Haberler

‘Iraklılar takvim yükümlülüğüne girdi’

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Irak Başbakanının, Türkiye ziyaretinde “PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesinin” önemine vurgu yaparak, görüşmelerde heyetlerin karşılıklı olarak terörle mücadeledeki kararlılıklarını sergilediğini söylediler. Kaynaklar, iki hafta içinde çalışmalarda bulunmak üzere Irak’ın Türkiye’ye bir heyet göndereceği ve anlaşmaların iki ay içinde sonuçlandırılacağı yönündeki taahhütlerin de önemli olduğunu vurgulayarak, “Iraklılar bir takvim yükümlülüğü altına girmiş oldu” dediler.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, bazı basın organlarında çıkan “Irak ile Türkiye arasında terörle mücadelede işbirliği anlaşmasında, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesut Barzani’nin itirazı nedeniyle uzlaşma sağlanamadığı” yönündeki haberlerin doğru olmadığını bildirdi. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan kaynaklar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Irak Başbakanı Nuri El Maliki arasında imzalanan mutabakat muhtırasıyla, Irak tarafının terörle mücadelede işbirliği anlaşmasının imzalanması yönünde kararlılık ortaya koyduğuna ve bunu kayda geçirdiğine işaret ettiler.

Maliki’nin, imza koyduğu mutabakat muhtırasının “bütün Irak’ı bağlayacağı” yönündeki açıklamasının önemli olduğunu ifade eden diplomatlar, bazı basın organlarında çıkan “Anlaşma imzalanamadı, onun yerine mutabakat muhtırasıyla yetinildi” şeklindeki değerlendirmeleri “spekülatif” olarak nitelendirdiler. Kaynaklar, terörle mücadelede işbirliği anlaşmasının, “bazı maddeler üzerindeki hazırlıkların yetiştirilememesi” nedeniyle imzalanamadığını belirttiler.

“Anlaşmanın Barzani’nin itirazı nedeniyle imzalanamadığı” iddialarını, Irak hükümet sözcüsünün yalanladığına ilişkin haberlerin de bulunduğuna işaret eden kaynaklar, “Görüşmeler sırasında Maliki ve Barzani’nin telefon görüşmesi yaptığı” yönündeki söylentilerin de doğru olmadığını bildirdiler.

Kaynaklar, iki hafta içinde çalışmalarda bulunmak üzere Irak’ın Türkiye’ye bir heyet göndereceği ve anlaşmaların iki ay içinde sonuçlandırılacağı yönündeki taahhütlerin de önemli olduğunu vurgulayarak, “Iraklılar bir takvim yükümlülüğü altına girmiş oldu” dediler.

Türkiye’nin Irak hükümetini muhatap aldığının altını çizen kaynaklar, iki ülkenin başbakanları arasında ximzalanan mutabakat muhtırasının da, Türkiye ile Irak arasında imzalanması beklenen terörle mücadelede işbirliği anlaşmasının alternatifi olmadığına vurgu yaptı.

/ ANKARA

09.08.2007

KURAKLIK ETKİLEMEDİ

DÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, Türkiye’nin en önemli su rezervlerinin olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 30-40 yıl içinde önemli cazi-be merkezi haline gelebileceğini bildirdi. Bağlı, şöyle konuştu: “Bir zamanlar ‘su petrolden daha kıymetledir’ denil-diğinde, tebessüm eder geçerdik. Bugünlerde Ankara, İstanbul’da su kesintileri olunca suyun ne kadar önemli olduğunu gördük.’’

Bağlı, GAP sayesinde son yıllarda bölgede yapımı tamamlanan Atatürk, Karakaya, Kralkızı, Dicle ve Batman barajlarında kuraklık sebebiyle su seviyesinde önemli ölçüde düşüş yaşanmadığını söyledi.

Türkiye’nin en önemli su rezervlerinden birinin de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olduğunu ifade eden Bağlı, ‘’30-40 yıl içinde bu bölge çok önemli bir cazibe merkezi haline gelebilir. Uzun vadede yağışa bağlı kalmaksızın var olan su rezervi, bütün Türkiye’ye yetecek kadardır. Eğer çok sağlıklı bir biçimde planlama gerçekleşebilirse bu rezerv, buradaki refahı ve şehirleşmeyi beraberinde getirebilir’’ dedi.

Su kullanımının son zamanlarda en çok konuşulan konulardan biri haline geldiğini belirten Bağlı, şöyle konuştu: ‘’Bir zamanlar ‘su petrolden daha kıymetledir’ denildiğinde, tebessüm eder geçerdik. Bugünlerde Ankara, İstanbul’da su kesintileri olduğu zamanlarda suyun ne kadar önemli olduğunu gördük. Üstelik suyun katma değeri petrolden daha daha yüksektir. Tüketimi petrolün çok üstündedir. Buradaki su potansiyelini alıp Ankara veya İstanbul’a götüremezsiniz. Yani üretilecek katma değer burada kalacaktır.’’

PETROL UMUT KAYNAĞI

Diğer yandan uzmanlar, başlı başına büyük bir ekonomik değer olan GAP projesinin tamamlanması halinde bölgenin fakirlikten hızla kurtulup, çok önemli ekonomik ve sosyal cazibe merkezi haline geleceğine dikkati çeki-yor. Son zamanlarda Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesinin ardından açılan kuyularda çıkan petrole de vurgu yapan uzmanlar, petrolün bölgenin gelişmesi ve cazibesini arttırması açısından önemine işaret ediyor.

/ DİYARBAKIR

09.08.2007

Tasarruf yetmez, suyu verimli kullanalım

Büyük kentlerde başgösteren su sıkıtsı ile birlikte gündeme gelen susuzluk tehlikesi, Türkiye’nin gelecekteki en hayati sorunlarından biri olarak öne çıkıyor.

Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye (WWF-Türkiye) verilerinden derlediği bilgiye göre, bugün güncel bir sorun olarak susuzluğu yaşayan Türkiye’nin, su kaynaklarını verimli kullanmadığı takdirde 2050 yılından sonra çok ciddi su krizi ile karışı karşıya kalması öngörülüyor. Genel kanının aksine bir ‘’su zengini ülke’’ olmayan Türkiye, bugün için yıllık 7 bin 600 metreküp olan dünya kişi başına kullanılabilir su miktarına karşılık, kişi başına sadece bin 430 metreküp suya sahip bulunuyor. Bu miktarın, Devlet Su İşleri’nin 2030 yılında kaynakların yüzde 100 verimle kullanılacağını öngörmesine karşın, bu tarihte 80 milyona ulaşacak nüfus dikkate alındığında bin 100 metreküpe düşeceği hesaplanıyor.

Kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının bu seviyeye gerilemesi ile birlikte dünya standartlarına göre ‘’su sıkıntısı çeken bir ülke’’ durumuna gelecek olan Türkiye’nin, bu veriler ışığında, 2050-2100 yılları arasında ciddi su krizi yaşaması ise kaçınılmaz görünüyor.

/ İZMİR

09.08.2007

Aşırı sıcaklar kazaları arttırdı

Yurt genelinde son 1 hafta içinde meydana gelen trafik kazalarında 127 kişi öldü, 556 kişi yaralandı. Türkiye’de yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kara yollarında yaşanan yoğunluk trafik kazalarının artmasına neden oluyor.

Son zamanlarda yaşanan ‘’çöl sıcakları’’nın sürücülerin reflekslerini olumsuz etkilemesi de kazaların oluşmasının nedenleri arasında gösteriliyor. Bunun en önemli göstergelerinden birisi de son bir hafta içinde yaşanan trafik kazaları... Trafik kazalarında yurt genelinde en çok can kaybının yaşandığı 6 Ağustos Pazartesi, 38 kişi öldü, 102 kişi yaralandı. 1-7 Ağustos tarihlerinde yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarında ise 127 kişi öldü, 556 kişi yaralandı

Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Hitay Güner, Türkiye’de özellikle yaz aylarında trafik kazalarında artış yaşandığını söyledi. Küresel ısınmanın etkisiyle Anadolu’da sürücülerin özellikle gece yolculuğunu tercih ettiğini ifade eden Güner, ‘’Gündüz aşırı sıcak sürücüleri gece yolculuğu yapmaya zorluyor. Sürücülerin gündüz uykularını almaları halinde gece yola çıkmalarında bir sakınca yok. Ama genelde gece yola çıkan sürücüler uykularını yeterince alamamış oluyor. Gece, görüş mesafesi de az oluyor. Uykusuzluk ve yorgunluk da buna eklenince kazalar kaçınılmaz oluyor’’ diye konuştu.

/ ANKARA

09.08.2007

Millî Eğitim’den yenilikler

On beş milyon öğrenci ve altı yüz yirmi bin öğretmen, 2007-2008 eğitim öğretim yılına bazı yeniliklerle başlayacak.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) başlattığı yeni uygulamalarla eğitim öğretim yılı 17 Eylül 2007 Pazartesi günü başlayacak. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sene de ilköğretime yeni başlayacak öğrenciler için “okula uyum programı” çerçevesinde ders zili, 10 Eylül 2007 Pazartesi günü çalacak.

İlköğretimde önceki dönem başlatılan “e-kayıt” uygulaması bu yıl on altı büyük ildeki liselerde de uygulanacak.

Yeni dönemde en önemli değişikliklerden biri Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) sisteminde yaşanacak. Bu dönem son kez yapılacak OKS’nin yerine getirilen Seviye Belirleme Sınavı’na bu yıl 6 ve 7. sınıf öğrencileri girecek. Testlerde yabancı dil soruları da yer alacak. Öğrencinin her dersten aldığı not, yıl sonu başarı ortalamasını etkileyecek. Bu sebeple öğrencinin bütün derslerine ağırlık vermesi gerekiyor.

MEB’in, ortaöğretimde geçen dönem başlattığı 100’lük not sistemi, bu yıl ilköğretimde de uygulanacak. İlköğretimde her dersin yazılı sınavlarında en az üç soru sorulması planlanırken, görsel sanatlar, beden eğitimi, müzik, teknoloji ve tasarım dersleri dışındaki derslerden de her dönemde en az bir kez ortak sınav yapılacak. Bu uygulamayla sınavlara standart getirilmesi amaçlanıyor.

Medya Okuryazarlığı dersinin 6, 7 ve 8’inci sınıflarda seçmeli ders olarak okutulmasının hedeflendiği yeni eğitim döneminde ilköğretimin dördüncü sınıfından başlamak üzere karnelerde, öğrencilerin önceki sınıflardaki notlarının yıl sonu ortalaması görülebilecek.

/ ANKARA

09.08.2007

Bahçeli’den Hükümete ve DTP’ye uyarılar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığının, bir siyasi partinin iradesinin ve hükümet olma meselesinin dışında ve üstünde, bütün Türkiye’yi temsil eden bir makam olduğunu belirtti.

Bahçeli, ‘’Bu makam, partilerin küçük hesaplarının ve siyasi ihtiraslarının değil, demokratik kültür ve siyaset ahlakının öne çıkmasına neden olacak bir uzlaşmanın temsil yeri olmalıdır’’ dedi. Partisinin ilk grup toplantısında konuşan Bahçeli, yeni Meclisin önünde TBMM Başkanlık seçimlerinin ardından öncelikle çözmesi gereken, geçen dönemden kalma ciddi bir sorun olan cumhurbaşkanlığı konusu bulunduğunu söyledi. MHP’nin seçim sonuçlarının belli olmasının ardından, bu konudaki tutumunu açıkladığını ve başından beri AKP’nin düzenlediği mağduriyet ve mazlumiyet kumpanyalarını sora erdirdiğini ifade eden Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM’de hazır bulunacaklarını, ancak aday ve seçim konusundaki tutumlarını daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını söylediklerini hatırlattı.

‘’Türk Devletinin bu en yüksek merciinin, değerini ve önemi üstlenebilecek kişinin kim olacağından ziyade, bu makamı taşıyacak liyakatin ilke ve nitelikleri belirlenmeli ve öncelikli olmalıdır’’ diyen Bahçeli, partisinin cumhurbaşkanı seçimi için öne sürdüğü ilkeleri şöyle sıraladı: ‘’Türkiye Cumhuriyetine cumhurbaşkanı olacak şahıs; Türkiye’nin bütünlüğü ve Türk devletinin milli ve üniter yapısını temsil ve taşıma konusunda milletimizde tereddüt bırakmayacak bir fikri maziye, Cumhuriyetimizin kurucu felsefesini özümsemiş, geçmişinde Cumhuriyetin temel değerlerine samimiyet ve sadakati hakkında kuşku bırakmayacak bir milli duruşa, Türk milletinin birlik ve beraberliğini, millet olma hasletlerini ve yüksek kültürünü benimseme konusunda mutlak güvenilecek ilkeli, berrak ve açık bir düşünce yapısına, Dürüst, şaibesiz ve manevi değerlere saygılı hüviyetiyle tebarüz etmiş, demokrasinin ilkeleri konusunda tam duyarlılık ve kararlılığa sahip bir şahsiyet olmalıdır.’’

UZATILAN ELLERİ

ELBETTE HAVADA BIRAKAMAYIZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni dönemde yapıcı bir rol oynayacaklarını, uzatılan elleri havada bırakamayacaklarını ifade ederek, “Fakat bir taraftan el sıkarken, diğer el ile Mehmetçiğe kurşun sıkılmasına asla tahammülümüz olamaz’’ dedi.

Bahçeli, 22 Temmuzda yapılan seçiminin sonuçlarını daha soğukkanlı ve bilimsel olarak analiz etmek üzere bir çalışma başlattıklarını ifade etti. Bahçeli, yanlış bir hesap içine girilerek, MHP’nin uzlaşmacı tavrı üzerinden, yıkıcı veya bölücü niyetlere meşruiyet kazandırılmaya çalışılması halinde, buna en sert ve kesin cevabı yine MHP mensuplarının vereceğini söyledi.

Bahçeli, kimden ve nereden gelirse gelsin, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerini ve yapısını tartışmaya açmanın, etnik köken farklılıklarına dayanarak bunları yıkmaya çalışmanın veya bunlara seyirci kalmanın, devletin ve milletin varlığına kastetmekle eş değer olduğunu vurgulayarak, ‘’Bunun da adı bize göre ihanettir’’ diye konuştu. Bahçeli, milletvekillerinin, namus ve şeref gibi kavramlar üzerine yaptığı yeminlerine sadık kalmalarını gerektiğini söyledi.

/ ANKARA

09.08.2007

DTP: Türkiye’yi rahatlatacağız

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, demokrasinin çıtasının yükseltilerek, toplumun siyasete katılmasını ve söz hakkı olmasını sağlayarak büyük gelişmelere yol açılabileceğine inanıyoruz’’ dedi.

DTP’nin ‘’grup toplantısı’’ parti genel merkezinde, Genel Başkan Vekili Demirtaş başkanlığında yapıldı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Demirtaş, grup toplantısını parlamentoda yapmak istediklerini, ancak henüz TBMM Başkanı seçilmediği ve yerler tespit edilmediği için toplantıyı parti genel merkezinde gerçekleştirdiklerini söyledi.

Demirtaş, şunları kaydetti: ‘’Ülkede halkın yaşam standartlarının yükseltilmesinden, işsizlik, yoksulluk, trafik kazaları ve hepimizin bildiği ve sıkıntısını yaşadığı gibi Ankara’da tanık olduğumuz susuzluk dahil olmak üzere Türkiye’deki tüm sorunların, demokrasinin çıtasının yükseltilerek, toplumun siyasete katılmasını ve söz hakkı olmasını sağlayarak büyük gelişmelere yol açılabileceğine inanıyoruz. Parlamento grubumuzdan da bu beklentiler içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.’’

Demirtaş şunları kaydetti: ‘’Önümüzdeki dönemde grubumuzun nasıl bir çalışma programına sahip olacağını tüm kamuoyuyla paylaşacağız. Şimdiden bunun hazırlıklarını yapmaktayız. Bu program bir yol haritası olacak ve tüm Türkiye’yi rahatlatacak. Tüm Türkiye’de ezilen kesimlerin, ötekileştirilen kesimlerin, sessiz çoğunluğun, bugüne kadar sorunlarına çözüm bulamammış tüm kesimlerin sesi olabilecek, aynı zamanda uluslararası alanda ülkeyi sıkıntılardan kurtarabilecek, prestijli bir ülke haline getirebilecek bir programa sahip olacağımızı şimdiden ifade edebiliriz.’’

Öte yandan DTP 2. olağanüstü kongresi Eylül ayında yapılacak. DTP Parti Meclisinin parti genel merkezinde yapılan toplantısında seçim sonuçları, kongre süreci ve izlenecek politikalar görüşülerek karar bağlandı.

/ ANKARA

09.08.2007

Ankara’da yarın yağmur duâsına çıkılacak

Ankara Müftü Yardımcısı Eyyüp Demir, Miraç Kandili dolayısıyla 10 Ağustos Cuma günü Ankara’da yağmur duâsı yapılacağını bildirdi.

Cuma namazı öncesi Kocatepe ve Hacıbayram Camii merkez alınmak üzere bunlara bağlı yaklaşık 750 camide yağmur duâsının edileceğini ifade eden Eyyüp Demir, ilçe camilerinde de vaizlerin yağmur duası yapacaklarını kaydetti.

/ ANKARA

09.08.2007

Kanser artışı ürkütüyor

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, kanserin 2025 yılından itibaren dünyada ve Türkiye’de ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alacağını söyledi.

Tuncer, kanserin Türkiye’de ve dünyada, ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını ifade ederek, dünyada yaklaşık her yıl 7 milyon insanın kansere yakalandığını ve 5 milyon insanın kanser nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti. Türkiye’de ise her yıl 150 bin kişinin kansere yakalandığını, yaklaşık 400 bin insanın da kanserle yaşadığını bildiren Tuncer, şunları kaydetti: ‘’Kanser, 2025 yılından itibaren dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alacak. 2025 yılından itibaren her yıl 10 milyonun üzerinde insan ölecek. Toplam 75 milyon insan, kanserle yaşıyor olacak.’’

Kanserin ciddi bir şekilde artış gösterdiğini ve inanılmaz boyutlara ulaştığını ifade eden Tuncer, ‘’Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’de her yıl yarım milyon insan kansere yakalanacak gibi görünüyor’’ dedi.

Prof. Dr. Murat Tuncer, üçüncü aşamaya yönelik projelerinin de bulunduğunu, her kanserli hastaya belli miktarda maddi yardımda bulunmayı amaçlayan proje hazırlığında olduklarını bildirdi.

/ VAN

09.08.2007

Helal parayla hacca gitmek istiyorum

Almanya’da 25 yıl önce bir Türk’le evlenerek Müslüman olan Monika Orhan, “Ben araştırdım, okudum.

Kendim ikna olduktan sonra Müslüman oldum. Kimse baskı yapmadı” dedi. Müslüman olmasının ardından Almanya’da yaşayan eniştesi, ablası ve iki yeğeninin de Müslüman olduğunu söyleyen Orhan, badem ezmesi satarak kazandığı helal para ile hacca gitmek istiyor.

Merkeze bağlı Altınçevre köyünde eşi ve 5 çocuğuyla birlikte yaşayan Monica Orhan, 25 yıl önce 18 yaşındayken eşi Mehmet Orhan ile enişte ve ablasının aracılığıyla tanışarak evlendiklerini söyledi. Evlenmelerinin ardından Elazığ’a kesin dönüş yaptıklarını ifade eden Orhan, “Evlendikten hemen sonra Müslüman olmadım. Araştırdım, okudum. Kendim ikna olduktan sonra Müslüman oldum. Kimse baskı yapmadı” dedi.

Müslüman olmasının ardından Almanya’da yaşayan eniştesi, ablası ve iki yeğeninin de Müslüman olduğunu söyleyen Orhan, “Şimdi hacca gitmeyi istiyorum. Ama hac tamamen helal para ile yapılması gereken bir ibadet. Ben de tamamen helal olduğuna inandığım badem ezmeleri satışından kazandığım paraları biriktiriyorum. Bu parayla hacca gideceğim” şeklinde konuştu.

/ ELAZIĞ

09.08.2007

Ser verip sır vermediler

AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.

AKP Genel Merkezi’nde saat 11.45’te başlayan toplantıda, TBMM Başkanlığı, Başkanlık Divanı üyelikleri ve parti grup yönetimi için görüş alışverişinde bulunuldu. Üyelere dağıtılan formda, bu görevler için görmek istedikleri isimleri yazmaları istendi.

MKYK üyeleri, toplantı öncesi parti genel merkezine gelişlerinde gazetecilerin AKP’nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin sorularını cevapladılar. Adana Milletvekili Ömer Çelik, ‘’Her şey çok güzel olacak, hiç kafanızı yormayın’’ derken, MKYK üyelerinden Sema Özdemir, ‘’Kişisel görüşümüz olsa da neticede parti görüşü olması lazım. Hep beraber görüşeceğiz. Bireysel olarak yanıt vermek istemiyorum. Önemli olan partimizin genel görüşünün kabul görmesidir” diye konuştu.

Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, ‘’Abdullah Gül’ün adaylığına nasıl bakıyorsunuz?’’ sorusuna, ‘’MKYK’dan sonra’’ cevabını verdi.

Genel Başkan Danışmanı Akif Gülle, ‘’Cumhurbaşkanı adayınız Gül mü olacak?’’ sorusunu yanıtlarken, ‘’Öncelikle bize yakışan, en doğru, en mantıklı, en realist ve ülke gerçeklerini göz önünde bulundurarak bir karar vermektir. Bu konuda AK Parti’nin kurumsal kimliği bakımından, yetkili kurumları bakımından da hiç kimsenin bir şüphesinin olmaması gerekir. Lütfen rahat olun, bunu tavsiye ediyorum sadece’’ dedi.

Gülle, ‘’kişisel görüşünüzle ilgili bir ipucu verir misiniz?’’ sorusunu da ‘’Gerekli ipucunu verdiğime inanıyorum. Realist, mantıklı ve ülke gerçeklerimiz göz önünde bulundurularak en mantıklı kararı AK Partimizin yetkili kurumlarının vereceğine hiç şüpheniz olmasın’’ diye cevapladı.

İstanbul Milletvekili Güldal Akşit de, Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda kişisel görüşünün sorulması üzerine, ‘’Onu bekleyip hep beraber göreceğiz. Bu konuda kişisel görüş açıklamak, şu aşamada doğru değil. Biraz bekleyelim’’ diye konuştu.

AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan ise aynı soruya, ‘’Karar verilecek, zamanı gelince. Benim gönlümün adayı Sayın Gül’dür’’ cevabını verdi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Abdullah Gül’ün adaylığı konusundaki kişisel görüşünün sorulması üzerine, ‘’Şu anda adaylıklarla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmam doğru olmaz’’ dedi.

AKP Genel Merkezi’nde yapılan toplantı, yaklaşık 2,5 saat sürdü. Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, toplantıdan ayrılırken gazetecilerin toplantıya ilişkin soruları üzerine, toplantıda dağıtılan formlara herkesin Meclis Başkanlığı için düşündükleri isimleri yazdığını söyledi.

/ ANKARA

09.08.2007

Uzlaşma turları başladı

Devlet Bakanı Beşir Atalay, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve MKYK üyesi Hüseyin Tanrıverdi’den oluşan AKP heyeti, TBMM Başkanı seçimiyle ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere CHP ziyaret etti.

AKP heyeti, ilk olarak DSP Genel Merkezi’ni ziyaret ederek, görüşmelerde bulundu. DSP yetkililerinin görüşmede, Meclis Başkanı seçiminde uzlaşı ve diyalogun önemini vurguladıkları bildirildi. Heyet, daha sonra CHP’ye geçerek Genel Sekreter Önder Sav ile bir araya geldi.

Burada Genel Sekreter Önder Sav ve diğer yetkililerle görüşen Beşir Atalay, daha sonra MHP Genel Merkezi’ne geçerek, burada Genel Sekterer Cihan Paşacı ile görüşeceği öğrenildi. AKP heyeti, TBMM Başkanı seçimiyle ilgili olarak Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Merkezinde Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya, DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna ile görüştü.

Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat, bugüne kadarki teamüllere göre Meclis başkanının TBMM’de çoğunluğu olan siyasi parti tarafından seçildiğini hatırlattı.

/ ANKARA

09.08.2007

AHUDER: Öz ve açık bir Anayasa hazırlansın

Anadolu Hukuk Derneği (AHUDER) Başkanı Avukat Süleyman Gürkök, demokratik haklar, temel hak ve özgürlüklerin düzenlendiği her maddenin sonunda ‘ancak’ kelimeleriyle sınırlandırılmayan öz ve açık bir Anayasa hazırlanmasını desteklediklerini bildirdi.

Gündemde bulunan konularını değerlendirmek için dernek binasında basın toplantısı yapan AHUDER Başkanı Süleyman Gürkök, ülke gündeminin yoğunluğunu dile getirerek önemli bir gündeminde başka bir gündemin kurbanı olarak unutulup gittiğine işaret etti.

AHUDER Başkanı Gürkök, son dönemlerde hukuk ve demokrasi sınavında sınıfta kalanların içerisinde 367 değerlendirmesi ile Anayasa Mahkemesi ve banka hortumlama davalarındaki karar ile Danıştay’ın da yerini aldığını açıkladı.

Gürkök, ülkenin öncelikli ihtiyacı konumunda olan, demokratik haklar, temel hak ve özgürlüklerin düzenlendiği her maddenin sonunda ‘ancak’ kelimeleriyle sınırlandırılmayan öz ve açık bir Anayasa hazırlanmasını desteklediklerini belirtti. Süleyman Gürkök, dernek olarak ülke refahının, toplumsal barışın sağlanması ve kalıcı kılınması adına, her türlü gayreti ve hak talebini destekleyeceklerini duyurdu.

/ KAYSERİ

09.08.2007

Rum yönetimi BM’ye petrol mektubu gönderdi

Kıbrıs Rum yönetimi, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz arama çalışmaları hakkında BM’ye mektup gönderdi.

Rum basınında yer alan habere göre, Güney Kıbrıs’ın BM’deki Daimi Temsilcisi Andreas Mavroyannis, Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Erato Kozaku-Markulli’nin talimatı üzerine söz konusu mektubu 6 Ağustosta iletti.

Mektubunda, “yer altı kaynaklarının tespit edilmesi ve çıkarılmasıyla ilgili araştırmalar konusunda hesap vermeye niyetli olmadıklarını” belirten Mavroyannis, Türkiye’nin deniz hukukuyla ilgili uluslararası anlaşmayı imzalamak istemediğini yazdı.

Rum basını, Mavroyannis’in mektubunun, Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin’in geçen hafta gönderdiği mektuba cevap teşkil ettiğini belirtti.

/ LEFKOŞA

09.08.2007

Yeni vekillere çiçekli, çikolatalı kutlama

23. Dönem Parlamentosunda hafta sonu yemin ederek görevlerine başlayan milletvekillerine, kutlama mesajı, çok sayıda çiçek ve çikolata gönderiliyor.

Halkla İlişkiler binalarındaki odalarına yerleşen yeni seçilen milletvekilleri, daha Meclise ‘’alışamadan’’ ziyaretçi akınına uğramaya başladı.

Milletvekillerine tebrik için gönderilen çiçek sayısı, MHP’nin, 23. Dönem’in ilk grup toplantısını yapmasıyla arttı. Eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in oğlu MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş ile damadı, MHP Bursa Milletvekili Hamit Homriş de bugün çiçek alan milletvekilleri arasında yer aldı.

Milletvekillerine, kutlama için çiçekten sonra, en çok çikolata ve tatlı gönderiliyor. Ziyaretçilerine bu tatlılardan ikram eden milletvekilleri,gönderilen mesajlara ‘’teşekkür mesajı’’ ile cevap veriyor. Bu arada, Halkla İlişkiler Binasındaki bankolara ve odalara, yeni seçilen milletvekillerinin isimleri yazılmaya başlandı.

Geçmiş dönemlerde seçilen milletvekilleri, yeni gelenlere Meclis hakkında bilgi verirken, bazı milletvekilleri ise odalarının küçük olmasından yakındı.

/ ANKARA

09.08.2007

Kuraklığın maliyeti 5 milyar YTL

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), kuraklığın Türkiye’ye maliyetinin 5 milyar YTL olduğunu duyurdu.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de kuraklıktan kaynaklanan zararları tespit etmek üzere 9 tarım bölgesinde yaptıkları çalışma sonucunda elde edilen bilgilere göre, kuraklığın çiftçiye zararının 5 milyar YTL olarak belirlendiğini kaydetti. Bayraktar, bu konuyla ilgili raporu ve yapılması gerekenleri yarın TZOB Genel Merkezinde düzenleyeceği basın toplantısıyla kamuoyuna duyuracak.

/ ANKARA

09.08.2007

Meclis bugün başkanını seçecek

TBMM’nin yeni başkanı yarın yapılacak toplantıda belirlenecek.

TBMM Genel Kurulu, milletvekillerinin andiçme töreninin yapıldığı 4 Ağustos Cumartesi günü adaylık başvurusu başlayan ve dün saat 24.00’de sona eren TBMM başkanını belirlemek için bugün saat 15.00’de toplanacak. Bundan önce Danışma Kurulu toplantısı yapılacak ve TBMM Başkanı seçim turlarının aynı gün içinde tamamlanması önerilecek. Önerinin benimsenmesi halinde bugün TBMM Başkanı seçilene kadar turlara (4 tur) devam edilecek. İçtüzüğe göre, başkan seçimi gizli oyla yapılacak. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte ikisi, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranacak. Üçüncü oylamada da salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oyu alan iki aday için dördüncü oylama yapılacak. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Meclis Başkanı seçilmiş olacak. Meclis Başkanlığı için bir yasama döneminde iki kez seçim yapılıyor. İlk seçilenin görev süresi 2, ikinci devre için seçilenin görev süresi ise 3 yasama yılı olacak.

Öte yandan TBMM Genel Kurulu 10 Ağustos Cuma günü de toplanacak. Toplantıda, Meclis Başkanlık Divanı için seçim yapılacak. Bugün ve yarın TBMM’ye ziyaretçi alınmayacak.

/ ANKARA

09.08.2007

MHP’nin grup başkanvekilleri Şandır ve Vural

MHP TBMM grup başkanvekilliklerine Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve İzmir Milletvekili Oktay Vural seçildi. MHP’nin basına kapalı gerçekleşen grup toplantısında grup başkanvekilleri, grup yönetim kurulu, disiplin kurulu ve grup denetçileri için seçim yapıldı.

Seçim sonucunda Mehmet Şandır ve Oktay Vural, MHP grup başkanvekili oldular. Grup yönetim kurulu üyeleri, Karaman Milletvekili Hasan Çalış, Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, İzmir Milletvekili Şenol Bal, Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz, Mersin Milletvekili Kadir Ural ve Bursa Milletvekili Necati Özensoy’dan oluştu. Disiplin Kurulu üyeliklerine, Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, Niğde Milletvekili Mümin İnan, Adana Milletvekili Muharrem Varlı, Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil, Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu getirildi.

MHP’ye düşen TBMM Başkanlığı Divanı üyeliklerinin seçimi ise önümüzdeki günlerde yapılacak. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ‘’Meclis başkanlığı için partisinden bir arkadaşının aday olacağını’’ söyledi.

/ ANKARA

09.08.2007

Yüksek faiz, yüksek girdi üretimdeki çarkı yavaşlattı

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, düşük kur, yüksek faiz, siyasi beklentiler ve yüksek girdi maliyetlerinin üretimdeki çarkı yavaşlattığını bildirdi.

Koçer, yaptığı yazılı açıklamada, bu yılın Haziran ayı döneminde sanayi üretiminin, son bir buçuk yılın en düşük rakamı olduğunu belirtti.

Bu rakamın çok önemli bir uyarı olduğunu ve bu noktadan itibaren Türkiye’nin çok ciddi bir şekilde konuyu tartışması gerektiğini ifade eden Koçer, şunları kaydetti: ‘’Tüm iyimser destek ve rakamlara rağmen Haziran ayı sanayi üretiminin 1,8 olarak çıkıyor olması, devam edecek olan aylardaki rakamların ciddiyetini ortaya koyuyor. Geçmiş aylarda yapmış olduğumuz uyarılar ne yazık ki sonuçlara yansımaya başladı. Düşük kur, yüksek faiz, siyasi beklentiler ve yüksek girdi maliyetleri üretimdeki çarkı yavaşlattı. Türkiye’de daha kötü rakamları beklemeden, sanayinin rekabet gücünün artırılmasına yönelik çalışmalara çok ciddi olarak başlanması gerekiyor. Yeni dönemde Türkiye’nin ana sorunu sanayinin rekabet gücüdür. Bu ana başlık, başta basın olmak üzere hükümetimizin ve Türkiye’nin ana gündem maddesi olmalıdır. Türkiye yeni sanayi stratejisini ortaya koymak zorunda.’’

Koçer açıklamasında, üretimini ve kapasite kullanımını artıramayan bir ülkede, istihdam başta olmak üzere çok önemli ekonomik ve toplumsal sıkıntılar yaşanabileceğine dikkati çekti.

/ GAZİANTEP

09.08.2007

CHP'li Ateş: Zararlar, kim karşılayacak?

CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Ankara’da su borularının patlamasından dolayı su altında kalan ev ve işyerlerinin gördüğü zararın kimler tarafından karşılanacağını sordu.

Ateş, İçişleri Bakanı tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, Ankara’daki su kesintilerinin halka duyurulan program çerçevesinde yapılmadığını, bir taraftan su sıkıntısı yaşanırken, diğer taraftan boruların patlaması sonucu ev ve işyerlerinin su altında kaldığını belirtti. OSTİM Öz Ankara Gıda Toptancı Sitesi ile Demetevler’de su borularının patlaması sonucu 300’ün üzerinde ev ve işyerini su bastığını kaydeden Yılmaz, su borularının patlaması nedeniyle esnafın trilyonlarca liralık malının ziyan olduğunu, kayıtlarının silindiğini, alacaklarını tahsil edemez, borcunu ödeyemez duruma geldiğini savundu. Yılmaz Ateş, 10 yılı aşkın süredir su şebekesi altyapısının yenilenmediğini belirterek, bu konuda bir proje olup olmadığının açıklanmasını istedi. Ateş, su borularının patladığı semtlerde salgın hastalık veya gıda zehirlenmesi karşısında önlem alınıp alınmadığını da sordu.

/ ANKARA

09.08.2007

Avrupa heyeti Diyarbakır'da

Avrupa Konseyi heyeti, Diyarbakır’da görevden düşürülen eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ile görüştü.

Diyarbakır’a gelen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (AKYBYK) Başkan Yardımcıları Anders Knape ve Hans Ulrich Stöckling, AKYBYK Kurumsal Komite Başkan Yardımcısı Irina Pereverzeva ile AKYBYK Yerel Yönetimler Dairesi Uzmanı Jean Philippe Bozouls ve Chris Hımsworth, Büyükşehir Belediyesi Konukevinde görevden düşürülen eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ile ile basına kapalı olarak yaklaşık 2 saat görüştü.

Toplantıdan sonra heyet üyeleri gazetecilere açıklama yapmazken, Demirbaş görüşmenin çok olumlu geçtiğini söyledi. Demirbaş, heyet üyelerinin özellikle Sur Belediyesinin çok dilli belediyecilik hizmeti kararı, görevden alınması, demokrasi ve insan hakları konusunu ele almak için geldiğini bildirdi.

/ DİYARBAKIR

09.08.2007

DSP, olağan büyük kurultaya gidiyor

DSP 7. Olağan Büyük Kurultayı, 19 Ağustos 2007 Pazar günü toplanacak.

Atatürk Spor Salonu’nda saat 10.00’da başlaması öngörülen kurultay, çoğunluk sağlanamazsa aynı gün ve aynı yerde saat 11.00’de yapılacak. Kurultayda, bin 141 delege, genel başkanın yanı sıra 60 kişilik parti meclisi (PM) üyelerini belirlemek için de oy kullanacak. Siirt, Batman, Şırnak, Çankırı, Iğdır ve Rize illeri, ‘’kongrelerini zamanında gerçekleştiremedikleri’’ için büyük kurultayda temsil edilmeyecek. Kurultayda, Genel Başkan Zeki Sezer açılış konuşması yapacak. Parti tüzüğünün bazı maddelerinin de değiştirilmesinin planlandığı kurultayda, hesap ve faaliyet raporlarının ibra edilmesinin ardından genel başkanlık ve parti meclisi üyeliği seçimleri gerçekleştirilecek.

/ ANKARA

09.08.2007

Manavgat Müftülüğü’nden diyalog ziyaretleri

Manavgat Müftüsü Halil Taş, dinlerarası diyalog ve hoşgörürü kültürünü yaygınlaştırmak için yerleşik turistlerle bir araya geleceklerini bildirdi

Mevlit Kandili’nde, beş yıldır Manavgat Sorgun’da yaşayan Petra-Horst Ottmann çiftinin müftülüğe gelerek Müslümanların kandilini bir buket çiçekle kutladığını ve bunun kendilerini duygulandırdığını ifade eden Müftü Halil Taş, bu tarihi anı hiçbir zaman unutmadığını ve unutmayacağını söyledi.

Mevlit Kandili jestine karşılık kendisinin de vaize eşi Fedan Taş ile birlikte Paskalya Bayramında Alman aileyi evlerinde ziyaret ettiklerini belirten Taş, Manavgat’ta yerleşik ailelerin net rakamını çıkardıktan sonra müftülük personelinin belirli takvim doğrultusunda ev ziyaretlerinde bulunacağını ifade etti.

Taş, dinlerarası kültür ve diyaloğun turizm beldesinde yaygınlaşması için Ramazan ayında da yerleşik turistler onuruna iftar yemeği vereceklerini açıkladı.

/ ANTALYA

09.08.2007

Halk su kuyularına hücum etti

Başkent’teki su kesintilerinin ardından son günlerde ardarda yaşanan şebeke boru hatlarının patlamasıyla su sıkıntısı çeken vatandaşlar kuyulara akın etti. Ellerine bidon ve pet şişeleri alan vatandaşlar su kuyularında uzun kuyruklar oluşturarak, ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, şebeke suyu boru hatlarının ard arda patlaması üzerine tamir işleri bitene kadar su kesintisinin devam etmesi kararı alırken, kendilerini iki günlük su kesintisine göre ayarlayan Ankaralılar ise çareyi su kuyularında aramaya başladı.

Keçiören Atatürk Bahçesi’nin arkasında evi bulunan Satılmış Görgüşan da bahçesinde bulunan su kuyusundan vatandaşlara su dağıttı. Civardaki vatandaşlar, ellerine aldıkları bidon ve pet şişelerle tulumba önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

/ ANKARA

09.08.2007

İstanbul’a iki yeni toplu taşıma sistemi daha

İstanbul’da deneme seferlerine başlanan Sultançifliği-Edirnekapı hafif raylı sistemi 10 Eylül’de, Avcılar-Topkapı arasında yapım çalışmaları süren metrobus hattı da Eylül ayının ilk yarısında hizmete girecek.

Şehirdeki ulaşım sorununu çözmek amacıyla raylı sistem yatırımlarına önemli kaynak aktaran İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 53,56 kilometre uzunluğundaki 11 adet mevcut raylı sistem hattına ilave olarak, 72,6 kilometre uzunluğunda toplam 7 raylı sistem inşaatını sürdürüyor. Bunlardan 2002 yılında temeli atılan ve bir yıl içinde bitirilmesi planlanan Edirnekapı-Sultançifliği hattı, beş yıl aradan sonra tamamlanarak deneme seferlerine başladı. Saatte tek yönde 25 bin yolcunun taşınacağı hattın başlangıç maliyeti 35 milyon dolar olarak belirlenmesine karşın, daha sonra yapılan proje değişikliği sebebiyle hattın maliyeti 140 milyon dolara ulaştı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önemli bir kara yolu projesi olan ve Avcılar ile Topkapı arasında yapımı devam eden metrobus hattı da Eylül ayının ilk yarısında açılacak. Toplam 11 kilometre uzunluğunda olan hat üzerinde saatte 13 bin yolcu taşınacak. Toplam 200 milyon YTL’ye mal olan hat, daha sonra Mecidiyeköy’e, oradan da Boğaz Köprüsü üzerinden Kadıköy-Söğütlüçeşme’ye uzatılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Muzaffer Hacımustafaoğlu, “2012 yılı İstanbul ulaşımında raylı sistemde önemli bir dönüşüm noktası olacak. Bugün raylı sistemlerle taşıdığımız 750 bin yolcu sayısı o tarihte 6 milyona çıkacak” dedi.

/ İSTANBUL

09.08.2007

Gazi Mahallesi’nde gerginlik

Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi’nde dört gecekonduda çıkan yangın sonrasında, gecekondu sahipleri evlerine molotof kokteyli atıldığını ileri sürerek itfaiye ekiplerine zor anlar yaşattı. Olay yerine gelen polis ve Çevik Kuvvet ekipleri ile gecekondu sahipleri arasında yaşanan gergin bekleyiş yaklaşık iki saat sürdü.

Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi 2140 sokakta bulunan bir gecekonduda önceki gece saat 12:00 sıralarında belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın, üç gecekonduya daha sirayet etti. Yangına Gaziosmanpaşa ve Alibeyköy İtfaiye grupları müdahale etti. Gecekondu sahipleri yangına, Gazi Mahallesi’nde oturan bazı kişiler tarafından atılan molotof kokteylinin sebep olduğunu ileri sürerek itafiye ekiplerine saldırdı.

İtfaiyenin yardım talebi üzerine olay yerine Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Asayiş ekipleri, Olay Yeri İnceleme ve Çevik Kuvvet ekipleri geldi. Yangın söndürüldükten sonra da gerginlik uzun süre devam etti. Olay Yeri İnceleme ekipleri yanan gecekondularda inceleme yapmak için sokağa panzer ve çevik kuvvet ekipleri eşliğinde girdi. Olayla ilgi başlatılan çok yönlü soruşturma, devam ediyor.

/ İSTANBUL

09.08.2007

Hava tahminlerimiz TSE belgeli

Türkiye’de hava tahmini yapan tek kurum olan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, TSE Kalite Belgesi almaya hak kazandı.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Adnan Ünal, işlerinin kaliteli olduğuna dair Türk Standartları Enstitüsü’nden (TSE), TSE 9001 ve 2001 belgelerini aldıklarını söyledi.

Vatandaşları 3-5 günlük ve bir haftalık periyotlar halinde hava durumu hakkında bilgilendirdiklerini ve muhtemel afetlere karşı uyardıklarını anlatan Ünal, hava tahmininde tekel olmalarına rağmen TSE belgesi aldıklarını söyledi. Bu başarıyı kendileriyle yarışarak sağladıklarını ifade eden Ünal, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tahminlerde kullandığı rasatlar, aletler ve istasyonlar, çalışan insanların eğitimi her şeyde başarıya ulaşmış bir kurumdur” dedi.

/ ANKARA

09.08.2007

Planlı ve damla sulamaya geçmeliyiz

Devlet Su İşleri (DSİ) 53. Şube Müdürü Sabahattin Çapkınoğlu, çok suyun çok ürün anlamına gelmediğini belirterek, ‘’Damla sulama sistemine geçiş yapmamız lazım’’ dedi.

Çapkınoğlu, çiftçinin tarlada tava, karıklama, salma, yağmurlama, damla sulama yöntemlerini kullandığını, özellikle karıklama, tava ve salma yöntemlerinde çok su sarfiyatı yaşandığını söyledi.

‘’Çok suyun çok ürün’’ anlamına gelmediğini ifade eden Çapkınoğlu, planlı sulamaya ve damla sulama yöntemine geçiş yapmak gerektiğini belirtti.

Damla sulama sistemiyle bitkiye istenildiği kadar su verildiğine dikkati çeken Çapkınoğlu, şunları kaydetti: ‘’Su aktarımını 24 saate yayarsanız, hiç ziyan etmemiş olursunuz. Su aktarımını 24 saate yayarsanız hem bitkinin ihtiyacını karşılıyorsanız hem verimi artırıyorsunuz.’’

Çapkınoğlu, içme suyunun bilinçli ve tasarruflu kullanılmasının önemine işaret ederek, suyun kıymetinin yokluğunda değil, varlığında bilinmesi gerektiği üzerinde durdu.

/ BOLU

09.08.2007

Karagöl’ün geleceği kararmasın

İçerisinde, dünyada sadece bir bölgede yetişen ve endemik olarak tanımlanan bitkileri barındıran, tükenmeye yüz tutmuş bitki türlerinin bulunduğu Karagöl, çevrede özellikle bakır madeni çıkarılması için yapılan altyapı çalışmaları çerçevesinde doğal yapısının bozulması tehdidi altında.

Bölgede maden arama çalışmaları yapacak olan şirketlerin, çevresinde yol açma çalışmaları başlattıkları Karagöl’ün, önlem alınmazsa 1 yıl içerisinde bakirliğini yitireceğini savunan uzmanlar, yerel yöneticilerin konuyla ilgili girişimlerde bulunmalarını istiyor.

Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, 1700 rakımda bulunan Karagöl’ün, kendine özgü yetişen bitkilere sahip, nadir böcekçil bitkilerin bulunduğu bir habitat olduğunu belirterek, “Karagöl, barındırdığı her türlü canlı ile öncelikle korunması gereken habitatlar listesindedir” dedi.

/ ARTVİN

09.08.2007

Kene'den bu yıl 25 kişi öldü

Sağlık Bakanlığı, 2007 yılı içinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) sebebiyle yaşamını yitirenlerin sayısının 25’e yükseldiğini bildirdi.

Bakanlığın verilerine göre, KKKA yoğun olarak, İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeyi ve doğusunda, Doğu Anadolu Bölgesi’nin batısı ile Orta ve Batı Karadeniz Bölgeleri’nde görülüyor. 2007 yılı içinde laboratuar testleriyle tanısı kesinleşmiş KKKA vaka sayısının 432’ye yükseldiğini kaydeden Sağlık Bakanlığı, bu vakalarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 25’e yükseldiğini bildirdi.

EN ÇOK GÖRÜLEN İL: TOKAT

KKKA vakalarının en çok görüldüğü il Tokat. Tokat’da bu yıl içinde 83 KKKA vakası görüldü. Bu ilden sonra vakaların en çok görüldüğü ille ise Çorum, Yozgat ve Sivas. İllere göre vaka dağılımı şöyle:

“Tokat 83, Çorum 63, Yozgat 59, Sivas 31, Erzurum 29, Kastamonu 29 Çankırı 18, Amasya 17, Gümüşhane 14, Giresun 13, Erzincan 11, diğer iller 65.”

/ ANKARA

09.08.2007

Gümüşhane-Erzincan karayolu ulaşıma kapalı

Gümüşhane-Erzincan karayolu, yol yapım ve asfaltlama çalışmaları nedeniyle ulaşıma kapatıldı.

Karayolları yetkilileri yaptıkları açıklamada, Gümüşhane-Erzincan karayolunun Kırıklı-Kelkit arasındaki 30 kilometrelik bölümünde, yol yapım ve asfaltlama çalışmalarının başlatıldığı belirttiler. Aynı yol güzergahının Ünlüpınar beldesi ile Kelkit ilçesi arasında kalan 2 kilometrelik bölümde yol yapım, Kırıklı-Kelkit arasında ise asfaltlama çalışmaları başlatıldığını ifade eden yetkililer, bu sebeple Gümüşhane-Erzurum karayolunun ulaşıma kapatıldığını kaydettiler.

Çalışmaların en az bir ay süreceğini kaydeden yetkililer, Gümüşhane-Erzincan karayolunda ulaşımın Gümüşhane-Kırıklı-Köse Dağı güzergahı üzerinden sağlandığını bildirdiler.

/ GÜMÜŞHANE

09.08.2007

İstanbul’da su kesintisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan “İstinye Park Önü Kavşakları İnşaatı” sahasında isale hattı deplase bağlantı çalışmaları nedeniyle; 9 Ağustos 2007 Perşembe günü 10:00 ila 10 Ağustos 2007 Cuma günü 10:00 saatleri arasında 24 saat süreyle su kesintisi yapılacak.

Su alamayacak bölgeler: Sarıyer İlçesi: Ayazağa, Pınar, Poligon, Maslak, İTÜ, Harp Akademileri, Darüşşafaka, Cumhuriyet, Hacıosman, Tarabya ve Kireçburnu üst kotları, Büyükdere Mah. üst kotları, Maden, Yenimahalle üst kotları, Bahçeköy, Zekeriyaköy, Uskumru, Kilyos ve Gümüşdere Mahalleleri. Kâğıthane İlçesi: Çeliktepe, Sanayi, Seyrantepe Mahalleleri. Beşiktaş İlçesi: 4.Levent ve Yenilevent.

YENİ ASYA / İSTANBUL

09.08.2007

İhmâl, 18 hektar ormanı yaktı

Hatay’ın Samandağ ilçesinde, su isale borularına kaynak yapılırken sıçrayan kıvılcımların neden olduğu belirtilen yangında, yaklaşık 18 hektar orman ve makilik alanın zarar gördüğü bildirildi.

Orman İşletmesi Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kuşalanı beldesinin Ziyaret mevkisinde, kaynaktan su temini amacıyla isale boruları döşenmesi sırasında, kaynak yapılırken sıçrayan kıvılcımlar otların tutuşmasına neden oldu. Rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyen yangına, Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile Kuşalanı ve Koyunoğlu beldesi itfaiyeleri, bir helikopter, 7 arazöz ve 2 dozerle müdahale etti. Yetkililer, kontrol altına alınan yangında ilk belirlemelere göre, 3 hektar orman ve 15 hektar makilik alanın zarar gördüğünü, soğutma çalışmalarının sürdüğünü bildirdiler.

/ SAMANDAĞ

09.08.2007

Beyşehir Gölü’nde adalar oluştu

KONYA - Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nde yer yer bazı ada büyüklüğünde sazlık alanlar oluştu.

Yıllardan beri kuraklık, bataklık, otlanma, canlı türlerinin ve sayılarının azalması, kirlilik gibi bir çok sorunla boğuşan Beyşehir Gölü hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi buna karşılık yeterli yağışların alınmaması ve tarım arazilerinin sulanması amacıyla milyonlarca metreküp su çekilmesi nedeniyle yine sıkıntılı günler yaşamaya başladı. Su seviyesinin azalması nedeni ile gölde yaşanan otlanma sorunu hat safhaya ulaşırken Beyşehir ilçe merkezine kıyısı bulunan bölgeler ile göl içerisinde otlar metrelerce uzunluğa ulaştı. Otlanma nedeniyle bazı bölgeler adeta sazlık ada görünümüne büründü.

SANKİ BİR LEYLEKLER ŞEHRİ

Konya’nın Beyşehir ilçesinde evlerin çatısında bulunan leylek yuvaları görenlerin ilgisini çekiyor. Beyşehir ilçe merkezinde gezerken insanlar başlarını havaya kaldırdığı zaman birçok apartman ve evin çatısında leylek yuvası görebiliyor.

/ KONYA

09.08.2007

Sigarayı bırakırken doktora sorulmuyor

Pfizer firmasından yapılan yazılı açıklamaya göre, şirketin desteğiyle Harris Interactive kuruluşu tarafından Kanada, Fransa, Almanya, Japonya, Meksika, İspanya, Güney Kore, İsveç, İngiltere ve ABD’nin de içinde bulunduğu 10 ülkede yapılan araştırmada, 25 yaş ve üstündeki 2 bin 510 sigara içen erişkinin sigara içme ve sigarayı bırakma konularındaki davranışları sorgulandı.

Araştırmaya katılan sigara içicilerinin yarısından çoğunun, ‘’en az 3 kez sigarayı bırakmaya çalıştığını ve bunun hayatında yaşadığı ‘en zor deneyim’ olduğunu’’ ifade ettikleri kaydedildi.

Araştırmaya göre, sigara içen kişilerin çoğu, sigarayı bırakmanın öncelikle kişisel iradelerine bağlı olduğuna inanmayı sürdürürken, sigarayı bırakma çabaları sırasında doktorlarıyla konuşmuyor. Sigarayı bırakmaya çalışıp başarısız olanların yüzde 80’i, ‘’bunu tek başlarına iradeleriyle yapmaya çalıştıklarını’’ ifade ediyor.

Araştırmada, sigara içiciliğini ‘’medikal bir sorun’’ olarak görenlerin oranı yüzde 22, ‘’bir alışkanlık ve yaşam tarzı seçimi’’ olarak görenlerin oranı ise yüzde 78 olarak belirlendi.

ZARARIN FARKINDALAR

Araştırmaya göre, sigarayla bağlantılı sağlık risklerinden endişe duyan tiryakilerin oranı yüzde 73 iken, sağlığı düzeltmenin en iyi yolunun sigarayı bırakmaktan geçtiğini kabul edenlerin oranı da yüzde 79 olarak tespit edildi. Katılımcılardan yüzde 73’ü ‘’en az bir defa sigarayı bırakmayı denediğini’’ ifade ederken, bırakmayı deneyenlerin yüzde 57’si ise ‘’bunun şimdiye kadar yapmaya çalıştıkları en zor şey olduğunu’’ belirtti.

Araştırmaya katılan içicilerin yüzde 58’i, ‘’sigarayı bırakmaya çalıştıkları ilk dönemlerde bunu kimseye söylemediklerini’’ ifade ederken, sigara içenlerin yüzde 56’sı ‘’doktor desteği ve daha etkili ilaçların sigarayı bırakma şanslarını etkileyeceğine inandığını’’ söylüyor.

/ İSTANBUL

09.08.2007

Sıcaklar egzama ve mantarı körüklüyor

Türkiye genelinde bu yıl hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bazı hastalıkların artmasına sebep oldu.

Özellikle egzama ve mantar şikayetiyle sağlık kuruluşlarına müracaat eden hasta sayısı arttı. Türkiye’ye etkili olan çöl sıcaklarıyla birlikte genellikle yaz aylarında ortaya çıkan bazı hastalıkların sayısında artış oldu. Aşırı terlemeye bağlı meydana gelen mantar hastalığı ve egzama için uzmanlar önemli uyarılarda insanların dikkatli olması için uyarıyor. Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Aktaş, havaların aşırı sıcak olmasından dolayı meydana gelen aşırı terlemeyle birlikte en çok mantar hastalığında artış olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Aktaş, özellikle kasık ve ayaklardaki mantarların kişinin hayatını olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Bu yıl yaz aylarında cilt hastalıklarında önemli artış oldu. Egzama ve mantar gibi rahatsızlıklardan şikayette bulunan hasta sayısı arttı” dedi.

Terlemeyle başlayan bu rahatsızlıklardan mantar hastalığının özellikle ayak ve kasıklarda oluştuğunu ifade eden Aktaş, “İnşaatlarda çalışanlar çimento ile teması sırasında el ve kol egzaması oluşmasına fırsat veriyor. Halk arasında ter bezlerinin kabarması ve sivilce görünümü alması olarak bilinen isilik, kızarıklık, ağrı, batma şikayetleri artmaya başladı” diye konuştu.

En çok erişkinlerde ortaya çıkan mantar ve egzamanın iyileşmesi için gerekli faktörleri sıralayan Prof. Dr. Aktaş, “Yaz mevsiminde özellikle aşırı terleme sonucu ortaya çıkan mantar ve egzamanın tedavisi için öncelikle sık sık duş alınmalıdır” uyarısında bulundu.

/ KAYSERİ

09.08.2007

Katarakta karşı güneş gözlüğü

Göz doktorları ve optisyenler katarak ameliyatı olanlar ile çocukların güneş gözlüğü takmasını tavsiye ediyor.

Uzmanlar, ultraviyole C (UVC) güneş ışınlarının atmosfer tabakaları tarafından emilmesine rağmen, ultraviyole A ve B ışınlarının göz için tehlikeli olduğunu belirtiyor. Güneşli havalarda insanların güneş gözlüğü ve şapka ile sokağa çıkmalarını tavsiye eden uzmanlar, insan cildinin en hassas yerinin göz kapakları olduğunu söylüyor.

Antalya bölgesinde yaşayan herkesin zararlı güneş ışınlarından korunmak için güneşli havalarda mutlaka güneş gözlüğü takması gerektiğini ifade eden Manavgat Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları ve Kontakt Lens Uzmanı Dr. Hakkı Keser, güneşli havalarda gözlük takmayanların gözünde et yürümesi ve katarak hastalığı oluştuğunu söyledi. Hakkı Keser, katarak ameliyatı olanlar ile çocukların göz kapakları hassas olduğu için kışın da güneşli havalarda gözlük takmalarını tavsiye etti.

/ ANTALYA

09.08.2007

Karnınız ağrıdığında rastgele ilâç almayın

Karın ağrısı şikayetinin altında farklı sebepler olabileceği için bilinçsiz bir şekilde ilaç almamak gerektiğini söyleyen uzmanlar, yemek sonrasında gelişen, hafif şiddetteki karın ağrılarında hafif buzlu su, elma suyu içilebileceğini belirtiyor.

Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Osman Naci Çelik, şiddetli, tekrarlayıcı, artan ve devamlı karakterde ağrılar ile ağrı ile nefesin kesilmesi durumlarında doktora müracaat edilmesi gerektiğini kaydetti.

Dr. Çelik, “Baygınlık hissi, kanama, kusma ve yüksek ateş olması, karın ağrısının göğüse, boyuna ve omuza yayılması, dışkıda kan görülmesi, karında gerginlik ve şişme olması durumlarında vakit geçirilmeden hekime müracaat edilmelidir” diye konuştu.

Karın ağrısı sorunuyla doktora gelen kişilerin detaylı muayenesi yapıldıktan sonra bazı hastalıkların ayırımı için, kan testi, idrar testi, ultrasonografi, tomografi gibi görüntüleme testleri istenerek tanıya gidildiğini kaydeden Çelik, “Karnın çeşitli bölümlerindeki ağrılar çeşitli hastalıkların başlangıcı olabilir. Tedavi tamamen saptanan soruna göre düzenlenir. Karaciğer, safra kesesi ve yollarının hastalıkları ve ülser sorunları sorumlu olabilir. Dalak, pankreas ve karın şah damarının (aorta) hastalıkları olabilir. Yemek borusu, mide ve oniki parmak bargırsağının, gastrit, ülser ve reflü gibi hastalıkları akla getirir” şeklinde konuştu.

Çelik, “Ağrının karın sol alt bölümünde olması durumunda kalın bağırsak iltihapları, yumurtalık, idrar sorunları, karın şah damarının hastalıkları, dış gebelik ve apandisit problemi olabilir. Ağrının karın sağ alt bölümünde olması durumunda apandisit, idrar, dış gebelik, yumurtalık, fıtık boğulması, safra kesesi ve yolları sorunları düşünülmelidir” dedi.

/ BURSA

09.08.2007

Benlerdeki değişiklik kanserin habercisi

Doğuştan var olan benlerin, zaman içerisinde yapısında, renginde ve şeklinde değişiklik göstermesi durumunda, kanserin habercisi olabileceği belirtildi.

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aysel Gürler, deride benlere bağlı görülen ağır kanser hastaları ile son yıllarda geçmişe oranla sık karşılaştıklarını söyledi.

Gürler, küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesiyle birlikte güneş ışınlarının yan etkilerinin artması ve sağlıksız bronzlaşma sebebiyle özellikle tatil sonrasında çeşitli lekeler ve benler oluşabildiğini kaydetti.

Benlerin, güneşin etkisiyle sayılarının artabileceğine ve yapılarının bozulabileceğine işaret eden Gürler, ‘’Bilhassa cildin güneş gören yerlerinde, tatil sonrası gelişen benler diye tabir edilen kahverengi veya siyah lekeler görülebilir’’ dedi. Gürler, ‘’bunların mutlaka kansere dönüşme riski taşıdığını söylemenin doğru olmayacağını’’ vurgulayarak, oluşan ben ve lekelerin uzmanlar tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.

Vücudunda yaygın olarak doğumsal ya da sonradan olma çok sayıda beni olan kişilerin, tatile çıkmadan önce, dermatoloğa gitmesi ve hekimin tavsiyesi doğrultusunda güneşlenmesi gerektiğini söyledi.

/ ANKARA

09.08.2007

Çocuklar böcekleri tanıyacak

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü tarafından uygulamaya konulan BÖFYAP- İLK projesinin ilkokul öğrencileri üzerinde “böcek farkındalığı meydana getirmesi” hedefleniyor.

Coğrafi bakımdan önemli bir konumda bulunan Türkiye’nin “böcek zengini” olduğuna dikkat çeken Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Serdar Tezcan, “Zenginlikleri yeni kuşaklarımıza doğru anlatmak için bu projeyi oluşturduk” dedi.

20-25 kişilik öğrenci gruplarına böcek türlerini tanıtacak olan proje sahipleri 1000’e yakın öğrencinin projeye dahil olmasını hedeliyor. Birer günlük uygulamalı derslerde böcek türlerini tanıyan ilkokul öğrencileri, soyları tükenmekte olan türleri ve hayat şartlarını inceleme fırsatı buluyor. Projeye katılım internet üzerinden yapılıyor. www.bofyap.ege.edu.tr. internet adresinden kayıt yaptıran öğrenciler yaz tatili boyunca uygulamalara katılabiliyor.

/ İZMİR

09.08.2007

Çay, dişinizin de dostu

Çayın tam bir kanser kalkanı olduğu ve birçok hastalığa iyi geldiği ortaya çıktı.

Ülkemizin vazgeçilmez içeceği çayın bazı kanser türlerinden, kolestrole kadar pek çok hastalığa iyi geldiğini söyleyen On Dokuz Mayıs Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Tosun, çayın diş sağlığı için de yararlı olduğunu belirtti. Çayın diş minesini kuvvetlendirdiğini ifade eden Doç. Dr. Tosun, “Çay, içerdiği florür sayesinde, ayrıca ağızdaki bakterileri kontrol altında tutar. Böylece diş yüzeyinde plak oluşumunun azalmasına da yardımcı olur” dedi.

/ SAMSUN

09.08.2007

Evliya Çelebi Türkiye’yi adımlıyor

Türkiye’yi yürüyerek dolaşan ve ‘’Modern Evliya Çelebi’’ olarak adlandırılan emekli muhasebeci 64 yaşındaki Muammer Özdayıoğlu, kitap hazırlamak için bu yılın mayıs ayında Aydın’dan başlattığı yolculuğu kapsamında 3 bin 200 kilometre yol katederek Zonguldak’a ulaştı.

‘’Bir Çingene Gezgininin Seyahatnamesi’’ adlı kitabın 7’incisini hazırlamak için 4 Mayıs’ta Aydın’dan yola çıkıp Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki kentlerden geçerek Sinop üzerinden Zonguldak’a ulaşan 2 çocuk ve 2 torun sahibi Özdayıoğlu, yaptığı açıklamada, gezisini eylül ayı ortalarında Aydın’da tamamlamayı hedeflediğini söyledi.

/ ZONGULDAK

09.08.2007

Çerez çöpüne poşet önlemi

Mersin’in Tarsus ilçesinde, belediye, çerez kabuğunun sebep olduğu kirliliği ortadan kaldırmak amacıyla esnafı, atıkların da konulacağı cebi bulunan poşetle satış yapmaya çağırdı.

Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, satışlarda bir yanında çerez diğerinde ise kabukların konulacağı bölüm bulunan ‘’çift cepli poşet’’ kullanılmasını istedi. Başkan Kocamaz gerekenleri yapmayanlar hakkında cezai işlem başlatacaklarına da dikkati çekti.

/ TARSUS

09.08.2007

Tek haneli köyün muhtarı

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Oğuz köyünde köy muhtarı, eşi ve annesi olmak üzere toplam 3 kişi yaşıyor.

Gümüşhane’ye 110, Kelkit ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Oğuz köyünde, son nüfus sayımında 9 olan sayı 3’e kadar düştü. Oğuz köyünde artık yalnızca köy muhtarı Kenan Koçer (58), eşi Nazmiye (50) ve annesi Sona Koçer (79) yaz aylarında yaşıyor. Koçer, yaptığı açıklamada, çocuklarının evlenerek başka illere gittiğini, kendisi, eşi ve annesi dışında köylerine artık kimsenin gelmediğini belirtti.

/ GÜMÜŞHANE

09.08.2007

Hırsızlar su sayaçlarına göz dikti

Sakarya’da hırsız ya da hırsızlar su sayacı çaldı.

Edinilen bilgiye göre, Adapazarı Su ve Kanalizasyon İdaresi (ADASU) Genel Müdürlüğü’nün Zirai Donatım Kurumu bahçesinde bulunan ek binasından 50 YTL değerinde su sayacı çalındı. Kurum çalışanları tarafından fark edilen hırsızlık olayı ile ilgili tahkikat sürdürülüyor.

/ SAKARYA

09.08.2007

Bütün haberler