Önceki gece Yeni Asır TV’deki “Gazeteciler” programına katılan DP lideri Mehmet Ağar’ı oldukça moralli ve iddialı buldum. Hele o günkü İzmir gezisi, Ağar’ı havalara uçurmuş belli ki.
Hem program sırasında, hem de program öncesi ve sonrası yaptığımız özel sohbetlerde, “gümbür gümbür geliyoruz, son 10 günde daha da güçleneceğiz” diye konuşurken, gözlerinin içi parlıyordu. Bu sözü sadece teşkilatına moral vermek ya da bize özgüvenini göstermek için söylemediği her halinden anlaşılıyordu.
Ciddiydi, inançlıydı, umutluydu.
Demokrat Parti’nin baraj problemi bulunmadığını, aksine sandıkta müthiş bir patlama yapacaklarını vurguluyordu.
Peki..
Mehmet Ağar’a gecenin ilerleyen saatlerinde, yorgun argınken bile bu duyguları aşılayan, yüreğini hoplatan unsurlar nelerdi?
İki saat boyunca edindiğimiz izlenimlere göre, onların başlıcalarını şu şekilde sıralayabilirim.
1- Milletvekili adaylarını yerel isimlerden seçti. Bunu önemli koz olarak görüyor.
2- Terör, asayiş ve güvenlik konusundaki uzmanlığını, rakiplerine göre ciddi avantaj olarak sayıyor.
3- Diğer liderlerin ip/daltonlar vs. gibi atışmalarına katılmayıp, kendilerinin Türkiye projeleri üzerinde tartışma yapmalarını, “halka ve ülkeye saygı” olarak niteliyor. Halkın bu ayrımı önemsemesini bekliyor.
4- Tüm liderlerin eski ve önceki seçimde de yarışmış olmalarını “eksi puan” diye yorumluyor. Bu seçimdeki tek “yeni”nin kendisi olmasını ise, milletin gözünde umut yaratacağına inanıyor.
5- Türkiye’yi kucaklayacak tek parti kendilerinin olduğu görüşüne de çok güveniyor. AKP ile CHP’nin laiklik-cumhuriyet-din kıskacında kaldıklarını, MHP’nin ise sadece terörden beslendiğini ileri sürüyor ve “Türk Milleti ancak bizimle huzur ve denge ortamı bulur” diyor.
Sandığa az kaldı.
Bakalım, Ağar bu görüşlerinde ne kadar haklı, ne kadar değil, birlikte izleyeceğiz.
Yeni Asır, 11.7.2007
|