Şanlıurfa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İrfan Güven, yaptığı açıklamada, suç işleyen çocukların genellikle eğitim düzeyi düşük, maddî durumu iyi olmayan ailelere mensup olduklarını belirtti.
Şanlıurfa Barosunun kayıtlarına yansıyan istatistiklere göre, Şanlıurfa’da, 2004’te bin 169, 2005’te 823, 2006’da bin 169, 2007’de ise yıl başından bugüne kadar 335 çocuk hakkında çeşitli suçlardan dâvâ açıldı. Şanlıurfa Barosundan aldığı bilgiye göre, 2004-2007 yılları arasında 12 yaşından küçük 30, 12-15 yaş arasında bin 116, 15-18 yaş arasında ise 2 bin 350 çocuk suç işledi. Suç işlemenin, 15-18 yaş aralığında yoğunlaştığı belirlendi.
Kız çocuklarının toplumsal ve kültürel yapının gereği sokakla az temas etmesi sebebiyle daha az suç işlediği, 2004-2007 yılları arasında 89 kız olmak üzere 3 bin 405’i çocuğun, genellikle hırsızlık, uyuşturucu madde bulundurma veya kullanma, gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet ve tehdit gibi suçları işlediği kaydedildi.
Şanlıurfa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İrfan Güven, suç işleyen çocukların genellikle eğitim düzeyi düşük, maddî durumu iyi olmayan ailelere mensup olduklarını kaydetti.
Sokakta bulunan çocuğun ‘’suç işleme’’ potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Güven, şehrin son yıllarda yoğun oranda göç alması, ekonomik sebepler, ailelerin çok çocuklu olması, eğitim seviyesi gibi sebeplerin çocuğu suça ittiğini kaydetti.
Çocuk hakları gelişemedi
Güven, Türkiye’de çocuk hakları alanının kadın veya insan hakları alanı gibi gelişemediğini ifade etti. Türkiye’de çocuk suç ve cezaları alanında sorunların bulunduğunu, çocuklara hapis cezası yerine, kitap okuma, bir iş yerinde istihdam etme gibi sosyal amaçlı cezalar vererek, topluma kazandırılması gerektiğini savunan Güven, bunun Avrupa ve Amerika’da örneklerinin olduğunu söyledi. Çocukları yargılamanın farklı olduğunu, kanunların çocuğun korunması yönünde karar verdiğini belirten Güven, dolayısıyla suç işleyen çocukların genellikle serbest bırakıldığını, bu yüzden bazı çocukların ‘’zaten serbest kalacağım’’ düşüncesiyle suçu alışkanlık haline getirdiğini kaydetti.
|