‘Türkiye, Tek Millet-Tek Bayrak-Tek Vatan-Tek Devlet.
Bizim gök kubbemiz, Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bu gök kubbe altında birlik ve beraberliğimiz her şeyin üzerindedir.
Farklılığımız, ortak değerlerimizde birleşmeye mani değildir.
Atatürk, aziz milletimizin her bir ferdini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı temelinde birleştirmiştir.
84 yıllık Cumhuriyetimiz milletimizle kucaklaşmayı başarmıştır.
Dün Cumhuriyetimizi kurarken, nasıl ortak değerler ve hedefler etrafında kenetlenmeyi başardıysak, bugün de bir ve beraber olmak durumundayız. Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyetimizin değerlerini her türlü gündelik siyasi tartışmanın üzerinde tutarak; ayrıştıran değil birleştiren, milletimizin bütün fertlerini kucaklayan bir mutabakat zemini haline getirmek için çalışıyoruz.
Ortak hedefimiz; güçlü, müreffeh, aydınlık bir Türkiye idealidir.
Kalıcı olan; Millettir, Bayraktır, Vatandır, Devlettir...’
* * *
Bu paragrafın, kimi öz Türkçe olmayan eski kelimeler olmasa, rahatça Cumhurbaşkanı Sezer’in kaleminden çıkmış olduğu düşünülebilirdi.
Oysa bunlar 6 Temmuz Cuma günü Hürriyet gazetesinde, tam sayfa AKP lideri Erdoğan’ın fotoğrafıyla birlikte, seçim reklamı olarak yayımlandı. Ama AKP’yi izlemek, görevleri gereği olanların bile pek dikkatini çekmedi.
Galiba AKP ve Erdoğan, 2002 seçimlerinden sonra nasıl değiştiklerini söylediklerinde kuşku ile karşılanmış idiyseler, 27 Nisan’dan sonra sergiledikleri yeni tavırları dolayısıyla da, kimi çevrede ciddiye alınmıyorlar. (...)
Cumhurbaşkanı seçilmenin sınırından dönerek herhalde yaşamının en büyük şokunu geçiren Gül, pek göstermese de, başta Erdoğan olmak üzere, AKP’nin Bülent Arınç dahil büyük kesimi artık ülkede çok şeyin değiştiğini görüyorlar.
Erdoğan, görüşlerinde ciddi değişim, olgunluk ve uzlaşma işaretleri vererek seçim kampanyasını sürdürdü. Son bunalıma sebep olan cumhurbaşkanlığı seçimindeki tutumundan pek iz kalmamıştı.
Yukarıya aynen aldığım tam sayfalık seçim bildirisi ise herhalde; kendisinin ve partisinin niyetlerinden hep kaygılanmış, Türk Silahlı Kuvvetleri başta Atatürkçü anayasal rejimi özümsemiş kesime arkası gelmeyen mesaj idi...
Sadece onlara mı?
Türkiye’deki, ekonomik olduğu kadar, siyasi olayları da yakından izleyen ve dünyanın diğer kaliteli gazetelerinin de önünde yer alan Financial Times’ın ‘AKP, Türk iş dünyası seçkinlerini kazanamadı’ saptamasına da yanıt oluyordu.
Erdoğan, başarısız cumhurbaşkanı seçim sürecinden sonra attığı yeni adımlarla, kendisini hep takiyeci olarak görenleri etkilemeye, onları gerçekten önemli noktalarda AKP’yi yeni bir yere taşımakta olduğuna inandırmaya çalıştığı izlenimini kısa süre verdi.
Bu kolay başarılacak bir iş değil. Ama girişim en azından bir kesime ‘Bekleyip görelim’ düşüncesini verdi.
Bu da karanlıkta ıslık çalmalarıyla tanınmış kimi meslektaşlarımız, artık Genelkurmay’ın internetteki sayfasında gece yarıları mesajlar aramamasını sağladı.
Radikal, 18.7.2007
|