Haberler

Ağar'dan Erdoğan'a: Milleti tehdit mi ediyorsun?

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Başbakan Erdoğan’ın ‘’iktidara gelemezse siyaseti bırakacağı’’ yönündeki açıklamalarına ilişkin, ‘’(Ben muhalefete geçersem ayrılırım) diyor tutan yok elinden kardeşim, milleti tehdit mi ediyorsun? İktidara getirirken iyi de muhalefete getirirken kötü mü?’’ dedi.

Partisince Balıkesir’in Kuvayi Milliye Meydanı’nda düzenlenen mitinge gelişinde ‘’Başbakan Mehmet’’ sloganlarıyla karşılanan Ağar, meydandakilere ‘’Az kaldı az, üç dört gün kaldı’’ diyerek karşılık verdi.

Miting alanında DP bayraklarının yanı sıra Anavatan bayraklarını da gören Ağar, ‘’Anavatanlı kardeşlerimiz hoşgeldiniz sefa getirdiniz. Zaman dardı erken seçime gidildi, ama kardeşlerimiz olan Anavatan Partisi’nin her teşkilâtıyla fiilen birleştik. Allah nasip ederse seçimden sonra tek partiyiz’’ diye konuştu.

Meydanlarda çiftçiye, köylüye, esnafa söyleyecek sözü bulunmayanların, terör konusunda da söyleyecekleri birşeyler olmadığını kaydeden Ağar, şöyle konuştu:

‘’Başbakan Erdoğan’ın iktidara gelemezse siyaseti bırakacağı’’ yönündeki açıklamasına da cevap veren Ağar, şöyle konuştu: “Türkiye AKP iktidarından çok daha büyüktür. Hiç kimse Türkiye’yi lâyıkıyla temsil edemeyen Hükümet’in kalıcı olacağını zannetmesin. ‘Ben muhalefete geçersem ayrılırım’ diyor. Tutan yok elinden kardeşim, milleti tehdit mi ediyorsun? Milleti neyle tehdit ediyorsun? İktidara getirirken iyi de muhalefete getirirken kötü mü? Biz DP’nin öz ve öz torunlarıyız. Millete inanırız, millete boyun eğeriz ve sadece Allah’tan korkarız.’’

/ BALIKESİR

20.07.2007

Özgürlük gerekli

AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oli Rehn, Alman Die Welt gazetesine verdiği mülakatta, “Bizler, Türkiye’den genel seçimler sonrasında reformları yeniden hızlandırmasını ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü kesinlikle gereklidir. Ancak bu sayede müzakereler yeni bir ivme kazanabilir” dedi. Geçen sene reform sürecinde bir yavaşlamanın gözlendiğine dikkat çeken Rehn, “Bunun iç siyasetten kaynaklanan nedenleri vardı. Ayrıca AB tam üyeliğiyle ilgili artan kuşkular, inandırıcılığımızın azalmasına neden oldu” diye konuştu.

Alman Die Welt Gazetesi’ne konuşan AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rhen, “Türkiye’den genel seçimler sonrasında reformları yeniden hızlandırmasını ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü kesinlikle gereklidir” dedi.

Christoph Schlitz’e mülâkat veren Olli Rhen, “Sayın Rehn, Türklerin reform tempolarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Son beş yılda Türkiye’de hukuk devleti olma yolunda, kişisel özgürlükler ve piyasa ekonomisi konularında önemli gelişmeler kaydedildi. Geçen sene ise reform sürecinde bir yavaşlama gözlemlendi. Bunun iç siyasetten kaynaklanan nedenleri vardı. Ayrıca AB tam üyeliğiyle ilgili artan kuşkular, inandırıcılığımızın azalmasına neden oldu.”

REFORMLAR HIZLANDIRILMALI

Olli Rhen, “Ankara’nın yapması gereken nedir?” sorusunu ise şöyle cevapladı: ”Bizler, Türkiye’den genel seçimler sonrasında reformları yeniden hızlandırmasını ve AB yolunda ilerlemesini bekliyoruz. Düşünce ve din özgürlüğü kesinlikle gereklidir. Ancak bu sayede müzakereler yeni bir ivme kazanabilir.”

Türkiye-AB açısından şu an için ilk yarının bittiğini ve her iki tarafta biraz yorgun olduğunu dile getiren Rhen, şöyle devam etti:” Genel seçimler sonrasında ikinci yarıya başlayacağız. Türkiye-AB müzakerelerinin devamından yanayız, fakat hızlı tren temposunda değil, öncelikle normal bir tempoda. Türkiye, AB için gaz ve petrol nakli bakımından çok önemli bir ülke haline gelebilir. Bu nedenle enerji sektörü alanındaki ortak çalışmalarımızı geliştirmeliyiz. Türkiye-AB müzakereleri, enerji sektöründeki ortaklığı geliştirmek açısından uygun bir vesiledir. Ben, bir an önce enerji konusundaki müzakere ana başlığının görüşmeye açılmasından yanayım. Bu durum her iki taraf için de hayırlı olacaktır.”

/ BERLİN

20.07.2007

Faiz, borsa, kur üçgenini değiştireceğiz

DP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, ekonomik açıdan yatırım ve üretime yönelik bir ekonomik programın sahibi olacaklarını ifade ederek, Hükümetin ekonomik politikası ile ilgili olarak, “Faiz, borsa, kur üçgenine saplanmış ki ben buna Bermuda üçgeni diyorum, Bermuda üçgeni biliyorsunuz giren gemilerin battığı, uçakların da düştüğü bir üçgendir” dedi.

DP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, partisinin iktidara geldiğinde Türkiye’yi Bermuda üçgeni diye tanımladığı “faiz, borsa, kur” üçgeninden çıkaracaklarını söyledi.

DP İstanbul 3. Bölge milletvekili adayları Bakırköy ‘’Kırçiçeği Restoran’’da mahalle muhtarları ve Bakırköy’deki bazı sivil toplum örgütü temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.

Burada basın mensuplarının genel seçimlere ilişkin sorularını cevaplayan Kandemir, ‘’seçimlere az bir süre kala nasıl bir tablo gördüğüne’’ ilişkin soru üzerine, Demokrat Partinin yaptığı bütün çalışmaların semeresini alacağını, gittikleri her yerde bunu gözlemlediklerini söyledi. Son 5 yıldır parti olarak yaptıkları çalışmalar ve son bir aylık dönemde vatandaşın kendilerinin verdiği mesajları iyi anladığını gördüklerini dile getiren Kandemir, ‘’Vatandaş seçimde Demokrat Partiye karşı teveccühünü açıkça gösterecektir. Partimize karşı yürütülen kampanyalar da mahcubiyetle sonuçlanacaktır’’ dedi.

Kandemir, ‘’seçim sonrası Türkiye’yi nasıl bir tablonun beklediğine’’ ilişkin tahmininin sorulması üzerine de şunları söyledi: ‘’Seçimlerde kimin ne oy alacağı ve ortaya çıkacak tablo konusunda bir tahmin ve spekülasyonda bulunmak doğru değil. Ancak biz seçim programında, bildirgemizde de ortaya koyduğumuz gibi ekonomik açıdan yatırım ve üretime yönelik bir ekonomik programın sahibi olacağız. Faiz, borsa, kur üçgenine saplanmış ki ben buna Bermuda üçgeni diyorum, Bermuda üçgeni biliyorsunuz giren gemilerin battığı, uçakların da düştüğü bir üçgendir. Ben bunu Türkiye’de AK Parti’nin getirdiği Bermuda üçgeni şeklinde adlandırıyorum. İthalata dayalı, KOBİ’leri, köylüyü, çiftçiyi, küçük esnafı, dar gelirlileri ve emeklileri bir tarafa iten ve sadece ufak bir zümrenin menfaatleri üzerine kurulu ithalata dayalı bu ekonomi yürütülemez. Biz bu ekonomiyi değiştireceğiz.’’

‘’Partinizin barajı geçip geçemeyeceği tartışılıyor, sizin baraj sorununuz var mı?’’ sorusu üzerine Kandemir, ‘’Bizim bir baraj sorunumuz var doğrusu... Bu iktidarın yapamadığı barajları iktidar olduğumuz andan itibaren en kısa sürede yapmanın endişesi ve kaygısı içinde olacağız. Onun dışında bir baraj sorunumuz yok’’ diye konuştu.

DIŞ POLİTİKADA ZAAFİYET VAR

“Dış politikada teslimiyetçi bir politika izlendiğini’’ ifade eden Kandemir, bütün milli sorunların ihmal edildiğini kaydetti. Kandemir şöyle devam etti: “Bunun arasında millî bir dâvâ olan Kıbrıs konusu da var. Bugün AK Parti ‘Kıbrıs milli dâvâmızdır’ diye ilân veriyor, çok şükür 5 seneye yakın bir süreden sonra uyandıkları görülüyor seçimlere beş kala. Biz bunu öteden beri söylüyoruz. Millî dâvâmız satılmıştır. Kıbrıs başta olmak üzere Ege sorunları, Ermeni konusu, Güneydoğu sorunu, Avrupa Birliği tarafından kriter olarak ortaya konulmayan pek çok konu Türkiye açısından ortaya konmuştur. “ Kandemir, “Başbakan Erdoğan’ın seçimlerde iktidara gelemezsek çekilirim’’ açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de, “Çok isabetli olarak değerlendiriyorum. Kendisinin zaten çoktan çekilmesi gerekirdi. İnşallah birkaç gün içinde bu çekilme olayı ortaya çıkacak ve hepimiz ferahlayacağız’’ diye konuştu.

Mustafa GÖKMEN / İSTANBUL

20.07.2007

Sandıklara sıkı koruma

İstanbul Valisi Muammer Güler, 22 Temmuz’daki genel seçimde, şehirde özellikle sandık alanları ve çevresinde bin 362’si rütbeli, 12 bin 860 personelin görev yapacağını bildirdi.

Vali Güler, seçimde alınacak tedbirlere ilişkin Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinde düzenlenen toplantının ardından, Vali Yardımcısı Ergun Güngör ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Toplantıda, seçim nedeniyle şehirde alınacak tedbirleri gözden geçirdiklerini anlatan Vali Güler, ildeki 7 milyon 405 bin 596 seçmenin, 24 bin 300 sandıkta oy kullanacağını belirterek, sandık bölgelerinin bin 221’inin okul, diğerlerinin de kamu kurum binaları olduğunu kaydetti.

Vali Güler, İstanbul’da 3 ayrı seçim bölgesinde, 14 siyasî parti ile 150 bağımsız adayın bulunduğunu hatırlatarak, ‘’Oy verme günü içerisinde özellikle sandık alanı ve çevresinde bin 362’si rütbeli, 12 bin 860 personel görev yapacak. Bunların 10 bin 208’i emniyet bölgesinde, 2 bin 652’si jandarma bölgesinde görev yapacak’’ diye konuştu.

Vali Güler, emniyet ve asayişi sağlamakla görevli olanların dışında hiçbir surette ruhsatlı da olsa silâh taşınamayacağını bildirdi.

/ İSTANBUL

20.07.2007

Sivil anayasayı DP yapar

Demokrat Parti (DP), Konya’dan birinci sıra milletvekili adayı Recep Konuk, Türkiye’nin yeni dönemde ihtiyaç duyduğu sivil anayasayı DP’nin hayata geçirebileceğini söyledi.

Siyasette güven unsurunun altını çizen Konuk, bunun sağlanabilmesi için dokunulmazlıkların kürsü ile sınırlandırılması gerektiğini belirtti. Tarıma ve çiftçiye en büyük yatırımı DP çizgisinden gelen iktidarların yaptığını ve Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin tarımdan kopmalar olduğunu kaydeden Konuk, zorunluluk sonucu topraklarından kopan insanların büyük şehirlerde iş bulamadığının altını çizdi. Kapkaç ve benzeri suçları da bu sorunlara bağlayan Konuk, “Son dönemde 1 milyon 200 bin kişi üretimden koptu. Bu insanlar yatırım olmadan yerlerinden koparıldı.” dedi.

/ KONYA

20.07.2007

TBMM'de yeni döneme hazırlık sürüyor

TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca, Mecliste geçici kadroyla danışman, sekreter ve şoför olarak çalışan yaklaşık 500 personelin, 22 Temmuzda görevlerine son verilerek kurumlarına gönderileceğini söyledi.

Koca, yaptığı açıklamada, geçici personel hakkında 14 Haziran 1999 tarihinde alınan bir Başkanlık Divanı kararı bulunduğunu ve uygulamaların, bu karara görev yapıldığını bildirdi. Kararda, geçici personelin seçim tarihinde görevlerine son verilmesinin öngörüldüğünü anlatan Koca, ‘’Kararda, sadece parti gruplarında çalışan geçici personel istisna tutulmuş. AK Parti ve CHP grupları da bize başvurarak, geçici personelin görevine devam etmesini istedi, bu istekleri yerine getirildi’’ dedi.

Geçici personele, 15-22 Temmuz arasını kapsayan bir haftalık maaş farkı da verildiğini bildiren Koca, danışman, sekreter ve şoför kadrosunda bulunan yaklaşık 500 geçici personelin, 22 Temmuz itibariyle asıl kadrolarının bulunduğu kurumlara gönderileceğini kaydetti.

Koca, bazı milletvekillerinin Meclise çay borcu bulunduğuna ilişkin haberlerle ilgili olarak da ‘’Yaklaşık 3 yıldır milletvekillerinden çay parası alınmıyor. İçtikleri diğer meşrubat ve kahve gibi şeylerin parası da maaşlarından kesiliyor. Bu durumda milletvekilinin Meclise borcunun bulunması mümkün değil’’ diye konuştu.

TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca, 23. Dönem milletvekillerinin odalarının nasıl belirleneceğine ilişkin soruyu cevaplarken de yeni milletvekillerinin odalarının kur’ayla tesbit edileceğini söyledi.

Yeni milletvekilleri ve sekreterler için iki kitap hazırlattıklarını bildiren Koca, bu kitaplarda milletvekillerinin haklarına ilişkin bilgiler ile Meclisi tanıtan bilgilerin yer aldığını söyledi.

Sekreterler için hazırlanan kitaplarda da milletvekillerine nasıl yardımcı olacakları ve görevlerine ilişkin bilgiler bulunduğunu belirten Koca, milletvekillerine ayrıca Anayasa, TBMM İçtüzüğü ve Meclisle ilgili kanunların bulunduğu kitapların da verileceğini söyledi.

/ ANKARA

20.07.2007

Seçim öncesi HRW’den uyarılar

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch – HRW) Türkiye’de yaklaşan seçimlerle ilgili bir açıklama yaptı. Türkiye’de ordunun siyasi alana müdahelesinin ülkedeki insan hakları alanındaki ilerlemeyi tehdit ettiğine dikkat çeken örgüt, AB sürecinin rayında gitmesinin de insan hakları açısından önemli olduğunu vurguladı.

İnsan haklarına dair çalışmalar yapan uluslar arası kurumlardan biri olan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), New York’tan yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye’de son aylarda yaşanan gerginliklere, yaklaşan seçimlere ve AB sürecine değindi. Seçimler öncesinde ordunun siyasete yaptığı müdahalelerin insan hakları alanındaki ilerlemeyi tehdit ettiği belirtilen açıklamada, “Aynı şekilde, hükümet de insan hakları reformlarını hayata geçirme konusunda tökezlemiş durumda” ifadeleri yer aldı.

AKP DÖNEMİNDE ORDUNUN İDDİALARI ARTTI

HRW’ın açıklamasında, cumhurbaşkanlığı seçim tartışmalarından genel seçime kadar geçen süreç özetle hatırlatıldı. Örgütün açıklamasında, Anayasa Mahkemesi’nin meclis oylamasını iptalinin de ordunun müdahelesinin etkisiyle olduğu yönündeki kaygılar dile getirildi.

“Türkiye’nin askerî darbeler geçmişi göz önüne alındığında, ordunun açıklamaları ülkede insan haklarını önemseyen herkeste ciddî kaygılar uyandırmaktadır” diyen HRW Avrupa ve Orta Asya bölüm direktörü Holly Cartner, açıklamada, ordunun insan hakları savunucularını teröristlerle aynı kefeye koyarak, onları büyük risk altına soktuğunu söyledi.

AKIBET YENİ HÜKÜMETE BAĞLI

Türkiye’deki seçimlerin sırtında büyük yük olduğunu söyleyen Cartner, “İnsan hakları reformlarının akıbeti, yeni kurulacak hükümetin ihlâlleri sona erdirme ve son dönemlerde yaşanan gerilemeyi tersine çevirme konusundaki taahhütlerine bağlı olacak” dedi.

İNSAN HAKLARI İÇİN AB’YE

İHTİYAÇ VAR

Avrupa Birliği üyelik sürecinin Türkiye’de reformlar yapılması konusunda önemli bir itici güç olduğunu da hatırlatan Cartner, “Türkiye’nin AB adaylık sürecinin rayında gitmesi ülkedeki insan hakları reformları için önemli bir itici güçtür” dedi. Cartner, bazı AB ülkelerinin Türkiye’nin üyeliğiyle ilgili desteklerini geri çekmelerinin Türkiye’de reformlara karşı olanların elini güçlendirme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.

Naciye KAYNAK / İSTANBUL

20.07.2007

Basın ordusu seçime kilitlendi

Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, yerli ve yabancı basın mensuplarının 22 Temmuz Pazar günü yapılacak milletvekili genel seçimini rahat ve güvenilir şekilde izleyebilmesi için teknik cihazla donatılmış bir basın merkezi kuracak.

Kurumun seçim hazırlıklarına ilişkin olarak açıklamada bulunan Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Vekili Salih Melek, Pazar günü yapılacak seçimlere yerli ve yabancı basının büyük ilgi gösterdiğini kaydetti.

Basın-yayın mensuplarının seçimleri rahat ve güvenilir şekilde izlemelerini teminen, Pazar günü Ankara Hilton Otelinde bilgisayar, internet, yazıcı ve diğer teknik cihazla donatılmış bir basın merkezi kurulacağını bildiren Melek, “basın mensuplarının rahat çalışması için her türlü kolaylığın sağlanacağını” söyledi.

/ ANKARA

20.07.2007

Seçimde yol güvenliği sağlansın

Pazar günü yapılacak milletvekili genel seçimlerinde, tatil yapan birçok seçmenin yolda olacağı belirtilerek, ana yolların, günün belli saatlerinde kamyon, tır ve iş makinelerine yasaklanması istendi.

Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Enstitüsü Başkanı İhsan Memiş, yaptığı açıklamada, sahil beldelerinde tatil yapan vatandaşların, 22 Temmuzda gerçekleştirilecek milletvekili genel seçimlerinde oy kullanmak amacıyla bulundukları yörelerden ayrılmaya başladıklarını hatırlattı. Çok sayıda vatandaşın tatil yerlerinden oy vermek için kayıtlı oldukları yerlere gideceğini belirten Memiş, bu kişilerin büyük çoğunluğunun kara yolunu tercih edeceğini söyledi. Memiş, trafiğe çıkacaklardan, mutlaka emniyet kemerlerini takmalarını, araçlarına fazla yolcu almamalarını ve hız yapmamalarını istedi.

/ ADANA

20.07.2007

OKS’ye itirazlarda 28 Temmuz son gün

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitim Teknolojileri (EĞİTEK) Genel Müdürü Nizami Aktürk, ‘’İlköğretim başarı puanının yanlış hesaplanmasıyla ilgili itiraz başvuruları, EĞİTEK’e bugün mesaî saati bitimine kadar, kendi okul müdürlüklerine ise 28 Temmuz Cuma gününe kadar yapılabilecek’’ dedi.

Aktürk, tercih yapma süresinin uzatıldığını, 20 Temmuz 2007 tarihini esas alarak tercih yapmış olan öğrencilerin mağdur olmaması için isteyen öğrencilerin tercihlerini 28 Temmuza kadar değiştirebileceklerini söyledi. İlköğretim başarı puanı hesaplaması konusunda kendilerine başvuruların olduğunu belirten Aktürk, şu ana kadar 477 adayın puan hesaplamasında hata olduğunun tesbit edildiğini bildirdi. “Puan hesaplamasında meydana gelen hatanın politize edilmeye çalışıldığını’’ iddia eden Aktürk, ‘’Bu konular üzerinde politika yapmak çok yanlıştır. Her sene ÖSYM’de de 200-300 tane yanlış oluyor. Bunun bu kadar abes bir şeymiş gibi yansıtılması çok yanlış’’ diye konuştu. İlköğretim başarı puanı yanlış hesaplanan 5 okulun müdürünün açığa alındığını belirten Aktürk, 11 ilde 28 okulda hata belirlendiğini, buralarda inceleme başlatıldığını bildirdi. Puanları düzeltilen adaylar arasında değişiklikten sonra ilk 5 bine giren aday olmadığının tesbit edildiğini açıklayan Aktürk, ‘’Öğrencilerde hiçbir mağduriyet olma durumu yok. İnsanları rahatsız edici, puanlarını etkileyici bir durum yok’’ dedi.

/ ANKARA

20.07.2007

Simsar uyarısı

Dilruba Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Said Özadalı, kur’ada adı çıkmayan hacı adaylarını başka ülkeler aracılığıyla hacca götürmek isteyen simsarların, hacıların duygularını kullanarak kâbusa dönüştürdüğünü söyledi.

104.4 Bizim Radyoda yayınlanan yapımcılığını ve sunuculuğunu Recep Taşcı’nın yaptığı “Reel Sektör” programına konuk olan Özadalı, Hac ve umre konusunu ele alarak hacı adaylarının sorularına da cevap verdi. Yeni Hac uygulamasında bütün hacıların her türlü olaya karşı sigortalı olduğuna dikkat çeken Özadalı, “Kur’ada adı çıkmayan hacı adaylarını başka ülkeler aracılığıyla hacca götürmek isteyen simsarların, hacıların duygularını kullanarak kâbusa dönüştürüyor. Yurtdışı bağlantılı hacca gitmek isteyen hacı adayları bu yola tevessül etmesinler” dedi.

Yoğun istek üzerine iki gün süren programda Özadalı Hac’la ilgili şu bilgileri verdi: “İstanbul’daki kesin kayıtlar sadece Süleymaniye, Bakırköy ve Pendik olmak üzere 3 merkezde yapıldı. İlk hac kafilesi 10 Kasım 2007 tarihinde hareket edecek. Dönüşlerde 23 Aralık 2007 tarihinden itibaren başlayacak. En son hac kafilesi 18 Ocak 2008 tarihinde yurda dönecek. Yedekte bekleyen hacıların da 23 -27 Temmuz tarihleri arasında kesin kayıtları yapılacak. Hac ücretlerinin ise en son 19 Ekim 2007 tarihinde ödenmesi gerekiyor.” Özadalı, otel tiplerinin 1.850 euro’dan başlayıp 4.500 euro’ya kadar fiyatlarda olduğunu söyledi.

Yeni Asya / İSTANBUL

20.07.2007

Sivil anayasa hazırlansın

Avrasya Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Ömer Faruk Başaran, yeni hükümetten, “Bilim ve Teknoloji Bakanlığının kurulmasını ve Türkiye’nin kendine özgü kalkınma modeli oluşturmasında öncü olmasını, kayıt dışılığın kayıt altına alınmasını ve sivil anayasa oluşturulmasını” istedi.

Avrasya Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) Genel Başkanı Ömer Faruk Başaran, 60’ıncı hükümetten sivil anayasa oluşturmasını beklediklerini söyledi. Başaran, seçim sürecine ilişkin olarak düzenlediği basın toplantısında, seçimler öncesinde parti ve liderlerin meydanları doldurduklarını, ancak iktidara geldiklerinde ne yapacaklarına dair akılda kalıcı bir söz söylemediklerini, bir vizyon ve fotoğrafı net bir icraat vaadinin akılda kalmadığını söyledi. Liderlerin net taahhütlerde bulunmak zorunda olduğunu, başarısız olanın etik açıdan kendisini sorgulaması gerektiğini ifade eden Başaran, ‘’Partiler rekabeti, rakiplerini karalamak ve polemiğe girmek şeklinde değil, programını, Türkiye vizyonunu, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanda uygulayacağı rasyonel politikaları anlatmalılar’’ diye konuştu.

Hükümetlerin ilk 100 gün reformlarının önemine dikkat çekerek, ‘’Yeni kurulacak hükümet can alıcı reformlarını ilk 100 günde yapmalı diye düşünüyorum’’ diyen Faruk Başaran, 60’ıncı hükümetten beklentilerini de şöyle sıraladı: ‘’Bilim ve Teknoloji Bakanlığının kurulması ve Türkiye’nin kendine özgü kalkınma modeli oluşturmasında öncü olması, kayıt dışılığın kayıt altına alınması, sivil anayasa oluşturulması, içinde bulunulan koşullara uygun ekonomik program yapılması, yeni bir vergi barışı ve affının çıkarılması, Türkiye’nin AB dışında güç merkezi olmaya doğru giden, Rusya, Çin, Hindistan, Uzak Doğu, Afrika, Güney Amerika gibi pazarlarını değerlendirmesi, ekonomik öncelikler ve makro ekonominin unutulmaması, kaynak paketlerinin oluşturulması, imar affının çıkarılması, borca dayalı tüketimden tasarrufa yönelinmesi, ihracat noktasında daha büyük bir atılım yapılması, üretilen her şeyi tüm dünyaya satmanın yollarının aranması, köklü bir yargı reformu yapılması, reel sektör odaklı bir sanayi politikası oluşturulması, enflasyonu düşürme hedefinden vazgeçilmemesi, işsizliği azalmak için istihdama destek verilmesi, faizlerin düşürülmeye devam edilmesi, KOBİ’lerin ve girişimcilerin desteklenmesi.’’

/ İSTANBUL

20.07.2007

Öğretmenler tatil günlerinde ek ders ücreti alabilecek

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) öğretmenlerin ek ders ücret esasları kararında değişiklik yaptı. Buna göre, yönetici ve öğretmenler, millî bayramlar dolayısıyla tatil edilen günler ile ayakta tedavi sebebiyle ders görevlerini yerine getiremedikleri günlerde de ek ders ücretinden yararlanabilecekler.

Söz konusu değişikliğe ilişkin düzenleme Bakanlar Kurulunca ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı. Böylece, yöneticilerin ve öğretmenlerin kendi iradelerinden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı oluşan mağduriyet ortadan kaldırılmış oldu.

/ ANKARA

20.07.2007

Suçluya kitap okuma cezası

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde çeşitli suçlar sebebiyle mahkemeye çıkarılan 4 kişiye, kitap okuma cezası verildi.

Alınan bilgiye göre, gözaltına alınan M.D, S.A, R.A. ve H.Ö, Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesine çıkarıldı. Sanıklara, ceza olarak dünya klasiklerinden kitapları okuma cezası verildi. Sanıkların kitapları okuyarak Hakkari Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü aracılığıyla Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesi’ne sunmaları hâlinde haklarında verilen cezanın ortadan kalkacağı bildirildi.

/ HAKKARİ

20.07.2007

Zarakolu’na soykırımla mücadele ödülü

Belge Uluslararası Yayıncılık’ın Yayın Yönetmeni Ragıp Zarakolu, Saraybosna’da gerçekleştirilen 7. Bienal Toplantısı’nda soykırımla yaptığı mücadele dolayısıyla ödül verildi.

Bosna Hersek’in başşehri Saraybosna’da 9-13 Temmuz tarihleri arasında toplanan 7. Bienal toplantısı’nda Ragıp Zarakolu ana konuşmalardan birini yaptı ve toplantıda Zarakolu’na Soykırımının inkarına ve her türlü soykırım inkârcılığına karşı yaptığı sıradışı mücadelesi gerekçesi ile bir ödül takdim edildi. Uluslararası Soykırım Araştırmaları Birliği (IAGS) Başkanı Israel Charny’nin ve Saraybosna Üniversitesi Uluslararası Hukuk ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçların Araştırılması Enstitüsü Müdürü İsmail Çekiç’in açılış konuşmaları ile başlayan konferansta soykırım konusuyla ilgili birçok tebliğ sunuldu.

Yeni Asya / İSTANBUL

20.07.2007

Her gün C vitamini almak yetmiyor

Avusturyalı ve Finli bilim adamları, 11 bin 350 kişinin katılımı ile yapılan 30 çalışmadan derledikleri araştırmada hergün C vitamını almanın soğuk algınlığına yakalanmayı engellemediğini söyledi.

Uzmanlar, hergün en az 200 miligram C vitamini almanın da hastalıklara yakalanma riskini azaltmada çok az etkisi olduğunu belirtti. Bununla birlikte, uzmanlar yüksek strese maruz kalan kişilerin C vitamini alabileceğini belirtti. Avusturya Millî Üniversitesi ve Helsinki Üniversitesi’nden bilim adamları, C vitamininin etkisinin çok az olduğunu belirterek zaman ve para kaybına değmediğini belirtti. Profesör Harri Hemilä, “Soğuk algınlığına yakalanma riskini azaltmak için 365 gün C vitamini almanın mânâsı yok.” dedi.

/ LONDRA

20.07.2007

Dağlardaki sular da azaldı

Yeryüzünde küresel ısınmayla birlikte yaşanan değişimler insanoğlunu gelecek endişesine sevk ederken, dağlardaki su kaynaklarının da gözle görülür şekilde azalma yaşandığına dikkat çekildi.

Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, dağların yüksek kesimlerinde bulunan dere ve göllerdeki su seviyesinin gözler görülür şekilde azaldığına ifade ederek, ‘’Küresel ısınmayla ilgili değişimler bilimsel bir konu ama yaptığımız tırmanışlarda dağların yüksek kesimlerindeki göl ve dere gibi su kaynaklarının bir azalmanın yaşandığını gözlemliyoruz’’ dedi.

/ ERZURUM

20.07.2007

Bütün haberler