde ne kadar atık ürettiğimizi düşünelim. Halen çevresel maliyetler atık yönetimine yansımamaktadır ve Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 60’ında çöpler gömülerek ortadan kaldırılmaktadır.

Yeşil enerjiye yatırım yapalım. Yeşil enerji üreten firmaların hisse senetlerini tercih edelim. Yeşil enerji geleceğin enerjisidir.’’

İŞ YERİNDE NELER YAPILABİLİR?

İş yerlerinde aydınlatma, ısınma, soğutma, bilgisayarlar, yazıcılar, fotokopi makinelerinin de küresel ısınmaya katkıda bulunduğuna işaret eden yetkililer, şu tavsiyelerde bulundu:

‘’Evdeki kurallar iş yeri için de geçerlidir. Bunlara bir de çalışanların ulaşımı, uçak yolculuklarını, kâğıt kullanımlarını da eklersek iş yerlerinin küresel ısınmaya etkisinin azımsanmayacak miktarda olduğu görülür. Dolayısıyla karbon salımı azaltma çabamızda iş yerlerimiz önemli bir yere sahiptir.

* Bilgisayarlarımızı kapalı tutalım. Bilgisayarlarımızı üç saatten fazla bir süre, ekranımızı 30 dakikadan fazla bir süre kullanmayacaksak kapatalım.

* Kahve-çay makinesini açık bırakmayalım. Sıcak durması için termos kullanabilirsiniz.

* Enerji tasarrufu etiketine dikkat edelim. İş yerimize tasarruflu ofis donanımları seçelim. Sadece enerji tasarrufu değil, bütçemize de katkı sağlamış oluruz.

* Alternatifler düşünelim. İş yerimizde, bisiklet kullanımını teşvik edelim. Toplu ulaşım araçlarının kullanılmasını, araçların paylaşılmasını kâğıtların geri kazanımını düşünerek hareket edelim.

* Karbondioksit salınımının en önemli kaynağı, kara ve hava taşıtlarının oluşturduğu ulaşım sektörüdür. Uçaklar küresel karbondioksit miktarının yüzde 12’sini oluştururlar.

* Arazi araçları, pikaplar, minibüsler gibi yüksek motor hacimli araçlar diğerlerine göre daha çok yakıt tüketirler. Bu tip büyük araçları kullanmaktan kaçınalım.

* Eğer 30 saniyeden fazla bekleme yapacaksak kontağı kapatalım.

* Lastiklerimizi kontrol edelim. 0,5 bar eksiltilmiş hava, yakıt tüketimimizi yüzde 5 arttırır.

* Bagajdaki gereksiz yükleri ayıklayalım. Aracımız, 100 kiloluk bir yükle 100 kilometrede 1 litre daha fazla yakıt tüketir.

* Arabamız dururken ısıtmaya çalışmayalım. Yürürken daha hızlı ısınır ve daha az yakıt tüketir.’’

/ KONYA

20.08.2007


 

Belediyenin ‘gelir’ projesi

Karaman’ın merkeze bağlı Sudurağı Beldesi Belediyesi, kurduğu modern elma bahçesi ile hem gelir elde ediyor hem de beldedeki çiftçilere örnek oluyor.

Suduragı Belediye Başkanı Celal Aslan, Sudurağı’nın on binlerce dekar verimli toprağı ve çalışkan üreticisiyle Karaman ve ülke için önemli bir merkez olduğunu belirtti.

Yöre halkının tamamının tarımla geçimini sağladığını ifade eden Aslan, şunları kaydetti: ‘’Beldemizde yol, su, kaldırım gibi rutin hizmetler dışında halkımıza örnek olmak amacıyla belediyemize ait 50 dekar alanda modern bir elma bahçesi kurduk. Tamamıyla son teknoloji kullanılarak tesis edilen bahçemizde 10 bin 200 adet, beldemizin iklim şartlarına uygun yazlık ve kışlık elma çeşitlerimiz var. Ayrıca beldemizde hangi tür meyvelerin en iyi yetişebileceğini tespit etmek amacıyla 10 dekar üzerinde bir deneme bahçesi oluşturduk. Bu bahçemizde elma, şeftali, erik, kiraz, vişne, kayısı, üzüm gibi meyvelerin onlarca çeşidi ekili. Deneyimli ziraat mühendisleri denetiminde halkımıza yetişen meyveleri gösteriyoruz.’’

/ KARAMAN

20.08.2007


 

Kapıkule'de TIR kuyruğu

Kapıkule Sınır Kapısı’nda, yurt dışına çıkış yapacak 320 civarında TIR, 8 kilometre uzunluğunda kuyruk oluşturdu.

Kapıkule gümrük yetkililerinden edinilen bilgiye göre, TIR’ların ihracat yüklerini gidecekleri ülkedeki firmalara Pazartesi günü teslim etmeye çalışması sebebiyle, Türk tarafında TIR kuyruğu oluştu.

Kapıkule’de TIR’ların işlemlerinin kısa sürede tamamlandığını ifade eden yetkililer, Bulgar gümrüğünde nöbet değişimi ile sahanın küçük olmasından kaynaklanan sebeplerden dolayı, TIR’ların Kapıkule gümrüğünde beklediklerini bildirdiler. Kapıkule’de halen 320 civarında TIR, çıkış için bekliyor.

/ EDİRNE

20.08.2007


 

Manisa’da servisli Kur’ân Kursu

Manisa şehir merkezindeki camilerde öğrenci yoğunluğu olduğu için 4 kilometre mesafede bulunan Organize Sanayi Bölgesi Camii’ne servisle öğrenci taşınıyor. Servis parası OSB yönetimi ve hayırsever işadamları tarafından karşılanıyor.

Geçen yıl başlayan sanayi bölgesindeki yaz Kur’ân kursuna, bu yıl 50 öğrenci kaydını yaptırdı. Kursta öğrencilere dini bilgiler de öğretiliyor. Servisle camiye Kur’an öğrenmeye gelen öğrenciler, hallerinden memnun. Taşımalı sistemini zor olmadığını belirten öğrenciler, “Aksine böyle daha iyi oluyor” dediler.

Velilerin ricası üzerine iki yıldır Kur’ân öğrettiklerini söyleyen Cami imam hatibi Bülent Selvi, kurs kapsamında veli toplantısı yaparak öğrencilerin durumunu değerlendirdiklerini de ifade etti.

/ MANİSA

20.08.2007


 

Doğubayazıt’ta bir ilk gerçekleşti

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi Devlet Hastanesi’nde ilk kez yapılan boyun ameliyatıyla bir hastanın felç olması önlendi.

Alınan bilgiye göre, Doğubayazıt ilçesi Yalınsaz köyünde 2 gün önce ot yükledikleri at arabasının üzerinden düşen Ali Tanrıverdi (60), Doğubayazıt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Hastanede ilk müdahalesi yapılan Tanrıverdi’nin boynunda kırık olduğu tespit edildi. Başarılı bir ameliyatın ardından hasta Tanrıverdi’nin boynuna platin takıldı. Ameliyat sonrası gazetecilere açıklama yapan Dr. Bozkurt, ‘’Ben bir ilke imza attıysam ne mutlu bana. Hastamızın durumu çok iyi ve felç olmaktan kurtardık’’ dedi.

/ DOĞUBAYAZIT

20.08.2007


 

Kuraklık, Beyşehir’deki kuşları da etkiledi

Kuraklık sebebiyle su seviyesi düşen Beyşehir Gölü’nde su kuşu ve ördeklerin hayat alanı daraldı.

Beyşehir Doğal Kültürel ve Turizm Derneği Başkanı Mümin Özbek, kuşların göç güzergahı üzerinde olduğu için yaz ve kış aylarında birçok türün barındığı Beyşehir Gölü Milli Parkı ve sazlıklarında aşırı su çekilmesi meydana geldiğini söyledi.

Bir çok su kuşu ve ördeğin, sazlıklar arasında kalan su birikintilerinde hayat mücadelesi vermek zorunda kaldığını kaydeden Özbek, kuşların, su seviyesinin azalmasıyla birlikte artan kirlilikten olumsuz etkilendiğini bildirdi.

/ BEYŞEHİR

20.08.2007


 

Semerci mi olsak?

Burdur’da semercilik yapan Ahmet Üneş (51), çırak bulamaması sebebiyle siparişleri yetiştiremediğini belirterek, ‘’Burdur’da semer yapan bir tek ben kaldım’’ dedi.

Semer ustası Üneş, yaptığı açıklamada, 35 yıldır semer yaptığını, en büyük sorununun çırak bulamamak olduğunu söyledi.

Dağlık bölgelerde insanların at, katır ve eşekleri yoğun şekilde kullandığını belirten Üneş, tek başına çalıştığı için siparişleri yetiştiremediğini dile getirdi. Dededen kalma mesleği sürdürmek için büyük gayret gösterdiğini ifade eden Üneş, ‘’Babam zamanında Burdur Ulu Cami çevresinde 20’ye yakın semerci bulunuyordu. Hepsi yerlerine yetiştirecek çırak bulamadıkları için birer birer dükkânları kapattılar. Korkarım bu sonu ben de yaşayacağım’’ diye konuştu.

/ BURDUR

20.08.2007


 

Ayakkabı öğleden sonra alınır

Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Adnan Görgülü, gün içinde ayakların şişebileceğini ve bu yüzden ayakkabının öğleden sonra satın alınması gerektiğini bildirdi.

Görgülü, yanlış ayakkabı seçiminin mantar, nasır ve tırnak batması gibi çeşitli hastalıklara sebep olabileceğini söyledi.

Günlük hayatta ayakların vücudun bütün yükünü taşıdığını ve bu yüzden ayak sağlığına çok dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Görgülü, ‘’Gün içinde çok fazla ayakta durulduğu için ayaklarımız şişebilir. Bu da yanlış ayakkabı seçimi yapmamıza sebep olur. Ayakkabılarınızı gerçek beden ağırlığınızın oluştuğu öğleden sonra satın almaya özen göstermeliyiz’’ dedi.

/ EDİRNE

20.08.2007


 

Uyusunda büyüsün ninni!

Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, ABD’de yapılan bir araştırmanın, müzik dinleyen bebeklerin daha çabuk büyüdüğünü ve daha uyumlu olduklarını gösterdiğini bildirdi.

Prof. Dr. Yorulmaz, müziğin kişinin psikolojisini ve beden sağlığını çok yakından etkilediğini söyledi. Araştırmaların, iş yerlerinde çalınan müziğin, çalışanların yaptıkları işe konsantrasyonunu ve iş başarısını çok önemli ölçüde arttırdığını gösterdiğini belirten Yorulmaz, bu sebeple eski çağlardan beri insanların acılarını, sevinçlerini, ayrılıklarını, kavuşmalarını, mutluluklarını hep müzikle ifade ettiğini kaydetti.

/ EDİRNE

20.08.2007


 

Ayı üzümü kalbe dost

Türkiye’de Doğu Karadeniz yöresinde yetişen ayı üzümünün sağlık açısından bir çok faydası bulunuyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Lokman Altun, ayı üzümünün özellikle Karadeniz illerinde yetiştiğini belirterek, ‘’Meyveleri 1.5-2 gram ağırlığında olan ayı üzümünün meyve rengi mavi-siyah, meyve kabukları yumuşak, çekirdeği ise azdır’’ dedi. Altun, ayı üzümünün insan sağlığı ve beslenmesi için çok büyük öneme sahip olduğuna dikkati çekerek, “Ayı üzümü idrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik etkisi göstermektedir. Kansere karşı koruyan enzimleri aktivite eden ayı üzümü, anti-kanserojen ve anti-oksidan özelliğe sahiptir.’’ dedi.

/ TRABZON

20.08.2007


 

Derinliğini bilmediğiniz suya girmeyin

Sığ suya yapılan atlayışlar sonucunda meydana gelen boyun travmalarının kısmî felçten tam felce kadar riskler barındırdığı bildirildi.

Akdeniz Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yetkin Söyüncü, yaptığı açıklamada, her yıl özellikle yaz aylarında, sığ suya veya havuza atlama sırasında meydana gelen travma vak’alarıyla karşılaştıklarını söyledi. ‘’Dalma yaralanması’’ adını verdiklerini bu vak’aların daha çok derinliği belirtilmemiş havuzlarda yaşandığını anlatan Söyüncü, vak’aların büyük çoğunluğunu ise 30’lu yaşlarda erkeklerin oluşturduğunu ifade etti.

/ ANTALYA

20.08.2007


 

Ağzınızda servet taşıyorsunuz!

Düzenli bakım yapılmadığında kaybedilen dişlerin, son yıllarda yaygınlaşan implant (diş ekme) tekniğiyle yerine konulmasının en iyi şartlarda 45-50 bin YTL’ye mal olduğu bildirildi.

Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Esen, yaptığı açıklamada, çene kemiğine yerleştirilen ve ‘’titanyum’’ adı verilen malzemeden yapılan yapay diş köklerinin, kaybedilen dişlerin, fonksiyon ve estetiğini yeniden sağlamada en geçerli yöntem olduğunu belirtti. Kişi bir implant yaptıracağı takdirde bedelinin kullanılan malzemenin kalitesine göre 750 ile 1500 avro arasında değiştiğini vurgulayan Esen, “Düzenli bakım yapılmadığında kaybedilen dişlerin, implant tekniğiyle yerine konulması en iyi şartlarda 45-50 bin YTL’ye mal oluyor. Bu operasyon sırasında, eğer çene kemiği müsait değilse, kalça kemiğinden çeneye kemik transferi de yapılıyor.’’ dedi.

/ ADANA

20.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri