Türkiye’nin borçları için yılda 50 katrilyon YTL civarında faiz ödediğini belirten Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şube Başkanı Hüdaverdi Çakır, “önümüzdeki 5 yıl içinde bu faiz yükünden kurtulmak için milli seferberlik ilan etmeli, faize giden bu parayı yatırıma yönlendirebilmeliyiz” dedi. Çakır, bu konuda uzmanlara “Türkiye’nin İç ve Dış Borçlarının Tasfiyesi” başlıklı bir rapor hazırlatarak hükümete ve kamuoyuna sunacaklarını kaydetti.
Çakır, Derneğin Ankara şubesinde düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki son siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
Kalkınma önündeki en önemli engellerden birinin ‘’yüksek faiz’’ oranları olduğunu belirten Çakır, faiz oranlarının aşağıya çekilmesi gerektiğini vurguladı. İşadamlarına döviz ile borçlanmamalarının tavsiye edildiğini ancak yüksek faizler nedeniyle döviz ve YTL ile borçlanma arasında yaklaşık yüzde 15-16 oranında fark ortaya çıktığını anlatan Çakır, ‘’(Aman dövize dokunmayın, elinizi yakar) derken yerine koyacağınız Türk parası cinsi ile borçlanmayı kabul edilebilir, mantıklı bir seviyeye taşınması lazım’’ dedi.
Türkiye’nin finans açısından eksiği bulunduğunu da kaydeden Çakır, ülkenin her yıl ortalama 50 milyar YTL faiz ödediğini, yatırıma ise ancak 11 milyar YTL ayırabildiğine dikkati çekti ve ülkenin borç sarmalından mutlaka kurtulması gerektiğini vurguladı.
Çakır, bu alanda milli seferberlik ilan edilmesi ve hem ailelerin, hem kurumların hem de devletin ‘’hak ettiği’’ kadar harcama yapması, tasarrufa yönelmesi gerektiğini kaydetti. PETKİM, Ereğli Demir Çelik gibi kuruluşların stratejik öneme sahip olduğunu ve yerli kurumlara gitmesini arzu ettiklerini kaydeden Çakır, ‘’İsterdik ki milli sermaye alsın. En son OYAK’ta gördük. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği şemsiyesi altında bütün iş adamlarını organize etmek suretiyle demir çelik fabrikasını alacaktı. Bizim milli kuruluşumuz diye, ordu, OYAK’ın arkasındaki ordu, bunu dedik ki buyurun siz alın. Sonucunun ne olduğunu hep beraber gördük’’ diye konuştu.
Çakır, Avrupa ülkelerinde özellikle bankacılık sektöründe yabancılara yönelik sınır bulunduğunu ifade ederek, Türkiye’de de benzer bir yöntemin uygulanması ve sektörün en az yüzde 60’ının milli sermaye olması gerektiğini söyledi. Çakır, bu mantıktan hareketle Halkbank ve Ziraat Bankası’nın özelleştirilmemesi gerektiğine inandığını söyledi.
Sektörün ara elemana ihtiyaç duyduğu kaydedilerek, mesleki eğitim politikasına yönelik soru sorulması üzerine de Çakır, ‘’YÖK’ün tamamen anlaşılmaz ve uzlaşılmaz tutumuyla Türkiye çok ciddi sıkıntıya giriyor’’ dedi.
Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığını değerlendirirken, ‘’İki tane bıçkın, koşucu, hem Sayın Başbakan hem Sayın Cumhurbaşkanı, genç, dinamik, deneyimli, tecrübeli bu insanlar, Türkiye’ye çok şey verebileceğine inanıyorum’’ diye konuştu.
|