Üç aylarda şirket-i mâneviyeye inşaallah pek çok kudsî servet girecek
Bismihî sübhanehû. Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühû
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bu şuhur-u mübarekede, Nurcuların şirket-i maneviyesine inşaallah pek çok kudsî servet girecek. Herbir Nurcu, binler lisanla ve yüzer kalemle çalışacak gibi kâr kazanacak. Ve bu mübarek ve çok bereketli aylarda beş tarzda ibadet sayılabilen kalemle Zülfikâr-ı Mucizat mecmuasına hizmet edenler, tam bahtiyardırlar. Fakat yazıdan ziyade, sıhhatine dikkat etmek lâzım ve elzemdir. Bugün de tatlı iki manidar tevafuku gördüm. Kanaatım geldi ki, benim bugünlerde zahmetler içinde Asa-yı Musa tashihinde sıkıntılarıma mukabil, inayet-i İlâhiye ücretimi ve tayınatımı şirin bir sûrette veriyor.
Birisi: Kahraman Tahirî’nin teberrük olarak getirdiği tatlı lokmalar, acip bir bereketle, hergün ikişer üçer yediğim halde bitmiyordu. Hayret ederdim. Bugün âdetimle iki alacaktım; baktım yalnız iki tane kalmış. İktisat için birisini aldım. Aynı saatte, Hıfzı’nın iki masum evlâdının, bir kutu içinde yazdıkları nüshalar altında şekerden, ekmekten, aynen Tahirî’nin lokmaları gibi, hem onun miktarında elime verildi. Ben bu tatlı tevafuktan zevk alırken, dünkü gün, aynı saatte çok hararetim vardı, çok su içiyordum. Canım üryani erik hoşafı istedi. Ben bilmiyordum, unutmuştum; şiddetli bir arzuyla hararetimi teskin edecek eskide alıştığım ve çok istimal ettiğim üryani erik, bir kutu içinde ve Asiye’nin has arkadaşlarından Nurcu Şerife Hanımın şekeriyle elime verildi. Ben de bu çok tatlı tevafukun hatırı için hem masumların, hem onların teberrüklerini yüz misli kadar kabul ettim.
Umumunuza binler selâm.
Emirdağ Lâhikası, s. 145
Lügatçe:
şuhur-u mübareke: Mübarek aylar; üç aylar.
şirket-i maneviye: Manevî şirket, ortaklık.
Zülfikâr-ı Mucizat: Bediüzzaman Hazretlerinin Mucizat-ı Ahmediye ve Mucizat-ı Kur’âniye isimli risâleleri.
elzem: En lüzumlu.
inayet-i İlâhiye: Allah’ın yardımı.
teberrük: Bereketlenmek. İlâhî sevaba hissedarlık.
|