AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oli Rehn, Alman Die Welt gazetesine verdiği mülakatta, “Bizler, Türkiye’den genel seçimler sonrasında reformları yeniden hızlandırmasını ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü kesinlikle gereklidir. Ancak bu sayede müzakereler yeni bir ivme kazanabilir” dedi. Geçen sene reform sürecinde bir yavaşlamanın gözlendiğine dikkat çeken Rehn, “Bunun iç siyasetten kaynaklanan nedenleri vardı. Ayrıca AB tam üyeliğiyle ilgili artan kuşkular, inandırıcılığımızın azalmasına neden oldu” diye konuştu.
Alman Die Welt Gazetesi’ne konuşan AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rhen, “Türkiye’den genel seçimler sonrasında reformları yeniden hızlandırmasını ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü kesinlikle gereklidir” dedi.
Christoph Schlitz’e mülâkat veren Olli Rhen, “Sayın Rehn, Türklerin reform tempolarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Son beş yılda Türkiye’de hukuk devleti olma yolunda, kişisel özgürlükler ve piyasa ekonomisi konularında önemli gelişmeler kaydedildi. Geçen sene ise reform sürecinde bir yavaşlama gözlemlendi. Bunun iç siyasetten kaynaklanan nedenleri vardı. Ayrıca AB tam üyeliğiyle ilgili artan kuşkular, inandırıcılığımızın azalmasına neden oldu.”
REFORMLAR HIZLANDIRILMALI
Olli Rhen, “Ankara’nın yapması gereken nedir?” sorusunu ise şöyle cevapladı: ”Bizler, Türkiye’den genel seçimler sonrasında reformları yeniden hızlandırmasını ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü kesinlikle gereklidir. Ancak bu sayede müzakereler yeni bir ivme kazanabilir.”
Türkiye-AB açısından şu an için ilk yarının bittiğini ve her iki tarafta biraz yorgun olduğunu dile getiren Rhen, şöyle devam etti:” Genel seçimler sonrasında ikinci yarıya başlayacağız. Türkiye-AB müzakerelerinin devamından yanayız, fakat hızlı tren temposunda değil, öncelikle normal bir tempoda. Türkiye, AB için gaz ve petrol nakli bakımından çok önemli bir ülke haline gelebilir. Bu nedenle enerji sektörü alanındaki ortak çalışmalarımızı geliştirmeliyiz. Türkiye-AB müzakereleri, enerji sektöründeki ortaklığı geliştirmek açısından uygun bir vesiledir. Ben, bir an önce enerji konusundaki müzakere ana başlığının görüşmeye açılmasından yanayım. Bu durum her iki taraf için de hayırlı olacaktır.”
|