|
Geçen Cumartesi İngilizce ÜDS için bir seminer vermek üzere Elazığ’a gitmiştim. Elazığ’da devasa bir tesisin 1/5’inin açılışı olacağını söylediler ve biz de katılmak istedik. Bu dev tesisin ismi “Misland” olarak belirlenmiş. Misaş marketler zincirinin nihaî halkası olarak tasarlanmış ve yapımına başlanmış. Yönetim Kurulu Başkanı olan Nihat Demirbağ önceleri kamyon şoförü imiş.
Bilâhare lokantacılık; daha sonra da lokantalara malzeme satan birkaç market zinciri açmış. Şu anda Misaş marketler zincirini yönetiyor.
Elazığ gibi nispeten küçük bir şehirde böylesine devasa bir kompleksi tasarlamak ve hayata geçirmek normal bir insan işi değil. Anormal düzeyde zekâ seviyesi ve vizyona sahip olmak lâzım. Bu iş eğitim işi de değil. Zira nice yüksek düzeyde eğitim almış insanlar böyle bir vizyona sahip değiller ki, böylesine bir kuruluşu onlar değil de; sadece lise mezunu olan Nihat Bey düşünüp ve gerçekleştirmiş. Bu kuruluş, iddia ediyorum, Elazığ’ı, dolayısıyla da Türkiye’yi dünyaya tanıtacak bir kuruluştur. İçinde ne ararsan var. Tamamı bittiğinde görenlerin küçük dillerini yutturacak türden bir tesis. Nihat Beyi kutluyor ve alnından öpüyorum. Doğu’nun Nihat Bey gibi girişimcilere çok ihtiyacı var. Nitekim konuşmasında “Çok partiden milletvekilliği teklifi aldım, ancak Elazığ’ın benim gibi girişimcilere daha fazla ihtiyacı olduğu için reddettim” diyerek bu duruma vurgu yaptı.
Nihat Bey bu çalışmalarıyla batak holdinglere de örnek olacak çalışmalar yapıyor. Ortaklarından topladığı parayı asla çarçur etmemiş ve yeni yatırımlara yönlendirmiş. Kuruluşları oldukça iyi çalışıyor ve zarar etme ihtimali oldukça düşük. Misland’ın bünyesinde onlarca mağaza yaptırmış ki, bu mağazaların çoğu piyasada tutulmuş markalara kiralanmış. Futbol sahası, otel, hastane gibi aklınıza ne gelirse hepsinden yapıyor. Doğrusu şapka çıkarılacak bir başarı örneği. Hele bir de aquapark yaptırmış ki, gerçekten çevre illerin ve hatta gelecekte diğer illerin tatil yapmak için başka bir yeri tercih etmesi çok zor. Ayrıca yaz tatillerinde futbol takımlarının burayı tercih ederek antrenmanlar yapabileceğini de düşünüyorum. Yine burada 23 Nisan şenlikleri, Türkçe Olimpiyatları gibi faaliyetlerin de düzenlenebileceğini ve bu yolla Elazığ’ı dolayısıyla Türkiye’yi daha iyi bir şekilde dünyaya tanıtabileceğine inanıyorum.
Bu kompleksin en önemli göze çarpan yönü otantik ve modern görüntüyü mezcetmesidir. Yani geçmiş ile günümüz kucaklaşmış ve gerçekten güzel bir görüntü zenginliği oluşmuş. Hele Misland kalesi ve Çin Seddi’ni andıran duvarları nefis bir cümbüş oluşturmuş. Bütün bu güzellikleri tenkit edenler de yok değil. Bazı vizyon darlığı yaşayan aklıevveller “Elazığ’a böyle bir kuruluş için para dökülür mü?” diye tenkit ediyorlar. Ben hiç bu görüşe katılmıyorum. Zira bu kuruluş Elazığ’dan ziyade başka illere de hitap edebilecek düzeyde. Hatta dünyanın birçok yerinden buraya insanlar akın edebilecektir. Zira devasa konferans salonlarının ve dört yıldızlı harika bir otelin olması, gelecekte burada büyük organizasyonların da yapılabileceğini göstermektedir. Ancak tanıtımın çok iyi yapılması gerekir ki, bunu da yapabilecek bir ekibin olduğuna inanıyorum.
Sonuç olarak günübirlik para kazananlara, faizle paralarını nemalandırarak “fabrikalar kurup da işçilerin sigortalarıyla mı uğraşacağım” diyenlere karşı Nihat Bey çok güzel bir cevap vermiştir. Elazığ’ın gençlerine istihdam alanları açarak, onları aylaklıktan, terör belâsından ve çetelere kapılmalarından kurtarmıştır. Bu sevap ona yeter. Allah yolunu açık etsin.
| 
