İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş dünkü demecinde şöyle dedi: “Türkiye’nin muhtelif dönemlerdeki büyümesi üzerine bir araştırma yaptık. Türkiye en büyük büyümeyi, bir Atatürk döneminde, bir de 2003-2006 arasında gördü.”
Atatürk döneminde bir ekonomik mucize yaşandığına ilişkin piyasaya kitaplar çıkıyor bu aralar... İTO’nun hangi verileri kullanarak, 1923-1938 arasında ‘büyük’ bir gelişmeden söz ettiğini bilmiyorum.
Ancak kişi başına düşen gelir açısından o dönemin hiç de büyük bir ilerleme kaydetmediği ortada: Cari üretici fiyatlarıyla 1923’te 45.3 dolar olan kişi başına yıllık gelir, Atatürk’ün vefat ettiği yıl olan 1938’de ancak 88.4 dolara çıkabildi. 15 yılda iki kat bile değil.
(Kaynak: Prof. Ahmet Gökçen’in, ‘Dünden Bugüne Türkiye’nin Toplumsal Yapısı’ adlı kapsamlı derlemede yer alan ‘Cumhuriyetten Günümüze Türkiye’de İktisat Politikaları ve Ekonomik Gelişme’ makalesi.)
(...)
Sadece ekonomi değil, devlet işleri de iyi değildi. Aksi halde, Ocak 1939’da, yani Atatürk’ün ölümünden sadece iki ay sonra, Başbakan Refik Saydam “A’dan Z’ye her şeyimiz bozuktur” itirafını yapar mıydı? Ders kitaplarından TV programlarına, siyasi demeçlerden köşe yazılarına bize gerçekle ilgisi olmayan bir cumhuriyet tarihi anlatılıyor. Eğer ayakları yere basan, gerçekçi, eleştirel bir şeyler okumak istiyorsanız, mesela olaya ‘sol’ açısından bakan 3 ciltlik, ‘Resmi Tarih Tartışmaları’na (derleyen, Fikret Başkaya ve arkadaşları) başvurmanız gerek.
Sabah, 21.6.2007
|