Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Faizin maliyeti 8.5 milyar YTL

Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD), Merkez Bankası’nın 2006 Temmuz’unda yaşanan ekonomik dalgalanma sonrasında faizleri arttırmasının Türk ekonomisine maliyetinin 8 milyar 478 milyon YTL olduğunu iddia etti.

BORYAD’dan yapılan açıklamada, merkez bankalarının temel görevinin fiyat istikrarının sağlanması ve ülke ekonomisinin durumuna göre ülke parasının değerini belli bir aralıkta tutmak olduğu belirtilerek, “Merkez bankalarının ellerinde bu amaçla kullanabileceği birçok enstrüman bulunmaktadır” denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Merkez Bankası gerek açık piyasa işlemleri ile gerek bankaların zorunlu karşılıklarını arttırarak gerekse açacağı ihaleler ile veya döviz piyasasına doğrudan müdahalede bulunarak döviz kurunun seviyesine müdahalede bulunabilir. Geçen sene yaşadığımız ve dış piyasalardan kaynaklanan likidite krizi sırasında Merkez Bankası’nın olabildiğince hızla bu tedbirleri aldığını gördük. Tedbirlerin peşi sıra dış piyasalarda yaşanan düzelme ile de döviz kurunda hızlı bir gerileme söz konusu oldu. Aynı dönemde Merkez Bankası yüzde 13.25 olan kısa vadeli borç verme faiz oranını önce yüzde 15’e ardından yüzde 17.50’ye çıkardı.

Dünya piyasalarında yaşanan bu dalgalanma sonucu diğer merkez bankaları da tedbir aldı ve bazıları faizleri arttırırken bazı ülke merkez bankaları ise faizleri değiştirmedi hatta azalttı. İşin ilginç tarafı diğer gelişmekte olan piyasalarda Merkez Bankası dalgalanma sonrasında faizleri tekrar hızla aşağıya çekmesine karşın TCMB faiz oranlarını değiştirmedi. Geçen dönemde T.C. Hazinesi yaklaşık 100 milyar YTL borcu çevirdi ve yeniden borçlandı. Bu dönemde Merkez Bankası’nın faizleri yüksek tutmadaki ısrarı neticesine Hazine yaklaşık 8 milyar 478 milyon YTL civarında ek maliyete katlandı.”

/ İSTANBUL

21.07.2007


 

Hazine, 1 milyar 10 milyon YTL iç borç ödeyecek

Hazine, gelecek hafta 1 milyar 10 milyon YTL iç borç ödemesi yapacak. Hazine, Temmuz ayında 12 milyar 349 milyon YTL’si piyasaya olmak üzere toplam 14 milyar 889 milyon YTL iç borç ödemesi gerçekleştirecek.

Hazine, 25 Temmuz Çarşamba günü 1 milyar 2 milyon YTL’si piyasaya, 8 milyon YTL’si de kamu kuruluşlarına yapılan satışların geri ödemesi olmak üzere toplam 1 milyar 10 milyon YTL iç borç ödemesi gerçekleştirecek. Söz konusu ödemenin 869 milyon YTL’si YTL, 141 milyon YTL’si de döviz cinsinden olacak.

Hazine, Temmuz ayında 12 milyar 349 milyon YTL’si piyasaya olmak üzere toplam 14 milyar 889 milyon YTL iç borç ödemesi gerçekleştirecek.

/ ANKARA

21.07.2007


 

Şirketlere borç uyarısı

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, “Şirketlerimizin aşırı borçlandırılmaması için bilgilendirme yapacağız’’ dedi.

Seçim sonrası döneme ilişkin çalışmaları konusunda açıklamalarda bulunan Turan Erol, geçmiş dönemlerde daha çok halka açık şirketlere yatırım yapıldığına dikkati çekerek, önümüzdeki dönemde, halka kapalı şirketlere yönelik yabancı yatırımlarda artış beklediklerini ifade etti. Erol, şöyle devam etti: “Artık halka açık şirketlerle beraber, halka kapalı şirketlerimiz için de yabancı yatırım hedefliyoruz. Bu konuyu takip ediyoruz. Bu tür yatırımları önemsiyoruz. Türkiye için çok önemli, çok yüksek miktarda yatırım oluşturuyor. Önemli bazı konular var, bu konular üzerinde çalışıyoruz. ‘Emniyet sübabı’ dediğimiz bu konuların en önemlilerinden biri şu; özel sermaye şirketlerinin yatırım yaptığı şirketleri aşırı borçlandırdığı yönünde bazı eleştiriler var. Bu konuya dikkat çekeceğiz. Şirketlerimizin aşırı borçlandırılmaması için bilgilendirme yapacağız.’’

İstihdam konusunda da istihdamı azaltıcı değil, artırıcı tedbirler düşünülmesi gerektiğini belirten Erol, ‘’En azından yabancı devralımı olursa, yabancı payı arttığı zaman istihdamı azaltmayacak (özelleştirmede olduğu gibi) koşullar konabilir’’ dedi.

Vergi teşvikiyle, özel sermaye yatırımlarının Türkiye’ye çekilebileceğini de belirten Erol, “Özel sermaye yatırımları vergiye dikkat ederek geliyor. Vergileri, aşırı borçlanmayı önleyici ve istihdamı artırıcı yönde bir teşvik olarak kullanacağız” diye konuştu.

/ ANKARA

21.07.2007


 

Hidrojen enerjisi araçlara girdi

Temiz ve çevreci özelliğiyle bilinen hidrojen enerjisi, Türk mühendislerinin geliştirdiği bir sistem sayesinde Türkiye’de kamyondan otobüse, belediye aracından ticarî taksiye kadar 250’ye yakın araçta kullanılmaya başlandı.

Verilen bilgiye göre araç üzerinde, elektroliz yöntemiyle suyun atomlarına ayrıştırılarak elde edilen hidrojen gazının içten yanmalı motorlarda ek yakıt olarak kullanılmasını sağlayan sistem, monte edildiği araçta kullanılan fosil yakıtlarda yüzde 30 tasarruf sağlıyor. Motorun gücünü yüzde 4-13 oranında arttıran sistem, havayı kirletici emisyon gazlarını yüzde 60 azaltırken, motorun ömrünü yüzde 50 arttırıyor.

‘’Hidrogaz Yakıt Tasarruf Sistemi’’ ile ilgili bilgi veren Eroğlu Mühendislik İnşaat Otomotiv Enerji İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü Fazlı Eroğlu, her türlü araca monte edilebilen bu sistem sayesinde 5-6 kalemde fayda sağlandığını kaydetti.

‘’Yani araç sahibi üç depo benzinle gittiği güzergâhı iki depoyla gidecek’’ diyen Eroğlu, sistemin araç sahibine maliyetinin 1.000-1.500 YTL arasında olduğunu söyledi. Fazlı Eroğlu, Türkiye’de bulunan 12 milyon araçtan 3 milyonuna bu sistemin monte edilmesi durumunda her aracın yılda 20 bin kilometre yol yaptığı düşünülürse sistemin araç sahiplerine 4,9 milyar YTL kâr sağlayacağını kaydetti.

Şu an araçlar için uygulamaya koydukları sistemle ilgili Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini belirten Eroğlu, prototip aşamasında olan sanayi için jeneratör, evler için ocak ve ısıtma-soğutma sistemlerini de hidrojene taşımayı hedeflediklerini bildirdi.

/ İSTANBUL

21.07.2007


 

Seçim ekonomisinin faturası 3 yıl ödenecek

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), seçim ekonomisi uygulamalarının bütçede ortaya çıkmaya başladığını ancak asıl etkinin 2010 yılına kadar olan 3 yıllık dönemde hissedileceğini açıkladı.

TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda, “2007 yılı içinde Hükümetin almış olduğu kararlar ve uygulamaya koyduğu politikalar sonucunda, 2007 yılı bütçesi sınırlı da olsa seçim ekonomisine doğru kaymaya başlamıştır. Ama bu konudaki mali etkinin esas olarak kendisini yerel yönetimler ve KİT’ler ile birlikte gelecek yıllar bütçeleri üzerinde göstereceğini tahmin etmekteyiz” denildi.

Merkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti başkanlığındaki enstitünün raporunda, yapılan varsayım ve hesaplamalar çerçevesinde 2007-2010 arasında kamu kesimi dengesinin her yıl GSMH’ye oran olarak yüzde 0.6-0.7 arasında olumsuz etkileme potansiyelinde bir mali etkinin ortaya çıkabileceğinin öngörüldüğü açıklandı.

TOPLAM MALİYET 19.5 MİLYAR YTL

Buna göre, alınan politika kararlarının kamu kesimi üzerine mali etkisi 2007’de 3 milyar 743, 2008’de 5 milyar 29, 2009’da 5 milyar 245 ve 2010’da da 5 milyar 440 milyon YTL olarak hesaplandı. Böylece toplam maliyet 19 milyar 457 milyon YTL olarak bulundu.

Rapora göre, merkezi yönetimin sağlık hariç mal ve hizmet alımları ile sermaye giderleri toplamı Ocak-Mart döneminde, 3 milyar YTL düzeyinde kalırken, yerel yönetimlerin aynı harcama kalemleri 4.3 milyar YTL düzeyine ulaştı. Raporda “Bu durum yerel yönetimlerin önemli düzeye ulaşan harcama genişlemesi içinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.

/ İSTANBUL

21.07.2007


 

Sanayici, kendi elemanını kendi yetiştirecek

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) faaliyette bulunan sanayiciler, ihtiyaçları olan ara elemanı kendileri yetiştirecekler.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya OSB Müteşebbis Heyet Başkanı Kemal Özgen, Antalya OSB içinde kurulan ve Türkiye’deki OSB’ler içinde ilk olan Antalya OSB Anadolu Endüstri ve Meslek Lisesi’nin, bu eğitim öğretim döneminde eğitime başlayacağını bildirdi.

Okulun 28 derslikli ve 720 öğrenci kapasiteli olduğunu kaydeden Özgen, ilk etapta elektrik, elektronik, gemi ve yat yapımı, makine, kimya, metal ve ahşap bölümlerinin hizmete gireceğini belirtti. Okulda Antalya OSB’de faaliyette bulunan fabrikaların ihtiyacı olan ara elemanın yetiştirileceğine işaret eden Özgen, temeli geçen aylarda atılan okulun inşaatının çok hızlı tamamlandığını ve Eylül döneminde eğitim öğretime başlanacağını söyledi. Öğrenci alımının başladığı okulda üçlü eğitim yapılacağını kaydeden Özgen, okulda eğitim gören öğrencilerin sömestr tatili ile yaz döneminde 15’er gün tatil yapacaklarını, yazın 2,5 aylık dönemde de OSB’deki fabrikalarda çalışacaklarını bildirdi. Özgen, öğrencilerin teorik ve pratik eğitimi bir arada sürdüreceklerini ifade etti.

/ ANTALYA

21.07.2007


 

Rusların meyvesi Antalya’dan

Ruslar, domates başta olmak üzere yaş meyve ve sebze alımında Antalya’yı tercih ediyor. Geçen yıla kadar Almanya başta olmak üzere AB ülkelerine yaş meyve sebze ihracatı gerçekleştiren Antalya’da, bu tercih Ruslara dönmeye başladı.

Geçen yılın altı aylık döneminde bölgeden yapılan yaş meyve sebze ihracatında Almanya birinci, Rusya ikinci sırada yer alırken, bu yılın aynı döneminde Rusya birinci, Romanya ikinci, Almanya üçüncü oldu. Yılın altı aylık döneminde domates başta olmak üzere Rusya’ya yapılan çeşitli meyve sebze ihracatından 33 milyon 815 bin 822 dolar, Romanya’ya yapılan ihracattan 31 milyon 32 bin 218 dolar, Almanya’ya yapılan ihracattan 25 milyon 667 bin 930 dolar döviz girdisi sağlandı.

/ ANKARA

21.07.2007


 

Promosyonlar personele ödenecek

Kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerinin ödendiği bankalar tarafından sunulan promosyonların kullanımını standarda bağlayan Başbakanlık Genelgesi, Resmî Gazete’de yayınlandı.

Buna göre, promosyonların tamamının personele dağıtılması ‘genel ilke’ olarak benimsenmekle birlikte, 3’te 1’ini geçmeyen bölümü, birim personelinin ihtiyaçları için kullanılmak üzere ayrılabilecek.

Genelge uyarınca, aylık ücretlerin hangi banka aracılığı ile ödeneceği ise oluşturulacak 3 kişilik bir komisyon tarafından, istekli bankalardan teklif alınmak suretiyle tespit edilecek. Bankalar ile yapılacak protokollerin süresi de 2 yıldan az, 5 yıldan çok olmayacak.

/ ANKARA

21.07.2007


 

Eski işletmelere teşviğe dâvâ

Adana Sanayi Odası (ADASO) Meclisi, Mayıs-Haziran-Temmuz 2007’de çıkarılan ve teşvik kapsamına giren illerde, 1 Nisan 2005 tarihinden önce işe başlamış olan işletmelerin de teşvikten yararlanmasına imkân sağlayan iki tebliğ ve bir genelgenin iptali için Danıştay’a başvurma kararı aldı.

ADASO Başkanı Ümit Özgümüş, yaptığı açıklamada, olağanüstü toplanan ADASO Meclisinin, tebliği oy birliğiyle Danıştay’a götürme kararı aldığını bildirdi.

Tebliği ve genelgeyle, eski fabrikaların da kapsama alınması sonucu, desteğin “teşvik olmaktan çıkıp kıyağa dönüştüğünü’’ savunan Özgümüş, şunları kaydetti: “Bu uygulama, teşvik dışı illerdeki yatırımcılar aleyhine düzenleme getirdiğinden Anayasa’ya aykırı. Eski işletmeler, istihdam ve yeni teknoloji yaratmamasına ve ihracata yeni bir katkı koymamasına rağmen teşvik kapsamına alınıyor. Yasa kapsamının tebliğle genişletilmesi kanunlara aykırı. Tebliğler ve genelgeler geriye dönük olamaz. Bu durum kentler arasında haksız rekabete yol açar. Daha önce var olan haksız rekabet şimdi altından kalkılamayacak hale geliyor. Uygulama, bir kısım zümreye imtiyaz tanındığı için Anayasaya aykırı.’’

Danıştay’a yapılacak başvurularda Hazine Müsteşarlığı, SSK Başkanlığı, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü ile Maliye Bakanlığının da dâvâ edileceği bildirildi.

/ ADANA

21.07.2007


 

Kuraklık damla sulamaya ilgiyi arttırdı

Tarımsal faaliyetlerde yüzde 80 seviyesinde su tasarrufu sağlayan ve üründe iki kat verim artışı yanında maliyette büyük oranda düşüş oluşturan damla sulama yöntemine gösterilen ilginin her geçen gün arttığı bildirildi.

Sistemle pazar imkânını değerlendiren firma sayısında büyük artış yaşanırken, bu sayede çok sayıda ziraat mühendisi ve kalifiye elemana da istihdam imkânı sağlanıyor.

Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, bitkinin gelişimi, yüksek rekolte ve düşük maliyet için en uygun yöntemin damla sulama olduğunu belirtti. Küresel ısınmayla birlikte yaşanan su sıkıntısının gelecek yılları planlayan Çukurova çiftçisini yeni arayışlara yönelttiğini anlatan Keskin, kırsal kalkınmanın desteklenmesi amacıyla sağlanan cazip kredi imkânlarının da bankalarda adeta kuyruklar oluşmasına yol açtığını kaydetti. Keskin, damla sulamanın, üründe yüksek verim ve kalite artışı sağladığını, yakıt tüketimi, pompa masrafları, gübre tüketimi, ziraî ilâç kullanımı ile yabancı ot ve hastalıkları azalttığını vurgulayarak, ‘’Bu sisteme geçilmesiyle, kullanılan su miktarında yüzde 80’a varan seviyelerde tasarruf sağlanıyor, verim iki katı artarken maliyet ise yüzde 90 oranında düşüyor’’ dedi.

/ ADANA

21.07.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004