Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, tarihte önemli ve birçok medeniyete ev sahipliği yapması sebebiyle, zengin bir tarihi içinde barındıran Şanlıurfa’da, yapılan 35 arkeolojik kazıya rağmen, halen ‘’toprak altında zengin bir tarih yattığını’’ söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, bölgenin en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Şanlıurfa’nın, su kaynaklarına yakın oluşu ve ticaret yolları üzerinde bulunması dolayısıyla tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Şanlıurfa’nın, dünyada kültür ve medeniyet merkezi sayılan ve arkeoloji literatüründe ‘’Bereketli Hilâl’’ olarak adlandırılan bölgede yer aldığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, şehirde 1964 yılında başlayan ilk kazılardan bu yana çeşitli zamanlarda toplam 35 arkeolojik kazı yapıldığını, Harran ve Göbeklitepe’de kazıların sürdüğünü ifade etti.
Kazılardan elde edilen ve paleolitik çağdan günümüze kadar bütün ön Asya ve Orta Doğu’nun tarihine ışık tutan çok sayıda eserin bir kısmının Şanlıurfa Müzesi’nde sergilendiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, Şanlıurfa’nın arkeolojik kazı sayısı bakımından Türkiye’de en şanslı illerden biri olduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.
Yapılan çalışmalara rağmen, daha birçok tarihî yapının ortaya çıkarılamadığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, şöyle konuştu:
‘’Şanlıurfa çok zengin bir tarihe sahip. Yüzyıllarca bu topraklarda birçok medeniyet yerleşmiş, yaşam alanları kurmuştur. Bu zenginlik tabi ki beraberinde birçok kalıntıları bırakacaktır. Yapılan arkeolojik kazılar bu zenginliğin az bir kısmını ortaya çıkarmıştır. Tarihte önemli ve birçok medeniyete ev sahipliği yapması nedeniyle zengin bir tarihi içinde barındıran Şanlıurfa’da yapılan 35 arkeolojik kazıya rağmen, halen toprak altında zengin bir tarih yatıyor.’’
|